CPT'nin suskunluğu politiktir

ELDH Genel Sekreteri Thomas Schmidt

ELDH Genel Sekreteri Thomas Schmidt

  • ELDH Genel Sekreteri Thomas Schmidt, CPT’nin İmralı’ya dair raporları açıklamamasının, politik nedenlerin sonucu olduğunu belirterek, son ziyaretinin ise İmralı’da özel koşulların kabulü olduğunu söyledi.

CPT'nin, İşkencenin Önlenmesi Sözleşmesi’nin 10. maddesinin 2. fıkrasınca kamuoyuna bir açıklama yapma hakkının doğduğunu belirten ELDH Genel Sekreteri Thomas Schmidt, "Eğer 3’te 2 çoğunluk oluşturulamamışsa da CPT'nin Türkiye hükümetinin iş birliği yapmaya gönüllü olmadığını ve tavsiyelerinin yürürlüğe konulması gerektiği hakkında Bakanlar Komitesi'ni bilgilendirme hakkı vardır" dedi. 

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit altında rehin tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan 22 aydır haber alınamıyor. Uluslararası hukuk örgütleri, haber alınamama hali devam ederken 20-29 Eylül 2022 tarihlerinde İmralı Adası’na yaptığı ziyaretin ardından kaygıları derinleştiren Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ne başvuruda bulundu. Avrupa Demokrasi ve Dünya İnsan Hakları Avukatları Derneği (ELDH) Genel Sekreteri avukat Thomas Schmidt, CPT’nin ziyaretini MA'dan Sterk Sütcü'ye değerlendirdi. Schmidt, İmralı’ya son ziyaret ile ilgili hazırladığı raporu açıklamamasının sebebinin yasal mevzuat olmadığını, politik sebeplerden kaynaklandığını belirtti. CPT'nin görev sınırlarının sıklıkla yanlış anlaşıldığını belirten avukat Thomas Schmidt, “CPT yalnızca insan hakları ihlallerini inceleme ve ilgili devletlere tavsiye verme ve kısıtlı da olsa katkıda bulunma yetkisine sahiptir. Görevi münferit dosyalara müdahale etmek değildir” dedi. 

Özel koşulları kabul ediyor

Schmidt, CPT raporunun, ulusal mahkemeler veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) nezdindeki yasal kovuşturmalar için kanıt görevi görebildiğini aktararak, şu bilgileri paylaştı: “Sözleşmenin 7. maddesi uyarınca CPT, özel koşullar olduğunda baskın ziyaretler gerçekleştirebilir. Bu nedenle geçen yıl 20-29 Eylül tarihleri arasında İmralı'ya bir ziyaret gerçekleştirildi ve bence bu, uluslararası kamuoyunun fikir edinmesi anlamında iyi oldu, çünkü bu ziyaret sonucunda CPT'nin de İmralı'da özel koşullar olduğunu kabul ettiğini ve bu nedenle de bir baskın ziyaret gerçekleştirdiğini kamuoyuna gösterdi. Ziyaret sırasında heyet, hükümet yetkilileriyle bir araya geldi ve ziyaretin sonunda heyet ön gözlemlerini Türk makamlarına sundu."

CPT, şimdi açıklama yapmalı

Ziyaretlere ilişkin CPT raporlarının Türkiye'nin açıklamalarıyla birlikte bir yıl kadar gecikmeli de olsa yayınlandığını, ancak bu gecikmenin bir sorun teşkil ettiğini ifade eden Schmidt, “Gizlilik ilkesi bir istisnasıdır ve ilgili hükümet, CPT'nin tavsiyelerine uymayı ve tutukluların durumunu iyileştirmeyi reddederse CPT heyetinin 3’te 2 çoğunluk oyuyla konuya ilişkin halka bilgilendirme açıklaması yapma hakkı doğar. Bu açıklamada CPT gözlem ve tavsiyelerine de yer verebilir ve aynı açıklamada Türkiye hükümetinin CPT tavsiyelerine uymayı sürekli olarak reddetmiş olduğunu kamuoyuna açıklayabilir. Şu anda da CPT'nin yapması gereken tam olarak budur" diye konuştu. 

