Daha nereye kadar

Selim FERAT yazdı —

  • 57 siyasi partiden oluşan “Lozan’a karşı Komite“, Antlaşma’nın imzalandığı sarayın önünde sonuç bildirgesinin açıklanacağı 24 Temmuz gününe kadar görüşmelerin de dahil olduğu etkinliklere imza atacak.

-I-

“Döktüğünüz kanda boğulacaksınız“.

Bu cümle kurban bayramının birinci gününde WhatsApp üzerinden yaygınlaştırıldı.

Aynı zamanda kararlı bir slogan.

İmza “Dev-Koyun“a ait.

Gerisini okuyanlar düşünsün gibi bir slogan.

“Geççek“ şarkısı gibi.

Adresi giz, üstüne alanı belli.

Kükreyeceklerin kimlikleri açık.

Birkaç gün geçtikten sonra, katliamın 30. yıldönümünde Sivas’ta yaşamlarını yitirenler anıldı.

 

-II-

Kurdistan’ın bölüştürülmesinin dayanağı olan Lozan Antlaşması’nın 100. Yıldönümü yaklaşıyor.

57 siyasi partiden oluşan “Lozan’a karşı Komite“, Antlaşma’nın imzalandığı sarayın önünde sonuç bildirgesinin açıklanacağı 24 Temmuz gününe kadar görüşmelerin de dahil olduğu etkinliklere imza atacak.

Ana hedef, dört sömürgeci devlet tarafından işgal edilen Kurdistan için statü.

Komitede Kurdistan’ın dört parçasından parti, hareket ve yapılanmalar yer alıyor.

Kendisini  Kurdistan Projesi‘nden izole eden parti KDP.

Yani Kurdistan Bölgesel Hükümeti’nden Komite’ye katılmayan Barzani’ye dayanan güç.

Komite’ye Türkiye’nin mutabakatını almayacak bir KDP’yi düşünmek zor.

KDP’nin ABD’nin desteğini alarak Lozan’a karşı duracak bir komiteye katılması daha da zor.

İsveç’in NATO’ya üyeliği dönemin önemli maddelerinden biriyken, KDP üzerinden Türkiye’yi provokasyonla histerikleştirmek, ABD’nin işine gelmez.

Barzani’nin domine ettiği bir hükümet varken ve bunun adı da "Kurdistan Bölgesel Hükümeti“ ise, KDP’nin Lozan’a karşı bir komiteye katılmasını düşünmek, üst mantığın işi olamaz.

Çünkü, devletsiz ve Bağdat/Ankara serumuna bağlı bölgesel bir hükümet olsa da, Kurdistan’la başlayan bir yapılanma var.

 

-III-

Kuzey Kurdistan’dan gelen bir akademisyenden, Diyarbekir’de halkın seçimlerden sonra kızgın olduğunu ve özellikle de Erdoğan’ın kazanmamasına rağmen, kazandığını ilan edecek gücü elinden bulundurmasından tedirginlik duyduğunu not ettim.

Başka bir gezginci, Türkiye metropollerinde, Erdoğan’ın kazanmamasına rağmen kazandığını ilan etmesinin akabinde, hayal kırıklığı yaşayanların Erdoğan’a karşı her ortamda eleştiri yapmakta çekinmediklerini belirtti.

Not ediyorum:

Sonuç alınmadığı için, hayal kırıklığı;

kızgınlık;

en çok da öfke var.

"Erdoğan güçlü ama…" diyenlerin, onyıllardır bir kabus yaşadıklarını dile getirenlerin umutlarını kaybetmediklerini de not ettim.

Son bir ders aldıklarını söyleyenlerin “…daha nereye kadar?“ sorusu, bitiş notum.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.