Doğal gaz hesapları da yanlış

 KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık

 KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık

  •  KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, varlığını Kürt soykırımına bağlayan Türk devleti ve iş birlikçi KDP'nin, NATO'nun tam desteği; İngiltere, ABD ve Almanya'nın dahliyle belirli aşamaları olan bir konsept dahilinde PKK ve Kürt halkına saldırdığını söyledi.  
  •  Eşbaşkan Bayık, şunların altını çizdi: "Rusya’dan Avrupa’ya giden doğal gazı kesmek, Avrupa’ya Ortadoğu’dan götürmek istiyorlar. Bu doğal gaz hattı da Kürdistan’dan geçiyor. PKK’yi ortadan kaldırıp Kürt halkını tepkisiz hale getirerek, doğal gazı rahatça Avrupa’ya taşıyacaklarını düşünüyorlar. 
  •  Yanlış hesap yapıyorlar. PKK ve Kürt halkına düşmanlık yapanlar, doğru hesap yapamaz. Ne yaparlarsa yapsınlar PKK ve Kürt halkının iradesini kıramazlar. Bedeli ne kadar ağır olursa olsun, biz bu bedeli veriyoruz. Sonunda kaybedecek olan, onlar olacaktır. Kürt halkı büyük kazanacaktır." 

 

"Elimizden geleni yapma hakkına sahibiz. Meşru ve haklı bir mücadele yürütüyoruz" diyen KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı  Cemil Bayık, Türk devletinin haksız ve garyi meşru olduğunu belirterek, "Ülkemizi işgal etmek istiyor, bizi ortadan kaldırmak istiyor. Buna karşı durmak da tarihi ve insani bir görevdir. Halkımız nerede olursa olsun özellikle de kadın ve gençler, rollerini oynamalıdır" dedi. 

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Stêrk TV’nin sorularını yanıtladı. Uzun ve kapsamlı söyleşinin bazı bölümleri özetle şöyle:

Yanlış hesap yapıyorlar

Türk devletinin KDP desteğiyle başlaşttığı yeni işgal saldırısı, Kürt soykırımını da tamamlamayı öngören geniş kapsamlı bir konsept dahilindedir. Öcalan, PKK ve gerillası tasfiye edilmeden amaçlarına ulaşamacaklarını biliyorlar. Hedeflerinde sadece PKK ve Kürtler de yok, hedef bütün Ortadoğu'dur. NATO her açıdan bu konsepte destek verip rol dağılımı yapıyor. İnglitere, ABD ve Almanya bunun içindedir. Dolayısıyla Medya Savunma Alanları'nın ardından tüm Başûrê Kurdistan ve diğer parçalar ile Ortadoğu'ya yayılma hedefi var. 

Ortadoğu’da sonuç almak isteyen, önce Kürdistan’da sonuç almalı, çünkü Kürdistan Ortadoğu'nun kalbidir. Kürdistan’da sonuç almak da öyle sanıldığı gibi kolay değil, çünkü Rêber Apo ve PKK öncülüğünde yürütülen büyük bir mücadele var. Türkiye 40 yıldır, bütün desteğe ve tüm imkanlarını seferber etmesine rağmen sonuç alamıyor. Sistem, bunu gördüğü için hizmetlerinde bulunan Kürtleri, Türkiye’ye yakınlaştırdı. Bugün ihanet pozisyonunda olan Kürtler ve Türkiye ile bu konsepti yürütüp PKK’nin kendileri için oluşturduğu tehlikeyi ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bütün imkanlarıyla saldırıyorlar. Bu, hem AKP-MHP iktidarı hem Türkiye ile birlikte hareket eden ihanet/iş birlikçi pozisyonda olanlar için varlık-yokluk savaşıdır. 

Rusya ve Ukrayna savaşı yüzünden Rusya’dan Avrupa’ya giden doğal gazı kesmek, Avrupa’ya gazı Ortadoğu’dan götürmek istiyorlar. Bu doğal gaz hattı da Kürdistan’dan geçiyor. Hedefleri bu güzergahı kendi amaçları/çıkarları doğrultusunda kontrolleri altına almak. PKK’yi ortadan kaldırıp Kürt halkını tepkisiz hale getirerek, doğal gazı rahatça Avrupa’ya taşıyacaklarını düşünüyorlar. 

