DEM Parti üyeleri, kararlılığını koruyor

DEM Parti

DEM Parti

  • DEM Parti'nin komisyon üyeleri, Meclis eski başkanları ve baro başkanlarının önerilerinin kıymetli olduğunu belirterek, "Beklediğimiz katkıların, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir sistem inşasını güçlendireceğine dair inancımızı ve kararlılığımızı koruyoruz" dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyeleri, 27-28 Ağustos’ta gerçekleştirilen 6 ve 7. toplantılara dair açıklama yaptı. Açıklamada, şunlar ifade edildi: "Baro başkanlarının komisyon çalışmalarına dair tanımlamalarında ve önerilerinde kimi farklılıklar olsa da Barolar Birliği ve komisyonda dinlenen-dinlenmeyen tüm barolardan sürecin gerektirdiği yasal düzenlemelere dair katkıları ayrıca beklediğimizi önemle belirtmek isteriz. Böylesine tarihsel bir sorunun demokratik çözümü doğrultusunda atılacak adımların sadece komisyon üyeleriyle sınırlı olamayacağının farkındayız. Beklediğimiz katkıların, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir sistem inşasını güçlendireceğine dair inancımızı ve kararlılığımızı koruyoruz.

Tarihsel değerde öneriler

Önceki dönem TBMM başkanlarının kimi sunumlarında öne çıkan geçiş dönemi adaletinin sağlanması, İnfaz Kanunu’nun değiştirilmesi, ifade özgürlüğünün güçlendirilmesi, kayyum uygulamalarına cevaz veren yasal düzenlemelerin kaldırılması, AİHM kararlarının ve 'umut hakkı'nın da bu kararlar gereği uygulanması, AYM kararlarına riayet edilmesi, vatandaşlık tanımının kapsayıcı ve eşit yurttaşlık temelinde düzenlenmesi gibi önerileri oldukça kıymetli bulduğumuzu ifade etmek isteriz. Bu yaklaşımlar ve bakış açısı; Kürt sorununu bir güvenlik sorunu olarak gören anlayışlardan uzaklaşılması, sorunu yaratan kök nedenlerin ortadan kaldırılması ve bir demokratik çözüm ikliminin yaratılması bağlamlarında tarihsel değerdedir.

Uyarılar son derece önemli

Komisyon faaliyetleri boyunca hamaset dilinden ve farklı toplumsal kesimlerin sinir uçlarına dokunacak davranışlardan uzaklaşılması, sürecin iç siyasal hesapların aracı haline getirilmemesi ve odak kaymasının yaşanmaması uyarılarını da son derece önemli bulduğumuzu ifade etmek isteriz.

Ana dilimiz barış dili olmalı

İki günlük dinlemelerin bizim açımızdan bir kez daha ispatlanan çıktısı; birbirini dinleme ve anlama duygusunun ve çözüm aklının bir gereği olarak ülke halklarının hak ettiği demokratik, özgür, adil ve eşitlikçi ortak geleceğe hizmet edecek bir çabayı ve dili geliştirmektir. Unutmayalım ki farklılıklarımız zenginliğimizdir; her birimizin ana dili de barışın dili olmalıdır."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.