Entegrasyon yasalarını geciktirmeyin

Çekilme açıklama / foto:ANF

Çekilme açıklama / foto:ANF

Kürt tarafı, süreci ikinci bir aşamaya taşıyabilmek amacıyla ön açıcı yeni bir adım atıyor

  • Kürt Özgürlük Hareketi, Barış ve Demokratik Toplum sürecini ikinci aşamaya taşımak için Türkiye’deki tüm gerilla güçlerini Medya Savunma Alanları’na geri çekmeye başladığını duyurdu:
  • "PKK’ye özgü Geçiş Hukuku esas alınmalı, demokratik siyasete katılabilmek için gerekli özgürlük ve demokratik entegrasyon yasaları gecikmeden çıkarılmalıdır."

Kürdistan Özgürlük Hareketi, Barış ve Demokratik Toplum sürecinin önünü açmak amacıyla attığı adımı, basın toplantısıyla açıkladı. KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok, "Kamuoyumuzun ve herkesin de beklediği ve merak ettiği; atılan bu çok önemli adımların, neyi getireceği, hangi gelişmeleri ortaya çıkaracağıdır. Türk devleti de umarız bunları düşünür ve sorumluluklarını yerine getirir” dedi.

Binarê Qendîl’de dün düzenlen basın toplantısına, KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok ile Bakurê Kürdistan’dan Medya Savunma Alanları’na gelen YJA Star Serhat Eyalet Komutanlığı Üyesi Vejîn Dersîm ve HPG Komuta Konseyi Üyesi Devrîm Palu’nun aralarında bulunduğu 25 gerilla katıldı. Açıklamanın Türkçesi KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok, Kürtçesi ise YJA Star Serhat Eyalet Komutanlığı Üyesi Vejîn Dersîm tarafından okundu. Açıklamanın tamamı şöyle:

Süreç kritik bir aşamada

“Ortadoğu’da yaşanan çatışma ve savaşların Türkiye’nin ve Kürtlerin geleceğini çok ciddi biçimde tehdit eder hale gelmesi üzerine; geçen yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Önder Abdullah Öcalan’ın açıklamalarıyla başlayan ve Önder Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısı ile kimlik kazanan süreç, son derece önemli ve kritik bir aşamadan geçmektedir.

Kürt tarafı büyük adımlar attı

Geçen 8 aylık süre içinde Kürt tarafı olarak biz, Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı temelinde tarihi öneme sahip büyük adımlar attık. Sakin ve rahat bir tartışma ortamı yaratabilmek için çağrıdan hemen sonra 1 Mart günü ateşkes ilan ettik. Önder Abdullah Öcalan’ın uygun yöntemlerle gerçekleştirdiği yönlendirme temelinde 5-7 Mayıs tarihleri arasında PKK 12. Kongresi'ni toplayarak örgütsel varlığını ve silahlı mücadele stratejisini sona erdirme kararlarını aldık; bunların ancak Önder Abdullah Öcalan’ın doğrudan yürütmesiyle pratikleşebileceğini de bu kararlara ekledik. İki ay sonra 11 Temmuz günü ise Önder Abdullah Öcalan’ın görüntülü çağrısı temelinde KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat yönetimindeki 30 kişilik Barış ve Demokratik Toplum Grubu, düzenlenen bir törenle silahlarını yakarak, silahlı mücadeleyi sona erdirme kararını uygulamadaki net ve kararlı tutumumuzu ortaya koydu.

 

foto:ANF

 

Barış ve demokratikleşme iradesi

Önder Abdullah Öcalan ve PKK öncülüğünde Kürt tarafının attığı bu tarihsel adımlar, Türkiye siyasi ve toplumsal ortamını derinden etkileyerek, barış ve demokratikleşme doğrultusunda yeni bir ruh ve irade ortaya çıkardı. Kürtlerin barış, demokratik ve özgürlükten yana olan bu cesur ve fedakar tutumu, Türkiye içinde ve dışında genel planda hep takdirle karşılanmıştır.

