Dêrsim'de talana karşı miting

Dêrsim'de talana karşı miting

Dêrsim'de talana karşı miting

  • Dêrsim Doğa, Yaşam ve Çevre Platformu, Dêrsim'de yaşanan doğa katliamına karşı Seyîd Rıza Meydanı'nda "Talana ve ranta geçit vermeyeceğiz. Biz kazanacağız, yaşam kazanacak" şiarıyla miting düzenledi.

 

Doğasına ve kültürüne kepçe vurmak istenen Dêrsimlilerin, örgütlenerek direndiğini ifade eden DEM Parti Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları, "Ey iktidar, Dêrsim'den elini çek" diye seslendi.

Dêrsim Doğa, Yaşam ve Çevre Platformu, Dêrsim'de yaşanan doğa katliamına karşı Seyîd Rıza Meydanı'nda miting düzenledi. "Talana ve ranta geçit vermeyeceğiz. Biz kazanacağız, yaşam kazanacak" şiarıyla gerçekleştirilen miting öncesi, Sanat Sokağı'ndan Sêyid Rıza Meydanı'na kadar yürüyüş düzenlendi.

Kıyım ve asimilasyon

Miting, Dêrsim Doğa, Yaşam ve Çevre Platformu'nun açıklamasıyla başladı. Kürtçenin Kirmançkî lehçesiyle Türkçe yapılan açıklamada, Dêrsim'in kuşatma altında olduğu belirtilerek, uluslararası ve yerel sermaye politikaları, AKP-MHP Koalisyonu eliyle yürütülen projeler ve "kalkınma" adı altında dayatılan "yağma" planlarıyla Dêrsim'in alanen yok edilmek istendiği vurgulandı. Açıklamada, "Dêrsim haritadan silinmek istiyor. Bu saldırılar yalnızca doğaya değil, halkın belleğine, kimliğine, geleceğine ve inancına yönelmiştir. Bu bir 'kalkınma' değil, açık bir ekolojik kıyım ve asimilasyon projesidir. Su kaynaklarımız ticarileştiriliyor, halkın yaşam hakkı şirketlerin kar hırsına teslim ediliyor. Kutsal mekanlarımız 'mesire alanı' adı altında metalaştırılıyor, inancımızın taşı, suyu, sesi bile satılmak isteniyor. Av turizmi adı altında, bu topraklarda can bildiğimiz hayvanlar parası olanlara hedef gösterilip vahşice katlediliyor. Tüm bunların üstü 'ekoturizm, doğa turizmi' ve istihdam yalanlarıyla örtülüyor" denildi. 

 

 

Halka saldırıdır

Açıklamada, Dêrsim'in ormanı, suyu, taşı, toprağının sadece doğa değil; inanç, bellek, kimlik, halk olduğunun altını çizildi. "Doğaya saldırı, Dêrsim halkına saldırıdır" denilen açıklamada, şunlar ifade edildi: "Maden şirketleri, enerji tekelleri, turizm sermayesi ve onları koruyan devlet politikaları karşısında halkın direnişi meşrudur. Biz Dêrsim'in dört bir yanındaki köylülerle, kadınlarla, gençlerle, inanç önderleriyle birlikte haykırıyoruz: Bu topraklarda talan politikaları halkın örgütlü birlikteliği karşısında hayata geçemeyecektir. Munzur'a, Pülümür'e, Halvori'ye, Gole Çetu'ya, Bağır'a, Sekasur'a, Geyiksuyu'na, İksor'a, Cevizlidere'ye, Aliboğazı'na uzanan her müdahale, halkın yaşamına yöneliktir. Artık yeter. Topraklarımızdan defolun. Sermayenin, devletin ve çıkar gruplarının doğa üzerindeki tahakkümüne boyun eğmeyeceğiz. Çünkü bu topraklar ranta değil, yaşama aittir."

Mücadeleyle kazanmak

Mitingde konuşan DEM Parti Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları ise "Maden değil, yaşam istiyoruz, doğa düşmanlarına geçit yok" dedi. Tülay Hatimoğulları, şunları söyledi: "Sermaye sahipleri, AKP gibi iktidarların arkasına saklanarak doğayı talan etmek için yasa üstüne yasa çıkartıyorlar. Bizler, doğa talanına hayır demeye devam edeceğiz. Birleşe birleşe, örgütlene örgütlene, mücadele ede ede kazanacağız."

Dêrsim'den elini çek

Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün açıkladığı veriye göre son bir buçuk sene içinde 698 maden ruhsatının verildiğini hatırlatan Tülay Hatimoğlulları, "Yani Türkiye'de bir Trabzon ili kadar alan, maden şirketlerine peşkeş çekilmiş. 145 farklı maden projesiyle Dêrsim tehdit altında. Toprağı, suyu tehdit altında. Munzur tehdit altında. Dêrsim'in inancına, doğasına, kültürüne kepçe vurmak istiyorlar. Bu kadim coğrafyanın etrafını sessizce kuşatmaya çalışıyorlar. ama Dêrsim halkı bilinçli, örgütlü bir halktır. Onların oyununu boşa çıkarmak için örgütleniyor, direnmeye devam ediyor. Ey iktidar, ey sermaye, Dêrsim'den elini çek" şeklinde konuştu. 

Kayyumu geri çekin

Dêrsim'deki kayyumların bir an önce zaman kaybetmeksizin geri çekilmesini isteyen Hatimoğulları, Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ne işaret eden Tülay Hatimoğulları, şunları dile getirdi: "Bu süreçteki en büyük hedefimiz bu topraklarda barışı, demokrasiyi, adaleti tesis etmektir. Barış demek, doğaya, yaşama, diline, kültürüne, inancına sahip çıkmak demektir. Bizler toplumun özü olan bu anlayışla barışta ısrarcı olmaya devam edeceğiz."

Boyun eğmeyeceğiz

Ardından sahneye çıkan Dêrsimli köylüler, "Dêrsim kutsaldır, Dêrsim'e elini sürme. 38'de, Maraş'ta, Gazi'de boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Dêrsim çocuklarımızın geleceğidir, talan istemiyoruz" dedi.

Konuşmaların ardından sanatçılar Şevin ve Taylan Yıldız konser verdi. DÊRSÎM

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.