İzmir’in AKP’ye tahammülü kalmadı

Dosya Haberleri —

Yeşil Sol Parti

Yeşil Sol Parti

  • Yeşil Sol Parti'nin iddialı olduğu seçim merkezlerinden biri de İzmir ve buradan 4 milletvekili çıkarmayı hedefliyor. Nüfusu 4 milyon 486 bin 845 olan İzmir’de yaşanan en büyük sorunlardan biri işsizlik. İzmir’de 190 bin 256 kişi ilk defa oy kullanacak. İzmir’de ciddi bir genç kitlesinin de iktidarın politikalarına karşı bir arayışta olduğunu söyleyebiliriz.
  • Yeşil Sol Parti İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı Burcugül Çubuk, "Bizim kazanacağımız bir milletvekili AKP-MHP faşist ittifakına zarar verecek. Daha fazla değişim isteyen bir halk kitlesi var ve bu değişimi CHP’den bekleyen ve bunu bulamadığı için bize yönelen bir kitle var” dedi.

ERDOĞAN ALAYUMAT/İZMİR

Türkiye tarihinin en kritik seçimlerine bir haftadan az bir zaman kaldı. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), 14 Mayıs seçimlerinde önüne koyduğu 100 milletvekili hedefi doğrultusunda Türkiye ve Kurdistan’ın tüm kentlerinde çalışmalarına hız verdi. Yeşil Sol Parti'nin iddialı olduğu seçim merkezlerinden biri de İzmir. Önceki seçimlerde 2 milletvekili çıkarılan kentte Yeşil Sol Parti 4 milletvekili çıkarmayı hedefliyor. Nüfusu 4 milyon 486 bin 845 olan İzmir’de yaşanan en büyük sorunlardan biri işsizlik. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilene göre kentte işsizlik oranı yüzde 17.1 olarak gerçekleşti. Tekstil, gıda, tütün, yem sanayi, demir-çelik, petro kimya, otomotiv, çimento, ayakkabı, gübre ve seramik iş kollarının olduğu kentte on binlerce işçi çalışıyor. İzmir Ticaret Odasının verilerine göre kentte istihdam edilenlerin yüzde 59,7 hizmet, yüzde 31’i sanayi, yüzde 9,3’ü ise tarım sektöründe çalışmaktadır.

İktidara tahammül yok

Uzun süredir ülkede yaşanan ekonomik kriz kentte yaşayan halkın belini bükerken, adaletsiz gelir dağılımından kaynaklı halk gittikçe yoksullaşıyor. İktidarın ekonomik politikaları, adaletsiz gelir dağılımı, iktidarın kutuplaştırıcı diline tahammül etmeyen İzmir halkı ülke yönetiminin değişmesi gerektiğine inanıyor. 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde İzmir’de kurulacak 9 bin 877 sandıkta 3 milyon 441 bin 36 seçmen oy kullanacak. İzmir’de 190 bin 256 kişi ilk defa oy kullanacak. CHP'nin kalesi olarak tarif edilen İzmir’de son yapılan seçimlerde Millet İttifakı yüzde 53 oranında oy alarak kentten 16 milletvekili çıkardı. Aynı seçimlerde Cumhur İttifakı ise yüzde 35 oy alarak kentten 8 milletvekili, HDP yüzde 11,5’lik bir oranla 2 milletvekili çıkardı.

11 kenti olumsuz etkileyen ve resmi rakamlara göre 50 binin üzerinde kişinin yaşamını yitirdiği depremlerde iktidarın zamanında müdahale etmemesi ve yetersiz yardımlarından kaynaklı AKP’ye oy verecek seçmenden bir kopuşun olduğu değerlendirmeleri de yapılıyor. Öte yandan ağır ekonomik kriz ile birlikte artan hayat pahalılığından kaynaklı AKP’ye oy veren İzmirli seçmenlerin gözle görülür bir şekilde iktidara oy vermeyeceğini yüksek sesle dile getiriyor.

Halk muhalefetin birleşmesinden memnun

Değişim talep eden seçmenin konuşmalarında, cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefetin tüm kanatlarıyla ‘birlik’ halinde olması İzmir halkında bir memnuniyet oluştuğu görülürken, kentte seçim çalışmalarına en çok denk geldiğimiz partiler ise CHP ve Yeşil Sol Parti.