Yanlış hesap yapıyorlar. PKK ve Kürt halkına düşmanlık yapanlar, doğru hesap yapamaz. PKK, Kürt halkı ve Ortadoğu şahsında da insanlığın büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunun farkında ve buna karşı mücadele ediyor. Bundan dolayı bu mücadele, sadece Kürt halkı için değil, Ortadoğu ve bütün insanlık içindir.

Kimse irademizi kıramaz

Türk devleti ve onunla işbirliği yapan KDP, bunlara arka çıkan NATO, Amerika, İngiltere, Almanya, İsrail… Bunlar bilmeli ki; ne yaparlarsa yapsınlar PKK, gerilla, zindandaki arkadaşların ve Kürt halkının iradesini kıramayacak. Kırmak istedikçe Kürt halkının öfkesi daha da büyüyecektir, PKK’nin öfkesi daha da artacak ve onları kıracaktır. Bu nedenle yürüttüğümüz mücadeleyle sadece Kürt halkının zaferini değil, Ortadoğu halklarının zaferini de geliştiriyoruz. Biz insanlığın beklentilerini, umutlarını geliştirmek istiyoruz. Bu temelde mücadele ediyoruz. Bedeli ne kadar ağır olursa olsun, biz bu bedeli veriyoruz. Geçmişte de verdik, bugün de veriyoruz, yarın da vereceğiz. Kimse irademizi kıramaz. Sonunda kaybedecek olan onlar olacaktır. Kürt halkı büyük kazanacaktır.   HABER MERKEZİ

 

KDP tercihini yaptı

KDP, tercihini Kürt halkından yana değil, Türk devletinden yana yaptı. Türk devletinin, bütün Kürtlerin düşmanı olduğunu iyi biliyor. Peki neden halkını değil de Türk devletini tercih etti? KDP’de ailesel çıkarlar hakimdir. Kürt halkının çıkarlarını değil, aile çıkarlarını esas alıyorlar. Bütün imkanları Barzani Ailesi'nin hizmetine vermişler. Bu kadar malı mülkü olan, gidip halkın yanında yer almaz.

KDP hiçbir şeyi esirgemiyor

KDP, her açıdan Türk devletiyle birlikte savaşa katılmış durumda. Gerillayı kuşatıyor, gerilla alanlarını birbirinden koparıyor, Türk askerlerinin o bölgeye gitmesine yardım ediyor, onların güvenliğini sağlıyor, lojistik ihtiyaçlarını karşılıyor, ölen askerleri savaş alanından alıp gönderiyor, istihbarat veriyor. Hiçbir şeyi esirgemiyor, her açıdan onların hizmetindedir. 

İhanet damarının temsilcisi

Bütün halkların tarihinde nasıl ki demokrasi ve özgürlük çizgisi varsa, ihanet çizgisi de vardır. Bazen ihanet, bazen de demokrasi ve özgürlük çizgisi, mücadeleyi kazanır. Kürdistan'da da öyle. İhanet, Kürt halkında bir damardır. En çok çıkarları sömürgecilerin yanında olanlar, bu damarın yürütücüsüdür. Kürdistan’daki bu durumun tarihsel bir alt yapısı vardır.

 

Gerillanının direnişi eşsiz

Gerilla, işgalcilere büyük darbe vuruyor ve AKP-MHP’nin sonunu getirmek istiyor. AKP-MHP’nin sonunun gelmesiyle Kürtler, Ortadoğu halkları ve insanlık, büyük bir beladan kurtulmuş olacak. Eğer Zap’ta Türk devleti kırılırsa Ankara’da da AKP-MHP kırılacaktır. PKK bu mücadeleyi yürütüyor. PKK, Kürt halkını ve tüm parçaları, Ortadoğu halkını, insanlığı büyük bir beladan kurtarmak istiyor. Bu nedenle herkes adına bu mücadeleyi yürütüyor. Gerilla, her türlü gelişmiş silah, top, tank, uçak ve kimyasalla gerçekleşen saldırıya karşı bu amaçla eşsiz bir direniş sergiliyor. HPG ve YJA Star gerillalarına minnetimi iletiyorum. Gerçekten tarih yazıyorlar. Herkese ruh veriyorlar. Herkeste olan özgürlük ve demokrasini umudunu güçlendiriyorlar. Çok zor, zahmetli koşullarda destanlar yazıyorlar. Yürüttükleri savaş onur savaşıdır. İnsanlığı temsil eden savaştır. Bu nedenle tarihi, sadece Kürt halkı için değil, tüm insanlık için yazıyorlar. 

