Erdoğan kumar oynadı ve kaybetti

Murat Karayılan

Murat Karayılan

  • Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan, kriz ve bunalımda olan AKP-MHP-Ergenekon iktidarının 'zafer şovu sonrası erken seçim' hedefiyle tehlikeyi göze alıp Garê’yi işgal girişiminde bulunduğunu belirterek, şunları vurguladı:
  • "En üst düzeyde planlanıp hazırlanmıştı ama mantıksızlığı ve tehlikesi bilinmesine rağmen göze alındı. Erdoğan, bir kumar oynadı ve bu kumarda kaybetti. İşgal için geldi, işgal edemedi, esirleri de kurtarmak yerine öldürdü; tam bir hezimet." 

Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan, Stêrk TV’de yayınlanan söyleşisinde, hezimetle sonuçlanan Garê’yi işgal saldırısıyla ilgili soruya da yanıt verdi. 
Garê savaş ve direnişinin, Kürdistan Özgürlük Mücadelesi tarihinde şimdiden önemli bir yer aldığını belirten Karayılan, "Şehitler, emek, cesaret ve fedakarlıklarıyla bu destanı yazdı" dedi. Gare’ye dönük işgal saldırısının sıradan bir operasyon olmadığını; en üst düzeyde örgütlenip karar kılındığını belirten Karayılan, "Cumhurbaşkanı, bakanlar ve genel komutanlıkları bizzat konu üzerinde durmuş. Aylarca hazırlık yapıp saldırdılar" diye konuştu.

Rejimi sürdürmek için

Son 6 yılda Türk işgalciliği ile çok şiddetli bir savaş yaşandığını; tüm imkanlar seferber edilmesine rağmen Türk tarafının başarılı olamadığını, amaçlarına ulaşamadığını hatırlatan Karayılan, şöyle devam etti: "Bunun için de sistemde kriz meydana geldi. AKP-MHP-Ergenekon ittifakından oluşan bu rejim, ekonomik, siyasi, toplumsal ve askeri bir bunalım yaşıyor. Gelecekleri tehlikede. Bu kış koşullarından faydalanarak bize dönük bir hamleyle rejimlerini sürdürmek istediler. 

Başarsalardı erken seçim

Hatta başarı elde etseydiler erken seçime gideceklerdi. Bu amaçla hareket ettiler. İçinden geçtiğimiz bu 1,5 aylık süreçte Bakurê Kurdistan’da Serhad’dan Mêrdîn’e Dersîm’e kadar güçlerimize karşı 10 operasyon gerçekleştirdiler. Bunlar da sonuçsuz kaldı. Hiçbir bölgede biz kayıp vermedik. Yalnızca Merdîn’de üç şehadetimiz yaşandı. Garê saldırısını da bunun zirvesi olarak örgütlemişti; Garê’nin işgali amaçlanıyordu. En stratejik yerde konumlanmayı esas alıyorlardı. Böylece hem bize hem de çevresel güçlere karşı güçlü bir pozisyona gelmeyi hesapladılar. 

Esirlerle şov yapacaklardı

Aynı bölgede esirler de vardı. Bu konuda bilgi sahibiydiler, biz de onların bu bilgiye sahip olduğunu biliyorduk. Üzerlerine gidip canlı ya da ölü ele geçirip bir şov yapmak istiyorlardı. İktidarlarını sürdürebilmek için böylesi bir siyasi şov yapmak istediler. 

Oynadığı kumarı kaybetti

En üst düzeyde hazırlamış olsalar da aslında mantıklı bir operasyon değil. Bir mantığı yok ama tehlikeyi göze aldılar.  Erdoğan, bir kumar oynadı ve bu kumarda kaybetti. Tamamen kaybetti. İşgal için geldiler, işgal edemediler. Esirlerini kurtarmak için geldik, diyorlar ama onları da kurtaramadılar; tam bir hezimet. 

Mevsim lehlerineydi

Aslında onlar bazı fırsatlardan yararlanmak istedi. Belki herkes de bilmiyor, kış şartlarında keşif araçları daha sonuç alıcıdır. Hem kıştır hem de bulut yok/hava açık, bu şartlada termal daha iyi görüyor. Hava soğuk ve yaprak yok, bu şartlarda daha iyi keşif yapabilirler. 

Yetersiz hattan saldırı

Belli ki Garê’nin güneyinde arkadaşlar tedbirler konusunda tam hazırlıklı değillerdi, tedbirler yetersizdi. Bunu da tespit etmişler. Arkadaşlarımız her zaman kuzeye dönük tedbir geliştirmişler, bunu da tespit etmişler. Onlar da o hattın zayıflığını anlayıp bir taktik geliştirerek o bölgeden saldırdı. Bundan faydalanarak bir sürpriz yapıp sonuç almak istediler. 

