Cumartesi Anneleri'nden 901. hafta

Elif KAYA yazdı —

  • Faşizme karşı doğru olan, haklı olan yeri bulmak için annelerin durduğu yere bakmak yeterlidir. Onlar, adaletin, vicdanın temsil ettiği yerde durur. 

Yaşamın saldırı altında olduğu her yerde, zulme ilk karşı duran genelde anneler olur. Savunması olmayan yaşamın değersiz olduğunu da öncelikle onlarda öğreniriz. Faşizmin en karanlık olduğu dönemlerde bile ilk meydanlara çıkan, insanların ses çıkarmaya korktuğu dönemde, yitirdiklerinin hesabını soranlar hep annelerdir.  Sordukları sadece yitirdikleri bir oğul, bir kızın hesabı değil, eylemlerinde tüm insanlığın yaşam hakkının kutsallığını savunurlar. Çünkü faşizm bireylerle değil, bireyler şahsinde tüm toplumu etkisizleştirmek, teslim almak için politika üretir. Bundan olsa gerek yaşamın bütününü savunmadan, kaybedilenlerin akıbetinin açığa çıkarılamayacağını en iyi anneler bilir.  

Faşizme karşı doğru olan, haklı olan yeri bulmak için annelerin durduğu yere bakmak yeterlidir. Onlar, adaletin, vicdanın temsil ettiği yerde durur. Hiçbir üst akla ihtiyaç duymadan yaşam deneyimi ve sezgi gücüyle politika yaparlar. Annelerin faşizme karşı gücü bu özelliklerinden gelir.

Sadece Türkiye'nin son kırk yıllık tarihine baktığımızda askeri darbe veya sivil yönetimle kaç diktatör gelip, geçti. Şimdilerde pek çoğunun ismi bile hatırlanmaz. Ama anneler başındaki ak yazmalarıyla halen meydanlarda faşizme meydan okuyorlar. Bu dünyada yarım bıraktıkları hesabı, ahirete sürdürme sözüyle aramızdan bir bir ayrılsalar da mücadelelerini büyüterek devam ettiriyorlar. Yitirdiklerinin izini sürerken tüm ezilenlerin, yok sayılanların, tamamlanmamış hayallerin sesi oluyor, yarım kalmış düşlerin tarihini yazıyorlar. Sadece fiziki ölümle insanın yok edilemeyeceğini, yaşamın anlam ve mücadele ile sürdürülebildiğini eylemleriyle ortaya koyuyorlar.

Cumartesi Anneleri, 27 Mayıs 1995 tarihinden bu yana her hafta Galatasaray Meydanında kaybettikleri yakınlarının akıbetini sormak için eylem yaptılar. 27 yıldır devam eden bu eylemeler, faşizmi bir bütün ortadan kaldıramamış olsa dahi bir direniş kültürü ve hafıza yarattı. Kaybedilmiş insanların anlatılan öyküleriyle ve eylemleriyle direnenlerin tarihi yazıldı. Annelerin bu eylemi faşizmin hedeflediği korku ve boyun eğdirme politikasını tersine döndürerek, bir direniş kültürü yarattı.

Galatasaray Meydanı’nda anneler etrafında toplanan insanlar örgütlenmeyi, acılarla birlikte baş etmeyi, mücadele etmeyi deneyimlediler. Her hafta bir araya gelen insanlar faşizmin yıkıcı politikalarına karşı sesini yükseltirken aynı zamanda bir birinin acısına dokunup, bir birinin yaralarını da sardı. Zulüm ne kadar büyük olursa olsun birlikte eyleyerek her sorunun aşılabileceğini deneyimlediler.

Galatasaray Meydanı bir anlamda Cumartesi Anneleri'nin eylemleriyle yeni bir kimlik kazandı. Mekanın eylem ile anlam kazanması, her zaman faşizmin korkuttuğu bir şeydir. Çünkü mekanın mücadeleyle buluşup, kimlik kazandığında faşizm kontrol yeteneğini yitirir. Bu nedenle  Cumartesi Anneleri'nin eylemlerine sahiplik eden Galatasaray Meydanı’nda uzun zamandır eylem yapılmasını engellemeye çalışıyor. En son geçen hafta pek çok eylemciyi gözaltına alarak alana girmesini engellemeye çalıştı. Böylece eylemi mekanda ayırıp, eylemin gücünü kırmak istiyor. Çünkü yıllardır  bu meydanda kayıpların akıbeti sorulmuş, kaybedilenlerin öyküleri dile getirilmiş, eylem mekanla bütünselleşmişti… Her cumartesi buradan geçenler Cumartesi Anneleri'nin eylemine tanıklık etmiş, anlatılanlardan kendilerine bir parça almışlardı. 

Türk Devleti, yıllardır kayıpların bulunması için tek adım atmadığı gibi tarihe iz düşen, yaşanan adaletsizliği eylemleriyle düzeltme uğraşısı içinde olan Cumartesi Annelerinin eylemini mekandan ayrıştırarak, gücünü kırmaya çalışıyorlar.

Türkiye demokrasisinin en uzun soluklu hareketlerinden biri olan Cumartesi Anneleri, 202 kezdir Galatasaray Meydanı'nda eylem yapılmasına izin verilmiyor. Faşizm hiçbir dönem AKP yöntemi döneminde olduğu kadar toplumsal hafızayı ortadan kaldırarak, eylemleri etkisizleştirmek amacıyla mekanlara bu denli müdahale etmemişti. Oysa Galatasaray Meydanı Cumartesi Anneleri'yle kimlik kazanan bir alandır.

Cumartesi Anneleri'nin olmadığı bir meydanı garibandır...

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.