İkinci aşamaya taşımak için

Yaşanan yetersiz yaklaşımlara rağmen Önder Abdullah Öcalan ve Kürdistan Özgürlük Hareketi, Türkiye ve Kürtler üzerine gittikçe ağırlaşan tehlikeleri bertaraf edebilmek için gelecek yüzyılların özgür, demokratik ve kardeşçe yaşamının temellerini atabilmek için Barış ve Demokratik Toplum sürecini ikinci bir aşamaya taşıyabilmek amacıyla ön açıcı yeni pratik adımlar atmaya çalışmaktadır.

Türkiye'deki güçler çekiliyor

Bu doğrultuda, 12. Kongre kararları temelinde planladığı Türkiye sınırları içinde çatışma riski oluşturan ve olası provokasyonlara açık olan Türkiye’deki tüm güçlerimizi Medya Savunma Alanlarına geri çekme işlemini Önder Abdullah Öcalan’ın da onayı temelinde gerçekleştirmekteyiz.

Sınır alanlarında düzeltici tedbir

Medya Savunma Alanları'na ulaşan gruplardan bir kısmı şu an burada bulunmakta ve bu açıklamaya bizzat katılmaktadır. Ayrıca sınır alanlarında da çatışma riski oluşturan olası provokasyonlara açık olan mevzilerde de benzer düzeltici tedbirler alınmaktadır.

Kuşkusuz attığımız bu adımların etki düzeyini pratik gösterecektir. Ancak attığımız bu pratik adımlar da PKK’nin 12. Kongre Kararlarını uygulamadaki kararlılığı ve net tutumumuzu bir kez daha ortaya koymaktadır.

Entegrasyon yasaları çıkarılmalı

Çok açık ki; biz 12. Kongre kararlarına bağlıyız ve uygulamakta kararlıyız. Bunların pratikleşmesi için de yine PKK 12. Kongresi'nin aldığı kararlar doğrultusunda sürecin gerektirdiği hukuki ve siyasi yaklaşımlar gecikmeden gösterilmelidir. Bu çerçevede PKK’ye özgü Geçiş Hukuku esas alınmalı, demokratik siyasete katılabilmek için gerekli özgürlük ve demokratik entegrasyon yasaları gecikmeden çıkarılmalıdır.

Son olarak çağrımız, başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm halkımızadır. Süreç birilerinden bir şeyler bekleme değil, özgür ve demokratik yaşamı örgütlü mücadeleyle yaratma ve kazanma sürecidir. O halde kendini bu yaşamın içinde gören herkesin Barış ve Demokratik Toplum sürecinin başarısı için seferberlik düzeyinde mücadele etmesi gerekir. Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu mutlaka zafere ulaşacaktır."

Sabir Ok soruları yanıtladı

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok, açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. MA'nın açıklamada yer alan geçiş yasalarına ilişkin sorusu üzerine Sabri Ok, şunları söyledi: “Halklarımızın istediği ve beklediği biçimde güvenle gelişmesi açısından önemli adımlarla şimdiye kadar getirilen süreç, bazı hukuksal çalışmaların da yapılmasını gerektiriyor. Adımlar atıldıkça süreç ivme kazanır. PKK’ye özgü ya da sürece özgü özel yasaları biz de istiyoruz. Herhangi bir af değil, 50 yıllık bir mücadele bugüne kadar geldi. Önder Apo’nun çok büyük gayretleriyle çok önemli bir aşamadayız. Sadece buna mahsus özel bazı yasalar ve düzeltmeler olabilir. Özel ve özgündür. Kamuoyumuzun ve herkesin de beklediği ve merak ettiği atılan bu çok önemli adımların, neyi getireceği, hangi gelişmeleri ortaya çıkaracağıdır. Türk devleti de umarız bunları düşünür ve sorumluluklarını yerine getirir.”

