Deprem yalan perdesini de yırttı

HDP Sözcüsü Ebru Günay

HDP Sözcüsü Ebru Günay

  • HDP Sözcüsü Ebru Günay, depremlerin iktidarın yarattığı yalan perdesini de yırttığını; ortaya torpilin, liyakatsizliğin, denetim yetkileri elinden alınmış kurumların, kayyum zihniyetinin çürümüşlüğünün yayıldığını söyledi.

HDP Sözcüsü Ebru Günay, iktidarın depremde hayat kurtarmak yerine savaş ve işgale odaklandığına dikkat çekerek, “AKP-MHP ittifakından kurtulmadan halkların nefes alması mümkün değil” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Hukukun askıya alındığı, demokrasiye savaş açıldığı, devlet güçlerinin şiddet kustuğu, rantın bir politika haline geldiği, hırsızlık, yolsuzluk, mafya-bürokrasi ilişkilerinin ayyuka çıktığı bir Türkiye’nin gölgesinde depremin yaşandığını belirten Günay, "Aslında adı konulmamış depremler içindeydik zaten. Maraş depremi AKP iktidarının yarattığı yalan perdesini yırttı; ortaya torpilin, liyakatsizliğin, denetim yetkileri elinden alınmış kurumların, kayyum zihniyetinin çürümüşlüğü yayıldı" dedi. 

Tek bir önlem alınmadı

Deprem öncesi uyarıları hatırlatan Günay, şöyle devam etti: “Unutmayalım; bu iktidar 6 Şubat günü yaşanan deprem öncesinde defalarca uyarıldı. Doğa defalarca uyardı, sel felaketleri, orman yangınları, çığ felaketleri yaşandı. Dere yatağına yapılan evler, imar afları ile ruhsat verilen binalar, çürümüş bir halde hangarlarda bekleyen yangın söndürme uçakları, çığ felaketine kurtarma amacıyla gidip çığ altında kalan kurtarma ekipleri Türkiye’nin hiçbir felakete hazır olmadığını göstermişti. Fakat tek bir ders alınmadı, tek bir şey öğrenilmedi, tek bir önlem alınmadı! Tek bir istifa olmadı. Sözler verildi, yalanlar söylendi, zaman istendi. Yaralar hala sarılmadı.” 

Bu depreme AKP’nin öngörüsüz, tedbirsiz, ihmalkar, plansız, hukuksuz, sansür tehditleri, rant ve talan politikaları altında yakalanıldığını; deprem sürecinde de aynı hukuksuzluk, kuralsızlık ve vicdansızlığın devam ettiğini vurgulayan Günay,  "Acımız çok büyük, öfkemiz de çok büyük. Deprem sonrası yaşanan insani krizi yönetemeyen ama bir o kadar da küstah ve edepsiz bir dille halka saldıran bu iktidar halkın sırtında bir kambura dönüşmüş durumdadır. AKP Genel Başkanı Erdoğan ve hükümeti helallik isteyeceğine bir an önce istifa etmesi gerekirken, koruma ordusuyla pişkince deprem bölgesine gidiyor, çocuklara para dağıtıyor, tehdit üstüne tehdit yağdırıp sıcak ve konforlu Saray’ına geri dönüyor” diye konuştu. ANKARA

*****

Engellemelere rağmen dayanışma

İlk günden itibaren deprem sahasında olan biri olduğunu hatırlatan Günay, "Devlet yoktu. Hükümet yoktu. AFAD yoktu, Kızılay yoktu ama halk vardı, dayanışma vardı. Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenleri  ve gönüllüler olarak engellemelere rağmen her köye gittik, her bir yurttaşa dayanışma elimizi uzattık. HDP olarak, depremin olduğu ilk andan itibaren merkezi düzeyde ve yerellerde kurduğumuz koordinasyon merkezlerimiz ile birlikte 24 saat aralıksız çalıştık, çalışmaya devam ediyoruz" dedi.  

Günay, HDP’nin deprem sonrası engellemelere rağmen sürdürdüğü çalışmaları da paylaştı: "Elbistan, Pazarcık, Adıyaman, Malatya ve Hatay’da kurduğumuz 5 konteynerda il ve ilçe örgütlerimiz aktif bir şekilde çalışıyor. Barınma, sağlık  ve hukuki sorunları çözmeye çalışıyor. Şimdiye kadar deprem bölgelerine bini aşkın TIR, kamyon ve kamyonet yardım malzemesi yolladık. Bin 500’e yakın ailenin barınmasını sağladık. Afet bölgelerinde çadır ve konteynerlarda konaklama sağlamaya yönelik çalışmalarımız sürüyor. Şimdiye kadar 896 adet büyük çadır, 353 konteyner, 14 adet aşevi ve mobil mutfak, 3 bin 122 adet soba, bin 827 ton odun ve kömür, 186 adet jeneratör deprem bölgelerine ulaştırıldı.

Şu an sahada 6 bine yakın gönüllümüzle 24 saat çalışıyoruz.  ‘Aileleri Buluşturuyoruz’ kampanyasıyla deprem sonrası maddi zorluk çekecek olan ailelerle dayanışmak isteyen yurttaşları bir araya getirmeyi amaçlıyoruz. Gençlik Meclisimiz ‘Yaşam Zinciri’ kampanyasıyla tüm alanlarda depremzedelerle dayanışmaya devam ediyor. Kadın Meclisimiz de 8 Mart haftasında mor TIR’larla ‘Yalnız değil, birlikteyiz!’ diyerek yollara çıkmaya hazırlanıyor.

*****

Bu iktidar yaşama düşman

Bu iktidarın yaşama düşman olduğunu, çünkü depremle ilgilenmediği gibi, deprem boyunca da savaş siyasetini sürdürdüğünü vurgulayan HDP Sözcüsü Günay, depremzedelerin ‘Devlet nerede?’ ve ‘Asker nerede?’ sorularının enkaz başlarında yankılandığını hatırlattı. 

"Biz söyleyelim nerede olduklarını" diyen Günay, şöyle devam etti: "İktidarın savaş politikalarına göre bomba atmakla, sınır dışında savaş siyasetini sürdürmekle meşgullerdi. Asker, depremden hemen sonraki gün depremzedeleri enkazdan kurtarmak yerine, Suriye'de ve Irak'ta sınır ötesi operasyonlarına devam etmekteydi, bombardımanlarını sürdürmekteydi. Suriyeli Kürtler ve Şengal'deki Êzîdîler depremzedelerle dayanışma duygularını paylaşırken, buna karşılık olarak SİHA’larla bombardımanı sürdürdü. Konu savaş olduğunda bir gece ansızın Atina'da, Şam'da veya Erivan'da olunabileceği tehditleri kolayca sıralanabilmektedir. Halbuki, depremden 48 saat sonra hiçbir devlet yetkilisi Antakya'ya veya Adıyaman'a ulaşamadı. Tüm bunları da biz not ediyoruz.

Kaçmalarına izin vermeyeceğiz

Bu toplu cinayetin hesabını sormadan kaçmalarına asla izin vermeyeceğiz. Kaçamazlar, bu insanlık suçundan asla kurtulamazlar. Oraya AFAD ekiplerini zamanında göndermeyenlerden, insanlar enkaz altındayken internet erişimini kesenlerden, halklarımız ‘çadır’ diye bas bas bağırırken çadır satanlardan tek tek hesap soracağız, kimsenin bundan şüphesi olmasın. AKP-MHP ittifakından kurtulmadan halkların nefes alması mümkün değil."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.