Gerillaya saldırıyor DAİŞ’e göz yumuyor

KDP güçleri / foto: AFP

KDP güçleri / foto: AFP

  •  Tek bakanlık altında iki partiye bağlı pêşmerge güçleriyle yetinmeyen paramiliter güçler de besleyen, Türkiye’nin talimatıyla gerilla alanlara güç yığıp saldıran KDP, DAİŞ elemanlarının Mexmûr’dan Süleymaniye’ye kadar örgütlenme ve saldırılarına göz yumuyor.

 

Mexmûr bölgesindeki YNK’ye bağlı gönüllü pêşmerge komutanının, ‘eğer DAİŞ ile KDP güçleri arasında bir koordinasyon yoksa çete elemanlarının bu kadar rahat dolaşması mümkün değil’ sözlerini hatırlatan gazeteci Bêritan Zagros, “Bölge halkına göre; DAİŞ elemanları, KDP güçlerinin gözleri önünde çok rahat bir şekilde ihtiyaçlarını karşılıyor ve KDP güçleri buna ses çıkarmıyor. Hatta bazı YNK yöneticileri, KDP’nin DAİŞ’e şemsiye görevi yaptığını söylüyor. Mexmûr bölgesinde Irak, Haşdî Şabî ve KDP’nin silahlı güçleri var. Karaçox’a ve bölgeye giden bütün yollar KDP’nin gözetimi altındadır. Ne yazık ki o bölgede 250 çete elemanı barınıyor. KDP ve DAİŞ çetelerinin arasında sadece 200-400 metre mesafe bulunuyor” dedi. 

Bêritan Zagros

Türkiye’nin kimyasal silahlarla saldırılarının sürdüğü Federe Kürdistan’da DAİŞ’in de saldırıları arttı. Kuzey-Doğu Suriye’den püskürtülmesinin ardından Federe Kürdistan’ın Germiyan bölgesi ve Karaçox Dağı’na yerleştirildiği belirtilen DAİŞ’liler, son bir haftadır saldırılarını arttırdı. DAİŞ, Kerkük, Musul, Süleymaniye başta olmak üzere birçok yerde pêşmerge noktalarına ve sınır hattına yakın köylere saldırdı. 10 Kasım’dan bu yana DAİŞ’in saldırılarında 22’si pêşmerge, 5’i sivil 27 kişi şehit düştü. DAİŞ, önceki gece Kerkük’ün Şêx Bizêni ilçesinde bulunan Qereselim Tepesi’nde konuşlanan pêşmerge güçlerine saldırdı. Pêşmerge güçlerinin karşılık vermesi üzerine bölgede çatışma çıktı. Çatışmalarda pêşmergeler Mesud Talat, Nehro Naci, Hejar Celal ve Rêkan Tofik’in şehit düştüğü, bir pêşmergenin ise yaralandığı açıklandı. Pêşmerge komutanları, verdikleri kayıpların yetkililerin sorumsuzluğu nedeniyle yaşandığını söyledi. Türkiye’nin sınır ötesi saldırılarına dahil olan KDP’nin, Uluslararası Koalisyon Güçleri’nin DAİŞ’le mücadele kapsamında verdiği silahları, Zerewanî, Gulan ve Roj güçleri tarafından Zînî Wertê ve Metîna bölgelerinde kullanıldığı ortaya çıktı. Federe Kürdistan’da gelişmeleri yakından takip eden gazeteci Bêritan Zagros, DAİŞ’in artan saldırıları ve KDP’nin tutumuna dair MA’dan Ömer Akın’a konuştu. 

KDP ile DAİŞ arası 200 metre

Özellikle tartışma konusu olan ve henüz statüsü belli olmayan, Irak kanunlarına göre korunması gereken bölgelerde DAİŞ elemanlarının yoğun hareketliliği olduğunu; zaten Suriye’de sıkışan DAİŞ’lilerin, Irak’ın tartışmalı bölgelerine yöneldiklerini ve kendilerini örgütlediklerini belirten gazeteci Zagros, edindiği şu bilgileri paylaştı: “Karaçox Dağı’nda en az 250 DAİŞ çetesi elemanı var. Bunlar gizli hücre şeklinde bölgeye dağılmış durumdalar. Uluslararası Koalisyon’un keşif ve savaş uçakları ile helikopterleri günlük uçtukları halde, DAİŞ’in hareketliliği her gün giderek artıyor. Birkaç yıl önce Germiyan’ın sivil halkı Hamrin Dağı yakınlarında menşei bilinmeyen bazı uçakların, DAİŞ’lilerin bulunduğu bölgelere yukarıdan paket attıklarını söylemişti. Mexmûr bölgesinde Irak, Haşdî Şabî ve KDP’nin silahlı güçleri var. Karaçox’a ve bölgeye giden bütün yollar KDP’nin gözetimi altındadır. Ne yazık ki o bölgede 250 çete elemanı barınıyor. KDP ve DAİŞ çetelerinin arasında sadece 200-400 metre mesafe bulunuyor.” 

