İklim krizi kadınları kanser ediyor

Toplum/Yaşam Haberleri —

İklim krizi

İklim krizi

  • İklim krizi yalnızca çevresel değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet temelli sağlık eşitsizliklerini de derinleştiriyor.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki 17 ülkede yapılan yeni bir araştırma, iklim krizinin kadın sağlığı üzerindeki ciddi etkilerine dikkat çekiyor. 1998-2019 yılları arasındaki verilerin analizine göre, sıcaklıktaki her 1°C’lik artış hem kadınlarda kanser görülme oranlarını, hem de bu hastalıkların neden olduğu ölüm oranlarını istatistiksel olarak anlamlı şekilde artırıyor. En çok etkilenen kanser türleri arasında meme, yumurtalık, rahim ve rahim ağzı kanseri bulunuyor - özellikle yumurtalık ve meme kanseri ölümlerinde çarpıcı artışlar gözlemlendi.

Araştırmanın başyazarı Dr. Wafa Abu El Kheir Mataria, sıcaklıkların yükselmesiyle birlikte kadınlarda kanser kaynaklı ölümlerin arttığını vurgularken, çalışmanın ortak yazarı Dr. Sungsoo Chun ise kadınların özellikle hamilelik döneminde iklimle ilişkili sağlık risklerine karşı fizyolojik olarak daha savunmasız olduğunun altını çizdi. Bunun yanında, sağlık hizmetlerine erişimdeki eşitsizlikler, çevresel risklere maruz kalma oranı ve erken tanı olanaklarının yetersizliği gibi yapısal sorunlar kadınların riskini daha da artırıyor.

Yumurtalık kanseri vakalarında keskin artış

Araştırmaya göre, 2050 yılına kadar bu bölgede sıcaklıkların 4 derece daha artabileceği tahmin ediliyor. Bu durum, özellikle kırılgan gruplar arasında yer alan kadınları çok daha fazla sağlık tehdidiyle karşı karşıya bırakabilir. Yumurtalık kanseri vakalarında en keskin artış görülürken, rahim ağzı kanseri artış oranı en düşük seviyede kaldı. Ancak dört kanser türünde de ölüm oranlarının yükseldiği saptandı.

Çalışma, sıcaklık artışının doğrudan kansere neden olduğunu söylemese de artan sıcaklıkların kanser riskini dolaylı yollardan artırabileceğini gösteriyor. Bu etkiler arasında zararlı maddelere yani kanserojenlere daha fazla maruz kalma, sağlık sistemlerinin bu yükü kaldıramayacak hale gelmesi ve vücutta hücre düzeyinde olumsuz biyolojik değişimlerin yaşanması gibi faktörler yer alıyor. Ek olarak, araştırmacılar iklimin yanı sıra hava kirliliği, sıcak hava dalgaları, ekonomik düzey ve sağlık sistemlerindeki farklılıkların da önemli yerel faktörler olduğuna dikkat çekiyor.

Bu araştırma, iklim krizinin yalnızca çevresel değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet temelli sağlık eşitsizliklerini de derinleştiren küresel bir tehdit olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. FRANKFURT

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.