Devlet katil polisini akladı

  •  Türk yargısı, katı atık toplayıcısı Recep Hantaş’ı katleden polis Kazım Bozkurt’u beraat etti; oradaki diğer polisler hakkında suç duyurusunda bulunma kararı bile almadı. 

Amed’in Yenişehir ilçesine bağlı Şehitlik Mahallesi’ndeki Sümer Park’ta 14 Nisan 2019’da katı atık toplayan 20 yaşındaki Recep Hantaş’ı katletmekten 25 yıl hapis istemiyle yargılan polis Kazım Bozkurt, aklandı. 

Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada, Hantaş Ailesi’nin avukatları Mehmet Öner, Ercan Yılmaz ve Yakup Güven, sanık avukatı Mustafa Demir hazır bulunurken, tutuksuz yargılanan katil polis Kazım Bozkurt duruşmaya katılmadı. İddia makamı, “Olası kastla adam öldürmekten” cezalandırılması istemiyle önceki celse verdiği mütalaasını tekrarladı. Avukat Mehmet Öner ise dosyada Ulusal Kriminal Büro ve Adli Tıp Kurumu ile keşif raporu arasında çelişkiler bulunduğuna işaret ederek, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden yeni bir rapor istenmesine karar verilmesini isteyerek, tevsii tahkikat talebinde bulundu. Mahkeme, raporlar arasında çelişki bulunmadığını ve hükme esas alabileceğine kanaat getirerek, yeni bir rapor hazırlanması talebini reddederek, duruşmaya devam etti. 

Ne bomba var ne de silah

Avukat Ercan Yılmaz, soruşturma ve kovuşturma aşamasında sanık ve tanık polislerin maktulün “Üzerimde bomba var” diyerek koşmaya başladığını iddia ettiğini, ancak o gün yapılan telsiz görüşmelerinde maktulün üzerinde bomba olduğuna dair bir bilgi geçilmediğini vurgulayarak, “Bu kayıtlarda hususun gerçeği yansıtmadığı ortadadır. Telsiz kayıtlarında ‘Silah kullandı mı?’ şeklinde soruluyor ‘Hayır’ diye cevap verilmiştir. Maktulün silah kullanmadığı, üzerinde bomba bulunmadığı sıcağı sıcağına yapılan konuşmada sabittir. Olay yerindeki kolluk görevlileri kendi meslektaşlarını korumak için bu tür beyanlarda bulunmuşlardır. Bu beyanlara itibar edilmemelidir” diye konuştu. 

Bilirkişi raporu sabit, keşif raporu düzmece

Bilirkişi raporlarının bilimsel olarak her şeyi ortaya koyduğunu dile getiren avukat Mehmet Öner,  Recep Hantaş’ın aldığı mermi sonucu yere düşmesi ile Kazım B.’nin silahından dumanlar yükseldiği an arasında iki saniye olduğunun Adli Tıp Kurumu (ATK) raporuyla sabit olduğunu dile getirdi. Yine ATK raporunda sanık polisin Hantaş’a doğrudan ateş ettiğini, sanık polis dışında Hantaş’ı o pozisyonda doğrudan görmesinin mümkün olmadığını aktaran Öner, ancak keşif raporunun tamamen sanığı kurtarmaya yönelik düzenlenmiş olduğunu aktardı. Öner, “Sanığın avukatına ‘Bu raporu sen hazırla’ denilseydi bu kadarını yapamazdı, sanık lehine bu denli bir rapor düzenleyemezdi” dedi.

Tek kusuru orada olması

Silah kullanacak bir durum mevcut olmamasına rağmen nişan alınarak kafasından vurulduğunun altını çizen Öner, “Müvekkilimin tek kusuru o gün orada olmasıdır. Tamamen kasten öldürme söz konusudur” şeklinde konuştu. 

Polis olmasaydı cezaevindeydi

Hantaş Ailesi’nin avukatlarından Yakup Güven ise cezasızlık politikasının sistematik bir hal aldığına dikkat çerek, şunları söyledi: “Söz konusu olayda fail normal bir vatandaş olsaydı muhtemelen halen cezaevinde olacaktı ve kasten adam öldürme suçundan hüküm kurulacaktı. Ancak şahsın kamu görevlisi olması nedeniyle tutuksuz yargılama şeklinde bir zırh örülmüştür.” 

Mahkemenin kararı hazırdı

Mahkeme, sanık polis Kazım B.’nin üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatine kararı verdi. Mahkeme, cinayete ilişkin olay yerindeki polisler hakkında ise suç duyurusunda bulunma kararı almadı.  AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.