İzler de işkenceyi doğruladı

Patnos L Tipi Cezaevi

Patnos L Tipi Cezaevi

  • Yeşil Sol Parti milletvekilleri, kadın tutsaklara işkence yapılan ve domuz bağıyla bekletilen Ağrı Patnos L Tipi Cezaevi’ne ilişkin hazırladıkları raporda, vücutlarındaki izlerin de işkenceyi doğruladığını belirtti. Vekiller, olay hakkında savcılığın resen soruşturma açmadığını belirterek, işkence iddialarının soruşturulmasını ve sorumlu memurların açığa alınmasını istedi.

Ağrı Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nde gardiyanların kadın tutsakları darp ederek domuz bağıyla bağladıkları bilgisi üzerine Yeşil Sol Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan ile Ağrı Milletvekilleri Sırrı Sakık ve Heval Bozdağ, cezaevine giderek kadın tutsaklarla görüştü. Milletvekillerinin hazırladığı rapora göre kadın tutsaklar; sayıma erkek gardiyanların gelmesine ve kadınların özel yaşamlarına müdahale edilmesine yaptıkları itirazların ve savcılık ile görüşme taleplerinin reddedilmesi üzerine 1 Eylül’de olayı protesto etmek ve taleplerini iletmek adına kapıya vurma eylemi yaptı. Bunun üzerine yaklaşık 40 kişilik gardiyan ve jandarma grubu koğuşu bastı. Yaklaşık 40 dakika boyunca darp edilen kadın tutsaklar, sonrasında domuz bağıyla bağlanıp mahkum bekletme odasına götürüldü ve dört saat boyunca burada bekletildi.

Savcı inanmadığını söyledi

Milletvekillerinin görüştüğü Cezaevi Savcısı Nurullah Durak, “domuz bağı şeklinde bir olayın gerçek olduğuna inanmadığını” belirterek, idari soruşturmanın yeni başladığını, kamera kayıtları örneğinin alındığını söyledi.

Milletvekillerinin görüştüğü işkenceye maruz kaldığı ifade edilen mahpuslar Mizgin Kayıtbey, Lale Kabişen, Nazlıcan Barış ise şunları dile getirdi:

Zahide Daşdemir: Ben 60 yaşında bir anneyim. Bir süre Muş’ta cezaevinde kaldım. Eşim de burada cezaevinde tutukludur. Olay gününde kapıya vurma şeklinde protesto yaptık. İçeri çok kalabalık kadın erkek gardiyan grubu girdi. Bir grup da cop ve kalkanla girdi. Odadayken hepsini ittiler, vurdular, dövdüler, yere attılar, Mizgin’i çok dövdüler. Üzüldüm, ancak bir şey yapamadım, onları odadan koridora götürdüler beni de bir gardiyan odaya itti, üstüme kapıyı kapattı. Arkadan ellerini bağladılar, koridorda da dövüyorlardı, saçlarından tuttular, sonra başka yere götürdüler, ben görmedim bir süre sesleri geldi uzaktan. Birkaç saat kaldılar, tam bilmiyorum.”

Mizgin Kayıtbey: Haksızlığa karşı odada ses çıkarma eylemi yaptık. Yaklaşık 20-25 dakika kadar devam etti. Sonrasında bir anda kapımız açıldı, içeriye 8-9 kadın gardiyan ile Özel Harekatlar gibi giyimli 10-15 kadar kuvvet ile 25-30 erkek gardiyan girdi. Ellerinde coplar olan kuvvet birimleri bizi dövmeye başladı, yere attılar, tekme attılar, ittiler, bizi yere yatırdılar. Bir süre odada kaldık. Sonra koridora çıkardılar, odadaki yaşlı anne Zahide Daşdemir’i odaya koydular. Biz koridordayken takım elbiseli bir grup da yaşadıklarımızı izliyordu. Burada kelepçe vuruldu bir odaya götürüldük. Orada arkadan ellerimiz ve ayaklarımız bağlandı, “domuz bağı” şeklinde bağlandı. Bu esnada takım elbiselilerin “vurun, bir daha sesleri çıkmasın” diye bağırdığını duydum. Üçümüzün başını yan yana getirecek şekilde bizi yaklaştırdılar ve o şekilde dört saate yakın bekletildik. Ardından odadan tek tek, döve döve çıkardılar.

