Hep beraber yöneteceğiz

Salih Müslim
- PYD Dışilişkiler Sözcüsü Salih Muslim de komiteler arasında maddelerin tek tek konuşalacağını belirterek, artık Rojava Devrimi'nin perçinlendiğini, devletin her şeyine; yönetimine, anayasasına, yaşamına, ekonomisine ortak olacaklarını söyledi.
Muslim, Kürtlerin eşit vatandaşlık haklarının hepsini elde edeceğini vurguladı.
Sınırlarında bulunan -mesela Nisêbîn ve Til Koçer gibi- kapıları beraber yöneteceklerini; buralardan gelen gelirlerin dağılımına, yönetimine birlikte karar vereceklerinip bunların kanunlarla sabitleneceğini kaydeden Muslim, "Herkesin kendi yerine dönmesi sağlanacak. Bir manada buraların Türkiye işgalinden kurtulması demektir" dedi.
Tüm bileşenler için kazanım
Suriye'nin vatandaşlarının, din ve ırk ayrımı gözetilmeden eşit sayılacağının altını çizen Muslim, "Mesela kimse ben 'Êzidîleri kabul etmiyorum' diyemeyecek veya onları Müslümanlığa zorlayamayacak. Büyük bir demokratik yönetim ile herkes istediği gibi yaşayacak. Bu anlamda büyük bir kazanım. Hem Aleviler için hem Dürziler için hem Êzidîler için hem de Hristiyanlar için büyük bir kazanım" şeklinde konuştu.
Silahsızlanma yok
Kürt Halk Önderi'nin gönderdiği mektupta Rojava'nın silahsızlandırılmasının söz konusu olmadığını belirten Muslim, şunları dile getirdi: "Biz prensip olarak barışmayı ve bu devletin bir parçası olmayı kabul ediyoruz. Tabii kendi haklarımızı, özgünlüklerimizi korumak şartıyla bu devletin içinde yerimizi alacağız. Zaten biz baştan beri de bunu söylüyorduk. Türk medyası, anlaşmayı ‘teslimiyet’ olarak görecektir veya böyle propaganda yapacaktır, ancak gerçek öyle değildir. Böyle bir anlaşmaya varılması bizim için büyük bir kazanımdır. Keşke Bakurê Kurdistan’da da böyle bir şey olsaydı, çok iyi olurdu."
Bedran Çiya Kurd anlattı
Demokratik Özerk Yönetim Danışmanı Bedran Çiya Kurd, Suriye'deki sorunlara çözüm bulunması ve pek çok konuda gelişime zemin hazırlayabilecek önemli ve tarihi bir toplantı gerçekleştirildiğini belirtti. Bedran Çiya Kurd, sosyal medya hesabı üzerinden şunları paylaştı: "Toplantıda, Suriye’nin kıyı kentlerinde yaşanan olaylar ve orada işlenen suçların önüne geçilmesinin önemi masaya yatırıldı. Bununla birlikte Suriye topraklarındaki her türlü saldırı ve askeri operasyonların sonlandırılması gerektiği görüşüldü.
Ortak bir Kürt heyeti
Kürt sorununun Suriye'nin ulusal bir meselesi olarak ele alındığı görüşmede, ortak bir Kürt heyetinin geçici Suriye yönetimiyle diyalog yapması ve derinlemesine görüşmeler gerçekleştirmesi kararına varıldı.
Bundan sonraki sürecin kurulacak özel komiteler üzerinden devam etmesi konusunda anlaşmaya vardık. Diğer yandan mevcut kurumların aynı işleyişle Şam hükümeti bünyesinde işleyişine devam etmesi kararlaştırıldı. Yerel kurumların özelliklerine göre yereldeki halkın iradesi doğrultusunda işleyişlerini sürdürebilmeleri talepleri, temsilcileri aracılığıyla belirlenecek.
Efrîn ve Serêkaniyê
Tüm bunlarla birlikte başta Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî halkı başta olmak üzere Suriyeli göçmen ve mültecilerin durumlarını da görüştük. Şam geçici yönetiminin güvenli dönüşler için özel tedbirler aldığı ve sonuçlarının ilgililerle daha sonra paylaşılacağı belirtildi.
Henüz bir başlangıç
Görüşmedeki tartışmalar ışığında, Suriyeliler arasında, herhangi bir dış müdahaleden uzak ulusal bir anlaşmaya varılmış oldu. Bu anlaşma kapsamlı bir diyaloga giriş ve siyasi sürece daha geniş katılım için bir başlangıç olacak. Kuzey ve Doğu Suriye'nin tüm bileşenlerinin bu ulusal sürece katılımını ve temsilini sağlama ihtiyacı da görüşmede vurgulandı.”
