Gazetecilik yapmakla suçlandılar

  • Ankara Adliyesi’nde ifadeleri alınan gazetecilere, yaptıkları haberler, sosyal medya paylaşımları ve seyahatleri soruldu. 

Ankara merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 25 Ekim'de evlerine baskın yapılan JINNEWS muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer ile Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, muhabirleri Deniz Nazlım, Selman Güzelyüz, Zemo Ağgöz, Berivan Altan, Hakan Yalçın, Emrullah Acar, Ceylan Şahinli, bir dönem MA’da stajyerlik yapan Mehmet Günhan gözaltına alındı. Gazeteci Zemo Ağgöz, 26 Ekim’de Emniyet işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece ev hapsi şartıyla bırakıldı. Gözaltındaki gazeteciler, dün Ankara Adliyesi’ne getirildi. 

Gözaltına alınırken maruz kaldıkları işkenceye karşı polise ifade vermeyi reddeden gazeteciler, ters kelepçeleyerek Emniyet'ten çıkarıldı ve tek sıra halinde 60-70 metre yürütülerek görüntü alındı. Adliye içerisinde kelepçeli bekletilen MA ve JINNEWS muhabirlerinin ifade işlemleri, 9 savcı tarafından eş zamanlı alındı. Gazetecilerin ifadelerinin alındığı adliye koridorunda bekleyen meslektaşları ve aileleri, polis tarafından dışarı çıkarıldı. Aileleri ve meslektaşları, Ankara Adliyesi önünde bekleyişini sürdürdü.

Gazetecilik faaliyetleri soruldu

 Gazetemiz baskıya hazırlanırken gazeteci Selman Güzelyüz’ün dışındakilerin savcılık ifadeleri tamamlandı. Gazetecilere, Dicle ve Fırat Gazeteciler Derneği’ne (DFG) üyelikleri, yaptıkları haberler, televizyon bağlantıları, sosyal medya paylaşımları ve Federe Kürdistan'da suikast sonucu katledilen Nagihan Akarsel’in cenaze törenine neden katıldıkları soruldu.

Neden müdür oldun?

Diren Yurtsever’e neden MA Yazı İşleri Müdürü olduğu soruldu. Yurtsever’e, MA mikrofonuyla birlikte çekilen fotoğrafı gösterildi, kendisiyle birlikte gözaltına alınan gazetecileri tanıyıp tanımadığı soruldu. 

Neden ödül aldın?

Gazeteci Öznur Değer’e TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu’nun Jin TV’ye verdiği ödülü neden aldığı soruldu. Öznur Değer’in yaptığı 67 seyahat, suçlama olarak yöneltildi. Öznur Değer’e, sosyal medya paylaşımlarını hangi gerekçeyle yaptığı ve bu konuda kimden talimat aldığı soruldu. 

Neden MA?

Gazeteci Deniz Nazlım’a DFG’ye neden ve nasıl üye olunduğu soruldu. Nazlım’ın çalıştığı Mezopotamya Ajansı’nda (MA) rahatsız olup olmadığı sorulması dikkat çekti. 

Gazeteci Emrullah Acar’a ise Mezopotamya Ajansı’nda neden çalıştığı ve çalışma arkadaşı olan Selman Güzelyüz’ü nereden tanıdığı soruldu.

TV bağlantıları soruldu

JINNEWS muhabiri Habibe Eren’e, gazeteci Nagihan Akarsel’in katledilmesiyle ilgili yaptığı televizyon bağlantıları soruldu. Savcının, Eren’e, “PKK’den talimat aldınız mı?” sorulması dikkat çekti. 

Çalışma arkadaşların kim?

MA muhabiri Berivan Altan’a sosyal medya hesaplarında yaptığı paylaşımlar suçlama olarak yöneltildi. Altan’a, çalışma arkadaşlarının kim olduğu ve haberleri hangi yöntemlerle servis ettiği soruldu. Altan’a, yaptığı haberler için kimden talimat aldığı soruldu.  ANKARA

 

PEN International: Gazetecileri bırakın

PEN International Avrupa Program Koordinatörü Aurelia Dondo, dört günlük gözaltının ardından dün mahkemeye çıkarılan 11 gazetecinin derhal serbest bırakılmasını istedi. 

