Enflasyon tartışmaları

• Enflasyon artışını sürdürürken, temel gıda maddeleri de bu artıştan payını alıyor. Çok dramatik olmasa da, günlük temel besin alışverişi, dışarıda yenilen yemek fiyatları, yine temel ihtiyaçlar daha pahalı hale gelecek.

 

Almanya’da bir süredir en çok konuşulan konular arasında artan enflasyon geliyor.

Bir süredir yükselişini sürdüren enflasyonun bu ay da artışı devam etti. Almanya Federal İstatistik Dairesinin açıkladığı verilere göre, enflasyon Eylül ayından bu yana 0.5 oranında artarak 4.5 seviyesine ulaştı. Böylelikle iki Almanya’nın birleştiği 90’lı yılların başından bu yana en yüksek düzeyine ulaşmış oldu.

Ağustos ayının sonunda açıklanan rakam 3.9 iken bu rakam geçen ay 4.1 olarak açıklanmıştı.

Enflasyondaki artış tüm Avrupa için de geçerli. Buna göre Eylül ayında Fransa'da yüzde 2,7, Hollanda'da yüzde 2,9 ,Belçika'da yüzde 3,8, İspanya'da yüzde 4, İtalya'da yüzde 3, Litvanya'da yüzde 6,3 ve Estonya'da yüzde 6,4 olarak belirtiliyor.

Avrupa Merkez Bankası, bu artışın uzun vadede tekrar düşeceğini tahmin ediyor. Bir toparlamadan bahsedilse de düşük gelirlilerin bu durumdan çok fazla etkileceği aşikar.

Korona pandemisi dünyada olduğu gibi, Avrupa’nın en yüksek kapitaline sahip ülke konumundaki Almanya’yı da etkiledi. Yüksek refah düzeyi ve bütçe fazlasıyla tanınan ülkede, özellikle koronavirüs pandemisinin ardından ekonomik eşitsizlik arttı.

Zenginler giderek zenginleşirken, fakirler çok daha fakirleşti. Sosyal yardım kuruluşlarının çatı örgütü Paritätischer Wohlfahrtsverband, geçen yıl Almanya'da yoksulların oranını yüzde 15,9 olarak açıklamıştı.

Diğer yandan, koronavirüs ile birlikte devlerin tekrar üretim ihtiyacıyla birlikte enerji gereksimini de artırdı, dolayısıyla bu durum fiyat artışını da beraberinde getirdi. Enflasyonun da bir süredir yükselen enerji fiyatları ile birlikte artışa geçtiği belirtiliyor.

Artan fiyatlarla insanlar Ekim ayında 18.6 oranında daha çok ısıtma ve sıcak suya para ödemek zorunda kaldı, keza benzin fiyatları da bu ay daha fazla artış gösterdi.

Enflasyon artışını sürdürürken, temel gıda maddeleri de bu artıştan payını alıyor. Çok dramatik olmasa da, günlük temel besin alışverişi, dışarıda yenilen yemek fiyatları, yine temel ihtiyaçlar daha pahalı hale gelecek.

Dolayısıyla bir süredir siyasette tartışılan en önemli konulardan biri de enflasyonun nasıl dengeleneceği üzerine.

Enflasyonun artması en çok düşük gelirlileri etkileyecek demiştik. 2000 ila 900 euro arasında geliri olan kişiler giderlerini daha da aza indirmek durumunda kalacak; zira zaten bu gelirin yarısı, bazen yarısından fazlası kira masrafına gidiyor, keza diğer temel gereksinimleri de hesaplarsak, düşük olan bu tüketim daha da azalacak.

Almanya’da sürekli eleştiri konusu olan işsizlik parası Hartz IV alanlar, mesela yine bu durumdan en çok etkilenenler olacak. Almanya’da 2021 yılında Hartz IV alanların oranı 3 milyon 834 bin 872 olarak belirtiliyor. Bekar bir yetişkin ayda 446 euro Hartz IV alıyor. Şunu da hatırlatalım; Ocak 2022’den itibaren 3 euro daha fazla alınacak. Bu artış (!) herhalde vatandaşın refah düzeyini artıracak.

Enflasyonun dengelenmesi, Hartz IV’da düzenlemeler yeni kurulacak koalisyonun da hedefinde. Hartz IV’nın yeni bir sisteme göre yapılandırılması hedefleniyor. Nitekim şimdiye kadar asgari ücretin 12 euroya çıkarılması konusunda uzlaşmaya varılmıştı.

Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Almanya’da insanların yiyecek bulamadığı söylemiş, havuz medyası da Almanya’da benzin fiyatlarındaki artışın yükselmesi ile birlikte insaların ülkeyi terkettiğini belirtmişti.

Elbette AKP iktidarının yansıttığı gibi bir dramdan bahsedilemez. Hatta karşılaştırmak bile abesle iştigal. Fakat dünyadaki gelir eşitsizliğinin Almanya’da bile hissedildiğini söylemek mümkün. Bunun getirilerini de yoksul halk çekecek.