Dağların kalbi ve savunma inancı

Forum Haberleri —

  • Gerilla’nın motivasyonu ve başarısının sırrı elindeki silahların çok büyük olmasında ya da çok gelişkin olmasında değildir. Bunu en iyi ilgili savaş bakanı bilmektedir. Gerillalığın kendisi bir kez inançlı, iradeli insan üzerine gelişmiştir. Ne yaptığını bilen, bilinçli insan üzerine gelişmiştir. 

SAVAŞ FIRAT

Avaşîn, Zap ve Metîna hattında devam eden savaşı değerlendirmek oldukça hayatiyetini korumaktadır. Türk ordusunun kullandığı yöntemler ve taktikler ayrı ayrı değerlendirme konusu yapılabilir. Çağımızın en gelişmiş teknolojisi ile donanmış bir ordu olduğu su götürmez. Yapılan kimi haberlerde dile gelen Ortadoğu’nun en büyük ordusu olduğu da doğru. Bunları elbette propaganda değeri olduğu için günlerce haber yapıp yayınlamaları normal. Ama bu durum sadece bir propaganda değil, aynı zamanda bir gerçek. Bu nicelik olarak da böyledir. Sadece elindeki silahların sayısıyla alakalı ifade edilen bir durum değildir. Asker sayısı en fazla olan ordu Türk ordusudur. Savaş uçağı, keşif uçağı, silahlı keşif uçağı açısından bu durum böyledir. Tank ve top sayısı anlamında, zırhlı araç envanteri anlamında da böyledir. Balistik füzelerde İran’ın gerisine düşse de elinde belli oranda balistik füze de var. Bu anlamda NATO’nun 2. büyük ordusu olma şanına layık oldukları kesindir!

Tabi bunları dile getirirken şöyle bir gerçeği göz ardı etmiyoruz. Bu silahları kim ve niçin Türk ordusuna verdi, Türk ordusu niçin bu denli donatıldı? Son zamanlarda propagandasını fazlasıyla yapsalar da bu silahların, bu savaş araçlarının patentleri gözden geçirilse ne kadar yerli ve milli oldukları anlaşılacak. En yerli ve milli olan savaş aracı bile dışardan temin edilmiş parçaların birbirine monte edilmesidir. Bu hususları dile getirirken savaş tekniğini geliştirmek için içerisine girmiş oldukları büyük arayışları görmezden gelmemek lazım. İsrail’in kuruluş sürecinde Avrupa’dan bozuk malzemelerin taşınarak hem de gizli yollardan İsrail’e götürüldüğüne ilişkin onlarca film yapılmıştır. Bu noktada Türkiye’nin de gecikmiş olsa böyle bir çabasını görmek gerekiyor. Kendisine verilen teknikten yararlanarak benzer teknikler geliştirmeye çalıştığı anlaşılmaktadır.

Tüm bu saydığımız teknik donanıma sahip Türk savaş bakanı geçen gün basın karşısında şöyle bir demeç veriyor: “Ordumuzun karşısına çıkmaya korkan PKK’liler maket uçakla saldırı girişiminde bulundular.” Şu soruyu birileri çıkıp sorma cesaretini hiçbir zaman gösteremeyecek, bunu biliyoruz. Gerilla göğsünü hangi silaha karşı siper edecek. Göğüs göğüse çarpışan bir askeriniz var mı? Küçük bir maket uçağa karşı sizin savaş uçağı bilançolarına bakmaya bile gerek yok. Sadece Garê operasyonunda kullandığınız 41 adet donanımlı savaş uçağı karşısında bir maket uçağın adı mı olur. Haber değeri mi olur? Gerillanın elindeki ferdi silahlar dışında var olan donanımını kendileri sayıyorlar zaten. En gelişkin olanı çeşitli anti tank ya da anti zırh roketleri. Bunlara RPG’de dahil. En kullanışlısı olanıdır çünkü. Bunların dışında gerillanın elinde olup da Türk ordusunun elinde olmayan teknik hangisidir. Savaş bakanlarının başarısızlık izahatlarına zemin teşkil etsin. Elbetteki bu dile getirdiğimiz hususlara ancak gülünebilir. Çok gülünç bir durum.

Gerilla’nın motivasyonu ve başarısının sırrı elindeki silahların çok büyük olmasında ya da çok gelişkin olmasında değildir. Bunu en iyi ilgili savaş bakanı bilmektedir. Bu konuda büyük abileri kendilerine lazım olan tüm teknik donanımı hiç sorunsuz on yıllardır vermektedir. Hibe edilen tanklardan tutalım, kimse de olmayan teknik donanımı ilkin kullanım için hizmete sunmalar, sonrasında yapacak teknik bilgiyi vermelere kadar NATO’nun gizli şebekelerinin hizmeti hiç durmadı. Eğer teknikle elde edilecek bir başarı, silah üstünlüğüyle elde edilecek bir başarı olsaydı, Türk ordusu bu başarıyı günümüze gelmeden onlarca yıldır yakalamış olurdu. Ya da gerilla karşısındaki başarısızlıklarının sırrı gerillanın tekniği olsaydı, hiçbir zaman başarısız olmayacaklardı. Bunu aklı başında herkes bilir.

Gerillalığın kendisi bir kez inançlı, iradeli insan üzerine gelişmiştir. Ne yaptığını bilen, bilinçli insan üzerine gelişmiştir. İdeolojik olarak donanımlıdır. Yani büyük amaçları ve bu amaçlar uğruna oluşturmuş olduğu büyük yaşamsal ilkelere sahip ve bu ilkelerle donanmıştır. Ne için dağlarda olduğunu biliyor ve ona göre anlamlı yaşıyor ve savaşıyor. Toplumsal değerlerine bağlıdır. Bu değerlerin yaratıcısı olan Önderliğe ve izinde yürüyerek kendini feda eden şehit yoldaşlarına bağlıdır. Topraklarına bağlıdır. Bu topraklara kök salmıştır. Aynı biçimde sınırlı imkanlarla da olsa elindeki tekniği en iyi şekilde kullanmak ve hakkını vermek için kendisini donatmıştır. Gerillayı güç yapan en temel hususlardan bir kaçıdır saydıklarımız. Onlarcasını saymak mümkündür.

Bu hususların yanında gerillanın temel savaş taktiğinin gizemini koruması onun temel güç kaynağıdır. Bu tüm savaş tarihinde böyledir. Şimdi uzun zamandan bu yana gerillanın mevzilenmesi ve taktikleri karşısında Türk ordusu taktik tıkanmayı yaşanmaktadır. Kaba güç kullanarak, teknik kullanarak, kendi deyimleriyle tepeleri un ufak ederek gerillanın bulunduğu yerlere girme denemeleri yeniden gerilla direnişi ile karşılaşmaktadır. 25 gündür süren direnişin öyle hemen kırılmayacağı daha iyi anlaşılmaktadır. Bu konuda tereddütsüz bir gerilla var. Kürdistan coğrafyasını savunma konusunda, işgale geçit vermeme konusunda kararlı bir gerilla var. Bu gerillanın kullandığı ufak çaplı tekniğinin ötesinde bir etkiye sahip. Avaşîn, Zap ve Metîna’da esas korkutucu olan, Kürdistan dağlarında Türk ordusunu esas zorlayanın bu olduğu anlaşılmaktadır. Tabi ufak çaplı da olsa teknik kullanımı da bu inancı ve kararlığı pekiştirmeye hizmet edip generallerini korkutmuşsa iyidir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.

</