Kürt nüfusunun oldukça yoğun olduğu kentte devletin Kurdistan’da yürüttüğü soykırım saldırılarından kaynaklı 1990'lı yıllarda köyleri yakılarak boşaltılan Kürtlerin yoğun olarak göç ettiği İzmir’de 90’lardan bu yana Kürt siyasal hareketi girdiği tüm seçimlerde oyunu arttırarak çıktı. 30 ilçeye sahip İzmir 2 ayrı seçim bölgesine ayrılıyor.

Burcugül Çubuk

Hedef 4 vekil

2018 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerde HDP İzmir’de 2 milletvekili çıkardı. Yeşil Sol Parti 14 Mayıs’ta kentte 4 milletvekili çıkarmayı hedefliyor. İzmir’de AKP ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı'ndan ciddi kopuşların olduğunu söyleyen Yeşil Sol Parti İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı Burcugül Çubuk, iktidar blokundan kopanların Yeşil Sol Parti'ye geldiğini ifade etti. Kamuoyu yoklamalarına göre Yeşil Sol Parti'nin alacağı oy oranının Cumhur İttifakı'ndan vekil eksilteceğine dikkat çeken Çubuk, "Bizim kazanacağımız bir milletvekili AKP-MHP faşist ittifakına zarar verecek” diye konuştu.

İzmir’de önceki dönemde alınan vekil sayısını ikiye katlamayı hedeflediklerini sözlerine ekleyen Çubuk, ikinci hedeflerinin ise, "Değişimin öncüsü olmak" diye ifade etti. Kentte yürüttükleri politikanın karşılık bulduğunu aktaran Çubuk, şöyle devam etti: "Gittiğimiz her yerde önceki dönemden farklı tepkiler ile karşılaşıyoruz. AKP ve MHP toplumsal meşruluk tabanlarını ciddi anlamda kaybettiği için bunlardan umudunu kesmiş ciddi bir seçmen kitlesinin de bize dönük ilgisinin arttığını görüyoruz."

Halkta karşılık buluyor

Yürüttükleri siyasetin halkta karşılık bulduğunu dile getiren Çubuk, şu ifadeleri kullandı: "Daha fazla değişim isteyen bir halk kitlesi var ve bu değişimi CHP’den bekleyen ve bunu bulamadığı için bize yönelen bir kitle var. Bu anlamıyla gittiğimiz her yerde bize ulaşan çok çeşitli halk kitlelerinin olduğunu söyleyebilirim. Cumhur İttifakı'nın bize karşı yürüttüğü düşmanlık politikası geri tepiyor. Geçmişte ektiği şovenist tohumları artık toprak reddediyor. Bunun kalıcı olup olmadığını bugünden söylemeyeyiz fakat bu dönem için bu dalga ciddi bir şekilde kırıldı."

Yıllardır eğitimde fırsat eşitliği, parasız, bilimsel ve ana dilde eğitim hakkı için mücadele veren eğitim emekçileri de ülkede değişimin bir an önce gerçekleşmesini istiyor. Olağanüstü Hal (OHAL) kararnameleri ile haksız ve hukuksuz binlerce eğitim emekçisinin işinden edildiğini dile getiren eğim emekçileri bu seçimde iktidarın yarattığı KHK “terörü” ile hesaplaşacaklarını ifade etti.

