Jinekoloji odasında jandarma kamerası!

Bakırköy cezaevi açıklama
- ÖHD üyesi Avukat Gazel Külüğ: “Jandarma tutsakların jinekolojik muayeneyesinde yaka kamerasını açıyor. Kadın tutsakların itirazına rağmen jandarmalar odadan çıkmıyor
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan tutsaklara yönelik hak ihlallerine yenisinin eklendiğini söyleyen ÖHD üyesi Avukat Gazel Külüğ, “Kadın tutsaklar muayene için hastaneye götürüldüklerinde, jandarmaların yaka kamerasıyla muayene odasında kaldığını öğrendik. Daha vahimi, en mahrem alanlardan biri olan jinekoloji muayeneleri sırasında bile jandarmaların kamerayı açtığı ortaya çıktı” dedi.
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde kadın tutsaklar, ağır şiddet uygulamalarına maruz bırakılıyor. Tutsakların yalnızca infazları yakılmakla kalmıyor; aynı zamanda fiziksel ve psikolojik şiddete uğruyorlar. Sağlık, sosyal ve özgürlüğe erişim hakkı sistematik biçimde ihlal ediliyor. Bu ihlaller zincirinin son örneği Delal Tekdemir, Türkan Karadaşlı ve Mekiye Sönük’ün, keyfi gerekçelerle infazlarının uzatılması oldu.
Çözüm bulunmalı
Jinnews’ten Elfazi Toral’a konuşan Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Avukat Gazel Külüğ, Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın yapıldığı bir süreçte cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine karşı çözüm bulunmasının önemli olduğunu ifade etti.
Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nde yaşanan durumu anlatan Gazel Külüğ, “En son Delal Tekdemir, Mekiye Sönük ve Türkan Karadaşlı özelinde verilen infaz uzatma kararları, infaz ve gözlem kurullarının varlığı, niteliği ve vasfı üzerine tekrar düşünmemizi sağladı” dedi.
Bakırköy Cezaevi’nde tutsakların disiplin cezalarının infazının ertelenmesi ve geciktirilmesi yoluyla iyi hâl değerlendirmesinin yapılmaması da başka bir infaz uzatma yöntemi haline geldiğine vurgu yapan Gazel Külüğ, “Bu kararların büyük bölümünde idare, takdir hakkını keyfi şekilde kullanıyor. Mevcut düzenlemelere göre disiplin cezasının kaldırılması için öngörülen bir yıllık sürenin başlangıcı, infazın bittiği günden değil; cezanın kesinleştiği tarihten itibaren işlemeli. Ayrıca, İnfaz Kanunu’nun 48. maddesinde kesinleşen disiplin cezalarının derhal infaz edilmesi öngörülüyor. Nitekim Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin emsal nitelikli kararında, mahpustan kaynaklanmayan sebeplerin mahpus aleyhine yorumlanamayacağı açıkça belirtilmiş durumda. Tüm bu düzenleme ve kararlara rağmen, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde mahpusların disiplin cezalarının infazı geciktiriliyor. Bu cezalar, hâkim onayına geç sunuluyor. Tek kişilik koğuşların bulunmaması gerekçe olarak sunuluyor; ancak idareden kaynaklanan bu gecikmeler mahpusun aleyhine yorumlanmamalı. İdarenin bu kadar keyfi tutumlar sergilemesi ve kendine yeni bir pratik oluşturması, temel insan hakları ilkelerine açıkça aykırıdır” şeklinde konuştu.
Sağlığa erişime müdahale
Jandarmanın en mahrem alana yaka kamerasıyla girdiğini söyleyen Gazel Külüğ, “Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nde yaşanan hak ihlalleri yalnızca tahliye engellemeleriyle sınırlı değil. Kronik hale gelmiş sağlığa erişim hakkına müdahaleler de söz konusu. Müvekkillerimizle yaptığımız görüşmelerde, hasta mahpusların hastaneye sevki sırasında kelepçe takıldığını ve bu kelepçeli uygulamanın muayene boyunca sürdürüldüğünü öğrendik. Muayene sırasında kelepçeli tutulmanın yanı sıra jandarmanın odayı terk etmemesi uygulamasına ek olarak, en mahrem alan olan jinekoloji muayene odasında jandarmanın yaka kamerasıyla kaldığını öğrendik. Kadın mahpuslar buna itiraz etse de jandarmalar odadan çıkmayı kabul etmiyor.
Su işkencesi
Bir diğer ihlal ise su sorunu. Havanın bu kadar sıcak olduğu bir dönemde kadın mahpusların suya erişimi engelleniyor. Sular ya kesiliyor ya da kirli veriliyor. Bizler bu sorunları gözlemlemek istiyoruz ancak idareyle görüşmeye dair yaptığımız başvurular genellikle cevapsız bırakılıyor. Bu da bize, uygulamaların keyfi olduğunu gösteriyor. Bu uygulamalar insan haklarına aykırıdır. Kötü muamele ve işkence yasağına aykırıdır. Kişinin özel hayatının gizliliğine aykırıdır. Mandela Kuralları’na aykırıdır. Ancak Bakırköy Hapishanesi’nde haklara erişim engelleniyor ve söz konusu ihlaller devam ediyor.” İSTANBUL













