Direnişin tarihi yazıldı

• Direniş sesinin yankılandığı Kürdistan ve Türkiye illerinde kadınlar, ne Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ni ne de polis barikatlarını tanıdı. 1 Temmuz, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırıldığı tarih değil, kadın mücadelesinin tarihi olarak kayıtlara geçti.

HABER MERKEZİ

Kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve bu konuda bağlayıcılığa sahip ilk uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi, 1 Temmuz itibarıyla AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yürürlükten kaldırıldı. Kadın mücadelesinin önemli kazanımlarından biri olan sözleşmeden çekilme kararının alındığı 20 Mart’tan bu yana alanlarda olan kadınlar, bulundukları her platformda tepkilerini dile getirdi. Eylemlerin doruk noktası ise sözleşmenin resmi olarak yürürlükten kaldırıldığı 1 Temmuz oldu.

AKP iktidarının da kadınların da uzun süredir hazırlandığı 1 Temmuz’da, deyim yerindeyse herkes sustu, kadınlar konuştu. “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, hayatı durduruyoruz” sloganıyla alanlara çıkan kadınların, önemli buluşma noktalarından biri İstanbul Taksim Tünel Meydanı idi. Sözleşmenin imzaya açıldığı kentten verilecek mesaj, mücadelenin hattını da belirledi. İstanbul’daki bileşenler, barikatlara karşı misyonlarını hakkıyla yerine getirdi.

‘Hayatı durduruyoruz’

Eylemin mottosu ise “Hayatı durduruyoruz” olarak belirlendi ve kadınlar bu motto üzerinden kendini örgütledi. Saatler öncesinden alanı dolduran kadınlar, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz”, “Hayatlarımız, yaşamlarımız için isyandayız”, “Asla yalnız yürümeyeceksin”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Jin jiyan azadi”, “Deniz Poyraz ölümsüzdür”, “Tek adama karşı çok kadın”, “Erkek devlet katliamla sözleşti”  sloganlarını çalgı aletleri, zılgıt, alkış ve düdükleri eşliğinde attı. Saatler ilerledikçe Taksim Tünel direnişe büründü. Kadınların mesajı da kararlılığı da netti: “Bizim için bitmedi.”

Barikatları aşa aşa

Binlerce kadın, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, bizim için bitmedi” pankartı eşliğinde sloganlar eşliğinde İstiklal Caddesi’nde yürüyüşe başladı. Rus Konsolosluğu önüne kadar yürüyen kadınların önü barikatlarla kesildi. Kalkanlarla kitlenin önünü kesen polisler ile kadınlar arasında arbede yaşandı. Barikata yüklenerek aşan kadınlar, çok sayıda polisin kalkanı ve kaskına da el koydu. Barikatlara yüklenen kadınlara polis biber gazı ve plastik mermilerle saldırdı.

İki polis barikatını aşan kadınlar, polis müdahalesi sonrası İstiklal’den Karaköy’e yürüyüşe geçti. Kadınlar, burada önlerine çıkan üçüncü barikatı da aşarak, yolu trafiğe kapattı, tramvay geçişini durdurdu. “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” kesintisiz slogan oldu.

Her gün 1 Temmuz

Önlerine çıkarılan barikatları yıkan, polisin sataşmalarına sözünü esirgemeyen ve kalkanların kendilerini durdurmayacağını bir kez daha gösteren kadınlar, Karaköy Meydanı’na ulaştıktan sonra eylemini sonlandırdı. Burada verilen mesaj ise şu oldu: “Bugünden sonra her gün 1 Temmuz, her gün isyan. Bizim için asla bitmedi. Bu sokaklardaki barikatları nasıl aştıysak, İstanbul Sözleşmesi’ni de öyle uygulatacağız.”

Mücadele bitmeyecek

İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmasına karşı Wan, Ankara, Amed, Êlih, Mêrdîn, Riha, İzmir, Artvin, Ordu, Sinop, Adana, Hatay, Antalya, Mersin, Muğla, Bodrum, Manisa, ve Denizli’de polis saldırısına rağmen alanları doldurdu.  Sözleşmeden vazgeçmeyeceklerini belirten kadınlar, ‘Deniz Poyraz isyanımızdır’ dedi. Kimi kentlerde yapılan basın açıklamalarıyla, hayatları ve gelecekleri için ‘barış, demokrasi, eşitlik mücadelesine kararlılıkla devam edeceklerinin altını çizdi.

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi, İngiltere’nin başkenti Londra, Fransa’nın başkenti Paris, Almanya’nın Duisburg, İtalya’nın Milano ve İsviçre’nin başkenti Bern ve Zürih’te de kadın dayanışma platformları tarafından da protesto edildi. Kadınlar, imzasını çeken faşist Türk hükümetini protesto ettiklerini ve ülkedeki kadınların mücadelesi ile dayanışma içinde olduklarını belirtti. 

CEDAW’dan çağrı

Birleşmiş Milletler (BM) Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Komitesi (CEDAW) Türkiye'de İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlükten kaldırılmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Türkiye'nin sözleşmeden çekilmesinin uluslararası hukukun emredici normlarının tanınmasını baltalandığına dikkati çeken komite, "Türkiye'de kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetten korunmanın, ülkenin sözleşmeden çekilmesinin bir sonucu olarak daha da zayıflama riskiyle karşı karşıya kalmasından ciddi endişe içerisindeyiz" dedi. Komite, Türkiye'nin kararını en yüksek öncelikli konu olarak ve mümkün olan her şekilde yeniden gözden geçirmeye çağırarak, Türkiye'yi komite ile diyalog ve işbirliğini güçlendirmeye davet etti.