Rauf Köse

KHK zulmüne karşı sandığa gidecekler

Bu anlamada görüştüğümüz Eğitim Sen Salçuk İlçe Temsilcisi Rauf Köse, ülkede eğitim sorunlarına ya da eğitimin gittiği hat ve yöne göre mücadele eden bir sendika olduklarını ifade etti. Eğitim emekçileri olarak daha güzel bir dünya, daha demokratik, özgür, barışçıl, ekonomisi düzgün, özgürlükleri gelişmiş bir ülkede yaşamak istediklerini vurgulayan Köse şunları söyledi: “Bizde buna dair mücadele ediyoruz tarihimiz bu mücadelelerle doludur. Şimdi de önümüzde bir seçim var. Buna dair genel merkezimiz tutum belgesini açıkladı. Bizde bu tutum belgesine göre emekten, özgürlükten, barıştan, eşitlikten, nitelikli kamusal laik ve bilimsel eğitimden yana olan partileri tercih edeceğiz." Sıraladığı talepler doğrultusunda Meclis'e giden Milletvekilli adaylarının mücadele etmesini, ülke kaynaklarını bütün halka eşit olarak verilmesini önemsediklerini dile getiren Köse, şu ifadeleri kullandı: “Umarım bundan sonra oluşacak meclis aritmetiği ve cumhurbaşkanlığı makamı bu talep ettiğimiz ilkelere hizmet eder ve daha mutlu bir ülkede yaşarız. Bizler eğitim emekçileri olarak saydığım bu taleplerle 14 Mayıs’ta sandık başına gideceğiz.”

İsmail Çetin

Aleviler net

Kentte yaşayan Aleviler ise genel olarak eşit yurttaşlık hakkı, cemevlerine statü verilmesi ve inançları üzerindeki baskılara son verilmesini istiyor. İktidarın 21 yılda Alevi toplumu üzerinde ciddi bir baskı mekanizması kurduğunu ifade eden Aleviler, bu baskıların son bulması için 14 Mayıs’ta sandığa gideceklerini söylüyor. Görüştüğümüz Alevi Kültür Dernekleri İzmir Şube Başkanı ve Selçuk Cem Evi Başkanı İsmail Çetin, cumhurbaşkanı adaylığında CHP Lideri ve Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini ifade etti. Parlamento seçimlerinde sosyal demokrat, ilerici partilere oy vereceklerini sözlerine ekleyen Çetin, tarih boyunca sürekli asimilasyon ve soykırım saldırılarına maruz kaldıklarını, geçmişte yaşanan bu soykırım saldırıları ile yüzleşilmesi gerektiğine işaret etti. Ülkede demokrasinin ve özgürlüklerin gelişmesi için geçmişle yüzleşmenin şart olduğunun altını çizen Çetin, aksi takdirde daha büyük saldırıların olacağını ifade etti. Cem evlerine kendi düşüncesi doğrultusunda yetiştirilmiş kişilerin atanması kabul edilemez olduğunu vurgulayan Çetin şu ifadeleri kullanarak konuşmasını noktaladı: "Bizim en büyük talebimiz her toplum kendi inancını ve kültürünü kendisi yaşatmalı. Devletin burada yapacağı tek bir şey var. Farklı inançlara saygı göstermesi. İktidar Alevi toplumundan oy istiyorsa onun inancına saygı duyması gerekir. Saygı yoksa ortada güvende kalmaz. İktidar Alevi toplumu içinde güven sağlayamazsa tek bir Alevi’den oy alamaz."

Emrah Güçlü

Gençlerin tercihi Yeşil Sol

İzmir’de ciddi bir genç kitlesinin de iktidarın politikalarına karşı bir arayışta olduğunu söyleyebiliriz. İzmir’de yaşamını fabrika işçiliği ile idame ettiren gençlerin çoğu AKP iktidarı döneminde gelecek kaygısı taşıdığını söylüyor. Bu gençlerden biri de 23 yaşındaki Emrah Güçlü, aslen Muşlu olan Emrah 17 yıldır İzmir’de yaşıyor. Maddi imkansızlıklardan kaynaklı eğitimine ara vermek zorunda kalan Güçlü, hem geçimini sağlamak hem de aile ekonomine katkı sunmak için çalışmak zorunda kaldığını söylüyor. Bir genç olarak AKP’den bir beklentisi olmadığını ifade eden Güçlü, bu seçimlerde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’na milletvekili seçimlerinde ise Yeşil Sol Parti'ye oy vereceğini dile getirdi. Ülkede değişimin şart olduğunun altını çizen Güçlü, "Ben gözümü AKP ile açtım. 2000 yılında dünyaya geldim Erdoğan ve AKP dışında başka bir iktidar görmedim. Başka bir ülkede benim yaşımda olan bir genç 15 ülke geziyor ben köyüme bile gitmekte zorlanıyorum. Buradan bile baksan AKP’nin Türkiye’ye verdiği hiçbir şeyin olmadığını görüyoruz” ifadelerini kullandı. Asgari ücret karşılığında günde 12 saat çalışan Güçlü'ye AKP’nin kazanma ihtimali var mı diye soruyorum yanıtı şöyle oldu: "Ağabey bu ihtimali düşünmek istemiyorum. O yüzden herkesin iyi çalışması gerekir. Eğer ki bir daha kazanırsa bu adam bizi bu ülkede yaşatmaz."