 

foto:ANF

 

Rêber Apo'nun fiziki özgürlüğü

Sabri Ok, Channel 8’in “Türkiye’den beklentileriniz tam olarak nedir?” sorusuna şöyle yanıt verdi: “Halkların direniş tarihinde Kürt sorunu gibi bir sorunun örneği yok. Bir halkın, bir gücün, bir hareketin önderinin zindan koşullarında barış ve çözüm çabaları görülmemiştir. Önder Apo, henüz fiziki özgürlüğüne kavuşmadı. Buna rağmen tarihi bir sorumluluğu yerine getiriyor. Önder Apo bir an önce fiziki özgürlüğüne kavuşmalı.”

Sabri Ok, Meclis'te kurulan Komisyon’un çalışmalarıyla ilgili soruya da “Önemli bir adım, mühimdi. Birçok partiden oluşan bir komisyon. Doğrudan adlandırdı ve anlam da verdi. Bizler de önemli görüyoruz. Şimdiye kadarki çalışmalarını olumsuz değerlendirmiyoruz ama rolünü tam oynamadı. Hareketimiz dışında birçok hareket ve oluşum ile sivil toplum dinlendi. Komisyon bir an önce Önder Apo’nun yanına gitmeli ve dinlemeli, esas olan da budur. Süreci başlatan ve yürüten Önder Apo’dur, bu nedenle bir an önce dinlenmeli. Beklentimiz, herkesin rolünü yerine getirmesidir” şeklinde yanıt verdi. 

Ankara adım atmazsa

El Arabia’nın “Ankara bu açıklamanızın gereklerini yerine getirmezse?” sorusuna da şu yanıtı verdi: “Olumlu düşünelim, beklentimiz bu süreçte attığımız bu tarihi adıma karşılık herkesin sorumluluğunu yerine getirmesidir” dedi. 

AFP de “Bu adıma karşılık verilmezse” sorusunu yöneltti. Sabri Ok, şu ifadeleri kullandı: “Böyle bir şeyi tasavvur etmek istemiyoruz. Önder Apo’nun zindan koşullarında Kürt sorununun çözümü mümkün değil. Önder Apo özgür yaşar ve özgür çalışır koşullarda olmalı. Fiziki özgürlüğü sağlanmalı.” 

Türk ordusunun Başûr'dan çekilmesi

Reuters ise Kürt tarafının bu adımının ardından Türk devletinin Başurê Kürdistan’dan çekilmesi yönünde beklentisini sordu. Sabri Ok, şunları söyledi: “50 yıllık savaşın ardından tarih, sosyoloji, dünyanın içinde bulunduğu durum, Kürdistan’ı da gözeterek, Önder Apo yeni paradigmayla siyaset yapmayı öneriyor. Bizler bu temelde mücadelemizi sürdürüyoruz. Beklentimiz ilgililerin sorumluluklarını yerine getirmesidir. Eğer bu sorumluluk yerine getirilirse Başûr’a, Ortadoğu’ya da etkileri olacak. Bizler ısrarcıyız, herkes ve Türkiye devleti sorumluluğunu yerine getirmeli.” 

 

* * *

 

 

Sabotajın önüne geçmek için

Törene katılan gerillalardan biri de Serhed Eyaleti'nden bölgesinden Medya Savunma Alanları'na dönen gerilla Çeko Ayhan'dı. Çeko Ayhan, "Bu adımla süreci tehdit eden sabotaj girişimlerinin önüne geçmek istiyoruz" dedi.

Rojnews'e konuşan Çeko Ayhan, Kuzey Kürdistan gerillaları olarak, özellikle çatışma potansiyeli olan mevzi ve hatlardan, Türkiye sınırlarından Medya Savunma Alanları'na doğru çekilmeye başladıklarını belirtti. Çeko Ayhan, şunları söyledi: "Bu adım, süreci sekteye uğratmaya çalışan ve Kürt-Türk kanıyla geçinen güç ve tarafların çabalarını engellemek için atıldı. Bu adımla süreci tehdit eden sabotaj girişimlerinin önüne geçmek istiyoruz."

Bu adımın, Türk devletinin barış sürecine yönelik önemli ve büyük adımlar atmasına vesile olması gerektiğini vurgulayan Çeko Ayhan, "Asıl adım, Önder Apo'nun özgürlüğüdür. Önder Apo serbest bırakılmazsa hiçbir adım atmanın anlamı yok" dedi.

