Faşizmin devrimcileri imhası

Ziya ULUSOY yazdı —

  • Yoğunlaştırılmış savaşta faşizmin başlıca hedeflerinden biri lider ve askeri kadroları imhayı hızlandırarak devrimci hareketi yenilgiye uğratmak. Bu yolla liderliği ve kurmaylığından mahrum ederek, Kurdistan devriminin bölgede  gelişmesini engellemek istiyor.

Evîn’lerin, Zeki’lerin anısına!

Erdoğan faşizmi, içte kirli ve dışta işgalci savaşı 2015’ten bu yana yoğunlaştırılmış tarzda yürütüyor. Bu yoğunlaştırılmış savaşta faşizmin militarist güçleri ve çeteleri binlerce devrimciyi katletti.

Özellikle son 3-4 yıldır faşizmin imha savaşının iki yönü dikkat çekici tarzda öne çıkıyor. Kimyasal ve termobarik silahlar kullanarak ve işgalci savaşı genişleterek “imhacı büyük gücünü” göstermek ve umut kırmak. Diğer yandan SiHA ve diğer hava  saldırılarıyla, suikast yöntemiyle, devrimci lider ve kadroları imha etmek.

Yoğunlaştırılmış savaşta faşizmin başlıca hedeflerinden biri lider ve askeri kadroları imhayı hızlandırarak devrimci hareketi yenilgiye uğratmak. Bu yolla liderliği ve kurmaylığından mahrum ederek, Kurdistan devriminin bölgede  gelişmesini engellemek istiyor.

Pratikte, Zap-Avaşîn-Kandil’e yönelik kimyasal-termobarik silahların kullanıldığı yoğun savaşta faşizm bu amacına ulaşmak istiyor. Amacını gerçekleştiremedi fakat azımsanmayacak sayıda devrimci lider ve kadroları aramızdan aldı.

Rojava işgallerinde de çok sayıda devrimci kadroyu aramızdan aldı. Bir nevi 1918 Macar devriminin emperyalist devletler tarafından Romanya ordusunun işgali yoluyla yenilgiye uğratılması gibi, Rojava devrimi de Erdoğan-Bahçeli ordusunun işgaliyle yenilgiye uğratılmaya çalışılıyor.

Faşizmin diğer temel amacı da, suikast yöntemini yoğunlaştırarak, mücadelenin her alanında devrimci hareketin önder kadrolarını yok ederek, örgütlerin dağılmasını ve zayıflamasını sağlamak.

Rojava’da işgallerle ve askeri saldırılarla, SiHA ve diğer hava saldırılarıyla, suikastlerle devrimci kadro ve önderler imha edildi. Faşizmin Zeki ve Özgür yoldaşları imha eden saldırısı, Süleymaniye’de Kürt hareketinin kadro ve çalışanlarını daha yakın zamanda Nagîhan yoldaşı ajanlarına suikast işleterek öldürtmesi, Rojava ve Şengal’de hava saldırılarıyla çok sayıda devrimci kadronun öldürülmesi bunun son örnekleri. Bu saldırılara devam edeceği de görülüyor.

Faşizm imha yöntemini, komünist ve devrimci hareketin şehir kadrolarına yönelik olarak son yıllarda yeniden artırarak uyguluyor. Erdoğan faşizmi 2015’te kurucu terörü döneminde yoğunlaştırdığı devrimci kadro imhasını yeniden uyguluyor. Avrupa alanında da suikast yöntemini yeniden devreye sokuyor. Evîn, Abdurrahman ve Mîr Perwer yoldaşların katledilmesi bunun canalıcı örneği.

90’lı yıllarda DHKP-C’nin devrimci liderlerini, komünist ve Kürt yurtsever hareketin kadrolarını evlerde, zindanda imha ederek katliam uygulayan faşist devlet terörü, şimdi Erdoğan faşizmi eliyle yeniden devreye sokuluyor.

Erdoğan-Bahçeli faşizminin yaptıklarını, tetikçileri ve bakanları sözlü ve yazılı olarak teorize ediyor. İç savaş bakanı ve narko baronu Soylu, bölge-dünya çapında devrimcilere karşı mücadele edeceklerini, bütün burjuva ve emperyalist devletlere müjdeliyor! Hitler’in “komünistleri ancak nazilerin yok edebileceğini” emperyalist dünyaya müjdelemesi gibi!

Faşist şeflik rejiminin SETA’sı, devrimci lider ve kadroları imha etme üzerine yapılanı teorize ediyor, faşist kitle bilinci geliştirmeye çalışıyor:

“Hiyerarşik olarak yapılandırılmış örgütlerin lider tasfiyesi ile parçalanmaya daha yatkın olduğu... otoritenin dağınık olduğu örgüt yapılarının lider tasfiyesi ile zayıflatılması”nı uluslararası emperyalist deneyimlerden süzüyor ve NATO Gladio’sunun tezlerini güncelde yerelleştirerek vurguluyor

(bkz, https://kriterdergi.com/terorle-mucadelede-pkkli-yonetici-kadronun-tasfiyesi).

Faşizmin devrimcileri imha ederek amacına ulaşmasını engellemek de devrim ve sosyalizm mücadelesinin bir parçası.

İşgalci savaşlara, savaş suçlarına, suikastlere karşı mücadele bu görevin bir boyutunu oluşturuyor. Israrla sürdürülmeli, işlevi geliştirilmeli.

İşçi, gençlik, kadın, ezilenlerin  güncel taleplerle kitle hareketinin yükseltilmesi, faşizmin sınırsız saldırganlığını nesnel olarak frenleyecek rol oynar. Bu rolü oynaması için de kitle hareketini yükseltmede kararlılık ve yaratıcılık geliştirilmeli.

Türkiye faşizmine karşı, enternasyonal dayanışma eylemlerini yükseltmek de engelleyici rolüyle önemli.

Devrimcilerin imhasına karşı mücadele, faşizmi  yıkmanın önemli  bir boyutudur.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.