İktidarın bekası için binlerce ölüm
.
- Erdoğan-Bahçeli ikilisinin kararıyla faşist rejimin bir dönem daha iktidarda kalması amacıyla savaşı sürdürdüğüne dikkat çeken Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı, bu savaşta Türkiye halklarının ve devletinin tüm olanaklarının seferber edildiğini kaydetti.
- Rejimin, insan kanı üzerinden siyasi çıkar elde etmeyi hedeflediğini, kendi iktidarının bekasını tüm Türkiye’nin bekası gibi göstermeye çalışıp herkesi bu savaşa destek vermeye zorladığını belirten Komutanlık, bir yıllık savaşın sonuçlarına dair şunları paylaştı:
- Kurdistan Özgürlük Gerillası, tarihi direnişle karşı koydu ve AKP-MHP rejiminin amaçlarına ulaşmasını engelledi. Medya Savunma Alanları’nda 259 gerilla şehadete ulaştı. 2 bin 833 Türk askeri öldürüldü, 387’si de yaralandı. Eylemsizlik kararına rağmen rejimin saldırıları sürüyor.
Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı, 14 Nisan 2022'de Zap, Avaşîn ve Metîna merkezli başlayan yeni işgal saldırılarıyla devam eden savaşan bir yıllık bilançosunu, dün yazılı bir açıklamayla paylaştı.
AKP-MHP faşist rejiminin, 2015'ten itibaren artık siyaseten yenildiğini ve daha fazla iktidarda kalamayacağını görünce savaş siyasetinde karar kıldığını hatırlatan Merkezi Karargah Komutanlığı, "Bu temelde başta Kürt halkı, Kurdistan Özgürlük Hareketi ve Türkiye’de faşizmden yana olmayan tüm kesimler, AKP-MHP faşist rejiminin hedefi olmuş, amansız saldırılar başlatılmıştır. İmralı’da Önder Apo’ya uygulanan mutlak tecrit ve psikolojik işkenceyle başlayan bu savaş, adım adım toplumun tüm kesimlerine karşı yürütülmüştür. Faşist rejim, ne kadar saldırırsa saldırsın Önder Apo’nun, Kürt halkının, dostlarının ve Kurdistan Özgürlük Hareketi’nin direniş tutumunu kırıp amacına ulaşamamıştır" dedi.
Gerilla direnişiyle durdurdu
AKP-MHP rejiminin tüm gücünü toplayarak, uluslararası hegemonik güçlerden ve yerel iş birlikçi Kürt çizgisinden destek alarak yeni bir hamleyle Medya Savunma Alanları’nı işgal etme saldırısı başlattığını kaydeden Merkezi Karargah Komutanlığı, şöyle devam etti: "24 Nisan 2021’de Avaşîn, Zap ve Metîna odaklı gelişen bu saldırılara karşı Kurdistan Özgürlük Gerillası tarihi direnişle karşı koymuş ve AKP-MHP rejiminin amaçlarına ulaşmasını engellemiştir. Faşist rejim, Medya Savunma Alanları’nı işgal ederek Kurdistan Özgürlük Hareketi’ni önemli orada zayıflatıp başta Başûrê Kurdistan, Şengal ve Rojavayê Kurdistan olmak üzere yeni yerleri işgal ederek Misak-ı Milli sınırlarını tamamlamayı, buradan elde edeceği bir zaferle Türkiye’de erken seçime giderek iktidarını sürdürmeyi amaçlamıştır. Ancak 2021'de bunu başaramamıştır. AKP-MHP özel savaş rejimi 2022'de aynı konsept temelinde amacına ulaşabilmek için Kurdistan Özgürlük Gerillası’na karşı kimyasal silah ve yasaklı bombaları da kullanarak planını gerçekleştirmeyi hedeflemiştir. Faşist rejim işleyeceği savaş suçlarına karşı sessiz kalınması için NATO Gladiosu’dan ve iş birlikçi ihanetçi yerel unsurlardan açık ve gizli destek almıştır. Bu temelde 14 Nisan 2022 günü kapsamlı ve yoğun hava saldırılarıyla, 17 Nisan 2022 günü ise karadan ilerleyerek ve havadan asker indirmeye çalışarak Zap, Avaşîn ve Metîna’ya dönük işgal harekatı başlatmıştır. Birkaç haftada sonuç alması planlanan bu işgal harekatı, esasen kimyasal silah, yasaklı bombalar, gelişkin savaş tekniği ile ağır bombardımanları pervasızca kullanma konseptine dayalı geliştirilmiştir. Ancak özgürlük gerillası, 2022'de Apocu fedai irade ve ruhla Zap, Avaşîn ve Metîna’da destansı direnişler geliştirerek, savaş suçu olan insanlık dışı tüm saldırılara karşı mevzilenmesini ve varlığını koruyarak, işgal harekatını durdurmuş ve başarısız kılmıştır. Bunun sonucunda Türk ordusu 2022 yılı sonunda bazı yerleri bırakıp geri çekilmek zorunda kalmıştır."
