Halkımız için adım atıyoruz

Koma Civakên Kurdistanê (KCK) Yürütme Konseyi Eşbaşkanları

Koma Civakên Kurdistanê (KCK) Yürütme Konseyi Eşbaşkanları

  • Kürt Halk Önderi'nin dünkü çağrısına olumlu yanıt veren KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, çağrının muhataplarından olan devlete, Meclis ve siyaset kurumuna da sorumluluğunu hatırlattı.
  • Şimdiye kadar atılan adımlara karşılık verilmediğine işaret eden Eşbaşkanlık, sürecin tek taraflı ilerlemeyeceğinin bilinmesini istedi. Eşbaşkanlık, "Halkımız için büyük bir kazanım getireceğine inanarak bu adımı atıyoruz” dedi. 
  • Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı’nın, somut adım olarak işaret ettiği ise iki başlık altında özetlendi: "Önder Apo'nun esareti son bulmalıdır. İkinci olarak da demokratik siyaset ve bütüncül hukuk için gerekenler yapılmalıdır."

Gelinen aşamada Türkiye Cumhuriyeti devleti ve mevcut iktidarının sürecin gereklerine göre ve atılan somut adımlara karşılık olarak henüz herhangi bir adım atmadığını altını çizen KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, şunları vurguladı: "Bunu görüyor ve biliyoruz, ancak buna rağmen sürecin arkasında durduk. Şimdi bu yeni tarihi çağrıya karşılık olarak da Önder Apo'nun bizden istediği somut adımı atacağımızı belirtiyoruz."

İmralı rehin tutulan Rêber Apo'nun 26 yıl sonra dün görüntülü açıklaması paylaşıldı. Rêber Apo, varılan aşamanın, yeni adımlarla pratiğe geçmeyi gerekli kıldığını, yol alınması açısından kaçınılmaz olduğunu belirterek, "Önce sen-ben kısırlığına düşmeden, adımların atılmasında dikkat ve hassasiyetin gösterilmesi şarttır. Atılan adımların boşa çıkmayacağını biliyorum. Samimiyeti görüyor ve güveniyorum.   Meclis ve komisyon için anlam ifade edecek, kamuoyundaki şüpheleri giderecek ve sözümüzün gereğini karşılayacak şekilde silahların bırakılmasını temin etmeniz doğal karşılanmalıdır" diyordu. Silah bırakma mekanizmasının kurulmasının süreci ileri taşıyacağını belirten Rêber Apo, yapılanın silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiş olduğunu; bunun bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olduğunu belirterek, şöyle sesleniyordu: "Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum."

Çağrı değerlendirildi

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, bugün yazılı bir açıklamayla bu çağrıya yanıt verdi. Eşbaşkanlık açıklaması özetle şöyle: “Öncelikle Önder Apo'nun sesinin ve görüntüsünün dışarıya ulaşması bizleri oldukça sevindirmiştir. Halkımızı ve bütün dostları da aynı şekilde sevindirdiğine inanıyoruz. Önder Apo'nun geliştirdiği bu çağrı, 27 Şubat 2025 tarihli çağrısından sonra gelişen ikinci çağrı oluyor. Bu çağrı da tıpkı 27 Şubat çağrısı gibi, tarihidir. Bu tarihi çağrıda Önder Apo, 'Barış ve Demokratik Toplum' sürecini temel ilkeler ve amacı bakımdan özetleyerek, bugüne kadar alınan mesafeyi ve bundan sonra yapılması gerekenleri belirtmiştir. '27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısını desteklemeye devam etmekteyim' diyerek iradesini bir kez daha güçlü ve açık bir şekilde ortaya koymuştur. Biz de Özgürlük Hareketi olarak Önder Abdullah Öcalan'ın bu tarihi çağrısını değerlendirdik. Ulaştığımız sonuçları bütün açıklığıyla halkımızla ve kamuoyuyla paylaşmayı gerekli görüyoruz.

Stratejik adımlar atıldı

Bizler, 27 Şubat 2025 tarihli çağrıyla duyurulan 'Barış ve Demokratik Toplum' sürecini tam desteklediğimizi ve üzerimize düşen sorumlulukları eksiksiz yerine getireceğimizi belirttik. Bugüne kadar 'Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'na olan inancımız ve bu çağrıda ortaya konulan amaçların gerçekleşmesine dair duyduğumuz tarihsel sorumluluk gereği olarak, stratejik kararlar aldık ve bu yönlü adımlar attık. Halkımız da büyük bir dikkat, duyarlılık ve inançla Önder Apo'nun geliştirdiği bu tarihi sürecin arkasında durdu. 

Somut karşılık verilmedi

Geldiğimiz aşama bakımından Türkiye Cumhuriyeti devleti ve mevcut iktidarı ise sürecin gereklerine göre ve attığımız somut adımlara karşılık olarak henüz herhangi bir adım atmamıştır. Bunu görüyor ve biliyoruz, ancak buna rağmen biz, Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'nda belirtilen amaçlara olan inancımız gereği sürecin arkasında durduk. Büyük bir hassasiyetle bu tutumuzu sürdürmeye çalıştık. Bu yönlü çabamızın görüldüğüne de inanıyoruz. 

Çağrının gereği yapılacak

Şimdi bu yeni tarihi çağrıya karşılık olarak da Önder Apo'nun bizden istediği somut adımı atacağımızı belirtiyoruz. Bu somut adımı da, attığımız diğer adımlar gibi, Önder Abdullah Öcalan'a olan bağlılığımızın ve Demokratik Toplum Manifestosu'yla halkımızın ve insanlığın özgürleşeceğine olan inancımızın gereği olarak atıyoruz. 

