John Bolton’un yazdıkları

Ferda ÇETİN yazdı —

  • John Bolton’un yazdığı, “Olayların Yaşandığı Oda” (The Room Where It Happened) isimli kitap yayınlandı. Bolton, Beyaz Saray’da geçirdiği 17 ay boyunca yaşadıklarını anlatıyor. Kitabın yazarı, üç kez Beyaz Saray’da görevlendirilmiş eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı olunca kitap piyasaya çıkmadan ünlendi. ABD’nin Ortadoğu stratejisini ve Kürt politikasını ilk kez aracısız ve “içeriden” birilerinin ağzından öğrenme imkanı, kitabın önemini artırıyor.

Trump yönetimi, kitapta yazılanları değil, yazarını suçlayarak kitabın etkisini kırmaya ve yazılanları önemsizleştirmeye çalışıyor. Trump’ın, John Bolton’ı “güvenilmez bir yalancı” olarak nitelemesi; ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun, “devletin gizli sırlarını ifşa eden bir hain” ilan etmesi bu girişimin bir parçası.

Kitaba ve Bolton’a en esaslı ve elle tutulur eleştiriyi Demokratlar yaptı. Demokratlar, Bolton’ın, Trump’ın azil sürecinde sözlü ifade vermeyi reddettiğini; çünkü kitabı basacak yayınevi ile 2 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladığını; yayınevine, kitabın basımından önce bilgileri paylaşmama taahhüdünde bulunduğunu belirtiyorlar. Dolayısıyla Bolton’ın sahip olduğu bilgileri kamuoyu yararına değil, ticari çıkar elde etmek için ifşa ettiğini belirtiyorlar. Bir parantez: Bolton gibi fikirlerini ve tanıklıklarını satarak zengin olanlar listesinde Mikail Gorbaçov ve eşi, Yeltsin, Olof Palme soruşturmasının müdürü Hans Holmer ve yazdığı kitap mahkeme kararıyla engellenen Trump’ın yeğeni Mary Trump gibi isimler de var.

Bolton’ın, özetini verdiği Trump’ın konuşmaları:

Trump 17 Ekim 2019 günü yaptığı konuşma; “Kürtler melek değil. Mesela PKK’yi ele alalım. IŞİD PKK’ye saygı duyuyor. Neden biliyor musunuz? Çünkü sert ve daha sert vardır ve onlar IŞİD’den daha sertler. Olaylara baktığınız zaman bunun söylenmesi gerekiyor. Kimse söylemek istemiyor ama Kürtleri melek gibi gösteriyoruz. Bizimle birlikte savaştılar ama bunun için çok para ödedik. Ama IŞİD’i biz ele geçirdik. Onların bir kısmını, bizi kötü göstermek için bıraktılar. Şu anki durum bu. Türkiye Suriye’nin toprağını alıyor, Suriye bu durumdan memnun değil. Bırakın bu problemi kendileri çözsünler. Biz orada olmamalıyız. https://www.youtube.com/watch?v=XY9VjPHwtu4

18 Ekim 2019 günü Teksas’taki mitingde konuşan Trump, Türkiye’nin, Efrîn’den sonra Serêkaniyê ve Girê Spî’yi işgal etmesini, “okul bahçesinde kavga eden iki çocuk” benzetmesi ile izah etmişti; “Hepimiz Suriye’nin sınır bölgesinde bir ‘ara’ ya da ateşkes konusunda anlaştık. Ve yaptığım şey sıra dışıydı. Dedim ki biraz savaşsınlar. Bazen bir süre savaşmalarına izin vermelisiniz. Okul bahçesindeki iki çocuk gibi, önce biraz kavga etmelerine izin verirsiniz, sonra ayırırsınız. Yaptığım gerçekten sıra dışıydı. Fakat birkaç gün savaştılar ve oldukça şiddetliydi. Ve sonra oraya gittik ve ‘bir ara istiyoruz’ dedik. Kürtler müthişti. Biraz geri çekilecekler.” https://www.youtube.com/watch?v=FWP0Yof2Psg

Trump’ın “ayırdık” dediği ve “Kürtler biraz geri çekilecekler” dediği olay, ABD Özel Temsilcisi James Jeffrey’nin, Kürtleri sınırdan 30 kilometre geriye çekilmeye ikna ettikten sonra Türk ordusunun işgalini sağladığı olaydır. Donald Trump Teksas mitinginde, Türkiye’nin Rojava’yı işgalini, “şu anda Türkler mutlu, Kürtler mutlu, ABD mutlu ve biliyor musunuz uygarlık da mutlu” sözleriyle tamamlamıştı.

“Trump ABD’nin ilk Kürt düşmanı başkanıdır” diyen Jarusalem Post yazarı Seth J. Frantzman, haklı değil midir?

Bolton, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in Kürtleri sevmediğini; Türkiye ve Erdoğan hükümeti ile yakın ilişkiler içinde olduğunu, Türkiye’nin çıkarları için çalıştığını belirtiyor.

Bolton bu kitabı yazmasaydı eğer, 1 Ağustos 2019 günü ABD Dışişleri Bakanlığı’nda, “Türk güçlerinin Suriye’yi işgali söz konusu değildir, böyle bir ihtimal görmüyoruz” açıklaması yapan James Jeffrey’nin, yaklaşık olarak bu tarihten 9 ay önce, Rojava’da hangi bölgelerin Türk güçlerine verileceğine dair renkli bir harita yaptığını ve bunu dağıttığını öğrenemeyecektik.

James Jeffrey’in hazırladığı ve Bolton’ın, “Benim, Genelkurmay Başkanı Dunford’ın ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun haberi yoktu” dediği bu renkli haritanın, 23 Eylül 2019 günü, BM’nin 74. Genel Kurulu’nda Tayyip Erdoğan tarafından gösterilen harita ile aynı harita olduğunu da öğrenmiş oluyoruz. Demektir ki, DAİŞ’le Mücadele temsilcisi James Jeffrey, Türkiye’nin Rojava’da işgal edeceği alanları gösteren renkli haritanın bir suretini, çok önceden, DAİŞ’le fili bir ortaklık yapan TC devlet başkanı Erdoğan’a sunmuştur.

ABD’nin, Trump Yönetimi’nin ve James Jeffrey’nin “Kürtleri birleştirme” hikayesine canı gönülden inanan kimi Kürtlerin, Bolton’ın yazdığı kitaptan ve bu bilgilerin basına yansımasından rahatsızlık duyduğunu tahmin etmek zor değil. Ortak hikaye yıkılınca, umut ve hayaller de yıkıma uğrayacak doğal olarak.

Bolton’un “Olayların Yaşandığı Oda”da anlattıkları sorunun, “ABD’ye karşı olmak veya olmamak” gibi indirgemeci bir basitlikle ele alınamayacağını bir kez daha gösteriyor.

Bolton’ın kitabı, ABD ve Rusya’nın, Rojava Devrimi’ni özünden kopararak deforme etme, Türkiye eliyle baskı altına alarak tavizler koparma planı ile Kuzey’de ve Başûr’da Kürt Özgürlük Hareketine yönelik tasfiye planının paralel bir şekilde yürütüldüğünü anlatıyor.

“Olayların Yaşandığı Oda”da anlatılanlar, anlamak isteyenler için yığınla ders içeriyor.

Anlamak istemeyen ve yaşanan onlarca musibetten sonra dahi kendilerini hile, entrika ve dalaverelere açık tutanlar bakımından ise yapılabilecek bir şey yok.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.