Darağacında özgürlüğe adanmış iki hayat

Sara AKTAŞ yazdı —

  • Henüz 22 yaşında idam sehpasına cesur adımlarla yürüyen Leyla Qasim’ın o sırada Kürt Ulusal Marşı ‘Ey Raqib’i okuduğu belirtilmektedir. Böylece Leyla tarihe damgasını vurarak efsaneleşen Kürt kadınları arasındaki yerini almıştır.
  • İran rejimi, Şirîn Elemhuli’yi pişman ettirmek için birçok yöntem uygular ancak Şirîn Elemhuli, “Bedenimi teslim alabilirsiniz, ama şerefimi asla teslim alamazsınız” diyerek kararlılığını gösterir.

Arendt’in vurguladığı kötülüğün sıradanlaşmasının açık resminin giderek dünyaya hakim olduğu bir döneme tanık oluyoruz. Erkek egemen otoriter ve faşist iktidarların egemen olduğu her alanda her yeni barbarlık örneği hızla unutulmakta ve yerini yenisine bırakmaktadır. Ancak her şeye rağmen aynı tarihsel deneyimlerden bildiğimiz bir gerçek daha var; tarihin böylesi kesitleri insandaki inanç ve iradenin, mücadele ve kararlılığın sınandığı, kahramanların çıktığı dönemlerdir. Bu dönemlerde tarihteki ilham verici örnekleri hatırlamak kıymetli olduğu kadar anlamlıdır. Geçtiğimiz hafta içinde işte böylesi iki cesur ve onurlu Kürt kadınını ölüm yıldönümlerinde andık.

1974-1975 ayaklanması sürecinde direnişiyle sembolleşerek, ilham kaynağı haline gelen, adı belleklere kazınan bu Kürt kadınlarından birisi Leyla Qasim’dı. Kürt kadının özgürlük sembolü, cesaretin ve kahramanlığının adı Leyla Qasim, darağacına götürülen ilk Kürt kadınıdır.

Leyla Qasim, yoksul ve yurtsever bir ailenin çocuğu olarak Xaneqîn ilçesinde dünyaya gelir. Xaneqîn Enfallere tanıklık eden Kürt şehirlerinden biridir. 1958 yılında Xaneqîn’de ilk öğrenimine başlayan Leyla Qasim, orta öğrenimini de burada tamamlar. Babası emekli olduktan sonra Bağdat’a taşınırlar. 1971 yılında Bağdat Üniversitesi'nde sosyoloji bölümünde okumaya başlayan Leyla, 1972 yılında Kürdistan Öğrenciler Birliği içinde rejimin baskı uygulamalarına karşı boyun eğmez bir duruş sergiler.

1974’ün baharında Baas Rejiminin Kürtlere karşı savaş açması, Kürt ailelerini Bağdat’tan çıkarması ve Qêledizê kentini bombalaması sonucunda 3 sivil yaşamını yitirir. Ardından Halepçe’yi bombalayan rejim birçok sivili daha katleder. Leyla Qasim ve arkadaşları bu duruma sessiz kalmayı ihanetle eş değer sayarak, Kürtlerin sesini dünyaya duyuracak bir eylem hazırlığına başlarlar. Filistinli direnişçi Leyla Halid’in uçak kaçırmasından esinlenerek bir uçak kaçırmayı tasarlarlar. Ancak eylem girişiminin başında arkadaşlarıyla beraber yakalanır. 1974 Nisanı’nda ağır işkencelerden geçirilir. Düzmece bir yargılanma sonrasında aynı yılın mayıs ayında idam edilir.

Henüz 22 yaşında idam sehpasına cesur adımlarla yürüyen Leyla Qasim’ın o sırada Kürt Ulusal Marşı ‘Ey Raqib’i okuduğu belirtilmektedir. Böylece Leyla tarihe damgasını vurarak efsaneleşen Kürt kadınları arasındaki yerini almıştır. Leyla Qasim, Mayıs 1974’te Irak devletinin astığı ilk Kürt kadını olur. 

Ömrünü Kürt özgürlük mücadelesine adayan ve tutuklandığında direnişi ile sembolleşen diğer bir Kürt kadını ise irin Elemhuli’dir. Şirîn, 1981’de Rojhilat Kürdistan’ın Mako ilçesinde dünyaya gelir. Türk devletinin 2006 yılında Kürt Halk Önderi Öcalan’a karşı gerçekleştirdiği saldırı sonrası Doğu Kürdistanlı Kürt halkı günlerce protesto gösterileri yapmış ve kadınlar bu gösterilerde öncülük yapmıştır. Eylemlerde çok sayıda kişi gözaltına alınırken, 2 kişi ise yaşamını yitirmiştir. Bu baskılara karşı sessiz kalamayan Şirîn Elemhuli, gerilla saflarına katılır. Yaklaşık bir yıl, yoğun bir eğitim sürecine girer. Bu arada Türk devletinin 2008 yılında İran ile ortaklaşa gerçekleştirdiği saldırılar sonrasında Şirîn Elemhuli’nin yakın arkadaşları direnerek yaşamını yitirmiştir. Fedaice mücadele etme kararıyla Doğu Kürdistan’a geri dönen Şirîn Elemhuli, bir ihbar sonucu gözaltına alınır ve ağır işkencelere maruz kalır.

İran rejimi, Şirîn Elemhuli’yi pişman ettirmek için birçok yöntem uygular ancak Şirîn Elemhuli, “Bedenimi teslim alabilirsiniz, ama şerefimi asla teslim alamazsınız” diyerek kararlılığını gösterir. 6 ay işkenceye maruz bırakıldıktan sonra soruşturma için Ewin Cezaevi’ne sevk edilen Şirîn Elemhuli, maruz kaldığı işkence nedeniyle tanınamaz hale gelmiştir. Yıllarca Ewin Cezaevi’nde kalan Şirîn Elemhuli, idam cezasına çarptırılır. 9 Mayıs 2010’da diğer dört arkadaşı ile birlikte idam edilen ikinci Kürt kadını olur.

Ünlü Kürt Şair Şêrko Bêkes, Şirîn Elemhuli’nin idamından sonra yaşadığı keskin acıyı ve Kürt kadınlarının mücadele ve direnişini anlatmak için bir şiir yazar:

“Biz dağız, yer değiştirmeyiz / Biz şiiriz kurumayız / Bizler rüzgarız eğilmeyiz / Bizler doğum sancılarıyız, sonumuz gelmez / Bizler yaşamın kendisiyiz, erimeyiz. Rojhilat'tan Rojava'ya, Yukarı'dan Aşağı'ya / İdam sehpaları gözümüzü mü korkuttu? / Dağlarımızı eğebildiler mi? (...) Bu sabahtan sonra Mahabad'ın en büyük bahçesi Şirîn Elemhulî oldu / (...) Bugünden sonra Şirîn Elemhuli'nin gözlerinin aşığıyım / Bugün kaç tane şiirim varsa hepsini Şirîn Elemhuli'ye gül ve stran yapıyorum / Bundan sonra ben onun saçının bir teliyim / Bundan sonra ben onun tırnağıyım / Bundan sonra ben onun son defa giyip idama gittiği ayakkabısıyım / Bundan sonra Şirîn Elemhuli'nin geride bıraktığı bileziğim(…)”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.