Tıkandıklarını anladılar

Şoreş, Rojhat ve Seyfilerin öncülüğünde çok önemli bir direniş gerçekleşti; arkadaşlar, daha ilk anda şiddetli bir şekilde vurdu. Böylece Türk ordusu o alanda tıkandı. Aslında bu tıkanmayı anladılar ve ne insani ne de mertçe olmayan yöntemler uyguladılar. Gaz kullandılar, korkakça savaştılar. Kirli yönetemlere başvurarak 4. gün kampa girmeyi başardılar. 
Kuşatmaya girdiklerini anladılar, kuşatmayı hazılayan güçlerimiz onları mahvedecekti. Bunu fark edince gaz kullanıp alel acele kaçtılar. 

İlk defa 'başaramadık' dedi

Belki Yaşar Büyükanıt’ın 'tereyağından kıl çeker gibi çıktık' lafını kullanmadılar ama öyle oldular. Bir sürü velvele çıkarttılar, birçok hava saldırısı yapıp işte basında 'operasyon genişleyecek' falan deyip o arada kaçıp gittiler. Bu durum onlar için derin bir yenilgidir, önemli bir kırılmadır. Erdoğan ilk defa 'maalesef başaramadık' demek zorunda kaldı. Kahramanlarımız Erdoğan’a bunu dedirtti. 

Yaz ya da bulut olsaydı

Şunu açıkça söyleyeyim; yaz şartlarında olsaydık ya da bir kaç saat hava bulutlu olsaydı onlardan biri bile sağ çıkamazdı. Hepsi imha olacaktı. Şimdi yine de arkadaşların kahramanlığı sayesinde bir darbe yedi fakat daha sert bir darbe yiyeceklerdi." 

Doğru gerillacılığın önemi

Üzerinde önemle durdukların profesyonel timlerin nasıl sonuçlar alabileceğini de gördüklerini; Heftanîn’de de tecrübe edilen bu yol/yöntemin Garê’de teyit edildiğini kaydeden Karayılan, şunları söyledi: "Arkadaşlarımızın verdiği bilgilere göre; yaklaşık 20 dron, keşif aracı, Garê üzerinde uçuyor. 41 savaş uçağı uçuyor. Kobra, Atak, Skorsky helikopter var. Bu dört gün içerisinde onlarca timimiz hareket halindeydi. 50 yeri vurduk, diyorlar, sayıyı bilmiyorum ama tüm bu alanlarda yapılan hava saldırılarında bizim yalnızca bir şehidimiz oldu. Kayıplarımızın hepsi çatışmada, üç arkadaşımız da çatışma alanına intikal ederken. Doğru ve kabul edilebilir düzeyde bir gerillacılık; tünel ve tim savaşıyla başarılabileceği, Garê direnişiyle bir defa daha ispat edildi. Bu direniş ile yeni bir dönem başladı; büyük başarı tarzı daha da netleşti. Bunun tüm yıl için bir yöntem ve ruh olacağına inanıyoruz." 

 

Bağımsız heyetler gelebilir

Karayılan, Garê’yi işgal etmek için yapılan saldırının kapsamı; biçimi, kullanılan yöntem ve silahlara bakıldığında esirlerin sağ çıkmasının mümkün olmadığının görülebileceğinin altını çizerek, "Defalarca bombardıman ardından çatışma ve her defasında püskürtme. En son da içeri gaz atıyorlar. Bu insanların canlı kalması için hiçbir gayret yok, tam tersine her türden öldürücü silahı var. Sağ olarak götürmek için gelmediler. İktidarları için onları kurban ettiler" dedi.
Bugüne kadar yüzlerce Türk devlet elemanını esir aldıklarını ama hiçbir zaman esir öldürmediklerini; her defasında bir yöntemini bulup ailelerine teslim ettiklerini hatırlatan Karayılan,  şunları ifade etti: "Vakti zamanında aracılar geldi gitti ama bu esirler için hiç kimse gelmedi, çünkü AKP-MHP rejimi kimseye izin vermedi. İHD ve sivil toplum kurumları başvuru yapıyor ama müsade etmedi."
Uluslararası savaş hukukuna bağlı olup esirleri koruduklarını, bunların da korunması için büyük fedakarlık yapıldığını kaydeden Karayılan, şu çağrıda bulundu: "Biz açığız, bağımsız/uluslararası heyetler alanımıza gelebilir. Şehit düşen arkadaşlarımızın cenazeleri var, onlardan numuneler alınabilir. Kampta inceleme yapılabilir. Davet ediyoruz; gelsinler incelesinler ve Türk faşizminin yaptıklarını görsünler."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.