 

* * *

Daha önce de yapıldı

Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü için daha önce çok sayıda tek taraflı ateşkes ve iki kez geri çekilme kararı alan Kürt Özgürlük Hareketi, bu kararlılığını ve çabasını geri çekilme yönünde bir kez daha gösterdi.

PKK’nin bu hamlesi ilk değil. Kürt meselesinin demokratik çözümü bağlamında 93, 95 ve 98’te yapılan tek taraflı ateşkes çağrılarından sonra ilk çekilme süreci 1999'da gerçekleşti. Rêber Apo, 15 Şubat 1999'da Uluslararası Komplo ile Türkiye’ye teslim edilmesinin ardından 2 Ağustos'ta PKK’nin silahlı güçlerini Türkiye sınırlarının dışına çekme çağrısı yaptı ve 1 Eylül'de de 4. sefer tek taraflı ateşkes ilan etti. Rêber Apo'nun çağrısı üzerine Qendîl ve Avrupa’dan 8'er kişilik iki barış grubu Türkiye’ye gitti. Bazıları Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra çeşitli gerekçelerle tutuklandı. Ateşkes, devletin hiçbir adım atmaması üzerine 1 Haziran 2004'te bozuldu.

Rêber Apo'nun demokratik barışçıl çözüme dair girişimleri ve çabaları sürdü. Bu kapsamda, 20 Ocak 2000’de “Barış Projesi”, 4 Kasım 2000’de “Demokrasi ve Barış için Acil Eylem Planı“, 19 Haziran 2001’de yeni bir savaşın gündemleşmemesi ve çözüm sürecinin gelişmesi için acil talepler bildirisi, 22 Kasım 2002’de “Acil Çözüm Bildirgesi” yayımlandı. 2000’in başında ve 2002’nin sonunda olmak üzere iki defa Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve tüm siyasal partilere Kürt sorununun çözümü konusunda düşünceler ortaya koyan mektuplar gönderildi.

Yine barış grupları

Rêber Apo, 2006 ve 2009 tarihinde de tek taraflı ateşkes ilan ederken; 2009'da sürecin önünün açılması için barış gruplarının Türkiye’ye gelmesi çağrısında bulundu. Bunun üzerine 19 Ekim 2009'da Qendîl ve Mexmûr Mülteci Kampı‘ndan dördü çocuk 34 kişiden oluşan Barış ve Demokratik Çözüm Grubu, Habur Sınır Kapısı‘ndan giriş yaptı. Bu barış grubu da tutuklama ve yargılanma süreçleriyle karşı karşıya kaldı.

KCK, 1 Haziran 2010'da 13 Nisan 2009'da tek taraflı olarak ilan ettikleri eylemsizlik kararını sonlandırdıklarını; yeniden ateşkes kararı aldıklarını açıkladı. Ateşkesin kalıcılaşması için ise dört maddelik “Barış Planı”nı paylaştı. AKP iktidarı ateşkes kararı ve çağrılarına kayıtsız kaldı, askeri operasyonlar devam etti ve çeşitli provakasyonlar nedeniyle de savaş yeniden başladı.

2013'teki çekilme

Rêber Apo ile devlet arasında yeniden başlayan görüşmeler sonucu  21 Mart 2013'te Amed’deki Newroz’da tarihi mesajı okundu. Rêber Apo, “Bugün yeni bir dönem başlıyor. Silahlı direniş sürecinden, demokratik siyaset sürecine kapı açılıyor” diyerek geri çekilme çağrısında bulundu. Çağrı, KCK tarafından karşılık buldu ve 23 Mart'ta ateşkes ilan etti. Kuzey'den gerillaların çektilmesi ise 8 Mayıs'ta başladı. Hükümetin adım atmaması ve yer yer süren saldırılar üzerine 9 Eylül’den itibaren kalan gerillaların geri çekilişi durduruldu. Süreç hükümetin “diyalog masasını” devirmesinin ardından son buldu ve 1 Mart 2025'e kadar çatışmalı süreç devam etti.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.