Özgür Basın emekçilerine yönelik baskılar nedeniyle endişeli olduklarını belirten PEN International Avrupa Program Koordinatörü Aurelia Dondo, Türkiye’deki eleştirel ve bağımsız seslerin iktidar tarafından bastırılmaya çalışıldığını söyledi. Aurelia Dondo, “11 gazetecinin gözaltına alınması, ülkedeki bağımsız ve eleştirel seslere yönelik sürekli baskının ardından geldi. Derhal serbest bırakılmaları için çağrıda bulunuyoruz” diye kaydetti. 

Türkiye’de kanunların bağımsız gazetecileri hedef almak için kullanıldığını belirten Dondo, “Eylül 2022'de, PEN International Delegeler Meclisi, Türkiye'de Kürt dili ve kültürünün baskı altına alınmasına ilişkin bir kararı kabul etti. Bu karar, özellikle Türk makamlarını, yazar ve gazetecilerin içeriklerine dayalı olarak kovuşturma ve tutukluluk hallerini sona erdirmeye çağırmakla birlikte, Kürt dili ve kültürünü desteklemek dâhil olmak üzere, yazıları ve görüşlerini barışçıl bir şekilde ifade ettikleri için tutulan herkesi derhal serbest bırakmaya çağırıyor” hatırlatmasında bulundu.

Kadın gazetecilere zulüm

Women in Journalism (CFWIJ) Kurucu Direktörü ve Asya ve Ortadoğu uzmanı gazeteci Kiran Nazish ise Kürt kadın gazetecilere uzun yıllardır baskıların sürdüğüne dikkat çekti. Nazish, “Türkiye'nin basın özgürlüğünü ve özellikle kadın gazetecilere yönelik tacizleri en çok ihlal eden ülkelerden biri haline gelmesinden son derece endişeliyiz. Türkiye'den gelenekleri gereği, ülke yetkililerinden kadın gazetecilere çok daha fazla saygı ve itibar göstermelerini bekliyoruz. Ancak bunun yerine evlerine baskın yapıyor, onları suçsuz yere veya haksız sebeplerle tutukluyorlar. Kadın gazetecilere haksız yere ve uzun yıllardan beri zulmediyorlar. Bu özellikle, birçoğu parmaklıklar ardında olan veya gözaltında kötü muameleye maruz kalan gazeteci Kürt kadınlar için geçerlidir” dedi. 

İzledikleri 128 ülke arasında Türkiye dışında bir yerde bu tür trendlerin aynı anda yaşandığını görmediklerini, liderlerin ve hükümetin basına ve özellikle kadınlara yönelik yaklaşımını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini söyleyen Nazish, "Kürt kadın gazetecilere yönelik baskılara karşı konuşmanın da Türkiye'deki tüm liberal ve demokratik liderlerin görevi olduğunu düşünüyorum. Türk makamlarını demokrasi adına itibarını iyileştirmeye çağırıyoruz ve bu adım gazetecilere, özellikle kadınlara ve gözetmen - izleyicilere yönelik muamelesini iyileştirmekle atılabilir” şeklinde konuştu.

Tutuklanmaları yasal değil

PEN Norveç Türkiye Danışmanı Caroline Stockford da gazetecilerin işkenceyle gözaltına alınmasından endişe duyduklarını belirterek, şu mesajı paylaştı: “Türk hükümeti ve Adalet Bakanlığının ifade özgürlüğüne bakış açısını değiştirerek, Türkiye Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10’uncu maddesinde çizilen çerçeve ile uyumlu hale getirmesinin zamanı gelmiştir. Kamuoyunun, özellikle de seçimler öncesinde, kanaat oluşturmalarına da yardımcı olmak amacıyla eleştirel ve gerçeklere dayalı doğru gazetecilik eliyle üretilen haberlere erişim hakkı vardır. Kürt gazetecilerin olası bir suçlama ve dava öncesinde acımasızca tutuklanıp hapse atılması Türkiye'nin kendi basın yasalarına da uygun değildir ve muhalif sesleri susturmaya yönelik açık ve umutsuz bir girişimdir. PEN Norveç olarak bu yılın başlarında gerçekleşen 22 tutuklamanın ardından bir kez daha Kürt gazetecilerin gözaltına alınmış olmasından büyük rahatsızlık duyuyoruz.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.