Dava sürüncemede bırakılıyor

Suruç İçin Adalet Platformu

Suruç İçin Adalet Platformu

  • Suruç İçin Adalet Platformu üyesi Özlem Gümüştaş, yargılamanın sürüncemede bırakılarak dava dosyasının tozlu raflara bırakılmak istendiğini söyledi.

Kuzey ve Doğu Suriye'nin Kobanê kentindeki çocuklara oyuncak götürmek için Riha'nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde bir araya gelen gençlere dönük bombalı saldırının üzerinden yaklaşık 10 yıl geçti. Kobanê'nin yeniden inşası için Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) öncülüğünde başlatılan kampanya kapsamında 20 Temmuz 2015'te bir araya gelen gençler, Kobanê'ye geçmeden önce Amara Kültür Merkezi'nde açıklama yapmak istedi. Açıklamanın yapıldığı sırada MİT'in DAİŞ'e yaptırdığı saldırıda 33 kişi yaşamını yitirdi ve 100’ün üzerinde kişi de yaralandı.Katliamdan iki gün sonra patlamaya ilişkin yayın yasağı, üç gün sonra ise dosyada gizlilik kararı alındı. Patlamadan 18 ay sonra iddianame hazırlandı. İddianamede DAİŞ elemanları Yakup Şahin, İlhami Bali ve Deniz Büyükçelebi hakkında 34 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. 22 Ekim 2021'de görülen 21. duruşmada, mahkeme salonuna bir kez dahi getirilmeyen tek tutuklu sanık Yakup Şahin hakkında 34 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

 

 

10 yılda tek talebe kabul

Katliamda yaşamını yitirenlerin yakınları ile avukatlarının yargılama süresi boyunca dile getirdiği talepler ise kabul edilmedi. Katliam öncesi ve sonrasına dair görüntüler, dava dosyasına 3,5 yıl sonra eklendi. Görüntülerde katliam sonrasına ilişkin 5 saatlik kısmın kesildiği ortaya çıktı. Eksik görüntülerle ilgili bugüne kadar bir işlem yapılmadı. Firari sanıklar Deniz Büyükçelebi ve İlhami Bali yönünden devam eden davanın 29 Nisan 2025'te görülen 8. duruşmasında ilk defa avukatların bir talebi kabul edilerek, olay gününe dair görüntülerin bilirkişiye gönderilmesine karar verildi. 

Riha'da yapılan her duruşmaya İstanbul'dan gelerek katılan Suruç Aileleri İnisiyatifi üyeleri Yalçın Demir ile katliamda hayatını kaybedenlerden Çağdaş Aydın'ın babası Fethi Aydın ve Suruç İçin Adalet Platformu üyesi Özlem Gümüştaş, yargılama sürecinde yaşananları, MA'ya değerlendirdi. 

Taleplerde ısrar

Katliamda yaralanan Yalçın Demir, ailelerin aradan geçen 10 yılda davayı takip etmeyi bir an olsun bırakmadığını belirterek, "Her duruşmaya katılarak taleplerde bulunduk ama bir bir reddedildi. 8 duruşmadır firariler yönünde bir yargılama yapılıyor, ancak bu 8 duruşmada da taleplerimiz reddediliyor. Biz bu davanın takipçileriyiz. Bu davayı sonuna kadar takip edeceğiz. Ahmet Davutoğlu ve olay yerinden fotoğraf çekerken yakalanan Abdurrahman Ömer Aslan mahkemeye getirilmiyor. Bu iki şahıs davanın seyrini değiştirecek kişilerdir. Sonuna kadar taleplerimizde ısrarcı olacağız" diye konuştu. 

Hesap sormaya devam

Katliamda hayatını kaybedenlerden Çağdaş Aydın'ın babası Fethi Aydın ise sonuna kadar adalet demeye devam edeceklerini belirterek, "Taleplerimiz kabul edilene, katliamcılar hesap verene kadar mücadele edeceğiz" dedi. Mahkemenin 10 yıl sonra ilk defa bir taleplerini kabul etmesine değinen Aydın, "Olay gününe dair 5 saatlik eksik görüntünün bilirkişiye gönderilmesi olumludur. Olay günü gaz sıkılmasından kaynaklı şehitlerimizin sayısı arttı. Görüntüler avukatlar ve bağımsız heyetler tarafından incelenirse bu açık bir şekilde görülecektir. Davutoğlu'nun dinlenmesi talebimiz de kabul edilmeli. Sakalı kesilerek serbest bırakılan Abdurrahman Ömer Aslan şu an bir kamu çalışanı. Bunu kınıyoruz" şeklinde konuştu.  

Hiç adil olmadı

Yargılamalarda 10 yıl sonra da olsa bir taleplerinin kabul edilmesinin olumlu bir gelişme olduğunu kaydeden Suruç İçin Adalet Platformu üyesi Özlem Gümüştaş, şunları söyledi: "Bu yargılama süreci bizeler açısından hiçbir zaman adil olmadı. Katliam herkesin gözü önünde oldu ve ilk yapılması gereken görüntülerin incelenmesi, ancak 10 yıl sonra yapılıyor. Heyetlerin sürekli değiştirilmesi ve yılda iki kez duruşma yapılması, sürekliliğin kaybolmasına neden oluyor. Yargılamayı sürüncemede bırakma, dava dosyasını tozlu raflara bırakma pratiği görüyoruz. Bu pratiği başka davalarda da görüyoruz. Suruç unutulmayacak. İnsanlığa karşı işlenen suçlar asla unutulmamalı. Siyasetçiler yüzleşmek, hesaplaşmak istiyorlarsa bu suçların faillerini ortaya çıkarmak ile başlayabilir. Sadece Suruç yetmez bütün suçlara karşı birleşik bir adalet ve mücadele örgütlemeye ihtiyaç var."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.