İşler şirazeden çıktı

Forum Haberleri —

  • AKP-MHP faşist iktidarının insan hakları ve hukuk alanında yaptıkları sözde reformlar HDP’ye yapılan operasyonlarla ne menem reformlar olduğu anlaşılmış oldu. Sözleri de özleri de yalana dayanan faşist iktidarın son uygulamaları işlerin şirazeden çıktığının açık bir göstergesidir. 

ŞÜKRÜ GEDİK

Türkiye’de olup bitenleri akıl yoluyla, mantık yürüterek izah etmek, hukukla yorumlamak pek de mümkün değildir. Garê’de yaşanan hezimetin acısını HDP’den çıkarmaya çalışan faşist iktidar, peşi sıra yaptığı hamlelerle siyaset alanını Kürtlere tümünden kapatmaktadır. HDP milletvekilleri için hazırlanan fezlekeler mecliste istif edilmeye başlandı. Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliği sudan bahanelerle düşürülmüş oldu. Bu olay sıcaklığını korurken ve kamuoyunda yoğun tartışılırken, bir gün sonrasında HDP’nin kapatılması için düğmeye basıldı. Bir günlük aradan sonra da çok sayıda HDP’linin siyaset yasağı tartışılır oldu. Bütün bu hamlelerle HDP’nin başına getirilenler, diğer partilerin başına geleceklerinin de habercisidir.

Milletvekillerini hapse atarak, HDP’yi kapatarak, siyasilere siyaset yasağı getirerek seçim kazanmak akıllarından geçiyorsa Garê’de yaptıkları gibi hesap hatası yapmaktadırlar. Milyonlarca seçmenin iradesine baskı uygulayarak, yasal siyaset zeminine acımasızca saldırmak akıl fukaralığından başka bir şey değildir. Yapabilecekleri ne kadar kötülük varsa hepsini denemiş oldular. Ne kadar hukuksuzluk varsa uyguladılar. Her türlü suçu işlemekten çekinmediler. Katliamlarda dahil denemedikleri taktik neredeyse kalmadı. Özel savaşın bütün aygıtları devreye sokuldu. Psikolojik savaşı da sürekli devrede tutarak sonuç almaya çalıştılar. Bundan sonrası için yapacakları bir şey kalmamıştır.

Peki bütün bunlarla sonuç almak mümkün mü? PKK’nin çıkışından günümüze kadar sürdürülen politikaların tekrardan denenmesinden öte bir anlam ifade etmiyor. Baskı, işkence, tutuklama, korkutma gibi uygulamalarla sonuç alınmadığı ortadadır. Kırk yıldan beridir söylenen yalanlarla sonuç alınmadığı gibi bundan sonra da sonuç almaları mümkün değildir. Akılsızca, şuursuzca yapılan soykırım operasyonlarıyla kendi ömürlerini uzatmaya çalışıyorlar. Ama nafiledir. Son Garê yenilgisiyle yeni bir süreç başlamıştır. Faşist iktidarda baş aşağı gidişin, çözülüşün ve giderek tarihin çöplüğüne atmanın zamanı işte bu zamandır. Hamle sırası faşizmden zarar gören tüm kesimlerde ve demokrasiye inanan halklardadır.

Başkan Apo’nun sağlığıyla ilgili haberler dolaşıma sokulduktan sonra HDP’ye dönük hamlelerle bir mesaj verilmek istendi. İmralı tecrit sistemini sürdürmek, sürdürenlerin çaresizliğidir. Başkan Apo’ya uygulanan ağırlaştırılmış tecrit ile sınırlayacaklarını sanmak tam bir ahmaklıktır. Başkan Apo, düşünceleriyle geleceğin değerlerini temsil ederek zindan sınırlarını çoktan aşmıştır. HDP’ye yapılan siyasi soykırım operasyonları da sonuç almaktan uzaktır. Demokrasi güçlerinin bütün bileşenleri, faşist rejimden mustarip olan herkes, HDP’nin kapatılmasıyla erimeyeceğini bilmeleri gerekir. Bütün bu ahlaksız uygulamaların faturası faşist rejim için çok ağır olacaktır.

Peşi sıra açıklanan reformların yalanlardan reformlar olduğu açığa çıkmıştır. Özellikle de insan hakları ve hukuk alanında yaptıkları sözde reformlar HDP’ye yapılan operasyonlarla ne menem reformlar olduğu anlaşılmış oldu. Sözleri de özleri de yalana dayanan faşist iktidarın son uygulamaları işlerin şirazeden çıktığının açık bir göstergesidir. Türkiye, AKP-MHP faşist iktidarıyla onarılması mümkün olmayan bir rejim krizine sürüklenmiştir. Bu rejimin sürdürülebilir bir rejim olmamasına rağmen bunda ısrar etmek yapısal sorunlara yol açmıştır. Devletin gelenekleri tamamen ortadan kaldırılmış oldu. İç politika kadar dış politika da içinden çıkılacak gibi değil. Kürt halkına düşmanlığın etkisi her alana yansımıştır. Kürt düşmanlığı üzerinden yapılan politikaların tümü geri tepmiştir. Rejimin yıkımı da bu politikaya dayanmaktadır.

Diktatör Erdoğan sahaya sürecek tüm kozlarını kullanmıştır. Kredisini tüketmiştir. Garê yenilgisiyle karizması da çizilmiştir. Erdoğan’ın yuları Bahçeli’nin eline dolanmıştır. Türkiye, MHP gibi kafatasçı bir partinin akıl hocalığıyla yönetilen bir ülke haline geldi. Kafatasçı faşist bir parti ile İslamcı gelenekten gelen partinin bileşkesinden doğan faşist dinci karması ideolojik yapılanma, iktidardan gitmemek için akıldışılığa, hukuksuzluğa, mafya yöntemlerine baş vurarak ayakta kalmayı tek seçenek olarak görmektedir.

Bu yıl ki Newroz yeni çıkışlara vesile olmalıdır. Geçmişin zalim Dehakları gibi günümüzün faşist diktatörü Erdoğan ve Bahçeli ikilisine karşı direniş eylemine dönüştürmek gerekir. Zulmün sarayları yüzyıllar öncesinden nasıl temellerinden sarsıldıysa günümüzün zulüm sarayları da yıkıla bilinir. Newroz zaten direnişi, yeniden dirilişi sembolize etmektedir. Zalime zulme karşı direnişin, başkaldırının adıdır. Hiçbir engeli tanımadan Newroz alanlarında buluşmak gerekir. Unutmamak gerekir ki, sarayın saltanatını yerle bir etmenin koşulları her zamankinden daha fazladır. Bu temelde halkların Newroz bayramı kutlu olsun. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.