KDP güçleri görmezden geliyor

Mexmûr bölgesindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne (YNK) bağlı gönüllü pêşmerge komutanının, ‘eğer DAİŞ ile KDP güçleri arasında bir koordinasyon yoksa çete elemanlarının bu kadar rahat dolaşması mümkün değil’ sözlerini hatırlatan Zagros, şöyle devam etti: “Bölge halkına göre; DAİŞ elemanları, KDP güçlerinin gözleri önünde çok rahat bir şekilde ihtiyaçlarını karşılıyor ve KDP güçleri buna ses çıkarmıyor. Hatta bazı YNK yöneticileri, KDP’nin DAİŞ’e şemsiye görevi yaptığını söylüyor. Hewlêr’den bir gazeteci, Karaçox’daki KDP güçlerinin ‘DAİŞ elemanları gözlerimizin önünde gidip geldikleri ve rahatça hareket ettikleri halde onları vurma emri bize verilmiş değildir’ dediğini ortaya çıkardı. Bu durum, DAİŞ’i görmezden gelen ve teşvik eden bir güç olduğunu gösteriyor. Hatta Türkiye, KDP ve DAİŞ arasında bir bağlantı olduğu şüphesini de uyandırıyor. Temelinde KDP’nin Mexmûr halkına karşı olan düşmanlığı var, çünkü saldırının olduğu köyler Kürt köyleridir ve orada Arap yok. Böyle bir durumda DAİŞ’in Kürt bölgelerindeki hareketliliğinin fark edilmemesi mümkün değil.”

DAİŞ’e değil gerillalara karşı

Mîhwera Giver ve Mexmûr Peşmerge Sorumlusu Sîrwan Barzanî’nin pêşmergeye ayrılan bütçenin az olduğu, elindeki dürbün ve silahların iyi olmadığı açıklamasına işaret eden Zagros, güvenlikg üçlerindeki bir kaynağına da dayanarak, şöyle konuştu: “Şimdiye kadar KDP güçleri, HPG’lilerin bulunduğu bölgeler girmek için milyonlarca dolar harcamış, silah ve askeri araçlar gerillanın bulunduğu bölgelere yerleştirilmiş. Dolayısıyla Gûlan, Zêrewanî ve Roj gibi özel güçlere maaş ve milyonlarca masraf yapılmıştır. DAİŞ’le mücadele için Koalisyon tarafından verilen silah ve paralar, Federe Kürdistan Hükümeti tarafından ya diğer bölgelere ya da gerillaya karşı kontra güçlere gönderiliyor. DAİŞ’e karşı kullanılması gereken silahlar, Kürtlere karşı kullanılıyor. Yolsuzluk sonucu KDP yönetimi ve hükümete verilen bu modern silahlar, kara pazarlarda satılıyor, gelirini de aralarında paylaşıyorlar. Şimdiye kadar birçok güvenilir kaynak bu bilgiyi doğruladı.”

100 köy DAİŞ tehdidi altında

Şimdiye kadar Germiyan ve Xaneqîn bölgesinde çoğunluğu Kakayî Kürtlerinin bulunduğu en az 100 köyün DAİŞ tehdidi nedeniyle boşaltıldığını hatırlatan Zagros, “Kakayîler bu bölgelerde çok büyük bir tehdit altında yaşıyor ve şimdiye kadar güvenliklerini şahsi silahlarla sağlıyor. Birçok Kürt ve Arap köylerinde halk, Irak ve Federe Hükümet’e güvenmeyip kendileri silahlanarak köylerini koruyor. DAİŞ’in tehdidi ve Irak hükümeti ile KDP’nin vurdumduymazlığı nedeniyle halk 2014’ten ders alarak, kendi tedbirlerini alıyor. KDP’nin ‘bölgede  pêşmerge yok onun için saldırılar oluyor’ söylemi doğru değil. Saldırıların olduğu bölgelerde pêşmerge güçleri bulunuyor. Ancak hiçbir hazırlıkları ve donanımlı silahları yok. Bu yüzden bölgedeki birçok Arap aşireti silahlandı ve DAİŞ’e karşı seferberlik çağrısı yaptı” şeklinde konuştu. 