Nazlıcan Barış: Erkek gardiyanların havalandırmada özel giysilerimizin asılı olduğu yere gelmesinden duyduğumuz haklı rahatsızlık bu noktaya geldi. Beni saçımdan sürüklediler. Biz yerde beklerken gelip bize dışarıya bilgi verdiğimize dair tehditkâr konuşmalarda bulundular. Yaşadığımız sorunların dışarıya, kamuoyuna ulaşmasından, sorunları ailemize, STK’lara iletmemizden rahatsız olmuşlar. Cezaevinin içinde ne idare ne de savcı görüyor. Sorunlarımız kime nasıl ulaşıyor bilmiyoruz. Artık bu şekilde devam etmesi mümkün değil.

Lale Kabişen: Burada yaşanan ilk darp olayı değil. Yaşanan, ilk olaylarda ses çıkarılmış olsaydı bugün bu şekilde yeniden yaşanmazdı. Siyasi mahpus olmamızdan ötürü hukuk da işlemez diye davranıyorlar. Biz yerde beklerken takım elbiseli olanlar müdür idi. İnfaz memuru olarak görev yapan kadın memur “İstediğimi yaparım” diye sözler kurdu. Daha önce bu kimse hakkında haksız tavırları yüzünden suç duyurusu dilekçesi de vermiştik. Cezaevi yönetiminden “Vur vur, yere yat” vb komutlarla yönlendiriliyordu. Şikâyetçiyiz, kamuoyunun da takip etmesini istiyoruz.

Vücutlarında işkence izleri

Mizgin Kayıtbey, Nazlıcan Barış ve Lale Kabişen’de işkenceyi doğrulayan yaralanma izleri olduğunu kaydeden milletvekilleri, şu tespitlerde bulundu: “Heyet; kadın mahpusların yüz, kol ve bileklerindeki darp, kesik ve kabuklanma izleri ve tutarlı beyanlarından hareketle kötü muamele ve işkenceye maruz kaldıklarını düşünmektedir. Bu nedenle kadın mahpusların; sorumlularla ilgili şikâyette bulunma haklarının en etkin ve sonuç alıcı şekilde kullanılmasının sağlanması gerekliliğini vurgulamaktadır.

Sorumlular açığa alınmalı

Cezaevi ziyaretini gerçekleştirdiğimiz 13 Eylül’de, yani olayın üzerinden 12 gün geçmesine rağmen vücutlarının çeşitli yerlerinde hala gözle görülen izler taşıyan mahpusların savcılık tarafından beyanlarına başvurulmadığı ve res’sen soruşturma açılmadığı tespit edilmiştir. İvedilikle re’sen soruşturma başlatılarak etkin soruşturma yürütüleceğinin inancı işkenceye uğrayan mahpuslara ve kamuoyuna verilmelidir.

İşkence olayına karışan, mahpuslar tarafından isim, görev, fiziki özellikleri ile tarif edilen kamu memurlarının açığa alınmalıdır. Patnos Devlet Hastanesindeki görevli hekimin, Uluslararası Hukuk’un da bir parçası olan İstanbul Protokolü’ne ve hekimlik meslek etik kurallarına uygun muayene gerçekleştirmediği gerekçesi ile hakkında soruşturma açılmalıdır.” 

Savcı soruşturma açacak

Yeşil Sol Partili milletvekilleri, cezaevi ziyareti sonrasında Patnos Adliyesi’nde Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Emin Çıplak ile görüştü. Savcı Çıplak’ın beyanları, dünkü yazılı açıklamada şöyle aktarıldı: “Patnos ilçesindeki görev yerine yeni başladığını, bahsi geçen olaydan haberdar olmadığını, konu hakkında soruşturma yürütüleceğini, iddia edildiği gibi kasti olaylara müdahale edileceğini, cezaevindeki su sorununun şehrin genel sorunu olduğunu, eski suç duyurularından bilgisi olmadığını, olayın tüm yönleriyle araştırılacağını, konu hakkında basına açıklama yapmanın kendi tasarruflarında olmadığını, ziyaret ile ilgili bilgi vermemizden memnun olduğunu ifade etti.” AĞRI

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.