Kaybetme korkusuyla provokasyona sarıldılar

Dosya Haberleri —

Ekin Yeter

Ekin Yeter

  • Muhalefet partilerinin seçim büroları, stantları ve seçim mitinglerine dönük yapılan saldırılara ilişkin görüştüğümüz Özgürlük için Hukukçular Derneği Eşbaşkanı Avukat Ekin Yeter, tarihi bir seçim sürecinden geçtiklerini belirterek, son yaşanan saldırılardan kaynaklı halkta seçim güvenliğine dair ciddi kaygıların oluştuğunu ifade etti.
  • Seçim güvenliği bağlamındaki sorunlara karşı yol-yöntem geliştirmenin bir sorumluluk olarak karşılarında durduğunu aktaran Yeter, “Tarihi seçimin bize yüklediği sorumluluklar da söz konusu. Biz de seçimlerin demokratik bir zeminde gerçekleşmesi ve seçim güvenliğinin sağlanması için üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle Türkiye ve Kurdistan sahasında büyük bir emek ortaya koyduk” dedi.

ERDOĞAN ALAYUMAT/İSTANBUL

Türkiye’nin kaderini belirleyecek seçimlere 2 gün kaldı. Seçimler için son düzlüğe çıkıldığı şu günlerde AKP-MHP iktidarı ile başta HÜDA-PAR olmak üzere diğer küçük müttefikleri, tüm muhalefet partilerine dönük provokatif saldırlar gerçekleştiriyor. Çoğunluğu ırkçı şiddetten beslenen provokatif saldırılar başta Yeşil Sol Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi olmak üzere neredeyse tüm muhalefet partilerinin seçim irtibat bürolarını, anons araçlarını, stantlarını ve mitinglerini hedef alıyor. Seçim güvenliğine dönük kaygı verici gelişmeler provokatif saldırılarla kalmıyor. Halkların Demokratik Partisi Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu’nun yayımladığı verilere göre son bir ayda yapılan ev baskınları ve operasyonlarda 295 kişi gözaltına alınırken 61 kişi de tutuklandı.

Yaşanan saldırılara karşı muhalefet cephesi halka sağduyu çağrısında bulunarak iktidarın provokasyonlarına dikkat edilmesi yönünde uyarılar yaparken, iktidar cephesi ise her zaman olduğu gibi muhalefeti suçlayıp mağduru oynuyor.

Provokasyona çanak tutuyorlar

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın saldırılara ilişkin tutumu ise provokasyonlara çanak tutuyor. Yaptığı her mitingde muhalefeti hedef gösterip tehdit etmeyi sürdüren Erdoğan, Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum mitingine yapılan saldırının ardından şunları söyledi: “Kaybedeceklerini anladıkları için şimdiden çamura yatmaya başladılar. Kendi provokasyonlarıyla olay çıkarıp ondan sonra da utanmadan şehirlerimizi karalamaya çalışıyorlar. Milleti tahrik ederek buna güçleri yetmeyince tahkir ederek yaşayacakları hezimete şimdiden kılıf arıyorlar.”

Muhalefete dönük tehditlere Erdoğan’ın ortağı MHP Lideri Devlet Bahçeli’de katılarak muhalefeti ölümle tehdit etti. 6 Mayıs’ta partisinin Yalova mitinginde konuşan Bahçeli “Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kaldıracaklarını vadediyor, Afrin'i geri alacaklarını söylüyorlar. Bu hainler alsalar alsalar ağırlaştırılmış müebbet ceza alırlar ya da vücutlarına mermi alırlar” ifadelerini kullandı.

Gözlemciler engelleniyor

Muhalefet partilerinin seçim çalışmalarına yapılan saldırıların dışında, seçimlere olası bir hile karışmasını önlemek için çalışmalar yürüten insan hakları kurumları ve bağımsız seçim gözlem platformları da engelleniyor.