Bu da halkların umudunu güçlendiriyor ve onlar da daha fazla bu mücadeleye sahip çıkıyorlar. Bence önümüzdeki süreç daha da fazla sahip çıkacaklar. Bunun gelişmesi için halkımızın, özellikle de kadın ve gençlerin rollerini daha iyi oynaması gerekir. Elimizden geleni yapma hakkına sahibiz. Meşru ve haklı bir mücadele yürütüyoruz. Meşru ve haklı olmayan, Türk devletinin kendisidir. Ülkemizi işgal etmek istiyor, bizi ortadan kaldırmak istiyor. Buna karşı durmak da tarihi ve insani bir görevdir. Halkımız nerede olursa olsun, özellikle de kadın ve gençler rollerini oynamalıdır.

 

Irak adına utanç verici

Türk devleti büyük bir savaşa girişmiş, KDP de her açıdan bu savaşta Türkiye’nin yanında yer alıyor. Irak ise tam bu dönemde Şengal ve Êzîdî toplumuna karşı saldırıya geçti. Bunu Zap ve Avaşîn’deki savaştan bağımsız ele alamayız. Kazimi, Türkiye ve KDP’nin, Zap ve Avaşîn’de başlattığı savaşı bir fırsat olarak gördü ve bundan yararlanmak istedi. Şayet Şengal’e saldırırsa kimsenin Êzîdîlerin yardımına gidemeyeceğini ve böylelikle onlardan bazı tavizler koparacağını düşündü. Bu, Irak için utanç verici bir durumdur. Doğru olan, Irak’ın Êzîdî toplumuyla diyalog kurarak sorunları çözmesidir. Talepleri öyle Irak’a karşı değil, tam tersine Irak’ın zenginliğine katkı sağlayacak.

 

Soykırım siyasetinin zindan ayağı vahşicedir

Türk devleti, Kürtlere yönelik soykırım siyasetini, zindanlarda çok açık uyguluyor. Kürt halkını, Kürdistan’ı ortadan kaldırmak, Kürdistan’ı Türklerin bir ülkesi yapmak; Kürtlerin elindeki her şeyi alıp kendi hizmetlerine koymak istiyorlar. Bu siyasette başarı elde etmek için zindanda sonuç almaları gerekir. İşte bu nedenle zindanlar üzerinde o vahşi siyaseti uyguluyorlar. Soykırım siyasetini kabullenmeyenleri işkenceden geçiriyor, ağır ceza veriyor, yaşamı onlara haram ediyor, onlarda hastalık yaratıyor, tedavi etmiyor, tamamlanan cezalarını uzatıyor. Zindanda gerçekleştirdikleriyle Kürt halkına mesaj veriyor. Kim Kürdistan için mücadele ederse sonu zindandır, işkence ve ölümdür; istemiyorsanız bu işlerden elinizi eteğinizi çekmelisiniz, mesajını veriyor. İşte her gün zindanlarda insanlarımızı öldürüyor. Dünyayı da “idamı kaldırdım” diye kandırıyor fakat idamı fiili uyguluyor. Sadece idam etmiyor, dini olarak imamın vazifesini yerine getirmesini bile istemiyor. Cenazelerinin arabaya bindirilmesine bile izin vermiyor. Ailelerinin, dostlarının cenazelerini kaldırmasına izin vermiyor. Dünyada kimse böyle bir siyaset uygulamamıştır. Çok vahşi bir politikadır. 

Kürt halkı da bu politikaya karşı nasıl mücadele ediyorsa zindanda da mücadelesini sürdürüyor. İradelerini kıramıyor. İnancım odur ki; işgalci Türk devletinin zindanlarda geliştirdiği politika, zindanlardaki direnişle yenilecektir. Nasıl gerilla yeniyor, onlar da o cephede yenecektir. İşte gerilla ve zindandaki direniş öyle birbirini tamamlıyor. O ruhu, halk arasında güçlendiriyor. Kürt halkı başını eğmiyor, kahramanca fedaice mücadele ediyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.