Garê başlangıçtı, artık ‘yeni gerilla’ savaşıyor

Dosya Haberleri —

.

.

  • “Bu yeni gerilla, bizim demokratik modernite gerillası dediğimiz gerilladır. Bu gerilla, uzmanlaşma esaslarına göre hareket ediyor, branşı esas alıyor, tim savaşı yürütüyor; ikincisi, yeraltı yönetimi, yani tüneller; üçüncüsü ise halk. Bu üç ayak ile çağın tekniği boşa çıkarılabilir.”

 

HABER MERKEZİ

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, 15 Ağustos Atılımı’nın 37. yıldönümü vesilesiyle ANF’ye değerlendirmelerde bulundu.

Karayılan’ın değerlendirmelerinden öne çıkan bölümleri Türkçeye çevirerek paylaşıyoruz:

* Türkiye, bize karşı yürüttüğü savaşta son birkaç yıldır teknoloji ile sonuç almak istiyor. Teknolojiyi de NATO Gladyosu’ndan aldılar. Uluslararası Komplo güçlerinin de desteğini almak istediler. Bununla sonuca gitmek istiyorlar ama istedikleri sonucu alamadılar. Bu nedenle de 2021 yılında Medya Savunma Alanları’nı doğrudan hedeflemek istediler. “Hareket’in merkezi orada, merkezini tasfiye edelim” diye düşünüyorlar. Bu nedenle yılın başında Irak’a geldiler, Hewler’e gittiler, buralardaki güçleri hazırladılar, destekçi yaptılar. Uluslararası Komplo’nun eski güçlerinin de destek verdiği görülüyor. Böylece yeni yılda sürpriz bir saldırıya başlamak istediler. 10 Şubat’taki Garê saldırısı, bu çerçevedeydi. Gerillanın merkezinde sonuç almak, Garê’ye yerleşmek istediler; böylece avantaj sağlamak istediler fakat başarılı olamadılar, yenildiler. Şoreş Beytüşşebap arkadaş ve onun yoldaşları sayesinde düşman saldırısı tersine çevrildi ama onlar konseptlerini kuşkusuz sürdürdüler. Sonra gördük ki, 23 Nisan’da Avaşîn ve Zap hattının bir koluna ve Metîna’ya saldırdılar: Esasen Xaşûrî Hattı dediğimiz Metîna önündeki bölge, oraya Berwariya Bala da deniliyor, buralardaki saldırıları daha da arttırdılar.

Kısa zamanda, on günde tüm bölgeleri almayı hesaplıyorlardı; çünkü Türk devleti, ondan önce bazı bölgelerde sonuç almıştı. Bu bölgelerde de teknoloji yardımıyla, komplo güçlerinin desteğiyle -zaten KDP’nin de desteği var- kısa zamanda sonuca gideceklerini düşündüler. İstedikleri gibi başarılı olamadılar. Bu savaş, 112 gündür sürüyor; Avaşîn’i hala alamadılar. Zap’ta zaten iki hat var, durdurulmuş durumdalar. Berwariya Bala bölgesinde de istediklerini elde edemediler.

Ciddi bir durum var

* Kısaca söylemek gerekirse, şu anda ciddi bir durum var. Durum, bizim açımızdan çok önemli. Esasen bunlar, sadece bizim için de değil, hegemonik güçlere karşı mücadele etmek isteyen tüm güçler için önemlidir. Dönemin teknolojisi, istihbarat yöntemlerini de geliştirmiş durumda. Şimdi teknolojileri ve istihbaratları ile sonuç almak istiyorlar. Ne var ki, biz de bir süredir teknoloji ile derinlikli biçimde uğraşıyoruz. Nasıl bir gerilla yaratalım ki, bu istihbaratı ve tekniği boşa çıkaralım ve sonuç alalım? Bu sorunun yanıtı üzerine çok yoğunlaşıyoruz. Son dört yıldır hep bunun üzerine yoğunlaşıyoruz, yapıyoruz. Yeni gerillayı öne çıkarmak istiyoruz. Anladık ki Çin ve Vietnam formatı ile oluşmuş ve ARGK ile sürdürülen gerilla tarzı, artık sonlandırılmalı. Dönemin yeni gerillasını oluşturmayı istiyoruz. Bu gerilla savaşının tarzı, yer tutma yöntemi, taktikleri ve perspektifi farklı olmalı, yeni olmalı. Kürdistan’da şimdi bu öne çıkarılıyor.

