HDP’ye 3 bin başvuru

• 14 Mayıs’ı önemli bir dönemeç, olumlu anlamda tek adam rejiminden kurtulacağı bir takvim olarak gördüklerini belirten HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “3 bine yakın aday aday başvurusu var. Bu memnuniyet verici. Partimize ilgi oldukça yüksek” dedi.

MUSTAFA DOĞAN / AMED

HDP Grup Başkanvekili ve Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, 14 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimleri öncesinde partilerine yönelik kapatma davasının, 2015’ten beri devam eden siyasi darbenin devamı olduğunu kaydetti. HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Başkanı da olan Meral Danış Beştaş, 7 Haziran 2015 genel seçimlerinden sonra partilerine karşı çok sistematik bir şekilde baskı, operasyon, gözaltı ve tutuklamaların başlatıldığını hatırlattı. Beştaş, “İktidarda kalmalarının ve şu anda da seçim kazanmalarının yol haritaları, bizi demokratik siyasetin dışına itmek, tasfiye etmekti. Bir kampanya başlatıldı diyebilirim. Dava açılmadı, siyasi bir operasyon olarak açtırıldı" şeklinde konuştu.

İddianame hukuken boş

Beştaş, partilerinin kapatılması hakkında hazırlanan iddianamenin hukuken boş olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bunun siyasi olduğunu bizzat Yargıtay Başsavcısı açıklamasıyla ifade etti. Dava açıldıktan sonra dosya iade edildi. Gerekçeler yetersiz bulundu. Somut delil istendi. Bunun üzerine süre verildi. Yargıtay Başsavcısı 'Elimizden geleni yaptık' dedi. Sözlü mütalaasından sonra tamamen siyasi değerlendirmeler yaptı. Devlet Bahçeli’nin, Süleyman Soylu’nun konuşmalarını tekrar etti. İddianamede grup toplantılarında yapılan konuşmalar bile var. Alıntı yapmadan iddialar arasında onlar da yer alıyor. En dikkat çekici bir tanesini söyleyeyim; bizim dış politika anlayışımız iddianamede suç olarak değerlendirilmiş. Genel Kurul’a uluslararası sözleşmeler gelir, savaş tezkereleri ve benzeri birçok sözleşme görürsünüz. Onlara da 'Hayır' oyu vermemiz bile iddianamede konu edilmiş."

Davanın kendisi hukuka aykırı

Uluslararası hukukun ve Anayasa'nın kapatma davasının hukuka aykırı olduğunu, haksız olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Beştaş, şöyle konuştu: ”Hem hukuki gerekçeler, hem de sandıktan çıkan milyonlarca oy alan bir parti olarak bu davanın siyasi olduğunu açıklıyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) dahil Türkiye'de yargı tarafsız ve bağımsız değil, üzerinde çok büyük bir baskı var. Mesela en son hazine yardımının iade edilmesi sonrasında Devlet Bahçeli çıkıp Anayasa Mahkemesi’ni tehdit etti. Bu yönüyle AYM'nin siyasal konjonktürden hiç etkilenmediğini ve tarafsız karar verdiğini söyleyemeyiz. Diğer yandan AYM'de bizzat iki üyeyi örnek vermek istersem. İrfan Fidan ve İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce; Meclis'te Sayıştay üyesi seçtirildi. Meclis’te yapıldı bu. Biz ve sanırım CHP de oylamaya katılmadı. Bilinçli bir tercihti. Sayıştay'da hiçbir iş yapmadan AYM’ye gönderildi bir proje olarak. Yine birçok davada imzası olan, Selahattin Demirtaş davasında iddianame hazırlayan İrfan Fidan usulsüz bir şekilde Yargıtay üyesi seçtirildi. Sonra AYM’ye atandı. Bu örnekleri vermemim nedeni, AYM şu güne kadar kapatma davasında kararını verebileceği gibi, yargılamanın seçim sonrasına bırakılması talebimizi kabul etmenin önünde de herhangi bir engel yoktu."

Riski göze alamadık

HDP olarak seçimlere katılmaları ve bu süreçte partilerinin kapatılması halinde bunun iradenin çok büyük riskle karşılaşması anlamına geldiğini kaydeden Beştaş, "Biz bunu göze almadık. Sürekli bir baskı altına tutulmamız, tehdit altında olmamız, kapatılma ihtimali ve böylece yapılacak seçimlerde HDP’nin etkisiz kılınması gibi temel gayeleri var. Kapatılma davasını temel amacı da budur" diye konuştu.

HDP üyesi olmayanlar da var

Partilerinde üç milletvekili hariç herkese siyasi yasak istendiğini hatırlatan Beştaş, şunları söyledi: "451 kişi içinde Meclis grubumuz, sürgünde olan arkadaşlarımız da var. Geçen dönem vekillikleri düşürülen ve zorunlu olarak sürgünde olan arkadaşlarımız var. Bunun haricinde, halen cezaevinde tutulan, şu anda yargılanan, davaları devam eden PM’den, MYK’dan arkadaşlarımız var. Çok geniş bir liste. HDP üyesi olmayanlar da var. Yanlışlıkla yazılanlar da var. Bu konuda skala çok geniş diyebilirim."

Aday olmalarına engel yok

Şu anda siyasi yasak istenen kişilerin aday olması yönünde bir engel olmadığını kaydeden Beştaş, "Fakat diyelim ki, seçimden önce hani olur ya parti kapatıldı ve bir kısmına siyasi yasak geldi. Bu durumda, listede ondan sonraki kişi üste çıkar. Yani bir hak kaybı olmaz. Aday seçildikten sonra siyasi yasak gelir ise o zaman parti üyeliği sona erer fakat bağımsız milletvekili olarak görevini yapabilir" dedi.

Adaylık için 3 bin başvuru

"14 Mayıs seçimleri karşımızda çok zayıflayan ve kaybedecek olan bir iktidar vardır" diyen Beştaş, şöyle devam etti: “Kesinlikle toplumsal olarak da herkes görüyor. Halk içinden olan biri olarak bunun farkındayız. Türkiye’yi demokratikleştirmek temel hedeflerimiz. Yol haritamızı açıkladık. 14 Mayıs’ı önemli bir dönemeç, olumlu anlamda tek adam rejiminden kurtulacağı bir takvim olarak görüyoruz. 3 bine yakın aday aday başvurusu var. Bu memnuniyet verici. Partimize ilgi oldukça yüksek. Şu anda da komisyonlarımız değerlendirmelerini yapıyorlar.”