Halk çöküşte, muhalefet nerede?

• Amedli kadınlar, AKP-MHP iktidarının savaş politikasının faturasının kendilerine kesildiğine işaret ederek, içinde bulundukları durumu “perişanlık” şeklinde tanımlıyor.

AKP-MHP iktidarının savaş politikası halkı derin bir ekonomik krizin içine sürükledi. Amedli kadınlar, bu politikanın faturasının kendilerine kesildiğine işaret ederek, içinde bulundukları durumu “perişanlık” şeklinde tanımlıyor.

Jinnews’ten Rozerin Gültekin, kadınlarla günlük harcamalarını, kişisel ihtiyaçlarını nasıl karşıladıklarını ve krizinin nedenlerini konuştu.

 

 

‘Artık değişim olmalı’

Bedriye Oğuz, babasından kalan emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyor. “Her şey çok pahalı gücümüz yetmiyor. Evimize et alamıyoruz. Bir misafir çağırıyoruz, bir milyar para gidiyor. Ondan dolayı kimseyi evimize çağıramıyoruz” diyen Oğuz, faturaları ödemede bile zorluk yaşadığını söyledi.

“Eve 5 milyar kira veriyorum, gelir olarak sadece 6 milyar emekli maaşım var. Hayatımız batıyor. İnsanlar çöpten yiyecek topluyor. Bu durum içler acısı… Karnımız doymuyor. Ya başımızdaki durumu düzeltecek ya da inecek çözüm budur. Artık yeni şeyler olmalı değişim sağlanmalı.”

 

 

Söylemler sadece zaman kazanma

Tekstil işçisi Sultan Ekin, artık üretimin yapılmadığını, fabrikaların çoğunun durduğunu ve emeklerinin karşılığını alamadığını söyledi. Öte yandan özelleştirme söylemlerimin sadece krizi yönetme sürecini uzattığını kaydeden Ekin, “Benim kendi evim var, buna rağmen ay başını zor getirirken kiracının geçinmesi mümkün değil” dedi.

Muhalefet nerede?

Tüm bunların savaş politikası yürüten ve halen ‘iyi iktidar’ olma arayışında olan AKP-MHP’nin politikası olduğunun altını çizen Ekin, buna karşın ülkede güçlü bir muhalefetin olmadığını ekledi.

“Sınır ötesi operasyonların yapılmaması, iç işlerin düzeltilmesi gerekiyor. Şükretmemeliyiz, bu yaşananları haykırmalıyız. Amed’de savaş uçakları kalkmasa ekonomi düzelir.”

 

 

Zenginler daha zengin oluyor

Ekonomik krizin halka yansımasını “perişanlık” olarak tanımlayan Medine Yüksel, “Evimiz Suriçi’ndeydi. Oradan taşınınca bize Ali Paşa’dan ev verdiler. Her ay 3 bin 500 lira geri ödeme yapıyoruz. Eşimin emekli maaşı 7 bin 500. Onunla geçimimizi sağlıyoruz ama yetmiyor. Sağlıklı beslenemiyoruz yeteri kadar sebze, meyve alamıyoruz. İnsanlar açlar, yoksul olan çok fazla insan var. Zengin olan zaten daha zengin oluyor. Onlar için bir şey değişmiyor” ifadelerini kullandı.

 

 

Bu böyle gitmez

Faturaların her geçen gün daha yüksek geldiğini kaydeden Esma Odabaşı ise “2 kişi olduğumuz halde pazara 500 lirayla gidince anca yetiyor. Kalabalık aileler nasıl yapıyor?” diye sordu.

Odabaşı, krizin nedeninin mevcut iktidar olduğunu ve bir çocuğunun ülke dışına gitmek zorunda kaldığın belirterek, “Bu artık böyle gitmez” dedi. AMED