Jiyan devrimin öncüsüydü

Kadın Haberleri —

Jiyan Tolhildan (Selwa Yusif)

Jiyan Tolhildan (Selwa Yusif)

  • YPJ kurucularından Jiyan Tolhildan, kadın ordulaşmasına ve Rojava Devrimi’ne öncülük etti. Kobanê’den Baxoz’a DAİŞ’e karşı düzenlen hamlelerde komutanlık yaptı. Bugün binlerce kadın Jiyan gibi kendisine baskı kuran sistemlerden hesap soruyor.

FELEKXAN SERHAT

 

O günler sınırda Bakur tarafından Rojava’ya uzunca bakıyor, “Ne olacak, savaşçılar DAİŞ’i nasıl durduracak, bu insanları ağır silahlara karşı ayakta tutan nedir?” soruları beynimizi kemiriyordu.

2014 yazıydı. Kobanê’de ilerleyen günlerde tarihe geçecek zaferden bihaber, sınırın öteki tarafında bekliyorduk. Nöbete birlikte geldiğimiz gruptan bir arkadaş, “Şengal’de kadınlarımızı köle pazarlarında sattılar ama buradaki kadınlar kız kardeşleri için çeteleri şu an perişan ediyor” diyordu öfke ve umutla.  Ardından art arda güzel haberler geliyor, kız kardeşlerinin intikamını alan kadınların gözleri hep gülüyordu. Jiyan’ın gözleri gibi…

Peki kız kardeşlerinin ahını bırakmayan belki de sadece kutsal kitaplarda geçen ya da mitolojik kitaplara konu olan bu müthiş iradenin, gücün kaynağı neydi? Bizi bütünleştiren, hiç tanımadığımız biri için tereddüt etmeden canını vermenin dayanağı neydi? “Ortadoğu’daki tüm kadınların sorunu aynı ve daha derin. Din, dil, kimlik değildi, daha derindi” demişti Jiyan. Bu derinliklere indiğimizde nenesinin Jiyan’a anlattığı gibi Dersim’de Zarifelerin kayaların dibinde yankılanan sesiydi belki de ortak sorunumuz.

Jiyan’ın başkaldırışı

1980 yılında Efrîn’in Raco ilçesine bağlı Memala köyünde dünyaya gelen YPJ kurucularından Jiyan Tolhildan’ın (Selwa Yusif), Halep’ten Kobanê ve Qamişlo’ya oradan Kurdistan dağlarına uzanan hikayesini yazarken, “Aradığımı bulamadım, peşinden gitmeliydim” sözleri beynimde yankılanıyordu.

Jiyan, aynen dediğini yaparak, peşinden gitti hayallerinin. 4 kız ve 5 erkek çocuğu olan bir ailede büyüdü. Köyleri yurtsever bir köydü, Kürt halkını ve Kurdistan gerçeğini biliyorlardı.

Daha küçük yaşlarda kadın kimliğinin ne demek olduğunu sorguluyordu. “Toplum kapalı olmadığımız için bizi eleştiriyor” demişti. Kadına dayatılan örtünmeyi kabul etmedi ve ötekileştirilmeyi de reddetti. “Ezik muamelesi yapıyorlardı. O dili ve kültürü bilmediğim için okuldan kaçıyordum” örneğini vererek okulda Arapça dilini öğrenmek istemediği için kaçtığını söylemişti.

‘Bir kahramanın nenesi olacaksın’

Günler, aylar ve yıllar birbirini kovalamış takvimler gelip 1998 yılına dayanmıştı. Kendisi gibi düşünen, aradığının peşinden gitmek, kadın kimliğini bulmak isteyen üç kadın arkadaş edinmişti. İlk defa yalnız olduğunu hissetmez ve Kürt Halk Önder Abdullah Öcalan’ın “Kürdistan Devriminin Yolu” kitabını okuduktan sonra “Aradığının peşinden gitme” kararını alır. Büyük abisi Ali’nin PKK saflarına katılması da bu kararında etkili olur.

Kız kardeşi Bêrivan’a “Ali’nin yanına gidiyorum” sözleriyle vedalaştıktan sonra, Zarifelerin, Besêlerin hikayesini anlatan nenesine, “Nene sen de bir kahramanın nenesi olacaksın, başın hep dik olacak” deyip yola koyulur.

Bir kız arkadaşla sabah erkenden yola çıkışını, “Çok mutluyduk” şeklinde anımsamıştı. Elbette Jiyan ve arkadaşının gerillaya katılımı köyde büyük ses getirir, iki genç kızın Kurdistan dağlarına gidişi yıllarca kadına dayatılan baskıya başkaldırıdır aslında.

Jiyan için artık soluksuz ve kelimelere dökülemeyecek bir mücadele başlar. Halep’ten Kobanê’ye oradan da Qamişlo’ya uzanan yolculuğunda her kadının kalbine dokunur. Hikayelerini dinler, onları kimlikleri ve haklarına ilişkin bilgilendirir. Özellikle Kobanê’de ilk defa Kürt renklerin yoğun olduğunu gözlemler. Sadece kadın kimliğinin, gücünün ve iradesinin değil Kurdistan halkının kadın şahsında yok sayılan gerçekliğinin peşinden de gider.