Önder Apo, çok önemli bazı şeyler söylemişti. Mesela, en büyük teknik insandır ve insandaki yetenek açığa çıkarılırsa teknik boşa çıkarılabilir. Bir diğer önemli vurgusu, 24 saat gerillacılık yapmak ile ilgiliydi. İnsan, her an gerilla olmalıdır; her koşula hazırlıklı olmalıdır. Bu esaslar üzerine bir derinleşmemiz oldu.

 

Avaşîn’de nasıl savaşılıyor?

* Halkımız da, arkadaşlarımız da belki Avaşîn’de neler olduğunu merak ediyordur. Nasıl savaşılıyor? Düşman her gün kimyasal silah kullanırken arkadaşlar buna nasıl karşı duruyor? Bazı kimseler, belki de bize çok inanmıyor. Bu sorulara cevap olmak için bazı şeyleri harita üzerinden de açıklayacağız; çünkü gerçekten bugün yaşananlar çok önemli. Her şeyden önce, bu yeni gerilla, bizim demokratik modernite gerillası dediğimiz gerilladır. Bu gerilla, uzmanlaşma esaslarına göre hareket ediyor, branşı esas alıyor, tim savaşı yürütüyor; başka bir deyişle timler, esas çekirdek oluyor. Eğer istenirse birçok tim, ahenkli ve koordineli bir şekilde hedefin üstüne gidebilir fakat yan yana dizili, hedef olacak biçimde değil. Timler, her zaman asıl oluyor; bir tim, başka bir timle ahenkli hareket edip koordine edebiliyor.

Timlerin bir yöntemi, araziyi genişliğine ve derinliğine kullanmak. İkincisi, yeraltı yönetimi, yani tüneller. Tünelde de kendini korumakta ve savaşmakta uzmanlaşmak gerekiyor. Üçüncüsü ise halk: Halkın direnişi, katılımı ve doğal savunması. Bu üç yöntemle çağın tekniği boşa çıkarılabilir. Halk kitleleri, yeraltı tünelleri ve timler ile yılın başından bu yana önemli sonuçlar aldık, tecrübeler elde ettik.

Timler savaşı, geçen yıl bir tek Haftanîn’de uygulandı ama araziye ilişkin perspektifimiz, yalnız tek bir ayak üzerineydi, tünel ayağı yoktu. Hazırlıklar da yapılamamıştı. Şimdi, Garê’den bu yana -ki Garê yeni bir başlangıçtı- taktik perspektifimiz tamamıyla uygulamaya konuldu. Aynı yöntemler, şimdi de Zagros ve Metîna’da pratikleştiriliyor. Eğer bu tarz Rojava’da da uygulanırsa düşman geriletilir, Serêkaniyê gibi olmaz. Devrimci halk savaşı doğru yürütülürse, yani tim tarzı gerçekleştirilir, tünel savaşı verilir ve halk da üzerine düşeni yaparsa, kimse bu halkın önünde duramaz. Düşmanın buna karşı etkili olabilecek tek bir silahı yoktur.