Herkes bu rejimden bıktı
Bu savaş süreci ve insanlık dışı saldırıların, Erdoğan-Bahçeli ikilisinin kararıyla faşist rejimin bir dönem daha iktidarda kalması amacıyla başlatıldığına dikkat çeken Komutanlık, bu savaşta Türkiye halklarının ve devletinin tüm olanaklarının seferber edildiğini kaydetti. Rejimin, insan kanı üzerinden siyasi çıkar elde etmeyi hedeflediğini, kendi iktidarının bekasını tüm Türkiye’nin bekası gibi göstermeye çalışıp herkesi bu savaşa destek vermeye zorladığını belirten Komutanlık, şunları ifade etti: "Ancak gün geçtikçe faşist rejimin kirli savaş siyaseti, daha fazla teşhir olmuş, işledikleri insanlık suçları belgelenmiş, Türkiye’yi felakete sürükleyen ve çöküşün eşiğine getiren tablonun sorumluları olduğu ortaya çıkmıştır. Türkiye’nin seçim sürecine girmesiyle beraber bu özel savaşın sorumlusu ve uygulayıcıları olan Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli, Hulusi Akar ve Süleyman Soylu gibi özel savaş şeflerinin siyasi rant uğruna bu savaşı geliştirdikleri, gerillanın ve askerlerin kanlarını dökerek kendi iktidarlarını ve çıkarlarını garanti altına almaya çalıştıkları, ancak başarılı olamayınca da kendilerini kurtarmanın derdine düştükleri artık tamamen netleşmiştir. Bu faşist rejimden herkes bıkıp usanmış ve verilen destek de önemli oranda azalmıştır."
2 bin 833 asker öldürüldü
Böylesine tarihi bir sonucu ortaya çıkartmanın, işgal saldırılarını durdurmanın, kimyasal silah ve yasaklı bombalar dahil gelişen sayısız saldırıya karşı direnmenin, kuşkusuz kolay olmadığını vurgulayan Komutanlık, şunları paylaştı: "Apocu felsefenin bilinç aydınlığıyla fedai ruh ve yılmaz irade kazanmış olan Kurdistan Özgürlük Gerillası, 2021 ve 2022’de gelişen saldırılara karşı kahramanlık çizgisinde direndi. Kış sürecine girilmesiyle birlikte Türk ordusunun saldırıları kısmen azalıp bazı yerlerden çekilmek zorunda kalmış olsa da bugüne kadar Zap’ın doğusunda ve batısındaki saldırıları halen devam etmektedir. Bir yıllık savaş sürecinde Medya Savunma Alanları’nda 259 gerilla şehadete ulaştı. 2 bin 833 Türk askeri öldürüldü, 387’si de yaralandı. Medya Savunma Alanları tank, obüs, havan ve ağır silahlar ile aralıksız bir biçimde on binlerce kez; 4 bin 233 kez savaş uçağı ve 5 bin 628 kez de helikopterle bombalandı. Direniş mevziler 3 bin 730 kez yasaklı bomba ve kimyasal silahlarla bombalandı." BEHDİNAN
