Kadınlar değil erkekler değişmeli

Kadın Haberleri —

.

.

  • Kadına yönelik şiddetin temelinde erkeğin yattığını belirten farklı meslek gruplarından erkekler, “En iyi erkek bile eril zihniyeti barındıran bir noktadadır. Kadınların kendini değiştirmeye ihtiyacı yok, erkeklerin değiştirmeye ihtiyacı var” diyor.

AYNUR ASLAN
JINNEWS/WAN

Erkek devlet eliyle gerçekleştirilen ve toplumsal bir sorun olan kadına yönelik şiddet her geçen gün derinleşirken, buna yönelik çıkarılan yasalar uygulanmıyor, cezasızlık politikalarıyla birlikte failler serbest bırakılıyor. Kadınlar, temelinde erk zihniyetin olduğu kadına yönelik şiddete karşı alanlarda kesintisiz mücadelesini sürdürürken, erkekler ise kayıtsız kalıyor.
Farklı meslek gruplarından erkekler, kadına yönelik şiddetin temelinde erkeğin yattığını, dolayısıyla kadınların değil erkeklerin değişmesi gerektiğini söylüyor.
 
Kadınıyla erkeğiyle mücadele

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van İl Eşbaşkanı Fikret Doğan, kadına yönelik şiddetin bir zihniyet meselesi olduğunu belirterek, “İktidarın kadına sadece annelik rolü biçerek eve kapatması, kadını üretimden düşürmesi ve erkek egemen sistemi daha baskın duruma getirmesiyle kadına yönelik şiddeti ortaya çıkardığı aşikârdır. İstanbul Sözleşmesi’nin altına imzasını atması ve daha sonra ‘Girdiğimiz gibi çıkmasını da biliriz’ anlayışı ile bu ülkede kadına biçilen rolün ne anlama geldiğini gördük. Bu noktada kadın erkek ayrımı yapmadan mücadele edilmesi gerekir” diye konuştu. 
 
İçimizdeki iktidarı öldürmek

Eşbaşkanlık sisteminin partilerinin kırmızı çizgisi olduğunu kaydeden Doğan, bu sistemin kadın ve erkeğin eşit temsiliyet hakkı anlamına geldiğini dile ifade etti. Doğan, “Hiçbir çelişkiye düşmeden kadının sosyal alana katılması ve erkeğin de bunu kabul etmesi meselesidir. İçimizdeki o erkeksi duyguları, iktidarı öldürmek gerekiyor. Bunu ilk önce kendi ailemizde, yaşam alanımızda gerçekleştirmek, eğitim sisteminden tutun toplumsal ahlak sistemine kadar dizayn etmek, yasaları da bu şekilde çıkarmak gerekiyor” ifadelerini kullandı. 
 
Yargı mensupları atölyeden geçmeli

Kadın katliamlarına karşı cezasızlık politikalarının yargıdaki eril zihniyetten kaynaklandığını söyleyen Avukat Abdulkadir Kutevi ise; “Kadın katliamı davalarında savcılardan kâtiplere kadar ‘Ya bu kadın da hak etti’ sözleri ile karşılaşıyoruz. Bu zihniyetten dolayı cezasızlık politikası daha da derinleşiyor. Bu konuda Türkiye’de avukatı, savcısı, hâkimi, öğretmeni toplumsal cinsiyet atölyesinden geçmeli” dedi. 

Eril zihniyet ayyuka çıktı

Bölgedeki siyasal politikanın da kadın cinayeti davalarına etkisinin olduğuna işaret eden Kutevi, şöyle devam etti: “Siyasetçilerin bakış açısı, kadın cinayetlerine bakan avukatların bakış açısı da çok farklı. Bu konuda hassasiyet gösteren aktivist avukatlar hedef haline gelebiliyor. Kimi zaman avukatların korkudan davaları almadığını da görüyoruz. AKP iktidarı ile birlikte eril zihniyet ayyuka çıktı. En iyi erkek bile eril zihniyeti barındıran bir noktadadır. Kadınların kendini değiştirmeye ihtiyacı yok, erkeklerin değiştirmeye ihtiyacı var.”

Ortak projelerle aşılır

Eğitim Sen Wan Şube Eşbaşkanı Murat Atabay da erkek egemen zihniyetin oluşturduğu algıyı yok etmenin kolay olmadığını belirtti, sorunun ancak zihniyet devrimi ile mümkün olacağını söyledi. Atabay, “Kadına yaklaşımımız noktasında eksiklikler yaşıyoruz. Bu devrim zihniyeti de temelden bir yaklaşımla yani göstermelik yasalarla, korumacı uygulamalarla ortadan kaldırılacak bir sorun değil. Müfredata konulacak bir iki cinsiyet eşitliği dersiyle de olacak değil. Aile içinden başlayarak okullardan iş yerlerine kadar ve devletin bütün kademelerine kadar ortak bir proje olması gerekiyor” dedi.
 
En demokratımız bile eril

Kadına yönelik şiddetin toplumsal bir sorun olduğunu vurgulayan Mezopotamya Ajansı (MA) Editörü Gökhan Atay, kadına yönelik fiziki, psikolojik ve ekonomik şiddetin temelinde erkeğin olduğuna işaret etti. Erkeğin bu sorundan kendini sorumlu tutması gerektiğini vurgulayan Gökhan, “Kendini demokrat,  insan hakları savunucusu olarak gösteren kişiler çoğu zaman kadına yönelik şiddete sessiz kalıyor. Kendimizi demokrat olarak görmemize rağmen erk zihniyetten hala kurtulmadık. Bu nedenle bir yerde şiddet olduğunda buna karşı bir ses çıkmıyor. Kadınlar mücadelesinde yalnız yürüyor.  Bu nedenle şiddet gün geçtikçe çoğalıyor. 
Biz özgür basın olarak ataerkil anlayışlar karşısında her ne kadar mücadele verdiğimizi, erk dilinden uzak duracağımızı söylesek de çoğu zaman bilmeyerek de olsa buna hizmet edebiliyoruz. Çünkü biz de daha bu anlayıştan kurtulmuş değiliz. Kullandığımız terimlerle, dile şiddete yol açıyoruz” diye konuştu.
 
En büyük mücadeleyi erkekler vermeli

Erk zihniyetin çalışma alanlarına da yansıdığını söyleyen Atay şöyle devam etti: “Kimi zaman kadın arkadaşlara karşı sesimiz yükseliyor, kimi zaman habere giderken kadın arkadaşların haberi yapamayacağını düşünüyoruz. Temelinde erk zihniyet anlayışı var. Kendimize denk görmüyoruz ve geride bırakıyoruz. Bu anlayış hala içimizde yaşıyor. Buna karşı en büyük mücadeleyi bizim vermemiz gerekiyor. Bu anlayıştan kurtulmayı başarırsak sorun ortadan kalkar.”
 
Devlet erkeği koruyor

“Devlet anlayışı erkeği koruyan bir anlayıştır” diyen Gökhan son olarak şöyle konuştu: “Devlete ve kanunlarına karşı bir beklenti var. En son İstanbul Sözleşmesi kaldırıldı. Sana karşı şiddet uygulayandan bir beklenti içine giriyorsun. Bu anlayışa karşı bir mücadele verilmeli. Şiddete karşı durmaz, kadın mücadelesinin yanında yer almazsak, şiddet gün geçtikçe derinleşecektir.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.