Kimyasala karşı direniş

* Bazıları soruyor: Bu kadar kimyasal silah kullanılıyor, gerilla buna karşı nasıl savaşıyor? Burada hepsini söyleme gereği duymuyorum ama inanın ki kimyasal silahları boşa çıkarmanın yöntemleri vardır. Kimyasal silahlardan dolayı şehit düşen arkadaşlarımız yok mu? Var elbette. Şu ana kadar bildiğim ondan fazla bu nedenle şehit düşen arkadaşımız var. Arkadaşlar artık kendilerini kimyasal silahlara karşı nasıl koruyabileceklerini biliyorlar. Arazide nasıl, hangi taktikle hareket etmeleri gerektiğini de; uçakların keşif uçuşlarını nasıl boşa çıkaracaklarını da biliyorlar. Öyle bir gerilla yaratmalıyız ki, gizliliği derin, kamuflajı ise ince ve arazi renginde olmalı; kuvvetli ve disiplinli olmalı; gerilla, hayalet gibi görünmez olmalı ama istediği zaman ortaya çıkıp düşmana büyük bir darbe vurabilmeli. Yani düşmanın onu görmek istediği anda değil, kendi istediği zamanda ortaya çıkmalı. Biz yeryüzünde böylesi bir gerillayı yaratmak istiyoruz. Bu şimdi gelişiyor, daha da gelişecek. Belki bazı eksikleri var, dört dörtlük olduğunu söyleyemem ama bunun üzerinde duruluyor ve üç buçuk aydan fazla zamandır artık bu oluşuyor; eksik de olsa sonuçlar da alınıyor.

Çağın tekniği yenilebilir

* Gerillanın eksikleri üzerinde kuşkusuz ki daha fazla durmalıyız ama açığa çıktı ki, bu yöntem çağın tekniğini geriletebilir. Bu tekniğe karşı direnebiliriz, irade olabiliriz. Türk işgalciliği, daha önce, “Nereye gidersem orayı alırım, tekniğim var, NATO’nun teknolojisine sahibim” diyordu ama ortaya çıktı ki durum öyle değil. Kürdistan dağlarında gerillanın kullandığı tarz, durumun öyle olmadığını ortaya çıkardı. Şimdi, üzerinden iki hafta geçmedi ki Dersim’de iki eylem üst üste gerçekleştirildi. Şax’ta (Çatak), Botan’da, her yerde eylemler oluyor; yani Kuzey’de de eylemler oluyor. Bu uzmanlaşmış gizli timler yöntemi, istihbaratı sonuçsuz bırakıyor, tekniği boşa çıkarıyor ve bu anlamda başarılıdır. Bu tarz doğru uygulanırsa başarılı olur ama burada bazı sorunlar var. Mesela arkadaşlarımızın muhafazakarlığı var, bu engel oluyor. Yeni yönteme hemen girilemiyor. Biz bu temellerle çağın gerillasını zafer gerillasına dönüştürmek istiyoruz. Nasıl ki eskiden Agit vardı ve her bir Agit yüz kişiye yetebiliyordu, bugünkü Kürdistan özgürlük gerillası da öyle olmalıdır. Her bir gerilla, döneminin Agit’i olmalı ve yüz, yüz elli düşman askerine karşı durabilmeli, böylece düşmanı yenebilmeli ve rolünü oynamalıdır.

 

‘Biraz daha gelsin, yeneceğiz!’

* 36. kuruluş yıldönümümüz dolayısıyla yaptığımız törende, “Biz düşmanı Haftanîn’de delirttik, eğer Zap’a gelirlerse onu gömeceğiz” demiştim, şimdi de aynı şeyi söylüyorum. Bu öyle sıradan bir söz ya da basit bir propaganda değil; iki elimiz düşmanın yakasındadır. Şimdi düşman Zap’ın kapısında ve işgal etmek istiyor. Bizim iddiamız şudur: Biraz daha gelsin, onu yeneceğiz! Düşman, şimdi de yenilmiş durumdadır ama biraz daha gelirse toprağın altına girecektir. Kahraman şehitlerimizin, fedakarlarımızın sayesinde bunu rahatça söyleyebiliyoruz. Bu hususta söylenenler pratiğe de yansıyor ve yansımaya devam edecek.

