İşgal saldırıları projeleri etkiliyor

• Rojava’ya yönelik işgal saldırıları, kadın örgütlerinin çalışmalarını olumsuz etkiliyor. Kadın alanında çalışan temsilciler, “kadın ekonomisi projelerimizi hayata geçiremiyoruz, kadına yönelik erkek şiddetinde artış yaşanıyor” dedi.

BAAS rejimi döneminde çocuk yaşta evliliklerin, kadın katliamlarının, intihara sürüklenme ve çok eşliliğin yaşandığı Rojava’da, 2012 devrimiyle birlikte demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma temelinde yeni bir sistem gelişti. Topluma cins bilinci kazandıran yaygın eğitimler ve kadın yasaları devreye konularak bu gidişatın önü alınmaya çalışıldı. Ancak bölgeye yönelik sürekli saldırılar, çalışmaların aksamasına neden oluyor.

Şiddet arttı

En son Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Adalet Meclisi ile İç Güvenlik Güçleri-Kadın, 28 Haziran’da koronavirüs salgını nedeniyle 23 Mart-25 Haziran tarihlerinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı döneminde 16 kadınını intihara sürüklendiğini, 14 kadının erkekler tarafından katledildiğini, 126 kadın fiziksel şiddete maruz bırakıldığını açıkladı.
Fırat Bölgesi İç Güvenlik Birimi’nin verilerine göre ise Kobanê’de 2020 yılı başından bu yana 4 kadın intihara sürüklendi, 2 kadın katledildi, 8 kadın intihar girişiminde bulundu.

İki nedeni var

Bölgede halen etkisi olan geleneksel aile yapısı şiddetin en temel nedeni. Yıllardır yürütülen savaş durumu ise şiddetin başka bir boyutu. Tüm bu olumsuz koşullara rağmen kadın örgütlerinin erkek şiddeti ve zihniyetine karşı ortaya koydukları mücadele ciddi bir seviyeye ulaştı. 

Kadın kanunları geçerli

Jinnews’ten Dîcle Demhat’a konuşan Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Adalet Divanı üyesi Rewşen Hacim, dünya genelinde olduğu gibi bölgelerinde de kadına yönelik erkek şiddetinde artış görüldüğünü hatırlattı. İntihar ve cinayetlerin nedenlerini bölgede süren uzun savaş, ekonomik sıkıntılar ve geleneksel aile yapısına yoran Hacim, buna karşı yürüttükleri mücadele biçimini şu ifadelerle dile getirdi: “Kanunlarımızı özgür eş yaşam çerçevesinde oluşturmuşuz. Hem suçluyu hem de tanığı dinleyerek suçun niteliğine göre 3 yıldan müebbete kadar cezalar veriyoruz. Burada aşiret sistemi yaygın olduğu için bazen karşımıza 15 yaşında bir çocuk da çıkabiliyor. Sara Kadına Yönelik Şiddet ve Mücadele Örgütü ile de ortaklaşıyoruz kimi durumlarda.”
 
Projeler hayata geçirilemiyor

Sara Kadına Yönelik Şiddet ve Mücadele Örgütü üyesi Fewze Henîfî de erkek şiddetinin önüne geçebilmek için her gün köy ve şehirleri dolaşarak kadınlarla bir araya geldiklerini vurguladı. Henîfî, “Yaşanan savaştan kaynaklı küçük yaşta evlilikler yaşanıyor. Türkiye’nin alanlarımıza yönelik saldırıları ve özelde kadınların hedef alınmasıyla kadın örgütünün pasifleştirilmesi amaçlanıyor. Yeraltı kaynaklar ve toprak bakımından verimli bir bölgeye sahibiz. Fakat dışarıya satamadığımız için projelerimizi tam olarak hayata geçiremiyoruz. Özellikle kadın ekonomisi boyutunda zayıf kalıyoruz. Kadınlara iş olanakları sunmamız gerekiyor. Kadın sığınma evlerimiz olsa belki cinayet ve şiddet eğilimleri azalır. Bunun için özeleştirimizi veriyoruz. Bunun olması için de çaba harcıyoruz. Fakat var olan koşullardan kaynaklı da zorlanmalarımız oluyor” diye konuştu.

HABER MERKEZİ