Fetihtepe AKP’nin rantına direniyor

Dosya Haberleri —

Fetihtepe Mahallesi

Fetihtepe Mahallesi

  • İstanbul Okmeydanı’nda bulunan Fetihtepe Mahallesi'nde yaşayan yurttaşların evleri zorla ellerinden alınmak isteniyor. Buna karşı direnen yurttaşların doğalgaz, elektrik ve suları kesilerek yıldırılmak isteniyor. Ancak bin bir emekle kurdukları yaşam alanlarını terk etmeyen yurttaşlar, AKP'li belediyeye öfke kusuyor. 
  • Kentsel dönüşüm adı altında ranta açılmak istenen mahallede yaşayan yurttaşlardan astım hastası Makbule Kartal solunum cihazına bağlı bir şekilde yaşıyor. Elektrikleri kesildiği için solunum cihazı çalışmıyor. Kartal’ın kızı ise yaşananlara şu sözlerle tepki gösteriyor: “Ne yapabilirim? İnsan Allah'tan korkar!"

ERDOĞAN ALAYUMAT/İSTANBUL

İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Okmeydanı semtinde bulunan Fetihtepe Mahallesi’nde planlanan kentsel dönüşüm projesi kapsamında onlarca evin elektrik, su ve doğalgazları kesildi. Mahallede yaşayan yurttaşlar ise bu durma tepki göstererek direnişe geçti. AKP’li Beyoğlu Belediyesi, Okmeydanı semtinde bulunan Fetihtepe Mahallesi’nde "kentsel dönüşüm" projesi adı altında bir süredir mahalleliyi çeşitli vaatlerle ziyaret ediyordu. "Kentsel dönüşüm" sonrası yaşayacakları evler hakkında insanlara neredeyse hiçbir bilgi vermeyen belediye mahallede yapılmak istenen kentsel dönüşüm projesine yurttaşları katılmak için imzalar toplamaya çalışırken, halk ise dönüşüm adı altında yapılmak istenen ranta karşı çıkıyor. 

Muhatap bulamıyorlar

Mahalleli taleplerini iletecek bir yer bulamıyor. Sürekli olarak proje yatırımcılarının gereksinimlerinden bahseden AKP’li belediye, yatırımcıların çıkarları için elinden geleni yapıyor. Yatırımcılarla anlaşan ev sahiplerinin evlerinin yaşanamaz hale geldiği mahallede bazı apartmanlar terk edilmiş durumda ama bir kısmı hala kullanılıyor. Bölgede yaşayan insanlar için hiçbir güvence bulunmuyor.

İki bina aldık mı yeter!

Fetihtepe Mahallesinde hayata geçirilmek istenen kentsel dönüşüm projesinin geçmişi 2014 yıllına dayanıyor. Fetihtepe’deki kentsel dönüşüm projesi AKP’li Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız’ın 2014’te AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’la yaptığı sohbetin ortaya çıkmasıyla açığa çıktı. O dönem Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı olan Haydar Ali Yıldız ile Bilal Erdoğan arasında geçen sohbet şu şekilde: 

*Yıldız: “Bakalım şu dönüşümden de bir kaç şey yapabilirsek, bir şey kalırsa bizde,” 

*Bilal Erdoğan: “Projede var değil mi” 

*Yıldız: “Olmasa da bir iki yer bina olarak aldık mı yeter bize.”

Halk 20 yıl borçlandırılacak

Mahallede binlerce yurttaşı yerinden edecek ve Emlak Konut tarafından yapılan proje kapsamında 778 lüks konut ve 159  dükkan yapımı planlanıyor. Evleri yıkılacak hak sahiplerine değerinin çok altında ücretler teklif ediliyor. Proje bittiğinde ise aynı yerde ev almak isteyen hak sahipleri 20 yıl borçlandırılarak yeni yapılan konutlara yerleşe bilecekler. 

Fetihtepe Mahallesi 1970’li yıllarda, Sivas, Malatya, Samsun ve Giresun gibi Türkiye kentlerinden İstanbul’a gelen yurttaşların yerleştiği bir mahalle. Mahalle 70’li yıllarda gelen yurttaşlar tarafından inşa edilmiş. Mahalleye ilk önce gecekondular inşa ediliyor. Zaman içinde tapularını alan yurttaşların her biri iki, üç ve dört katlı binalar inşa ederek yaşamaya başlamış. Daha çok dar gelirli ailelerin yaşadığı mahalle sakinlerinin çoğu İstanbul’un farklı yerlerinde bulunan fabrikalarda işçilik yapıyor.