Çağrının muhatapları var

Önder Apo, 19 Haziran 2025 tarihli çağrısında, herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyleyerek ve atılması gereken adımları belirterek, sürecin nasıl ilerleyeceğini ortaya koymuştur. Önder Apo'nun bu tespitleri dikkate alınmalı ve anlaşılmalıdır. Bu çağrı sadece bize değil, devlete ve başta meclis ve siyaset kurumu olmak üzere sorumluluğu olan herkesedir. 

Süreç tek taraflı ilerlemez

Bugüne kadar tarihsel sorumluluğumuz ve yüksek hassasiyetimiz sonucu attığımız stratejik adımlar oldu. Şimdi de Önder Apo'nun bizden istediği adımı atma kararlığındayız. Halkımızı ve halklarımızı düşünerek bu yeni adımı da atıyoruz, ancak sürecin tek taraflı ve sadece bizim atacağımız adımlarla ilerlemeyeceği bilinmelidir. Buna göre sürece doğru yaklaşılmalı ve atılması gereken adımlar atılmalıdır; 

Demokratik siyaset ve bütüncül hukuk

* Bu temelde Barış ve Demokratik Toplum sürecinin geliştireni olan Önder Apo'nun esareti son bulmalıdır. Önder Apo özgür olursa bu süreç gelişebilir ve amacına ulaşabilir. Aksi durumda, mevcut koşulları sürdürerek daha fazla ilerlemek mümkün değildir. 

* İkinci olarak da demokratik siyaset ve bütüncül hukuk için gerekenler yapılmalıdır. Siyasetin ve Meclis'in buna göre inisiyatifi ve adımları gelişmelidir. Anlamlı bir süreç ve ilerleme ancak bununla mümkündür.

Aynı sorumluluk duygusu

Sonuç olarak bu tarihi adımı atma kararlılığını ortaya koyarken, aynı sorumluluk duygusuyla yapılması gerekenleri tekrardan belirtme ihtiyacı duyuyoruz. Umuyoruz ki, bu belirttiklerimiz anlaşılır ve gereği gibi hareket edilir. Biz bugüne kadar olduğu gibi şimdi de halkımız için büyük bir kazanım getireceğine inanarak bu adımı atıyoruz. Bu adımlarımızın karşılık bulacağına ve 'Barış ve Demokratik Toplum' sürecinin başarıya ulaşacağına olan inancımızı koruyoruz.”

 

* * *

Tören yarın düzenleniyor

Kürt Halk Önderi'nin çağrısına KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığının da olumlu yanıt vermesiyle birlikte gözler yarınki törene çevrildi. 

Başûrê Kurdistan'ın Silêmanî bölgesinde yarın bir grup gerillanın silahları imha töreni düzenleniyor. Töreni izlemek için Amed'de bir araya gelen ve aralarında siyasetçi, sivil toplum örgütü temsilcisi, gazeteci ve yazarların da olduğu grup, bu sabah yola çıktı. Yaklaşık 150 kişilik grup arasında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, DAD Eşbaşkanı Zeynel Kete, ÖHD Eşbaşkanı Ekin Yeter ile MED TUHAD-FED’den isimler de yer aldı. DEM Parti Eşbaşkanları da Şirnex'ten dahil oldu. 

KCK Enformasyon Bürosu, törenle ilgili şu açıklamayı yapmıştı: "Tören canlı yayınlanmayacak ve basın mensuplarının katılması mümkün olmayacak. Törenin yapılacağı yerin yakınında, törenden sonra video kayıtlarının yayınlanacağı bir ekran kurulacaktır."

 

* * *

Kalın, Kurtulmuş'a anlattı

Sürecin Türk tarafındaki koordinasyonunu yapan MİT Başkanı İbrahim Kalın, Irak'taki görüşmelerinin ardından gelir gelmez Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüştü. Kalın, Kürt sorununun çözümü bağlamında devam eden 'Barış ve Demokratik Toplum Süreci' ve bulunduğu aşamayı anlatarak, tarafların Meclis’te kurulması planlanan komisyonun, kanunla kurulup kurulmayacağı, biçim ve fonksiyonlarıyla ilgili beklentilerini anlattı. 

 

* * *

Erdoğan, Cumartesi konuşacak

AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in duyurduğuna göre Cumhurbaşkanı Erdoğan,  Cumartesi günü önemli açıklamalarda bulunacak.

Sözcü Çelik, artık sürecin fiziken başladığını belirterek, üçüncü bir gözün devreye girmesini istemediklerini söyledi. Silah bırakma sürecinin 3-5 ayda tamamlanması gerektiğini savunan Çelik, Meclis’te kurulması beklenen komisyon için "Meclis komisyonu PKK'nin feshi ve silah bırakmayla ilgili yol hazırlığı yapacak. Meclis'in bu şekilde devreye girmesi çok kıymetli" dedi. Suriye konusunda Türk devlet tezini "Suriye'nin egemenliği, toprak bütünlüğü olsun. Tek bir ordusu olsun. SDG'nin Suriye'ye entegrasyonu tamamlanmalı, SDG ordunun bir parçası olmalı” şeklinde özetleyen Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cumartesi günü önemli ve tarihi bir açıklamada bulunacağını duyurdu. Çelik, "Kamuoyunun bildiği, bilmediği bir takım provokasyonlarla uğraşıyoruz. Cumhurbaşkanımız, Cumartesi sabahı tarihi bir açıklama yapacak" şeklinde konuştu. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.