Hesap hatası pahalıya patlayacak

• Garê’den dönerken HDP’ye kapatma davası açtılar. HDP önünde “çivileme” tehdidi de Zap’ta işlerin iyi gitmediğine işarettir. Simdi karşılarında ciddi bir muhalefet yok. Onlarla milliyetçilik yarışına giren bir muhalefet olduğu için geri dönseler bile kimse çakmaz hesabı yapılıyor.

ERCAN SEZGİN
Galiba tarih Zap, Avaşîn, Zagroslarda yine tekerrür edecek. Tarihten ders almayanlar tekerrürlerin kurbanı olacak. Makedon kralı İskender üç kıtaya sahipken Zagroslara, Aryen topraklarına sahip olma, işgal etme hırsı imparatorluğunun dağılmasına neden oldu. Tarihçilerin deyimiyle bugünkü Zap, Avaşîn dağları taşları ok yay mızrak olup İskender’in ordusunun üzerinde yağmıştı. Yenilip ülkesine geri dönen İskender’in İmparatorluğu dağılmıştı. “Zap’ta yenilen dağılır” ilkesi buradan geliyor.
1997’de dönemin ahım şahım ulusalcı generalleri Zap’a girerek devlet içindeki iktidarlarını sağlamlaştırıp ilelebet iktidarda kalmak istiyorlardı. Bunun da yolu Zap’ı ele geçirmekten geçtiğini hesaplamışlardı. Ama daha operasyonun 3. günü operasyonu yürüten komuta kademesinin bulunduğu helikopter vurulmuş, çekilmek zorunda kalmışlardı. Başarısız olan generaller görevden alınmış, sonraki yıllarda yargılanmışlardı.

En çok bilinen operasyon ise 2008’deki Zap operasyonudur. Kışın ortasında yapılan operasyon büyük kayıplar verildikten sonra “tereyağından kıl çeker gibi” çekilme olmuştu. Yaşar Büyükanıt’ın Zap hezimeti iktidarda olup devlet olamayan Erdoğan-Abdullah Gül ikilisini bile sevindirmiş, Türk devlet kliğinde iktidar değişiminin ilk adımları atılmıştır. “Zap’tan geri dönen iflah olmaz” tezini tarih söylüyor biz değil.

Şimdide AKP-MHP dinci milliyetçi rejim Zap, Avaşîn üzerinden ikinci denemesini yapıyor. İlk denemesini 2021 yılının 24 Nisanı’nda yapmış. Hulusi Akar daha operasyonun 3. gününde ama Yaşar Büyükanıt’ın benzeri bir açıklama yaptı: “Coğrafya çok engebeli helikopterlerimiz iniş yapamıyor. Maalesef ellerindeki silahlar müttefiklerimiz tarafından verilmiş.”
Bu açıklama “tereyağı” açıklamasının başka bir versiyonuydu. Tüm teknik imkanlarına rağmen kış aylarına yaklaşırken bir çok yerden sesiz sedasız bir şekilde çekilmek zorunda kaldılar. Zaten başarsalardı sonbaharda seçime gidip iktidarlarını sağlamlaştıracaklardı. Ama başarmadıkları için AKP-MHP rejimi büyük bir krizin içine girdi. Artık herkeste bu rejim gidici olduğu umudu ve inancı gelişti. Toplumsal destek azaldı, ekonomik kriz dibe vurdu, toplumsal muhalefette cesaret ve umut oluştu.

18 Nisan günü 50 uçakla yeniden Zap, Avaşîn ve Metîna’ya  operasyon başlattılar. Tabi bu sefer daha kapsamlı ve sonuç almak istiyorlardı. Ukranya-Rusya savaşını fırsata çevirerek İsrail’in de desteğini alarak Kürt gazının Avrupa’ya taşınmasını da fırsata çevirerek önce operasyonun diplomatik alt yapısını oluşturdular. KDP yönetimi ile defalarca görüşmeler gerçekleştirdiler. En son Mesrûr Barzanî daha Türkiye’deyken operasyonun startı verildi . Paralel olarak Irak’taki Mustafa Kazımi yönetimi ile varılan anlaşma gereği Irak ordusu da Şengal’e yönelik işgal harekatı başlattı. Yine aynı gün Qamişlo ve Kobanê’ye saldırılar düzenlendi. Bu adeta topyekun bir savaş ilanıydı. AKP-MHP iktidarları için var olma yok olma savaşıdır. Bunu biz demiyoruz Hulusi Akar’ın kendisi cumhuriyet tarihinin en büyük harekatı diyerek itiraf etti. Ya kazanıp seçime gidip iktidarlarını koruyacaklar ya da kaybedip tümden gidecekler. Büyük bir kumar oynandı.

Şimdi son 20 günlük bilanço ve siyasi sonuçlarına bakalım. Yerel kaynakların aktardığına göre askeri olarak Türk devleti son model tüm silahları kullandığı halde daha bir adım bile ilerleyememiştir. Her ne kadar kamuoyunu yanıltmak için kimi sayısal rakamlar verilse de işler hiç de istedikleri gibi gitmiyor. Hulusi Akar’ın yaptığı ziyaretler bunu gösteriyor. Kayıplar, verilen rakamların çok çok üstündedir. Sosyal medyaya yansıyan görüntüler ve illerden verilen taziye ilanları bunu gösteriyor. Siyasal sonuçlarını bildikleri için cumhuriyet tarihinin en kapsamlı harekatı dedikleri halde kamuoyunda fazla yer bulmuyor. Yenilginin sonuçlarının ne  olacağını bildikleri için operasyon adeta gizli saklı yürütülüyor. Yarın öbür gün tereyağından kıl çekilse bile kimse duymasın bilmesin diye hesap yapılmış. Zaten Hulusi Akar’ın birinci aşama bitti demesi ilerleyemediklerinin kanıtıdır. Yine Süleyman Soylu ve ekibinin devreye girip HDP’ye yönelik saldırılar yapılması bunun kanıtı. Garê’den dönerken HDP’ye kapatma davası açtılar. HDP önünde “çivileme” tehdidi de Zap’ta işlerin iyi gitmediğine işarettir. Simdi karşılarında ciddi bir muhalefet yok. Onlarla milliyetçilik yarışına giren bir muhalefet olduğu için geri dönseler bile kimse çakmaz hesabı yapılıyor. Oysa bunun ekonomik külfetinin hesabını Türk toplumu elbet soracak.

Kaynak: https://gazetekarinca.com