Mahalle ablukaya alındı

Mahallede kentsel dönüşüm kapsamında yıkımı planlanan 3550 nolu adada toplam 970 konut bulunuyor. Belediye yurttaşların evlerini terk etmesi için önceden tebligat yollasa da mahalleli evlerini terk etmemekte direniyor. Mahalleye gittiğimizde bizi polis barikatları karşılıyor. Saldırının olduğu sokaklara polis gazeteciler dahil kimsenin girmesine izin vermezken, alternatif yollardan polis saldırısının olduğu sokaklara giriyoruz. Sokağa girdiğimizde kendimizi evlerin elektrik, su ve doğalgazını kesen belediye yetkililerine tepki gösteren yurttaşlar ile polisin arasında buluyoruz. Polisin yurttaşlara sert müdahalesini görüntülemeye çalışan gazeteciler de polis şiddetinden nasibini alıyor. 

Sokak ortasında işkence

Olaylar biraz durulduktan sonra mahallede dolaşmaya başlıyoruz. Mahallede her köşe başını polisin tuttuğu görülürken, gözaltına alınan bazı yurttaşların sokak ortasında ters kelepçeli şekilde bekletildiğini fak ediyoruz. Objektifimizi o tarafa çevirdiğimiz an polisin engeliyle karşılaşıyoruz. Bir süre sonra gözaltına alınan yurttaşlar polis otobüslerine alınıyor.

Hastalar kaderine terk edildi

Mahallede elektrik, su ve doğalgazı kesilen bazı evlerde hastalarının olduğunu öğreniyoruz. Kimi evde kanser hastası, kiminde diyaliz, kiminde de astım hastası birileri var. Bu yurttaşlardan biri de astım hastası 90 yaşındaki Makbule Kartal. Kartal solunum cihazına bağlı bir şekilde yaşıyor. Elektrikleri kesildiği için solunum cihazı çalışmıyor.

Kartal’ın kızı ise yaşananlara şu sözlerle tepki gösteriyor: “Ne yapabilirim? İnsan Allah'tan korkar! Biz mahkemeliğiz. Mahkemeye verdik. Bize tebligatlar geldi, dava açtık. Uğraşıyoruz. Benim gidecek hiçbir yerim yok, bu kadar basit. Annem yürüyemiyor. Ambulansla bir yere getirebiliyoruz. Ne yapabiliriz, halimiz bu.”

Zengine hukuk yoksula zorbalık

Kartal’ın evinden ayrılıp sokağa çıktığımızda ismini vermek istemeyen bir yurttaş önümüzü kesiyor. Son yapılan genel seçimlerde AKP’ye oy verdiğini söyleyen yurttaş yaşananlara, "Yoksullara, fakirlere hukuk yok; zenginlere hukuk var. Bu hukuk bizim değil, zenginlerin hukuku! Ama biz sokakta kendi hukukumuzu yaratırız. Bu sokaklarda, evlerimize kendimizi kilitleriz! Biz buralarda doğduk, büyüdük, bu evlerden çıkmayacağız. Hakkımızı istiyoruz. Bizleri milyonlarca lira borçlandırmasınlar. Bizlere 1.500 TL kira yardımı yapmasınlar. Bu ülkede 1.500 TL'ye çadır alınmaz çadır” diyerek isyan ediyor.

İmza atanlar, 'kandırıldık'

Yaşadıkları yerden ayrılmak zorunda bırakılanlara her ay 1500 lira yardım yapılacağı yine sık sık gündeme gelen vaatler arasında. Fakat bu yardımın insanlar için hiçbir karşılığı yok. Daha önce projeye evlerinin dahil olması için imza atanlar ise kandırıldıklarını söylüyor.