Mexmûr Kampı’ndaki durum

KDP’ninsavunmasız bıraktığı Mexmûr halkının örgütlü olduğu için kendi güvenliğini sağladığını ve şimdiye kadar DAİŞ’in bir sonuç alamadığını kaydeden Zagros, şunları altını çizdi: “DAİŞ çetesi elemanları, aynı zamanda bu bölgelerde KDP güçlerinin gözleri önünde ve Koalisyon uçaklarının gözlemi altında Mexmûr Kampı’na saldırıyor. Kamp halkı da bölge köylüleri gibi buradaki güvenlik güçlerine güvenmiyor ve kendi güvenliklerini sağlıyor. Aslında güvenlik boşluğu olduğu için bu bölgelerde saldırı gerçekleşmiyor. Bölgede her bir kaç adımda KDP’nin gözetleme noktaları var ve bu gözetleme noktalarıyla en çok Mexmûr halkı kontrol ediliyor. Zaten KDP, kamptan tek bir kişinin o noktalardan Kerkük ve Hewlêr’e geçmesine izin vermiyor ama Karaçox’daki aynı noktalarından, DAİŞ elemanları Mexmûr nahiyesinin pazarına kadar inip ihtiyaçlarını giderebiliyor. O bölgelerden aldığı araç ve gereçlerle metrelerce uzunlukta tüneller açıyor. Pêşmergeler de Türkiye ve KDP’nin bu kirli siyasetine kurban oluyor.”

Artık gerillaya değil, DAİŞ’e yönelmeli

Koalisyon’un pêşmerge güçlerinin tek komutanlık altında toplanması ve partilerden kopması gerektiğini, aksi takdirde desteklerini çekeceklerini söylediğini kaydeden Zagros, özellikle KDP’nin buna yanaşmadığını belirtti. Her ne kadar Pêşmerge Bakanlığı’na ait ortak bir güç olsa da kontrollerinin hala partilerde olduğunu söyleyen Zagros, şunları ekledi: “Pêşmerge Bakanı YNK’li olmasına rağmen KDP’nin izni olmadan hiçbir şey yapamıyor ve kendi başına bir açıklama yapacak durumda bile değil. Diğer yandan KDP’nin Gulan ve Zerewanî güçleriyle binlerce Roj çetesi elemanı, paramiliter güç olarak kullanılıyor. Söz konusu bu güçlerin hiçbir bakanlıkla bağlantıları ve ilişkileri de yok. KDP gerilla bölgelerine olan sevkiyatı durdurmalı, şimdiye kadar Metîna, Heftanîn ve Zînî Wertê bölgelerine yapılan güç ve silahları geri çekmelidir. Bu bölgelere yapılan askeri yığınak ve harcamalar, DAİŞ’le mücadelede kullanmalıdır. Bir diğer nokta ise bölge halkı özsavunma anlayışıyla güvenliklerini kimseye teslim etmemelidir. Bunun için halkın her alanda örgütlenmesi şarttır. Bu konuda gerillanın halka öğrettiği özsavunma ve cesaret tecrübesi var. KDP, Koalisyon’dan gelen bütün araç gereçleri ve gelirlerini Türkiye’nin gerillaya karşı verdiği savaşta harcıyor.”  HABER MERKEZİ

 

KDP, HDP’lileri sınır dışı ediyor

Hikmet Hatip

HDP Hewlêr Temsilcisi Hikmet Hatip, baskılara boyun eğmeyen üyelerini sınır dışı eden KDP'nin Türkiye’ye yaranmaya çalıştığını söyledi.

Türkiye’nin baskıları nedeniyle Federe Kürdistan'a yerleşen Kürt siyasetçiler, ya tutuklanıyor ya da sınır dışı ediliyor. Son üç yılda HDP üye ve temsilcisi 14 kişi, KDP tarafından Hewlêr, Dihok ve Zaxo’dan sınır dışı edildi. MA'dan Zeynep Durgut'a konuşan HDP Hewlêr Temsilcisi Hikmet Hatip, KDP’nin hiçbir gerekçe göstermeden üyelerini sınır dışı ettiğini belirterek, “Arkadaşlarımız kendi topraklarında sürgün yaşıyor. KDP, Türkiye’ye yaranmaya çalışıyor” dedi.

Üyelerine yönelik bir diğer baskının ajanlık dayatması olduğunu söyleyen Hatip, "KDP, AKP-MHP’nin isteklerini dört dörtlük yerine getiriyor. KDP, Türk devletinin HDP’ye yönelik siyasi soykırım ve tutuklama politikasının aynısını uyguluyor. Türk devletinin HDP’li üyeler üzerinde uyguladığı tehdit, yıldırma ve korkutma politikalarının aynısını KDP de uyguluyor. Bugüne kadar her üyemiz defalarca asayişe çağrılıp, 'HDP’ye gitmeyin, bize çalışın' tehditlerine maruz kaldı. Bizler AKP’ye karşı mücadele ettiğimiz gibi KDP’nin de bu politikalarına karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Susturma ve bastırma politikalarının amacına ulaşmasına asla izin vermeyeceğiz" diye konuştu.  

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.