Kadınları kurtarmak için verilen söz…

Kobanê’de çalışma yaptığı sırada karşılaştığı bir olaydan derinden etkilenir. Bir köydeki genç iki kadın zorla bir adamla evlendirilir. Düğün gecesi kurtuluş yolunu bulamayan kadınlar bedenlerini ateşe vererek kendilerine dayatılan köleliğe başkaldırır. Kadınlardan biri yaşamını yitirir, biri ise canını yakan ikinci derece yanıklarla baş başa kalır. Bu olayın üzerine Jiyan, kendisine birçok kadını kurtarma sözü verir.

2000 yılında Kurdistan dağlarına geçişini, “Sanki masallardaki dağlarda yaşıyordum” sözleriyle tanımlar. Artık onun için kafasındaki soruların cevabını bulacağı, kendini bulma arayışı, kadın gerçekliği ve mücadelesini anlayacağı günler başlamıştı. İlk defa kadınlar birlikte tartışacak, karar alacak ve hareket edecekti. Kadının köleleştirilme zamanlarına kadar inilecek, toplumsal cinsiyet rolleri tartışılacaktı.

Dağlarda 10 yıl boyunca askeri ve ideolojik eğitimlerini alır. Sömürge haline getirilen Kurdistan’ın özgürlüğü, eşit yaşam, eşit temsiliyet, eşit hak ilkelerini somutlaştırır. Yeni bir özgür toplum nasıl kurulur soruları üzerine yoğunlaşır. Devrimci Halk Savaşı eğitimlerini de alırken özellikle kadınların burada öncü olması onun için önemli bir yere sahip olur. Çünkü yıllarca baskı gördüğü sistemden hesap sormak isteyecekti.

‘Bir gün mutlaka hesap sormaya gelecektim’

2011’de Halkların Baharı Suriye’ye sıçradığında Kürt kadınları için de yeni bir sayfa açılacaktı. Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) siyasi çalışmaları hızlanmış, YPG ise günbegün büyümüştü. Kurdistan dağlarında öğrendiklerini doğduğu topraklarda yaşamsallaştırmak isteyen Jiyan da Rojava’ya gelir ve devrime öncülük eder. Rojava’ya gelmeden önce verdiği, “Suriye’de doğdum, büyüdüm. Bir gün mutlaka bu sistemden hesap sormaya geleceğim” sözünü yerine getirmeye kararlıdır.

Burada öncelikle genç kadınları örgütlemeye başlar. Kadının eğitimden siyasete, sağlıktan hizmete her alanda irade sahibi olması için kapı kapı dolaşır.

Her cephede savaştı

4 Nisan 2013’te kurulan Kadın Savunma Birlikleri’nin (YPJ) kurucularından biri olur. YPJ, dünyada kadın ordulaşmasının örneği ve ilham kaynağı haline gelirken, O, Kurdistan dağlarında öğrendiği savaş deneyimlerini diğer kadınlara aktarır.

Kadın ordusu toplumu koruyan aktif bir güç haline gelmişti. Jiyan, 2012-2013 yıllarında Serêkaniyê’yi özgürleştirme savaşına, 2014-2015'te Kobanê'nin kurtuluşuna ve 2016'da Minbic’i özgürleştirme hamlelerine katılır.

Rojava’nın her bir parçasını özgürleştirmeye ant içerek durmak nedir bilmez. Halep’in Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê mahallerini özgürleştirme sürecinde de (2017-2018) aktif rol alır.

Takvimler 2019’u gösterdiğinde DAİŞ’in coğrafik olan yenilgisini alacağı Baxoz’da yine kadın ordusuna öncülük eder. Son olarak Hol Kampı’nın DAİŞ çetelerinden temizlenmesi operasyonlarına komuta eder.

Feyruz’un sesi…

Jiyan Tolhildan, mücadeleye katılmadan önce de Kurdistan dağlarında da hep Lübnanlı sanatçı Feyruz’u dinlediğini söylemişti bir belgeselde. “İlkeli bir kadındı, şarkıları anlamlı geliyordu. Kürtler için söylüyor gibiydi” demişti. 22 Temmuz 2022’de Türk devletinin Qamişlo’da düzenlediği SİHA saldırısında şehit düştüğünü öğrendiğimde Feyruz’u dinledim onun için.

Yıllar önce sınırda arkadaşın kız kardeşleri için mücadele eden kadınlardan bahsettiği günü anımsadım. Kadın devriminin, kadın ordusunun ve kimliğinin arayışçısı Jiyan, Rojava Devrimi’nin 10’uncu yılı dolayısıyla Qamişlo’da düzenlenen Ortadoğu Kadın Devrimi Forumu’na katıldıktan sonra dönüş yolunda araçlarının hedef alınması sonucu Roj Xabûr ve Barîn Botan ile birlikte katledildi.

‘Bize öldü denilmez’

Şehadetinin üzerinden bir yıl geçen Jiyan’ı dile getirdiği, “Bize öldü denilmez. Yeni bir yaşam için kendini feda eden insanların arkasından yas tutulmaz. Analar bile kızını ve oğlunu zılgıtlarla toprağa verir. Yeni bir yaşam vardır ve o yeni yaşamı hep güler yüzle, güzel şeyleri hayal ederek paylaşırız insanlarla. Ve o yüzden devrimin sırrı bu diyebilirim” sözleriyle anmak belki de peşinden gittiği hakikat için daha anlamlı.

Not: Jiyan Tolhildan’ın sözleri Jiyan’ın Hikayesi/Kadınların Devrimi belgeselinden alınmıştır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.