Çok şey söyleyen bir cinayet

Bahar Baran Uygurlar - Sidar Uygurlar
- Siverek’te uyuşturucu kaçakçısı ve tetikçilik yapan, jandarma ve emniyetle çalışan ve 3,5 yıl önce bir trafik tartışmasında Sidar Uygurlar’ı öldüren Yılmaz Geyik davasında yarın (13 Ekim) karar günü. Sidar ailesinin avukatı Eren Keskin, “Yılmaz Geyik, açıkça yargı ve idari sistem tarafından korundu” diyerek, katilin cezalandırılmasını istedi.
MIHEME PORGEBOL
Urfa’nın Siverek ilçesinde 12 Mart 2020 tarihinde bir cinayet yaşandı. Katil Yılmaz Geyik, bir trafik tartışmasında 23 yaşındaki Sidar Uygurlar’ı silahla vurarak öldürdü. Cinayetin yaşandığı gün Sidar Uygurlar, olağan bir şekilde akşam yemeğinden sonra arkadaşlarıyla buluşmak için evden çıktı. Arkadaşlarıyla bir kafede oturup oyun oynadı. Dört arkadaş saat biraz ilerledikten sonra aralarından birinin babasının adına olan araca binip evlere doğru yola çıktılar. Arabayı Sidar sürüyordu. Arkadaşlarından birini eve bıraktılar. Diğer arkadaşlarını da eve bırakmak için Siverek sokaklarında seyrederlerken Yılmaz Geyik’in kullandığı aracı solladılar. Solladıkları arabada Yılmaz Geyik ve bir arkadaşı vardı. Sollamanın üzerine Yılmaz Geyik, Sidar’ın kullandığı araca yaklaşıp arabanın içinden bağırmaya başladı. Hakaret ve küfürler etmeye başladı. Sidar da aracın içinden ona cevap verdi. Arabaların içinde seyir halindeyken süren bu tartışma gençlerin tansiyonu dindirmek adına özür dilemesinden sonra duruldu. Gençler yollarına devam ettiler. Bir süre sonra gençler mahalle aralarına girdiler.
Önce darp ardından ateş
Burası tenha bir sokaktı. Gençler bu sokağa girdikleri anda Yılmaz Geyik arabasıyla önlerini kesti. Sidar ve arkadaşları da arabadan indiler. Katil, Sidar’a sürekli “Sen kimsin? Kimin oğlusun? Kendini ne zannediyorsun?” diye sorular sorup çıkışıyordu. Sidar ve arkadaşları da karşılarındaki adamların sarhoş olabileceğini ve üsteleseler olayın büyüyebileceğini düşünerek “Kusura bakma, biz bir yanlışlık yaptık” diyerek Geyik’i sakinleştirmeye çalışıyordu. Yılmaz Geyik, gençlerin onu yatıştırmaya çalışmasına rağmen bağırıp çağırıyor, telefonuna sarılıyor, arkadaşlarını çağırıyordu. Arabasına gitti. O arabasına gidince Sidar da arkadaşlarına dönüp “Yürüyün gidelim adam laftan anlamıyor” dedi. Gençler de arabalarına bindi ancak daha oradan uzaklaşamadan Yılmaz Geyik tekrar geldi. Sidar’ın bulunduğu şoför mahallinin kapısını tutup Sidar’ın kapıyı açmasını engelledi ve elindeki silahın kabzasıyla Sidar’ı darp etmeye, ardından da ateş etmeye başladı.
Görgü tanığı bırakmak istemedi
Sidar’ın bedeninden akan kanı görünce silahı oradan kaçmaya çalışan diğer iki gence yöneltti. Görgü tanığı bırakmamaya çalışıyordu Yılmaz Geyik. Arkadaşlardan biri başardı kaçmayı ama katil Yılmaz Geyik, Mustafa Aytekin’i kolundan tutup silahı ona doğrulttu. Silah tutukluk yaptı ve Mustafa Aytekin şans eseri kurtuldu. Sidar olay yerinde can verirken Yılmaz Geyik kaçtı.
Uyuşturucu kaçakçısı ve tetikçi
Sidar Uygurlar’ın ablası Bahar Baran Uygurlar, Yılmaz Geyik hakkında “Siverek küçük yer. Birini tanımasanız da muhakkak onunla ortak bir tanıdığınız vardır. Tanıdığımız hiç kimse Yılmaz Geyik’i daha önce görmemiş Siverek’te. Bu adam tetikçi gibi bir şeymiş. Bize taziyeye gelen insanlar söyledi bunu. Bölgedeki ağa ve zenginler adına tetikçilik yapıyormuş. Uyuşturucu işi yapıyormuş bu adam ve bu nedenle birçok kez de yakalanmış. Sürekli suçu başkalarının üzerine atmış. Sürekli bu sebepten içeri girip çıkmış biri. Kardeşleri de aynı işi yapıyormuş” dedi.
Jandarma ve emniyetle çalışıyordu
Katilin peşine yalnızca Sidar’ın ailesi düştü. Katil günlerce, haftalarca, aylarca yakalanmadı. Bu süre zarfında Siverek’te ticaret de yaptı, şehirler arası yolculuklar da. Cinayetten sonra defalarca izi bulunup polis ve jandarmaya bildirildi ancak hiçbir girişimde bulunulmadı. Hatta Bahar Baran Uygurlar “Yılmaz Geyik arandığı sırada ben bile onu bulabildim. Fotoğrafını çektim” diyor ancak buna rağmen yine de 103 gün boyunca katil yakalanmadı. “Bunu neye bağlıyorsunuz” diye sorduğumuzda “Gerek jandarma gerekse de emniyet personeli Yılmaz Geyik’le çalışan adamlarla doluydu. Yılmaz Geyik kaçak durumundayken kendi adına kayıtlı mal varlıklarını satabilmiş. Noter onaylı satış yapabilmiş. Hatta polis Yılmaz Geyik’i takip edeceği yerde bizi takip ediyordu. Yılmaz Geyik’i bulmayalım, onunla yolda karşılaşmayalım diye polis takibi altındaydık” diye anlattı.