Bir yanda testere bir yanda direnişin sesi

Akbelen Direnişi

Akbelen Direnişi

  • Akbelen Ormanı'nda, Limak Holding'in ağaçları katletmesine karşı köylülerin, yöre halkının ve ekoloji aktivistlerinin direnişi büyüyerek devam ediyor.
  • Yaşlısından gencine kadar herkesin ağaç kıyımına karşı tek yürek olduğu Akbelen’de yaşam savunucuları yolu çift yönlü trafiğe kapatarak uygulamaya tepki gösteriyor.

ERDOĞAN ALAYUMAT/MUĞLA

 

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy'de bulunan Akbelen Ormanı'nda, Limak Holding'in ağaçları katletmesine karşı köylülerin, yöre halkının ve ekoloji aktivistlerinin direnişi bir haftayı geride bıraktı.

Yeniköy-Kemerköy termik santrallerine kömür temini için ağaç kesimlerinin belli aralıklarla devam ettiği Akbelen Ormanı’nda bir yandan ağaç katliamı devam ederken, bir yandan da bu katlima karşı köylülerin başlattığı direniş büyüyerek devam ediyor. Muğla’nın ilçeleri başta olmak üzere İzmir, Denizli, Aydın, İstanbul, Balıkesir, Çanakkale gibi birçok şehirden çevre örgütleri ve yurttaşlar İkizköylülere destek olmak için Akbelen’e gelmeye devam ediyor. Devlet tüm imkanlarını direnişi kırmak için sefer etmesine rağmen köylüler ve çevre aktivistleri geri adım atmıyor.

 

 

40 köy tasfiye olacak

Muğla’nın Milas sınırları içerisinde yer alan Akbelen Ormanı Bodrum ve Marmaris ilçelerinin ve çevre köylerindeki tarım üretiminin yağmur toplama havzası olma özelliğini taşıyor. 750 dönümlük ormanın su kaynakları tarımsal üretimde kullanılırken bölgeye yapılacak madenlerin tarımsal üretimden hayvancılığa kadar birçok alanda olumsuz etki yaratacağı düşünülüyor. Ormanın yok edilmesine karşı çıkan Muğlalılar ormanın doğal hali ile kalmasını istiyor. Hali hazırda var olan 220 bin dönümlük kömür sahasına Akbelen Ormanı’nın da dahil edilmesi durumunda İkizköy ile birlikte 40 köy tasfiye olacak. Bölgede yer alan Ege Bölgesi’ne elektrik sağlamakla ‘övünen’ Yeniköy-Kemerköy termik santrallerinin işletmesini yapan Limak ve IC İCTAŞ Enerji, termik santrale kömür rezerve etme bahanesi ile tüm ormanı ortadan kaldırmak istiyor.

 

 

Yaşam savunucuları durdurulamadı

Jandarma kontrol noktasında bizim gibi Akbelen direnişine destek vermek için Bursa, Çanakkale, İzmir, Aydın ve Manisa gibi kentlerden gelen yaşam savunucuları ile jandarma arasındaki gerginlikle güne başlıyoruz. Jandarma kurduğu barikatla yaşam savunucularının Akbelen’e gitmesi engellenmeye çalışılırken, aktivistlerin kararlı duruşu jandarmaya geri adım attırıyor. Araçlardan inen çevre aktivistleri direniş alanına gitmek için 5 kilo metrelik yolu yürüyerek tamamlıyor.

 

 

Polis-asker savaşa gelmiş

Direniş alanına vardığımızda testere sesleri ve katledilen ağaç kokuları ile birlikte yüzlerce asker ve polis bizi karşılıyor. Direniş alanının çevresinde bulunan yüzlerce ağacın kesimine başlandığı saatlerde ormana giren köylüler ve yaşam savunucularına saldıran polis ve asker birçok kişiyi darp ederek ormandan çıkarıyor. Bazı köylülerin ağaçlara sarılarak ağaç kıyımını durdurmaya çalışması dikkat çekiyor. Yaşlısından gencine kadar herkesin ağaç kıyımına karşı tek yürek olduğu Akbelen’de yaşam savunucuları yolu çift yönlü trafiğe kapatarak uygulamaya tepki gösteriyor.

