Dillere destan Mayrık’ın öyküsü 

Kadın Haberleri —

.

.

  • Pazarcıkta genç yaşında 1963’te hastalıktan ölen Mayrık üzerine halası Nannê’nin yaktığı ağıt günümüzde sadece birkaç kadın tarafından ezbere biliniyor. 
  • Almanya’nın Euskirchen kentinde yaşayan 66 yaşındaki Mayrika Mamê Karre de bu kadınlardan biri. Mayrê anadan, Mayrık ve ağıdının hikayesini dinledik.  

FİRAZ BARAN/KÖLN

Engizek dağında 1963 yazında bir kadın öldü. Adı Mayrık'tı. Halası iki ay boyunca onun üzerine ağıt yaktı. Kimdi bu Mayrık? Neden iki ay boyunca üzerine ağıt yakıldı? 
Mayrık, 1933 senesinde Pazarcık'ın Çawirme köyünde doğdu. Babasının adı Bilo, annesinin adı Xatûn. Mayrık 1 yaşına geldiğinde babasını Qers’a (Kars) askere götürdüler. Bir sene sonra Pazarcık karakolundan üç asker köye geldi. Ellerinde Bilo'nun künyesi vardı. “Oğlunuz askerlik yaparken öldü ve orada toprağa verildi” dediler. Takvim yaprakları 1935 senesini gösteriyordu. Mayrık'ın halası Nannê o gün şu ağıdı yaktı:

Bilêl'in ağıdı
Lo lo li Qersê kako li Qersê 
Sibe li talîmê êvarê li dersê 
Lo li sê xangan lo li çar xangan 
Bilêl yekê gûliyê xwe nedane li ber meqesê

Bilêl Bilêle kako Bilêle 
Harîre Şame î têl bi têle 
Çavê xange korbî birijin 
Kako li ser te de herikî axa kandêle

Bilêl rûnene li ber kalame 
Tu nanivîsîne defter qalame 
Ki Mist miriye bina bimiri 
Ki Bilêl heye naxim tu xeme 

Bira bira ye Bilêl bira ye 
Tu nehatiye tu li ku maye

Kaynak: Mayrık’ın akrabası Mayrika Mamê Karre

Mayrê Mame Karre, Mayrık'ın akrabası ve Mayrık ağıdını bilen çok az kişiden biri.

Saç örüğünü kurban verme
Serhad, dengbêjlerin ülkesidir. Serhad ülkesinden olan ve iyi bir dengbêj hafızasına sahip olan Piroz Gültekin, ağıtta geçen "Gûliyê xwe nedane li ber meqesê" (Saç örüklerini makasın önüne vermediler) dizesinin anlamını şöyle açıklıyor: "Kürdistan'da gelenektir. Evin değerlisi öldüğü zaman kızlar saç örüğünü keser. Onu cenaze veya mezarın üzerine atar. Bu dizede anlaşılıyor ki Bilêl evinden uzakta, Qers'te ölmüştür ve cenazesi gelmemiştir. Kızkardeşleri gûlî yani saç örüğünü kurban edip cenazenin üstüne atamamıştır. Bunun üzüntüsünü dile getirmektedir."

Feodal diretmeler sonuç verdi
Mayrık 4 yaşına geldiğinde annesi Xatûn'u kastederek şöyle dediler: "Ne yapacağız? Kadın genç. Kız küçük." Halası Nannê'nin eşi de ölmüştü ve o da artık Xatûn ve Mayrık ile beraber aynı evde kalıyordu. Nannê, Xatûn ile kardeşi Dino'nun evlenmesini istedi. Dino Bilo'dan büyüktü ve daha önce de evliydi. Buna rağmen, "Dino kendi eşi üstüne Xatûn ile de evlensin" dediler. Bunda, "Kardeşi öldü. Eşi başkasıyla evlenmesin" geleneksel anlayışı rol oynadı. Feodal diretmeler neticesinde öyle de oldu ve Dino ile Xatûn'un evliliğinden de Mamad ve Êtê isimli iki çocuk doğdu.