* Hakikat şudur: Burada 112 gündür savaş var. Birincisi, gerilla bu bölgede, arazinin tamamında yerleşmiş haldedir. Gerilla istediği zaman eylem yapıyor, onlar da istedikler gibi dolaşamıyorlar. İkincisi, tünellerde direniş var. Onlar kimyasal silah kullanıyor, keşif uçakları kullanıyor; savaş uçaklarıyla tepeleri vuruyorlar. Werxêl’i sürekli Kobralar vuruyor; kapıları, penceleri vuruyorlar ve her seferinde 100-150 kilo mühimmat patlatıyorlar.

Savaş, Avaşîn’de bu koşullar altında yürütülüyor. Werxêl ve Girê Sor’u alıp buradaki arkadaşların etrafını kuşatmak istiyorlar. Esas büyük direniş, burada yaşanacak. Burası, daha stratejik bir bölge. Onlar, “Burayı kuşattık, gerilla bırakır gider” sanıyor ama öyle değil. Gerilla, yerini bırakmıyor; yıllarca burada hazırlık yaptı, burada her şeyi var. Düşman, Werxêl’de megafonla, “Teslim olun” diye bağırıyor. Diyor ki, “Gelin, size su verelim!” Sanki bu tünellerde su yok! Bu tünellerde yılların hazırlığı var, su var, depo var, lojistik var. Her türlü hazırlık yapılmış ve bu da emekle olmuştur. Şimdi savaş, bu hazırlığın üzerinden yürütülüyor ve bu savaş yöntemiyle düşmanın kimyasal silahları da dahil olmak üzere silahları boşa çıkarılıyor.

‘Birbirimize girelim istiyorlar’

* KDP güçleri de, söylendiği gibi, Balinda, Sîda ve Rencbira’ya girmek istiyor. (Haritada göstererek) Şurası Kela Bedewê, şurası Werxêl; buralarda gerilla hareketliliği var. Bir diğeri de şuradan (haritadan gösteriyor) bir gücün gelebilmesi için en azından üç dört gerilla cephesini tasfiye etmesi gerekiyor. Öyle sıradan ayaklar değil bunlar. Açıkça söyleyeyim: Tüneldir ve her birinin tasfiyesi en az 6 ayı bulur. Buradan, Sîda’dan geçmek için de buradaki güçleri tasfiye etmesi gerekiyor. Sîda’da bazı tüneller var, Türk devleti tonlarca TNT attı ama alamadı. Şimdi istiyorlar ki biz birbirimize girelim, ölelim, onlar da izlesinler. Bu olmaz; burada tarihi bir savaş var; biz, bir yükün altındayız. Bize yardım edilmesi, destek olunması lazım. Desteklemeyen de hiç değilse arkamızı tutmasın…

Bu, önemli bir mesele. Böyle bir şey olmamasını umuyoruz. Çatışma olursa felaket olur; ciddi bir durum ortaya çıkar. Yıllarca burada hazırlık yapanlar, öyle çantalarını alıp çıkıp gitmezler. Üç aydır düşman, her türlü teknolojiyi kullanıyor ama bunu başaramıyor. Herkes orada olanı bilsin: Sıradan değildir, NATO’nun ikinci büyük ordusu burada tıkanmıştır; ilerleyemiyor ve alamıyor. Bu, tüm Kürtler için bir kazanımdır ve Kürt halkını düşmanları karşısında irade yapıyor, güç yapıyor. Bu hakikati herkesin görmesi gerekiyor. Direnişe buna göre yaklaşmalı ve destek olmalıyız. Şeladize ve Behdinan halkı başta olmak üzere Başûr halkımızın da çağın bu en büyük direnişini, kahramanlığını desteklemesini bekliyoruz; çünkü gerçekten yeni bir tarih yazılıyor. Bu, sıradan bir gelişme değildir ve çok önemlidir. Güney Kürdistan’daki tüm güçlere, siyasi partilere ve tüm Kürdistan halkımıza da bu direnişi destekleme çağrısı yapıyoruz.