İbrahim Argın

Erdoğan yüzde 20 alamaz

Sebze ve meyve paketleme işinde çalışan 21 yaşındaki İbrahim Argın adlı genç ise umutsuz olduğunu söylüyor. Nedenini sorduğumuzda ise, "AKP 21 yıldır bu ülkeyi yönetiyor. Nerdeyse her seçime hile karıştırdı. Bu seçimlerde de bunu yapacak ve bu yüzden muhalefetin kazanacağına dair bir umudum yok" dedi. Adil bir seçim ortamında Erdoğan'ın kazanma şansının olmadığını söyleyen Argın, ancak adil bir seçim olacağına dair umudunun olmadığını belirtti.

Seçimlerde ilk defa oy kullanacağını aktaran Argın, kullanacağı ilk oyunu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’na, Milletvekilliği seçimlerinde ise Yeşil Sol Parti'ye vereceğini ifade etti. Umudunun olmamasına rağmen neden sandığa gittiğini sorduğum Argın, şu yanıtı verdi: "Umutsuzluğum seçimlere hile karıştırılması. Demin de dediğim gibi adil bir seçim yapılsa Erdoğan yüzde 20 bile alamaz. Ama sandıkları çalıyorlar ya da sonuçları kendi istedikleri gibi değiştiriyorlar. Bu anlamda kaygılarım var. Ama tüm kaygılarıma rağmen sandık başına gideceğim. Ülkede bir değişim olacaksa bundan benimde payım olmalı."

Argın daha 1 yaşındayken ekonomik sebeplerden kaynaklı ailesi İzmir’e taşınmış. Burada inşaat ve tarım alanında ailecek çalıştıklarını aktaran Argın, geleceğe dair kaygılarını şöyle ifade etti: "Ben eğitimime ara verip çalışmak zorunda kaldım. Eğitimime devam ede bilseydim. Sporla uğraşmak isterdim. Ama bu mümkün olmadı. Ülkede şartlar değişirse belki yeniden eğitimime devam edebilirim. Bunun dışında yurtdışına gezmeye gitmek isterdim. Mesele İsviçre ve diğer Avrupa ülkelerini görmek isterdim. Bu imkanlar doğarsa buralara gitmek isterim ama çok zor görünüyor."

Zülfinaz Fırat

Sadece oy vermek yetmez

Ekonomik sebeplerden kaynaklı 35 yıl önce Muş’un Varto ilçesinden İzmir’e göç etmek zorunda kalan Zülfinaz Fırat, İzmir metropolüne geldiklerinde çok fazla sıkıntı yaşadıklarını ifade etti. İzmir’de Demokrasi Partisi (DEP) tanıştıktan sonra her seçimde bu gelenekten gelen partiye oy verdiğini aktaran Fırat, bu seçimlerde milletvekilliği için Yeşil Sol Parti'ye oyunu vereceğini söyledi. Türkiye’de demokrasinin inşası ve özgürlüğün gelmesi için Yeşil Sol Parti'nin desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Fırat, AKP’nin gitmesi için herkesin birlik olması gerektiğini söyledi. Seçimlerde sadece Yeşil Sol Parti'nin destekçisi olmadığını aynı zamanda çalışanı olduğunu ifade eden Fırat, "Biz değişim istiyoruz ama değişim sadece oy vererek olmaz aynı zamanda oy verdiğin sandığı korumasını da bileceksin. Ben irademi ortaya koyuyorum ama irademin sandıktan çıkması için de sandık başından ayrılmayacağım. Erdoğan’ın gitmesini isteyen herkes seçim günü sandık başlarından ayrılmamalı" diyerek sandık güvenliğine dikkat çekti.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.