Karayılan'dan gerillaya: Zafere layıksınız

Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan

Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan

  • Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan, gerillalara, "Tarihi bir imtihanla karşı karşıyayız. Eğer bu imtihanı geçersek işte o zaman zafere giden yol açılacaktır. Bu emeği veren her militan zafere layıktır" şeklinde seslendi. 

Halk Savunma Merkezi (NPG) Karargah Komutanı Murat Karayılan Zap, Avaşîn ve Metîna'da savaşan gerillalara telsiz aracılığıyla seslendi. Gerilla TV'nin yayınladığı konuşmada Murat Karayılan'ın konuşmasındaki bazı bölümler şöyle: Bu 3 buçuk aydır çok çetin bir savaş yaşanıyor. Girê Cûdî, Girê FM ve Girê Hakkarî'de büyük darbeler yedi. Daha sonra Girê Amediyê ve Çemço'yu işgal etmek istedi. En büyük darbeyi de Girê Amediyê'de yedi. Türk devleti ile aramızdaki savaşta hiç bu kadar şiddetli bir dönem olmadığını söyleyebiliriz. Savaş tarihimizde Türk devleti, Güney'de hiç bu kadar büyük kayıp vermedi. Düşmanın kayıpları çok fazla. Arkadaşların verdiği tekmile göre şu ana kadar yaklaşık bin 700 Türk askeri kaybı var. Yine bilançoya göre 72 arkadaşımız şehit düştü fakat henüz bilgi almadığımız arkadaşlarımız var. Yani bu tarihi direnişte 80-90 civarında şehidimiz var. 

Hepiniz bu direnişte yer alıyorsunuz ve düşmanın tüm güçlerini nasıl harekete geçirdiğini biliyorsunuz. Son dönemde Çemço ve Girê Amediyê'de özel güçlerini devreye koydu. Özel kuvvetlerinin de nasıl darbe yediklerini gördük. Yani düşman kazanmak için her şeyi yapıyor, ancak sonuç alamadı. Şu anda Zap bölgesinde de diğer bölgelerde olduğu gibi askerlerini konuşlandırmış ama işgali tamamlayamamıştır. İki hafta içinde Zap'ı işgal etmek ve böylece planlarını tamamlamak istediler. Düşmanın esasen mağlup olduğu açıkça söylenebilir. Sadece düşman bu yenilgiyi kabul etmiyor. Yenilgiyi itiraf ederse AKP-MHP rejimi çöker. Zaten çöküşün eşiğinde, savaşta da başarısız olursa ayakta duramaz.

Medya Savunma Alanları’nda yenildiğinde, genel olarak yenilecektir. Düşman Zap'ta yenilirse Ankara'da da rejimin çökeceğini söylemiştik. Şimdi de aynı şeyleri söylüyoruz. Düşman bu savaşta tamamen yenilirse ve Garê'de itiraf ettiği gibi "başaramadık" diye itirafta bulunursa tamamen mağlup olacaktır. Bu rejim çökecek. Bu, Kürdistan halkının, Türkiye halkının ve halkların bayramı olacaktır. Demokrasi ve özgürlük dönemi böyle başlayacaktır. Onun için bu savaş çok önemli bir aşamada devam ediyor. Görünüşe göre, düşman bunun böyle olmaması için savaşta ısrar etmek istiyor ama biz de buna karşı direnişte ısrar etmeliyiz. Çünkü en önemli aşama geçmiştir. Aslında bundan sonrasında da zorluklar var, özellikle bazı cephelerde, bazı alanlarda daha fazla zorluk olduğunu biliyoruz. Arkadaşlar Apocu yol ve yöntemlerle yaratıcılıklarını geliştirirlerse tüm zorluklara çözüm bulabilir. Bu temelde direnildiği taktirde mutlaka sonuç alınacaktır.

Alanları genişletti, sivillere saldırdı

Dediğimiz gibi düşman sonuç alamadığı ve sıkıştığı için savaş alanlarını genişletti. Bu da çare olmayınca sivilleri hedef aldı. İşte Başûr, Kelar, Çemçemal, Mexmûr, Şengal, Şehba ve tüm Rojava'ya saldırıyor, sivilleri katlediyor. En son 20 Temmuz’da Perex köyüne saldırdı. 9 Irak vatandaşı şehit edildi, 24 kişi ağır yaralandı. Şüphesiz düşman bu saldırıyla bazı şeyleri amaçladı ama burada açmamıza gerek yok. Bu saldırı da düşmanın nasıl tıkandığını gösteriyor. Bu saldırı ayaklarına dolandı. Bu işgal ve soykırım siyaseti artık tıkanmış durumda. Ama Erdoğan-Bahçeli, bu vahşi saldırı ve siyasetle Türkiye halkını etrafına toplayarak seçimde sonuca ulaşmak istiyorlar. 

