Çiçek: Bundan sonrası hamle dönemi

Dosya Haberleri —

19 Haziran 2022 Pazar - 21:30

HDK Eşsözcüsü Cengiz Çiçek

HDK Eşsözcüsü Cengiz Çiçek

  • Kadıköy sokaklarında atılan “Her yer İmralı her yer direniş” slogan ikili bir mesaj veriyor. Sayın Öcalan sizin tecrit ve işkence sisteminize karşı direniyor ve o irade teslim alınamıyor. O yüzden orası bir direniş adası haline geldi. 
  • Sadece İmralı tecrit altında değil. Her yer İmralı oldu ve her yer direniş alanı olacak. Biz bu direnişi daha çok büyütmenin yolu ve yöntemlerini aramak zorundayız. Gemlik Yürüyüşü tam anlamıyla halkın tecrit politikalarına ve AKP’nin zulmüne bir yanıtıydı.
  • Gemlik artık çok özel bir alan haline geldi. Devlet, İmralı ile birlikte Mudanya bölgesini komple kuşatma alanı haline getirdi. Ancak mesele salt Gemlik’e gitmek değildi. Gemlik Yürüyüşü hukuk dışına çıkmış AKP-MHP iktidarını teşhir etmek içindi.

ERDOĞAN ALAYUMAT/İSTANBUL

İmralı’daki tecrit ve işkence sisteminin bugün bütün Türkiye halklarına dönük bir politikaya dönüştüğünü belirten HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, “AKP zulüm politikalarıyla Türkiye'nin her yerini tecrit altında tutuyor. O yüzden her yer İmralı oldu ve her yer de direniş alanı olacak. Bu direnişi daha çok büyütmenin yol ve yöntemlerini aramak zorundayız” diye konuştu. “Gidecek bir yerimiz yok, arkamızda sadece duvar var, çekilebildiğimiz kadar çekildik, ötesi yok, bundan sonrası hamle dönemi” diyen Çiçek ekledi: “Fiili meşru eylem hattı hem evrenseldir hem de haktır. Faşizmi yıkmak için her türlü demokratik, fiili, meşru eylem kaçınılmazdır. Örgütlü halktan korkuyorlar. Bu korkuyu lehimize büyütmek zorundayız.”

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan 24 yıldır İmralı’da tecrit altında tutuluyor, ne ailesi ne avukatlarıyla görüşmesine izin verilmiyor. Bir yılı aşkın süredir kendisinden haber alınamayan Öcalan için harekete geçen siyasi parti ve kurumlar 12 Haziran’da “Tecrit siyasetine karşı özgürlüğü savunmak için Gemlik’e yürüyoruz” sloganıyla bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşe öncülük eden Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK) Eşsözcüsü Cengiz Çiçek ile konuştuk. 

Gemlik sürecine nasıl gelindi? Bu kararı almanıza neden olan etkenler nelerdir? 

İmralı’da 24 yıldır kesintisiz mutlak tecrit ve işkence sistemi söz konusu. Sayın Öcalan’ın üzerindeki bu tecridin temel amacı Kürt sorununda çözümsüzlük politikalarını devam ettirmek ve derinleştirmek. Bilmekteyiz ki yüz yıllık ulus devlet Kürt halkının varlığının inkarı üzerinden kendisini var etti. Sayın Öcalan tam da bu yüz yıllık hikayede özel bir yerde duruyor. Kürt sorunun çözümüyle birlikte Türkiye’de demokrasi ve özgürlüklerin önünü açmaya çalıştı. Buradan okuduğumuzda Gemlik Yürüyüşü sadece AKP-MHP iktidarının politikalarına karşı değil yüz yıllık ulus devlet inkarcılığına ve Kürt sorunun çözümsüzlüğüne dayanan faşizan politikaya dönük bir itiraz da diyebiliriz. 

