Faşizm her yerde vurulacak

Bese Hozat

Bese Hozat

  • KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Hozat, faşizm, her yerde halka, topluma saldırıyorsa özgürlük savaşçılarının da her yerde faşizmi vurduğunu/vuracağını, halkın da her yerde direnip mücadelesini büyüteceğini söyledi.

Gerillanın büyük bir direniş gösterip eylemlerini yaparken HBDH milislerinin ve YPS’nin şehir eylemlerinin, yeni bir mücadele sürecinin de işaretlerini verdiğini belirten KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, “Faşizme karşı mücadele alanı giderek genişliyor ve yayılıyor. Eylem biçimleri çeşitlilik ve zenginlik kazanıyor. Toplum bu mücadelenin doğrudan katılanı ve ana ekseni, bileşeni oluyor. Bu çok önemli bir gelişmedir” dedi. Eylemden, pratik mücadeleden kopuk, kuru ve teorik bir faşizm karşıtlığıyla fazla bir sonuç alınamayacağının görüldüğünü; büyük eyleme dönüşüp sokak ve meydanlara taşmayan sözün fazla bir değeri olmadığı gibi faşizmin hükmünü sürdürdüğünü hatırlatan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, “Sokak sokak, meydan meydan, her yerde toplumsal mücadele yükseltilmelidir” diye seslendi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, ANF’nin sorularını yanıtladı. Uzun ve kapsamlı söyleşinin dün yayınlanan ilk bölümünde bazı konularla ilgili kısaca görüşleri şöyle:

Toplumu esir almaya çalışıyor

Diktatör Erdoğan, her krizi fırsata çevirerek öngördüğü faşist rejimi kurumsallaştırmaya çalışan, krizden ve savaştan beslenen ahlakı olmayan alçak zihniyetli biridir. Erdoğan hiçbir ahlaki ve vicdani değeri tanımadığı için rahatlıkla küresel salgını, toplumu teslim almaya, demokratik muhalefeti susturma ve ezme fırsatına dönüştürmeye çalışıyor. Ölümle toplumu terbiye ederek esir almaya çalıştılar. Toplumun ve demokrasi güçlerinin iradesini kırıp teslim almak için en küçük bir itirazı ve iktidar eleştirisini dahi beka sorununa dönüştürdüler. Bu biçimde Kürtlere karşı soykırım saldırılarını yoğunlaştırdılar, Kürtler ve HDP dışında diğer muhalif kesimlere de ağır bir biçimde yöneldiler. Toplum sokağa çıkamadığından, demokratik muhalefet etkili mücadele edemediğinden bu faşist politikaları rahatlıkla uyguladılar, saldırıları yürüttüler. Tüm demokratları zindanda tutup faşist sistemin kurumsallaşmasına hizmet edecek tüm çeteleri dışarı salan infaz yasası başta olmak üzere birçok yasayı bu süreçte çıkardılar.

Anti faşist cephe ihtiyacı

AKP-MHP faşist iktidarının bu kadar uzun süre ayakta kalmasının temel nedeni örgütlü, etkili bir demokratik muhalefetin gelişmemesidir. Toplumsal mücadelenin parçalı ve zayıf kalmasıdır. Bir türlü anti faşist bir mücadele cephesinin kurulamamasıdır. Bu konuda yaşanan büyük zayıflıklar, faşist iktidarın hayat suyudur. Bu durumu hızla aşmak gerekiyor. Faşizmin saldırıları karşısında anti faşist bir mücadele cephesi zorunlu bir ihtiyaçtır. Anti faşist tüm toplumsal kesimler, kurumlar ve örgütler gücünü bir araya getirirse bu kesinlikle başarılır, AKP-MHP faşizmi yıkılır. Anti faşist, demokrasi cephesine kuvvetle ihtiyaç vardır. Kürtler ve Türkiye’de milyonlar faşizm karşıtıdır. Toplumun öncü demokratik güçleri, kadın, gençlik ve çevre hareketleri bir araya gelirse milyonları peşlerinden rahatlıkla sürükler, harekete geçirir. Halk buna hazırdır, yeter ki öncüler buna hazır olsun ve mücadelenin ön saflarında cesurca yerlerini alsınlar.