Amcaoğluyla evlendirildi
Bu arada, Mayrık da büyüdü ve alımlı bir kız oldu. Uzun ve zayıf boyu, yeşil gözleri ve sarı saçlarıyla dikkatleri üzerine çekiyordu. Babasız büyüdüğü için diğer çocuklara nazaran daha çok kıymet görüyordu. Öyle ki, hem Pazarcık'ta, hem Antep'te iki terzisi vardı. Elbiselerini özel diktiriyordu.
1953 senesinde Mayrık ile Dino amcasının oğlu Qadir'ı evlendirmek istediler. Mayrık bu evliliğe karşı çıktı. Ancak aile dayatmaları neticesinde Mayrık ile Qadir evlendiler.
1 yıl geçti, 2-3 derken 7 yıl geçti. Mayrık'ın çocukları olmadı. Qadir'ın ailesi, "Bir kez daha evlen" dedi. Qadir de teyzesinin kızının sözünü etti. Mayrık bunu duyunca içerlendi. "Ben onu istememiştim. Yine de onunla evlendim. O niye böyle yapıyor" dedi. Bu söz üzerine Qadir bu isteğini bir daha dile getirmedi.

Veremden hayatını kaybetti
1963 senesi yaz mevsiminde Çawirme köylüleri Engizek dağına, yaylaya gittiler. Onların yaylasının adı Kortê Çawirme idi. Mayrık, Temmuz ayında hastalandı. Verem olduğu söyleniyordu. O zaman çocuk yaşta olan Mayrika Mamê Karre o günü şöyle anlatıyor: "Babamın halası onların komşusuydu. Mayrık'ın acıdan inlediğini duyunca hemen yanına koşuyor. Bakıyor ki Mayrık kan kusuyor. Kürtçe buna xwîna gûlgûlî diyoruz. Biz de o zaman bêrî yani süt sağmadan geliyorduk. Baktık ki Mayrık büyük halamın kollarında ve bütün elbiseleri kanla dolmuş. Mayrık o gün can verdi. Tarih 15 Temmuz 1963'tü."

Cenazesini köye taşıdı
O zamana kadar Pazarcıklı Kürtler nerede ölmüşse orada toprağa veriliyordu. Yayla yolunda ölenler yolda, yaylada ölenler yaylada, köyde ölenler köyde kaldırılıyordu. Mayrık yaylada öldüğü için köylüler Îrbam ağanın direktifiyle hemen orada bir mezar kazmaya başladılar. Ama halası Nannê bunu kabul etmedi. “Babasının mezarı yok. Ben bu kızı burada bırakmayacağım. Aşağıya, köyümüze, evimizin yanına götüreceğim” dedi. Ağadan habersiz bir ağacın dallarını kesti. Onları iple sağlam bir şekilde bağlayarak bir sedye yaptı. Üzerine bir yorgan indirdi. Mayrık'ı yorganın üzerine koydu ve iple bağladı. İki tane katır ayarladı. 
Bulundukları yayla Engizek dağının yüksek noktalarından biriydi. Bu nedenle 200 metre yukarılarında hep kar olurdu. İki çocuk gönderdi ve kar getirtti. Karı Mayrık'ın üzerine döktü. Amacı Mayrık'ın cenazesini iki katırla dağdan araba yoluna kadar indirmekti.
Nannê tam gençlerle beraber Mayrık'ın cenazesini katırların üzerine indirecekti ki Îrbam ağa geldi. “Nannê ne yapıyorsun?” dedi. Nannê, “Köye götüreceğim. Burada bırakmayacağım” diye cevap verdi. Ağa, “Nannê, sen köye götürürsen insanlar seninle gelir. İş var, güç var. Bu kadar koyunun hizmetini kim yapacak? Yeni bir adet getirme” dedi. Bunun üzerine Nannê hazırladığı sedyeyi göstererek şu ağıdı yaktı:

“Dare dare Îrbam axa dare
Lo lo ez pendirim tu kêre
Bila ez Meyrikê xwe daxime jêre”

Bu ağıt ağayı da etkiledi ve ağa gitmelerine izin verdi. Orada hemen bir iş bölümü yaptılar ve Mayrık'ın cenazesini katırlarla aşağıya, Kale isimli araba yolunun olduğu mevkiye indirdiler.

Nannê iki ay boyunca ağıt yaktı
İşte o andan itibaren Nannê başlar ağlamaya ve elinde Mayrık'ın mendiliyle iki ay boyunca ağıt yakar. Her bir dörtlükte Mayrık'ın bir yönünü dile getirir. Babasız büyümesini, çocuğu olmadığı için yaşadığı üzüntüyü, develer veya atlarla yürüdükleri göç yollarını, düğünlerde yaptığı figürleri bir bir anlatır.