Paramiliter güçler ve teknik

* Haritada da gösterdiğimiz üzere Kürdistan özgürlük gerillası ile Türk işgalciliği arasında ciddi bir savaş yaşanıyor. Kuşkusuz bu savaş, sadece Zap, Avaşîn ve Metîna’da yürütülmüyor; Kuzey Kürdistan’ın tüm bölgelerinde, Xakûrkê’de, Haftanîn’de de dönem dönem gerilla eylemleri biçiminde sürdürülüyor. Fakat Avaşîn, Zap ve Metine konusu çok önemlidir. Biz, düşmanın yenilebileceğini söylüyoruz. Esas olan ise şudur: Türk askerinin bizim karşımızda iradesi kırılmış durumdadır ve bu nedenle şu anda bizimle burada çatışan, o sıradan ordu değildir; parayla oluşturulan paramiliter kuvvetlerdir; Suriye çeteleri, DAİŞ ve Nusra artıklarıdır; Kürt çeteleri ve ihanetçi Kürtlerden oluşturulan koruculardır. Paramiliter güçler ve teknik. Asıl savaş, hava gücüyle yürütülüyor. Hava saldırıları ile her yerde konumlanabilmeyi umuyorlar ama gerillanın şimdi anlattığımız tarzı ile bu işgal engelleniyor. Bu demek oluyor ki, düşman karşısında kazanılabilir; çağın teknolojisine karşı istenen yol ve yöntemlerle hareket edilir ve savaşılırsa düşman yenilebilir ve sonuca gidilebilir.

‘Hakikatimiz budur’

* Hakikatimiz budur ve bu esaslar üzerinden bugün savaşta gelişme sağlanıyor. Bakın; düşman, tüm silah türlerini kullanıyor ve sürekli hava saldırılarına başvuruyor. Bu toprakların her metrekaresine düşman, tonlarca bomba attı ve kimyasal kullanıyor. Her türlü yöntemle sonuç almaya çalışıyorlar. Köpekleri eğitmişler ve savaşta kullanıyorlar; kamerayı takıp yolluyorlar. Ne yapsalar sonuç alamıyorlar. Bu bölgeyi bir haftada almak istediler; işte, dört aya yaklaştı, alamadılar. Böyle devam ederse yenilecekler.

Daha önce belirttik: Onların yenilgisi, bütün Kürt halkı için büyük bir zafer olacaktır. Bu nedenle bize yardım edilmesini istiyoruz. Eğer kuşatılmasaydık, yollarımız kapatılmasaydı, düşmanla istihbarat paylaşımı olmasaydı, düşman şu ana kadar tamamen yenilmişti. Bu kadar ilerleyemezlerdi de. Demek ki, Türk işgalciliği her şey değildir; güçleriyle her istediklerini yapamazlar; biz de bir şeyiz, bir iradeyiz ve kazanabiliriz!

* Kürdistan özgürlük gerillası, 15 Ağustos Atılımı’nın 37. yıldönümünde, Önder Apo’nun ideolojisi ve perspektifi doğrultusunda kendini örgütlemiş, yeni taktik ve yöntemlerle derinleşmiş ve bugün bir aşamaya ulaşmış durumdadır. Savaşımız, bu temel üzerinden başarıya ulaşacaktır. Bu açıdan, 15 Ağustos’un 38. yılının bizim için daha büyük bir yıl olacağını söylüyoruz. Bu yıl, Kürdistan’ın özgürleştirilmesi mücadelesinde, Önderliğin özgürleştirilmesi mücadelesinde büyük bir yıl olacak. Bu, bir başarı yılıdır; biz bu iddiadayız.

Yeni dönemde, bu esaslar ile demokratik modernite gerillasını daha da geliştireceğiz, büyüteceğiz. Bu, sadece bizim için değil, Kürdistan’ın tüm parçaları için önemlidir. Herkes buradan dersler çıkarabilir; hatta dünyanın başka yerlerindeki güçler için de bu gelişmelerin önemi vardır. Bunlar, büyük sonuçlardır. Bu taktik yöntemlerin doğu olduğu görülmüştür ve eksiklikler giderilirse, derinleşme yaşanırsa, zafer olasıdır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.