Kanser hastası susuz bırakıldı

Elektrik, su ve doğalgazı kesilen Mehtap Yıldırım, evinin penceresinden bizi evine davet ediyor. Eve girdiğimizde küçük oğlu ve yatalak annesi bizi karşılıyor. Aslen Sivaslı olan Yıldırım, Fetihtepe Mahallesi'nde dünyaya gelmiş. 35 yaşında olan Yıldırım, bir yandan çocuğunu büyütürken bir yandan mesane kanseri olan annesine bakmak zorunda. Yıldırım’ın annesi yakın zamanda mesanesinden ameliyat olmuş. Ameliyattan kaynaklı bağırsakları dışarıda. Annesinin hijyenik bir ortamda bakıma muhtaç olduğunu söyleyen Yıldırım, “Annemin 2 saatte bir temizlik ihtiyacını ve tuvalet ihtiyacı için takılan torbaların değişmesi gerek. Ancak suyumuz kesildiği için bu ihtiyacını karşılamak için dışarıdan su almak zorunda kalıyorum. Bu durum daha fazla devam edemez” diye konuştu.

Kentsel değil rantsal dönüşüm

45 yıldır Fetihtepe Mahallesi’nde yaşayan İsmet Balan ise evini terk etmeyeceğini söylüyor. 7 yaşında Sivas’tan İstanbul’a gelen Balan, çocukluk ve gençliğini bu mahallede geçirmiş. Mahallenin yoksul bir mahalle olduğunu dile getiren Balan, burada yaşayan insanların bu mahalleden başka bir yerde yaşayamayacağını dile getirdi. Kentsel dönüşüme karşı olmadıklarını anlatan Balan, yapılan projenin kentsel dönüşüm değil “Rantsal dönüşüm” projesi olduğunu ifade etti. Evlerinin yıkılıp toplu konut yapılacağını dile getiren Balan, “Yeni yapılacak konutlarda oturma şansımız yok. Çünkü yapılacak her bir konut için bizden çok fahiş fiyatlar isteniyor. Bizim bu paraları vermeye gücümüz yetmez” diye konuştu.

Bütün anılar yıkılmak isteniyor

3 yaşında mahalleye gelen 60 yaşındaki Medine Oral, bu mahallede evlenmiş ve çocuklarını da yine aynı mahallede dünyaya getirmiş. Bütün anılarının bu mahalle olduğunu dile getiren Oral, mahallenin demografik yapısını şöyle anlatıyor: “Bu mahallede her memleketten insan var. Biz aslen Sivaslıyız ancak yan komşum Samsunlu, diğer komşum Malatyalı, öbür komşum ise Giresunlu, üst mahallede yaşayanlar ise Trabzonlu. AKP kurulduğundan bu yana bu mahallede hep birinci parti oldu. Son yapılan genel ve belediye seçimlerin de AKP birinci parti geldi. Mahallede yaşayanların çoğu ya işçilik yapıyor ya da esnaf.”

Önce inandık

Oral’ın kızı Damla Oral ise, mahallede yaşanan polis şiddetini şu sözlerle anlatıyor: “Biz 2 yıldır bu kentsel dönüşüm projesinin çilesini çekiyoruz. Bize önce evleriniz yıkılacak ama daha güzel evler bize verileceğini söylediler. Biz önce inandık daha sonra proje kesinleşince bu sefer bize ‘yeni yapılan evlerde kalmak istiyorsanız 500-600 bin TL karşılığında 20 yıl taksitle otura bilirsiniz’ dediler. Bizde bunu kabul etmedik. Evlerimizi boşaltmamız için bize tebligat verdiler. Bizler de terk etmedik. Şimdi de polisle birlikte 3 gündür bize yapmadıkları işkence kalmadı. Bizler bu zulmü hak edecek ne yaptık. Doğup büyüdüğüm mahallemden gidin diyorlar nereye gidelim biz.”

Proje halktan gizlendi

Görüştüğümüz Okmeydanı Çevre Koruma ve Güzelleştirme Derneği Başkan Yardımcısı Rüstem Karakuş, “Herkesin dairesine daire, dükkanına dükkan vereceklerini, kimsenin borçlandırılmayacağını, rızayla dönüşüm yapacaklarını vaat eden belediye yetkilileri, bugün 3550 nolu ada da yaptıkları uygulamayla ne yazık ki bunun tam tersini yapmaktadırlar” dedi. Karakuş, "Büyük çoğunluğu kendi seçmenlerinden oluşan 3550 nolu adada, 2 yıldır yaptıkları ikna çalışmalarına, baskılara, tehditlere, mahalleyi yaşanmaz hale getiren uygulamalara rağmen, dönüşüm için gerekli olan üçte ikilik çoğunluğu sağlayamadılar” ifadelerini kullandı. 

