Her Kürtçe kelime bir davadır

Kültür/Sanat Haberleri —

Ana dil eylem

Ana dil eylem

  • KCK Eğitim Komitesi, “Her Kürtçe kelime bizim için bir davadır” felsefesiyle Kürt halkının diline sahip çıkmaya, çocuklarını Kürtçe öğretmeye ve dil davasına ulusal bir dava olarak sahip çıkmaya çağırdı.

Kürt edebiyatının mihenk taşlarından biri hiç kuşkusuz Hawar dergisi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş döneminde baskılardan dolayı ülkeyi terk etmek zorunda kalan Kürt aydınların Şam’da çıkardığı Hawar 93 yaşında. Baskılardan dolayı Suriye’ye geçen Celadet Elî Bedirxan ve Kürt aydınları tarafından 15 Mayıs 1932’de ilk sayı çıkarıldı. 23 sayısı Arapça, 34 sayısı ise Latin alfabesiyle çıkarılan Hawar 1943’te yayın hayatına son verildi.

Hawar’da Kürtçenin Kurmanci lehçesi ağırlıkta olmak üzere Soranî ve Kirmançkî yazılara da yer verildi. Kürtçe yayıncılık açısından bir milat olan dergi, gizli yollardan Türkiye ve Kuzey Kürdistan’a gönderildi. Hawar’ın ilk sayısının çıktığı 15 Mayıs, Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) tarafından 2006 yılında Kürt Dil Bayramı olarak kabul edildi. Bu tarihten itibaren Kürdistan’ın dört parçasında Kürtler asimilasyon politikalarının sonlandırılması ve eğitim dili olması için alanlara çıkarak taleplerini dile getiriyoruz.

Dil davası ulusal bir dava

15 Mayıs vesilesiyle açıklama yapan KCK Eğitim Komitesi, Kürt dilinin resmi dil olması için mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı.

KCK Eğitim Komitesi yaptığı yazılı açıklamada, “her Kürtçe kelime bizim için bir davadır” felsefesiyle Kürt halkının diline sahip çıkmaya, çocuklarını Kürtçe öğretmeye ve dil davasına ulusal bir dava olarak sahip çıkmaya çağırdı.

KCK açıklamasında şu vurgulara dikkat çekti:

“Son yüzyılda Kürt halkı, hem fiziksel hem dil ve kültür açısından büyük soykırımlarla karşı karşıya bırakıldı. Kürdistan’ı sömürge altında tutan ulus-devletler, Mezopotamya’nın en kadim halkını ve dünyanın en eski dillerinden birini “tek bayrak, tek dil, tek millet, tek devlet” sloganı altında yok etmeye çalıştı. Ancak Kürt dili, dünyanın en eski ve zengin dillerinden biridir; yüzyıllar boyunca baskı ve engellere karşı direndi. 

Ehmedê Xanî, Feqiyê Teyran, Melayê Cizîrî, Celadet Elî Bedirxan ve daha birçok büyük dengbêj, şair, yazar ve aydın, değerli eserleriyle Kürt halkına eşsiz bir sözlü, yazılı ve edebi miras bıraktılar.

 

 

Varlık ve özgürlük mücadelesi

Soykırıma karşı Kürdistan’ın dört parçasında Kürt halkı, varlığını korumak için eşsiz mücadeleler yürüttü ve ağır bedeller ödedi. Kürdistan Özgürlük Hareketi, Kürt halkının varlığını, kültürünü, kimliğini ve dilini koruma görevini ve tarihsel sorumluluğunu başarıyla yerine getirdi. Varlık ve özgürlük mücadelesi yeni bir aşamaya geçti!

Bugün hâlâ Kürt dili resmiyette kabul edilmiyor; farklı yol ve yöntemlerle Kürt diline yönelik yok sayma, yasaklama, kuşatma ve asimilasyon politikaları devam ediyor. Kürt halkına, ulus-devletin dilinin dayatılması, Kürdistan’ın her yerinde ve Kürtlerin yaşadığı her bölgede sürüyor. Tekçi politikalarla Kürtlerin asimile edilmesi, Kürt dilinin eritilmesi ve zamanla yok edilmesi hedefleniyor.

“Dil halkımızın ruhudur”

Kürt dili yalnızca bir dil değil, Kürt halkının ruhudur. Dilimiz, varlığımızın göstergesidir ve en kutsal değerimizdir. Kültürümüzü ve tarihimizi yok olmaktan korumuştur; dilimiz, varlığımızın ilk koşulu, toplumumuzu koruyan en büyük özgürlük kalesidir. Bu nedenle Kürt düşmanları, Kürtleri yok etmek istediklerinde önce Kürt diline yönelmiş, Kürt dilini yasaklamış, dilin önündeki tüm yolları kapatmış ve Kürt dilini kendi dillerinde eriterek Kürt toplumunu ortadan kaldırmayı amaçlamıştır. Hâlâ Kürdistan’da bu eritme ve asimilasyon politikası dilimize karşı devam ediyor. Kürt diline yönelik yasaklar kaldırılmamıştır. Kürt dili hâlâ resmi eğitim dili olamamıştır.

Kürt dilinin resmi dil olması, eğitim dili haline gelmesi için mücadele, çaba ve ciddi tutumlar gerektirir. Dil bedendir, kültür bedendir; bedenimize sahip çıkalım. 