AKP elbette ki bu inkar siyasetini kendi döneminde daha özel bir yere taşıdı. Savaş ve işgal politikalarıyla hem Kürt sorununu çözümsüz kılmaya çalıştı hem de bütün coğrafyadaki halkları, köleleştirmeye ve statüsüz bırakmaya çalıştı. AKP-MHP iktidarının politikaları sadece Kürt halkını değil bütün ezilen kesimleri artık nefes aldırmaz bir pozisyona soktu. Saldırı o kadar derinleştirildi ve yaygınlaştırıldı ki toplumsal zeminde artık kimse nefes alamıyor. En küçük bir hak arama talebi baskıyla karşılanıyor. Kendisini Kürt savaşı üzerinden, tecrit siyaseti üzerinden üretmeye çalışan bir savaş iktidarıyla karşı karşıyayız. AKP-MHP iktidarını ranta, talana, sömürüye dayalı bir iktidar olarak değerlendirmek lazım. İşte bütün bu politikaların ilk uygulanma merkezi ve AKP’nin kendisini ilk test ettiği yer İmralı’dır. İmralı tecridi Türkiyelileşti derken kastettiğimiz buydu.

İmralı’da hukuk dışına çıkan iktidarın geleneksel devlet politikasını da terk ettiğini görüyoruz. İmralı hukukun kara deliğidir. Şimdi bu hukuki kara delik, politik bir kara delik haline getirilmeye çalışılıyor. O kara deliğin tam da ortasında Sayın Öcalan ve Kürt Özgürlük Hareketi var. Gemlik Yürüyüşü, AKP’nin bütün yayılmacı politikalarına karşı halklara, farklılıklara, kadınlarla, gençlere, ekolojistlere ve emekçilere nefes aldırdı.

Gemlik Yürüyüşü’yle hedeflenen neydi? Ve yürüyüş hedeflerine ulaştı mı?

Bu yürüyüşün startını verirken hem muhalefete hem de iktidara şu mesajı vermek istedik: Sizin burjuva siyaset anlayışınızı ve ölçülerinizi kabul etmiyoruz. Çünkü sizin siyaset anlayışınız hakikatlerin inkarı üzerine kuruluyor ve kendisini üretiyor. Gemlik Yürüyüşü’nden sonra  muhalefet ve iktidarıyla verilen mesajlara bakın, Öcalan gerçeğini nereye koyacaksınız? Öcalan şu anda sizin yasalarınız kapsamında bir tutsak, bunu yok sayabilir misiniz? Ama siz Sayın Öcalan’ın hem politik varlığını hem de şahsi varlığını yok sayıyorsunuz.  Gemlik Yürüyüşü, bu çürümüş siyasal anlayışa karşı bir ifşa hareketiydi. Hep diyoruz bu topraklarda Kürt sorununun inkarı üzerinden üretilen bir Türklük sorunu var. Yalanlar üzerinden inşa edilen bürokrasi, toplumsal milliyetçi ve ırkçılık var. Bu argümanlar üzerinden iktidar kendini var ediyor. 

Gemlik Yürüyüşü, üçüncü yol siyasetinin tam da merkezidir. AKP-MHP iktidarı ve onun karşısında kendisini Millet İttifakı olarak konumlandırmış, sadece devlete kimin sahip olacağı yarışına girmiş iki anlayışı hep reddettik ve reddetmeye devam edeceğiz. Onun karşısında hakikatin sesini dillendirmek zorundayız. Dikkat ederseniz devlet ideolojisinin taşları yerinden oynadı. Sayın Öcalan, bu resmi paradigmayı iflas ettiren düşüncenin sahibi olduğu için hedef alınıyor. Öcalan’ın bütün yoğunlaşmaları, önerileri aslında Türkiye ve Kürdistan halklarının ortak demokratik geleceğine dairdir. Bu da Türkiye’de savaştan, kaostan, talandan, ranttan ve gasptan beslenen bütün iktidar odaklarını ürkütüyor.

O yüzden İmralı’da başlatılan tecrit ve işkence sistemi bugün bütün Türkiye halklarına dönük bir politika haline geldi. Kadıköy sokaklarında atılan “Her yer İmralı her yer direniş” slogan ikili bir mesaj veriyor. Sayın Öcalan sizin tecrit ve işkence sisteminize karşı direniyor ve o irade teslim alınamıyor. O yüzden orası bir direniş adası haline geldi. Onun dışında İmralılaşan bir Türkiye gerçekliği var. Sadece İmralı tecrit altında değil. Türkiye her yeri AKP’nin zulüm politikaları altında tecritte tutuluyor. O yüzden her yer İmralı oldu ve her yer direniş alanı olacak. Biz bu direnişi daha çok büyütmenin yolu ve yöntemlerini aramak zorundayız. 

Gemlik Yürüyüşü tam anlamıyla halkın tecrit politikalarına ve AKP’nin zulmüne bir yanıtıydı.