Yaşanmaz hale getirdiler

Belediyenin üçte ikilik çoğunluğu sağlayamayınca bu defa da 6306 sayılı "riskli alan" yasasını devreye sokarak hak sahiplerinin altyapı hizmetlerini kesmeye başladığını dile getiren Karakuş, şöyle devam etti: “Bunu yaparken Kentsel Dönüşüm Yasası'nın olmazsa olmaz kuralı olan ‘plan olmadan uygulama yapılamaz' ilkesini ayaklar altına aldılar. Mahkeme kararlarıyla defalarca iptal olmuş planlara göre işlemler yaptılar. Şimdi, mahalleyi yaşanmaz hale getirdikten sonra yeni plan yapmaya başladılar. Yani, en başta yapmaları gerekeni en sonda yaptılar. Ne yazık ki, bunu da usulüne uygun yapmadılar. Planlama ilkelerine göre paydaşların, sivil toplum örgütlerinin, şehir plancıları ve mimarlar odasının görüşlerini almak yerine tepeden inme gizli saklı yöntemlerle yaptılar.”

Hileyle riskli alan ilan ettiler

Dernek Avukatlarından Onur Cingil ise Fetihtepe’de günlerdir halk düşmanlarıyla mücadele ettiklerini söyledi. Cingil, “Belediyeler halkına hizmet için vardır. Ama bu belediye halkına zulmetmekten başka bir şey yapmıyor; ‘yıkarız’ diyorlar. Evet yıkılacak, ama halkına zulmedenlerin saltanatı yıkılacak. Burasının riskli alan olmadığını ispat edebilirdik ama hileyle riskli alan ilan ettiler. Buralar bu insanların tapulu yerleri. Belediye insanların tapulu yerlerine çöküyor. İnsanları yazın ortasında susuz bırakıyorlar. Eskiden halk düşmanları kanunlardaki boşluktan yararlanırdı, şimdi kendi koydukları kanunu çiğniyorlar. Kanunlara göre 3'te 2 çoğunluğu sağlamadan yıkım yapamazsınız” diye konuştu.

 

Talepler

Fetihtepe Mahallesi'ndeki yurttaşların 11 maddeden oluşan talepleri ise şu şekilde.

  •  Kentsel dönüşüm yasasının 'plan olmadan dönüşüm yapılamaz' kuralının gereği olarak 1/5000'lik ve 1/1000'lik planların yapılması.
  •  Planların bölgemizdeki sivil toplum kuruluşlarından, üniversitelerin ilgili bölümlerinden, şehir plancıları ve mimarlar odasından görüş alınarak yapılması.
  •  Planlar yapılıncaya kadar adamızdaki plansız kentsel dönüşüm uygulamasının durdurulması.
  •  Tapulu tapusuz ayrımından kaynaklı sorun ve mağduriyetlerin yaşanmaması için 2981 ve 4706 sayılı yasaların öngördüğü kurallar çerçevesinde hak sahipliği kazanmış olanlara tapularının verilmesi.
  •  Hak sahibi olduğumuz paylarımızın belirlenmesinde 6360 sayılı yasa gereği 'arsa payının dikkate alınmasını, ardından plana ve paylarımıza uygun avan projenin yapılarak tapuya tescil edilmesi.
  •  Her dairenin şerefiye puanı ve bedelinin belirlenerek avan projeye işlenmesi. 
  •  Şu anda bize imzalamamız için sunulan muvafakatnamenin tek taraflı bir beyan olması nedeniyle bunun yerine idarenin ve hak sahiplerinin karşılıklı hak ve sorumluluklarının belirlendiği, ekinde avan proje, idari ve teknik şartnamenin olduğu hukuki sözleşme yapılması.
  •  Üçte ikilik çoğunluğun sağlanmadan uygulama yapılmaması.
  •  Devlet eliyle yapılan dönüşümün anayasamızdaki 'sosyal devlet ilkesine' uygun olarak kârı amaçlayan değil, maliyetine yapılması.
  •  Halihazırdaki uygulamada 6 ayda bir memura yapılacak zam artışı kadar artırılarak ödememiz istenen borç taksitlerimizin kamu bankalarındaki konut kredi sistemine bağlanarak 20 yılda sabit olarak ödenmesi.
  •  1.500 TL olan kira yardımının İstanbul gerçeğine göre yeniden belirlenmesini ve hak sahiplerine yeni yapılan dairelerine taşınması.
paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.