CPT'nin Eylül 2022'de İmralı'ya ziyaretinde nasıl bulgulara eriştiğinin henüz bilinmediğinin altını çizen Shcmidt, şunları söyledi: “Ancak Türkiye'nin CPT'nin önceki ziyaretleri akabinde yaptığı tavsiye ve iyileştirmeleri yerine getirmediği biliniyor. CPT'nin, İşkencenin Önlenmesi Sözleşmesi’nin 10. maddesinin 2. fıkrasınca kamuoyuna bir açıklama yapma hakkı doğmuş durumdadır. Eğer 3’te 2 çoğunluk oluşturulamamışsa da CPT'nin Türkiye hükümetinin iş birliği yapmaya gönüllü olmadığını ve tavsiyelerinin yürürlüğe konulması gerektiği hakkında Bakanlar Komitesi'ni bilgilendirme hakkı vardır."

Siyasi çözüm gerekir

İmralı'da tecrit sorununun, çok geniş kapsamlı bir sorun olduğunu ve bu soruna da siyasi bir çözüm gerektiğinin altını çizen Schmidt, şu belirlemelerde bulundu: “Çözüm Avrupa Konseyi'nde ya da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde değil. Kürt sorununa sadece Türkiye'deki siyasi aktörler tarafından sağlanabilecek bir siyasi çözüm gerekiyor. Avrupalı kurumların ya da uluslararası kurumların bu konuda katkısı en iyi ihtimalle yardım düzeyinde olacaktır."

CPT'nin yapacağı şey

CPT'nin yapabileceği en iyi şeyin 10. maddenin 2. fıkrasını uygulayarak, 3’te 2 çoğunlukla kamuoyunu bilgilendirecek bir açıklama yapması olduğunun tekrar altını çizen Schmidt, şunları ekledi: "Bu açıklamayla İmralı Cezaevi'ndeki gözlemlerinin detaylı bir özetini sunabilirler, Türkiye hükümetine uygulaması gereken tavsiyeleri bu açıklama ile kamuoyuna duyurabilir ve Türkiye hükümetinin bu tavsiyeleri uygulamamak için uzun bir zamandır ayak dirediğinin altını çizebilirler. İkinci adım ise Bakanlar Komitesi’nin bu konuyu Türkiye ile tartışması ve bir çözüm bulmasıdır."

*****

HDP milletvekilleri

Bakanlık yanıt versin

HDP milletvekilleri, Adalet Bakanlığının İmralı tecridine dair sessizliğine tepki göstererek, “Çözüm için bir an önce görüşme sağlanmalıdır” çağrısında bulundu.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi talebiyle başlattığı Adalet Nöbeti, 15. gününde devam etti. Milletvekilleri Kemal Bülbül, Abdullah Koç, Muazzez Orhan, Sıddık Taş, Hüseyin Kaçmaz, Erdal Aydemir, Kemal Peköz, Celadet Gaydalı, Remziye Tosun ve Nuran İmir, “İmralı’da hukuk uygulansın” ve “Tecrit insanlık suçudur” dövizleriyle Meclis Dikmen Kapısı’nda açıklama yaptı.

HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, İmralı Adası’nda hukuk sistemine ve Anayasa’ya uymayan bir sistem olduğunu belirterek, “Adalet Bakanlığının önü tenekeyle kapanmış. Adalet Bakanlığı, teneke bakanlığı olmuş. Bu kadar teneke, bu kadar paslı, kirli bir yaklaşım söz konusu olamaz. Bu tecrit suçtur. Bu suçun yargılanması, hukuk, adalet ve demokrasi önünde bir gün mutlaka yapılacaktır. Şu anda bizi tecrit altında tutan ırkçı, tekçi sistem, kendisini büyük güvenlik içinde hissedebilir. Bu sahte bir güvendir, hukuk mesnetinden yoksundur. Bir an önce tecride son verilmelidir ve demokratik barışçıl çözüm için Sayın Öcalan ile görüşme sağlanmalıdır” dedi. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.