Ağıdı sadece birkaç kadın biliyor
Nannê yaşamını yitirdi. Onun yaklaşık 60 yıl önce yaktığı ağıt yazılı değildi. Ağıdı sadece birkaç akrabası olan kadın ezbere biliyor. Bunlardan biri Mayrika Mamê Karre'dir. Bugün 66 yaşında olan Mayrê ananın yanına giderek ağıdın 50 kıtasını derledim. İşte ünlü Mayrık ağıdından bazı kıtalar şöyle:

Mayrık'ın ağıdı
Têli tu rûnene lê bin te erde
Porê xwe şake biskê xwe berde
Te rêyakê dewre (şaş) xwe re hilçinî
Te paş xwe hiştin lê kul û derde

Lê li minê Meyrik li minê
Te arek berda lê canê minê 

Dilî dilî Meyrik dilî
Li ser te de hat xwîna gûlgûlî
Min te vir de gerand wê de gerand 
Bextê rezîl neşuxilî

Qurbana rindê heyrana rindê
Min têlik kire qurbana gundê

Lo gundo gundo lo Çawirme wo
De herin rûnîn lo xwe bi xwe wo
Cîhe ku Meyrê min li nav tuna yî
Ê bûye aşe lo xirewa wo

Lê dare dare lê têlî dare
Lê ti negere têlî qansêre
Îwo li dora lo te digerim
Ez pendirim ku tu kêre
Ezê Meyrike daxima jêre

Meyrê li Qersê hetanî vira
Lê hîvê rane ê bûye çira 
E îro bûkakê dikine bûka
We ne bav he we ne jî bira

Paze bave te î meşine
Bêrî terin de doşine
Ev çi bûkê çav heşine
Herçikî min nave te hilda
Dil û girçikên min têşine

Malê we li malan wê de
Xezala mina kîwar tê de
Bila rêya min jî dakeve 
Ez bimînim hindê de

Lê hêwan hêwan lê Meyrê hêwan
Ez mana te ketime ziyared û zêwan
E îro bûkakê li mal dertexine
Yeka dest bi hine ê ser bi şêwan


Mayrık şarkısı nasıl ortaya çıktı?

Mayrık'ın babasız büyümesi, çocuğunun olmaması, genç yaşta yaşamını yitirmesi toplumu etkiledi. Nannê'nin ağıdı dilden dola dolaştı ve Pazarcık toplumuna mal oldu. Nannê yaşamını yitirdiği güne kadar, nefesi yettiği ölçüde bu ağıdı okudu. Nannê iki farklı ezgiyle söylüyordu.
Mayrık'ın ölümünden yaklaşık 10 yıl sonra yine Pazarcık'ın Teron köyünden genç ve bekar bir kız Maraş'ta, hastanede öldü. Kızın adı Canê'ydi. Bu ölümden çok etkilenen Karre Bolle o zaman bir ağıt yaktı. Sözleri ve müziği kendisine ait olan bu ağıda Canê değil Mayrık ismini verdi. 
1979 senesine geldiğimizde Antep/Keferdizli olan sanatçı Ali Nurşani bir kaset hazırlıyordu. Mayrık'ı da kasete okumak istedi. Çawirme köyüne gitti, 1963'te ölen Mayrık'ın öyküsünü ve ağıdını kadınlardan dinledi. Sonra Karre Bolle'nin ev ortamında kasetlere okuduğu Mayrık ağıdını dinledi. Karro'nun ağıdının müziğini, Çawirme köyünden olan Mayrık'ın da öyküsünü esas aldı. Kendisi Türkçe sözler yazdı, Karro'nun ezgisiyle bu eseri kendi kasetine okudu. Türkçe olan bu eser Kuzey Kürdistan ve Türkiye çapında büyük beğeni aldı.
1990'lı yıllarda Kürt sanatçılarda, “Türkçeye çevrilen Kürtçe şarkıları kurtarma” refleksi gelişkindi. Nilüfer Akbal da o refleksle bir Meyrik eseri okudu. Ancak sözleri Pazarcıklı Meyrık'ın orijinal ağıdı değildir. Kendisi kaleme almıştır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.