Şu anda Zap'ın batısı ve doğusu başta olmak üzere genel olarak Zap ve Metîna'da sürdürülen direniş, bugüne kadarki mücadelemizde büyük rol oynadı ve oynamaya devam edecek. Bakurê Kurdistan'ın tüm eyaletleri, Medya Savunma Alanları daha güçlü bir şekilde destek vermeli. Herkes bu sürece katılmalıdır.

Düşman, uzman timlere dayalı direnişimize karşı yasaklı silahlarla sonuç almak istiyor. Geçen yıl kimyasal silahların yanı sıra kimyasal gazlar da çok kullanılmış ama sonuç alamamıştı. Düşman şu an daha güçlü patlayıcılar kullanarak tünelleri bu şekilde yıkmak istiyor. Bazı nükleer maddeler patlayıcıların içine yerleştirildi, bunlara taktik nükleer silahlar deniyor. Yani bir yöntem daha var; termobarik. Bunlarla patlayıcı gücünü daha da güçlendirerek tünelleri yok etmek ve sonuca varmak istiyor. Şikefta Birîndaran, Girê Werxelê'ye doğru yol açmışlar düşman şimdi de kepçelerle sonuca gitmek istiyor. Şikefta Birîndara ve Werxelê'de kepçe ve dozerlerle netice almak istiyor. Bize karşı korkak ve kalleş bir düşmandır. Bunun için her yolu kullanır. 

Gerilla için önemli iki husus

İster tünel savaşında, ister arazi savaşında yaşanan eksikliklerin önünü alırsak düşman bir sonuç elde edemez. Savunma yol ve yöntemlerinde ve tünel savaşında derinleşmeli, inceliklerinde daha dikkatli olmalıyız. 

Tim savaşı bizim için çok önemli. Tim savaşında bir zayıflık olduğunda düşman şüphesiz tünellere odaklanacaktır. Bu ikisi birbiri ile bağlantılıdır. Daha önce de söylediğimiz gibi; taktiklerimiz iki ayak üzerinedir. Bir ayak durduğunda, bir ayak tek başına yürümek ve ilerlemek için kullanılamaz. Bu nedenle her iki ayak da her yerde etkili olmalıdır. 

Tim tarzı gizliliktir. Arkadaşlar bunu yapıyor. Bunun sonucunda düşmanın hedefe varmakta zorlandığı görülüyor. Örneğin geçmişte düşman keşif uçağına çok güveniyordu ama anlaşılan arkadaşların uyguladığı yol ve yöntemlerle keşif uçağı da bir işe yaramadı. Bu nedenle düşman artık bölgeyi kontrol edebilmek için mobese kameralarına odaklanıyor, hakim olduğu yerlere kameralar yerleştiriyor. Küçük ve sessiz dronlar gönderiyor. Yine sahaya gizli timler yerleştiriyor. Arazide gözetimi güçlendiriyor. Tek başına keşifle istediği sonucu alamayacağını o da biliyor. Gizliliği güçlendirirsek, eksiklikler üzerinde durursak düşmanın yöntemlerini boşa çıkarırız.

Cesaret ve özveri tamamdır

Bu kadar teknoloji ve bu kadar askeri bir kuvveti durdurmak elbette kolay değil. Birçok yerde arkadaşların da zorluk çektiğini biliyoruz. Yer yer şehitlerimiz de oluyor. Bu da bazı zorluklar yaratıyor. Biliyoruz ki; Apocu fedakarlıkla, Önder Apo'nun felsefesiyle her zorluğun bir cevabı vardır ve arkadaşlar da bunun cevabını veriyor. Arkadaşların cesareti ve özverisi en üst düzeydedir. Bu konuda bir eleştirimiz yok. Eleştiri nerede? Zaman zaman hatalar ve eksiklikler neticesinde arkadaşlarımız zor duruma düşüyor. Mesela komutanlık her koşulda doğru bir öncülük yapmalıdır. Önemli olan zor koşullarda öncülük etmek. Kolektif bir tarz yürütün. Her arkadaş bir komutan gibi sorumluluk almalı.

Taktikleri esas almalı

Bugünkü savaşımız çok önemli bir aşamaya gelmiş durumda. Bu aşamada sorumluluk sahibi olmak, fedakarlığı geliştirmek, soğukkanlı ve en doğru kararı vermek çok önemlidir. Taktikleri esas almak gerekir. Bir taktiğimiz de gücümüzü korumaktır. Gücümüzü koruyalım ve düşmanı yenelim. Risk almamız gereken yerler var ama hiç risk almamamız gereken yerler de var. Her yoldaşımız, arkadaşını korumak için sorumlu davranmalıdır. Bu emeği veren her militan zafere layıktır. Tarihi bir imtihanla karşı karşıyayız. Eğer bu imtihanı geçersek işte o zaman büyük başarıya, büyük zafere giden yol açılacaktır. Bu konuda hepimize sorumluluk düşüyor ve bu önemli aşamada gerekli rollerin oynanacağına inanıyoruz.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.