İmralı kapıları açılana kadar

  • Türk cezaevlerinde tecride karşı devam eden açlık grevi eylemi, 12. grubun devralmasıyla 57. gününde devam ediyor. 3. kez açlık grevine giren tutsaklardan Mehmet Yıldırım’ın annesi, ”İmralı kapıları açılmayana kadar çocuklarımız açlık grevi eylemini bırakmaz. Herkes de bunu biliyor” dedi.

 

Tutsak annesi Xezal Yıldırım, çocuklarının eylemini ve talebin sahiplendiklerini belirterek, ”Çocuklarımız yıllardır dört duvar arasında direniyor. Ben de çocuğum ve arkadaşları için direneceğim” diye konuştu.

Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK’lı tutsakların, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle 27 Kasım’da başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevini 12. grup devraldı. Eylem, 57. gününde devam ediyor. Aynı amaçla Mexmûr Şehit Aileleri Derneği’nde sürdürülen eylem, 36. gününe girdi. Yunanistan’ın Lavrio Kampı’nda da 19 gündür açık grevi yapılıyor.

Nasıl yerimizde duralım?

2009’da tutuklanan ve örgüt üyesi olduğu iddiasıyla 16 yıl hapis cezası verilen Mehmet Yıldırım da şimdiye kadar dört kez açlık grevi eylemine katıldı. Mehmet, 27 Kasım 2020’de başlayan açlık grevi eyleminin ise 3. grubunda yer aldı. Annesi Xezal Yıldırım, tutsakların talebine sahip çıkılmasını istedi. Oğlunun önce Diyarbakır T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulduğunu, bir buçuk yıl sonra ise Bafra’ya götürüldüğünü söyledi. Tutsakların “Taleplerimiz kabul edilene kadar eylemi bırakmayacağız” dediğini aktaran Yıldırım, şöyle devam etti: ”Çocuklarımız tecridin kaldırılmasını istiyor. İmralı’nın kapısı açılsın. Cezaevlerinin koşulları düzeltilsin. Oğlum ‘Toplum sokağa çıksın. Ses olsunlar’ dedi. Bizlerin daha önce tutsaklara nasıl sahip çıktıysak bugün de aynı şekilde sahip çıkmamızı ve annelerin beyaz tülbentleriyle destek vermesini istedi. Ben bir tutsak annesi olarak her açıklamaya eyleme gitmeye çalışıyorum. Onların sesine ses olmak istiyorum. Aklımdan çıkaramıyorum. Ne olacak diye düşünüyorum. Ciğerlerimiz bedenlerini açlığa yatırmış, biz nasıl yerimizde duralım?”

Yasal haklarını tanısınlar

 Aile, avukat ve telefon görüş hakkının her tutsağın hakkı olduğunu hatırlatan Yıldırım, ”Hakları ihlal edilmemeli. Sayın Öcalan’ın ne ailesi ne de avukatlarıyla görüş yapmasına izin veriliyor. 22 yıldır tecrit altında dört duvar arasında. Avukatları ve ailesiyle görüş yapmak hem doğal hem de yasal hakkı. İmralı kapıları açılmayana kadar çocuklarımız açlık grevi eylemini bırakmaz. Herkes de bunu biliyor” şeklinde konuştu.

Çocuklarımızdan daha değerli ne var?

 İki yıl önce başlatılan açlık grevi eylemi sürecinde tutsakların talebine sahip çıktıklarını ve direndiklerini hatırlatan Yıldırım, şunları söyledi: ”Taleplerinin yerine getirilmesi için gece gündüz çağrı yapıyoruz. Onların talepleri bizim de talebimiz. Çocuklarımızdan daha değerli ne var? Ne olursa olsun çocuğumun arkasındayım. Milletvekilleri, sivil toplum örgütleri, hukukçular harekete geçmeli. Bu kez kimse yaşamını yitirmesin. Daha önce nasıl destek verdiysek bugün de destek vereceğiz. Bizler dışarıdayız, destek verme ve eylem yapma imkanımız var. Çocuklarımız yıllardır dört duvar arasında direniyor. Hepimiz elimizi vicdanımıza koymalıyız.”

Onlar için direneceğim

 Baskı ve saldırılara rağmen annelerin direndiğini söyleyen Yıldırım, şunları ekledi: “Polisler bize çok kez saldırdı, yerlerde sürükledi. Ama yine de eylemlerden vazgeçmedik. O zaman polisler beni darp etti. Sonra da bana ‘Annelerin arasına girme’ dedi. Ancak ben onları dinlemedim ve eylemlere katılmaya devam ettim. Çocuklarımız bedenlerini açlığa yatırmışken nasıl durabilirdik. Bugün de çocuğum için eylemlere açıklamalara katılmaya hazırım. Çocuğum ve arkadaşları için direneceğim. Gece başımı yastığa koyduğumda uyuyamıyorum. Çocuklarım benim hasta olduğumu sanıyorlar. Tutsaklar açlık grevindeyken ben nasıl uyuyayım.”  AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.