Demokratik muhalefet sokağa taşmalı

Eylemden, pratik mücadeleden kopuk, kuru ve teorik bir faşizm karşıtlığıyla fazla bir sonuç alınamayacağı açıktır ve bu görüldü. Büyük söz büyük eyleme dönüşmez, sokak ve meydanlara taşmazsa o sözün fazla bir değeri olmadığı gibi faşizm hükmünü sürdürür. Bu açıdan demokratik muhalefetin sokağa ve meydanlara taşınması-taşması gerekiyor. Faşizme karşı mücadele sokakta ve meydanlarda verilmelidir. Sokak sokak, meydan meydan her yerde toplumsal mücadele yükseltilmelidir. Demokrasi güçleri halkın yanında ve önünde kavgaya girmelidir. Her sokak ve meydan demokrasi güçlerinin siyaset alanı haline gelmelidir. Zaten sokak ve meydanlar demokratik siyasetin has mekanlarıdır. Demokratik siyaset sokak ve meydanlarda gerçek anlamına kavuşuyor. Sokak ve meydan mücadelesinden kopuk bir siyasetin demokratik karakteri fazla olamaz. Halk adına, emekçiler, kadınlar adına siyaset esas olarak sokakta ve meydanlarda verilir. Sokaklar ve meydanlar demokrasinin, özgürlüğün, adaletin ses verdiği, yeşerdiği alanlardır.

 

Kürt halkının tecrübesi büyük

 

Kürtler on yıllardır soykırımcı sömürgeci faşizme karşı büyük direniş gösterdiler. Her sokağı, her köyü, her meydanı, her kasabayı ve şehri serhildan alanı haline getirdiler. Kürt halkının soykırımcı sömürgeci faşizme karşı derin bir bilinci olduğu gibi büyük bir mücadele tecrübesi bulunmaktadır. Bu açıdan Kürdistan’da başta gençler ve kadınlar olmak üzere Kürt halkının ve Kürdistan’daki diğer halkların soykırımcı AKP-MHP faşizmine karşı mücadeleyi geliştirme potansiyeli çok fazladır. Örgütlü yapılar ve bilinçli yurtseverler öncülük ettiğinde bu potansiyelin güçlü biçimde harekete geçeceği açıktır. Bu kadar baskının nedeni de budur, ancak Kürt halkı her zaman baskıları aşarak mücadeleyi yükselttiği gibi bugün de yükseltecek inanca ve iradeye sahiptir.

Gerilla önemli darbeler vuruyor

Gerilla, Türk devletinin yürüttüğü özel savaş ve psikolojik harekatıyla bitirdim-tükettim nakaratını her gün tekrarladığı bir dönemde sömürgeci savaş güçlerine her yerde önemli darbeler vuruyor. Kürdistan’ın tüm alanlarında gerilla harekete geçip Türk devletini sarsan eylemler gerçekleştiriyor. Gerilla fedai bir güçtür. Tarz ve yöntem geliştirdiğinde hiçbir güç önünde duramaz. Gerilla dün olduğu gibi bugün de yarın da soykırımcı sömürgeciliğe karşı direnişini sürdürecektir.

 

Şehir eylemleri korku salıyor

 

AKP-MHP faşizminin ve soykırım saldırılarının şaha kalktığı bu süreçte HBDH milislerinin ve YPS savaşçılarının şehir eylemleri çok değerlidir. Şehir eylemleri AKP-MHP faşizminin yüreğine büyük korku saldı. Faşizmin ev ev, mahalle mahalle, sokak sokak terör estirdiği Türkiye’de, bu eylemler faşizmin özgürlük savaşçıları karşısında ne kadar aciz ve zayıf bir durumda olduğunu da ortaya koyuyor. Faşizm, her yerde halka, topluma saldırıyorsa özgürlük savaşçıları da her yerde faşizmi vuracaktır, halkımızda her yerde direnip mücadelesini büyütecektir.

Yeni mücadele sürecinin işaretleri

HBDH milislerinin ve YPS’nin şehir eylemleri, yeni bir mücadele sürecinin de işaretlerini veriyor. Faşizme karşı mücadele alanı giderek genişliyor ve yayılıyor. Eylem biçimleri çeşitlilik ve zenginlik kazanıyor. Toplum bu mücadelenin destekçisi değil, doğrudan katılanı ve ana ekseni, bileşeni oluyor. Toplum artık her türlü meşru yöntemle bu mücadelenin yürütücüsü durumuna geliyor. Bu çok önemli bir gelişmedir. Ayrıca Türkiye ve Kürdistan halklarının ortak mücadele cephesinde buluşması, Halkların Birleşik Devrim Hareketi’nin sözünü eyleme dönüştürmesi çok tarihi gelişmelere ışık tutuyor. Halkların birleşik devrim mücadelesi, AKP-MHP faşizminin yıkılmasını hızlandıracak, demokratik cumhuriyet ve özgür-özerk Kürdistan’ın köşe taşlarını döşeyecektir.

BEHDİNAN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.