Sürükleyerek gözaltına aldılar

Yaşam savunucularına bir kez daha saldıran polis ve asker TOMA ve biber gazları ile yaşam savunucularını alandan uzaklaştırmak istiyor. Polis saldırısına direnen ekolojistler oturma eylemine geçerken, oturma eylemine bir kez daha saldıran polis ve askerler toplam 20 kişiyi darp edip yerlerde sürükleyerek gözaltına alıyor. Olaylar devam ettiği sırada köylüler, “Şirketlerin askeri olmayan yakıcı güneşin altında her bir ağacın gölgesi size de lazım olacak. Bunun için kimseden emir almayın halkın yanında durun” diyerek tepkilerini dile getiriyor.

 

 

Hukuk ayaklar altına alınıyor

Asker ve polis müdahalesine maruz kalan İkizköylülerin Avukatı İsmail Hakkı Atal, yapılan işkenceye tepkisini şu sözlerle dile getiriyor: “Devlet şirketlerden yana tavır alarak hukuku ayaklar altına aldı. Bu hukuksuzluk yarın size de dönecek. Bu hukuksuzlukları kabul etmeyin.” Konuşmasına devam eden Atal, yaka paça yerlerde sürüklenerek gözaltına alınıyor.

 

 

Siz şirketin askeri misiniz?

Kesilen ağaçlara bakıp göz yaşı döken direnişin simgesi haline gelen 88 yaşındaki İkizköy sakini Zehra Yıldırım, ormana girip ağaca sarılarak yıkımı durdurmaya çalıştı. İlerleyen yaşı ve elindeki bastona bakmayan askerler Yıldırım’ı zorla ormandan çıkardı. Askerlerin uygulamasına tepki gösteren Zehra Yıldırım eline aldığı bir ağaç dalıyla, “Siz bu ülkenin askerisiniz şirketin askeri değilsiniz. Ben her gün sizin için dua ederdim artık ettiğim dualara lanet ediyorum. Size bir hakkım varsa haram olsun. Buradaki orman bizim hayatımız, siz bizim hayatımızı da elimizden alıyorsunuz” diyerek tepki gösteriyor.

‘Onurlu direnişiniz hep hatırlanacak’

Gün içinde siyasetçiler ve sanatçılar da direniş alanını ziyaret etti. CHP Milletvekili Gülizar Biçer, direniş alanını ziyaret ederek destek mesajı verdi. Ardından sanatçı Zülfi Livaneli direniş alanına geldi. Yaşam savunucularına desteklerini ileten Livaneli, sevilen şarkılarını seslendirerek direnişe desteğini sundu. Livaneli, "Onlar geçip giderler arkalarından bir dua okuyan olmaz. Onlara lanet okunur ama sizin buradaki onurlu direnişiniz hep hatırlanacak" dedi.

Aktivistler cezalandırılıyor

Akbelen Ormanı’nda ağaç kesimine karşı önceki gün gerçekleştirilen protesto sırasında askerler tarafından gözaltına alınan 24 kişi serbest bırakıldı. 18 kişi, Milas Jandarma Karakolu'nda alınan ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. 2'si avukat 6 kişi ise, adliyeye sevk edildi. Sulh Ceza Hakimliğine çıkan Yavuz Emre, Caner Gökbayrak ve Esra Balbay, yurt dışına çıkış yasağı şartıyla serbest bırakıldı. Deniz Gümüşel de yurtdışı çıkış yasağı ve haftada 2 gün imza şartıyla serbest bırakıldı.

 

*****

Dikkat et, çok sivriliyorsun!

Akbelen’de darp edildikten sonra gözaltına alınan Deştin Çevre Platformu Sözcüsü Haluk Özsoy, "Bütün oklar seni gösteriyor, çok sivriliyorsun. Böyle giderse bir daha çıkamazsın" şeklinde tehdit edildiğini aktardı. Daha önce de benzer tehditlere maruz kaldığını belirten Özsoy, şunları söyledi: "Karakolda, Akbelen'de olan yol kesme olayına ilişkin sorular sordular. Bu eylemin örgütleyicisi olduğumu iddia ettiler, reddettim. Köylülere destek verdiğimi söyledim. Bir de jandarma 18 yaşında bir genci darp etti. Onunla ilgili  sosyal medya paylaşımı yapmıştım. Bunu önüme çıkardılar. 'Halkı kin ve nefrete sürükleme' suçunu işlediğimi iddia ettiler. Suçlamaları reddettim. Ardından serbest bıraktılar. Bütün bunlarla beni sindirmek istediler fakat yeniden direniş alanına geldim.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.