Çözüme doğru bir adım
Demokratik Suriye Meclisi (MSD) yaptığı yazılı açıklamada, Mutabakat Zaptı'nın yeni bir Suriye'yi inşa etme yolunda temel bir aşamayı işaret ettiğini; tüm Suriye bileşenlerinin haklarına saygı duyan demokratik ve çoğulcu bir devlet kurmayı amaçladığını vurguladı. Bu devletin, erkek ve kadın Suriyelilerin iradesini yansıtan bir anayasa üzerine kurulacağını; zaptın da Suriye halkının özlemleriyle uyumlu modern bir cumhuriyetin temellerinin atılmasını öngürdüğünü belirten MSD, şöyle devam etti: "Bu anlaşma, Suriye'de ulusal ortaklığa, karşılıklı tanımaya ve siyasi adalete dayalı olması gereken yeni bir aşamanın ihtiyacını vurguluyor. Bu aşamada, istisnasız tüm Suriyeliler kendi kaderlerini belirleme hakkına sahip olacak. Bu, eşitliği, onuru ve temel özgürlükleri garanti eden gerçek siyasi katılım yoluyla gerçekleştirilecek. MSD, bu anlaşmayı siyasi çözüme doğru atılmış bir adım olarak takdir ediyor. Bu anlaşmanın başarısı, tüm tarafların bağlılığına bağlı.
Adem-i merkeziyetçi devlet
Halkının iradesine saygı duyan ve özlemlerini yerine getiren modern bir demokratik devlet inşa etmek için çalışılmalı. Bu devlet, aynı zamanda adalete ve insan haklarına inanan özgür dünyanın bir parçası olmalı. Suriye, tüm Suriyeliler içindir. Demokratik, çoğulcu ve adem-i merkeziyetçi bir devlet olmalı. Halkının yaptığı fedakarlıkları onurlandıran bir devlet olmalı."
ABD anlaşmanın tarafıdır
Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Medya Merkezi Direktörü Ferhad Şamî, Mutabakat Zaptı'nın olumlu ve önemli bir adım olduğunu belirterek, ABD arabulucuğunda yapıldığını ve ABD’nin anlaşmanın ana taraflarından biri olduğunu bildirdi.
Ferhad Şamî, Şam güçlerinin sınır bölgelerine konuşlandırılma ihtimaline işaret ederek, kurulacak komisyonların cezaevleri sorununu çözeceğini ve yine kurulacak komisyonlardan birinin yalnızca eğitim alanının yönetilmesi ve Kürtçe eğitim gören öğrencilerin öğrenim süreçleri konusunda çalışma yürüteceğini aktardı.
DAİŞ'liler dosyası değişmiyor
DAİŞ’li tutukluların durumunda hiçbir değişiklik olmayacağını vurgulayan Ferhad Şamî, DAİŞ’liler dosyasının QSD’nin kontrolüne kalacağını belirtti. Ferhad Şamî, “Türkiye iki gündür güçlerini, Tişrîn Barajı ve Qereqozax Köprüsü çevresinde topluyor. Bizim asıl amacımız savaşı durdurmaktır. Ayrıca amaçlarımızdan biri de halkın topraklarına dönmesi ve demografik değişimin önüne geçmektir” dedi.
Kürtler, Suriye devletinin ortağı
PYD Eşbaşkanı Xerîb Hiso, Mutabakat Zaptı'na işaret ederek, "21 yıl önce yok edilmek istenen Kürt halkı, bugün Suriye devletinin ortağı. Kendi mücadelesi ile bugün anlaşmalar imzalıyor. Bugün yapılan anlaşmanın temeli 21 yıl öne atıldı" dedi. Xerîb Hiso, şunları söyledi: "BAAS rejimi Qamişlo’da 21 yıl önce saldırı yaptığında kimse Suriye’de bu kadar Kürt olduğunu tahmin etmiyordu. Bu saldırı Kürtlerin iradesini ortaya çıkardı ve milyonlarca Kürt olduğu gösterildi. Rejim, 2004’te Kürtleri teslim almış olsaydı 2012’de Rojava Devrimi olmayacaktı. Rejimin amacı Kürtleri yok etmekti. Bu amaç uğruna Türkiye ile Adana Mutabakatı imzalandı. Suriye iç savaşı başladığında da ilk Kürtlerin yaşadığı kentlere saldırdılar, çünkü bu devrimin öncülüğünü Kürtlerin yapacağını biliyorlardı. Saldırılar, 14 yıldır elde ettiğimiz kazanımların önüne geçemedi."
Komiteler oluşturulacak
Önümüzdeki günlerde komiteler oluşturulacağını ve maddeler üzerinde konuşulacağını kaydeden Xerîb Hiso, "Bu anlaşma, Suriye’de çatışmaların son bulmasının önünü açacak. Ateşkes olursa evlerinden çıkarılan herkes evlerine dönecek. Suriyeli olmayan, dışarıdan gelen çeteler, katliam yapanların Suriye’de bir işi kalmayacak. Suriye bu yapılan anlaşma ile yeni sürece girdi. Bu yeni süreç, herkesin diyalog içinde olduğu yeni bir Suriye’nin inşa edilmesine vesile olsun" dedi. HABER MERKEZİ