Dilin korunması asimilasyona karşı duruştur, dilin korunması kültürün korunmasıdır, dilin korunması Kürdistan’ın korunmasıdır. Dilin korunması geçmişin ve geleceğin korunmasıdır. Her ulus diliyle var olur. Ağaçlar kökleriyle nasıl yeşerirse, Kürt halkı da diliyle büyüyecektir.

“Anadil, insanın bedenidir”

Kürtçe eğitim hakkı meşru ve doğal bir haktır; herkes bu hakka sahip çıkmalı ve Kürt dilinin resmi dil olması için mücadeleyi yükseltmelidir. “Anadil, insanın bedenidir”; insan, bedenini ve ruhunu her türlü saldırı ve hastalıktan korumalıdır.

15 Mayıs Kürt Dili Günü vesilesiyle, Kürdistan özgürlük mücadelesi şehitlerinin önünde saygı ve minnetle eğiliyoruz. Bir kez daha halkımıza, “her Kürtçe kelime bizim için bir davadır” felsefesiyle diline sahip çıkmaya, çocuklarını Kürtçe öğretmeye ve dil davasına ulusal bir dava olarak sahip çıkmaya çağırıyoruz.” BEHDÎNAN

 

* * *

Kirmanckî Meclisi yola çıktı

 

 

Dil profesörü Mahabad Kamil ve Zazaca eğitmeni Suzan Vejan Tatlı, Kürtçenin yaşaması için ailelerin çocuklarına anadillerini öğretmesi gerektiğini vurguladı. Kısa bir süre önce Kirmanckî Meclisi’nin kurulmasıyla birlikte somut adımlar atıldığını belirten eğitmenler, “Dil, kimliktir; kökümüzü korumak için dilimize sahip çıkmalıyız” mesajı verdi.

Suzan Vejan Tatlı, asimilasyon politikalarının yalnızca bugünkü süreçle sınırlı olmadığını, bu politikaların temelinin Cumhuriyet’in kuruluş dönemine dayandığını belirtti. Tatlı, Kürt halkının bu politikalara karşı durmadan mücadele ettiğine dikkat çekerek, “Kürtler baş eğmedi, boyun eğmedi hatta söyleyebiliriz ki son 50 yıldır Kürtler, Kürt özgürlük hareketi öncülüğünde eşsiz bir mücadele verdi. Mücadelelerini sürdürüyorlar. Kürtleri ortadan kaldırmak için denemedikleri yol kalmadı. Fakat Kürtler, bu zulüm, baskı ve haksızlığa karşı mücadelelerini sürdürmeye devam ettiler” dedi.

Kirmanckî Meclisi 

Kirmanckî lehçesinin Kürtçe dilinde diğer lehçelere oranla tehlike altında olduğunu söyleyen Tatlı, birkaç gün önce Kirmanckî Meclisi kurduklarını ifade etti.

“Bu mecliste kolektif çalışmalar yapacağız. Standardizasyon çalışması olacak. Kirmanckî’yi öğretmek için materyaller hazırlanacak. Zaten kurum ve derneklerimizde Kirmanckî’yi öğretmek için atölyelerimiz var. Bu defa daha fazla eğitim-öğretim olacak. Yine belediyelerde Kirmanckî çalışmaları daha fazla yapılacak.”

“Dil kaybolursa, onurun ne olacak?”

Dilin yaşamsal bir sistem olduğunu ve toplumun buna sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Tatlı, “Eğer bir dil, konuşmacıları tarafından konuşulursa kendini korur, çoğalır. Bunun için de kürtlük anlayışıyla dilimize sahip çıkmalıyız. Her zaman diyoruz dil kimliktir, dil varlığımızdır. Eğer dilin kaybolursa, onurun ne olacak? Dil; kökünü ektiğimiz topraktır. O kökte geçmişimiz saklı, geleceğimiz saklı, bütün değerlerimiz saklı. Eğer insan dilini Kürtçülük anlayışıyla korumak istiyorsa, kesinlikle köküne sahip çıkması gerekiyor. Burada da eğer insan kökü üzerinde yeşermek istiyorsa kesinlikle diline sahip çıkması gerekiyor” diye konuştu.

Devletin dil üzerindeki bütün engelleri, yasakları ortadan kaldırması çağrısında bulunan Tatlı, “Kürtçe dili statü sahibi olsun ve Kürtçe eğitim dilinin yolu açılsın diyoruz” dedi.

Dilinizden utanmayın

Halep’te dil profesörü olan Mahabad Kamil, Kuzey Kürdistan’da Kürtçenin tehlike altında olduğunu belirtti ve ekledi: “Dili koruma boyutunda bizlerden kaynaklı yetersizlikler var. Özellikle Bakurê Kurdistan’da bu daha çok ön planda. Kimse Kürtçe konuşmuyor. Artık ailelerde bile Kürtçe konuşan yok ve bilen yok. Bu bizim açımızdan ağır. Kabul edilecek bir şey değil.

Özellikle ailelere seslenmek istiyorum; Kürtçe öğrenin ve öğretin. Kendi dilinizden utanmayın. Dilimiz zengin ve eşi benzeri olmayan bir dil. O yüzden gurur duymak ve sahip çıkmak gerekir. Sokaklar ve mahallelerde Kürtçe konuşmak gerekir. Eğer insan kendi ana dilini iyi bilmez ise ikinci dili bilip konuşmanın bir anlamı ve özelliği yoktur. Bir kez daha buradan kadınlara, annelere sesleniyorum anadilini öğrenmek ve öğretmek birinci vazifemiz olmalıdır.” AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.