Türkiye ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) Türkiye’deki seçimler için görevlendirdiği 450 gözlemci arasında yer alan Kızıl-Yeşil Sosyalist İttifak milletvekili Soren Sondergaard ile İsveç Parlamentosu’ndan Sosyal Demokrat Parti milletvekili Kadir Kasırga’nın Türkiye'ye girişine izin verilmedi. Sondergaard yaptığı açıklamada geçmişte Suriye Demokratik Güçleri'ni (QSD) ziyaret ettiği için böyle bir karar alındığı söyledi.

Soylu’nun paralel seçim sistemini YSK reddetti

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek de seçim güvenliğine dair endişeleri haklı çıkaracak şekilde, İçişleri Bakanlığı bünyesinde paralel bir seçim takip sistemi kurulduğunu açıklamıştı. Kurulan sisteme göre İçişleri Bakanı Süleyman Soylu YSK’dan seçim kurulu bilgileri ve sandık kurulu bilgilerinin emniyet ve jandarma tarafından Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi (GAMER) üzerinden  toplanmasını istemişti. YSK, bakanlığın bu talebini Anayasa’ya aykırı olduğu ve bu bilgileri tutabilecek tek yetkili merciinin kendisi olduğu gerekçesiyle reddetti.

Gerilimi AKP’li bakanlar arttırıyor

Seçim yaklaştıkça sesinin tonunu yükselten, ses tonu yükseldikçe skandal açıklamalarda bulunan Süleyman Soylu, daha önce de yurttaşın en temel Anayasal haklarının başında gelen seçimleri darbeye benzetmişti. Soylu’nun "15 Temmuz, fiili darbe girişimiydi. 14 Mayıs 2023 ise Türkiye'yi tasfiye etmeye yönelik hazırlıkların her birini bir araya getirerek oluşturabilecek siyasi darbe girişimidir" şeklindeki ifadelerine Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu “Darbeyi siz yapıyorsunuz” diye yanıtladı.

Cumhur İttifakı’nın 14 Mayıs seçimlerine ilişkin skandal açıklamaları İçişleri Bakanı’yla bitmiyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da Kayseri’de katıldığı AKP milletvekili aday toplantısında salondakilerin “vur de vuralım, öl de ölelim” sloganlarına cevaben “Bekleyin, onun da zamanı gelecek" demişti. Akar’ın bu sözleri hem toplumda hem siyasi çevrelerde tepkilere yol açtı.

ÖHD: Saldırılar kaygıları arttırdı

Muhalefet partilerinin seçim büroları, stantları ve seçim mitinglerine dönük yapılan saldırılara ilişkin görüştüğümüz Özgürlük için Hukukçular Derneği Eşbaşkanı Avukat Ekin Yeter, tarihi bir seçim sürecinden geçtiklerini belirterek, son yaşanan saldırılardan kaynaklı halkta seçim güvenliğine dair ciddi kaygıların oluştuğunu ifade etti. 

Geçmişteki seçimlerde uygulanan usulsüzlüklerin dışında iktidarın ve yanında yer alan parti başkanlarının kullandığı söylemler ve sergiledikleri tutumlardan kaynaklı halkta mevcut kaygıların daha da arttığını sözlerine ekleyen Yeter şu ifadeleri kullandı: “İktidar tarafından değişim iradesinin darbe girişimi olarak nitelendirildiği bir süreç yaşıyoruz. Yine iktidarın yanında duran partilerin muhalefete ‘Mermi yerler’ şeklinde tehditvari söylemlerde bulunduğu bir seçim süreci yaşıyoruz. Bu topraklarda yüz yıllardır yaşayan, varlık ve yokluk mücadelesi veren, katliamlara baskılara maruz kalan, başta Kürt halkı olmak üzere, ezilen ve sömürülen tüm halklar bu tür söylemler ve saldırılara alışkınlar. Bu sebeple yapılacak seçimler maruz kaldığımız baskı ve sömürüye karşı kendi ilkelerimiz ve geleneğimiz etrafında kenetlenme anlamı taşıdığı kadar aynı zamanda bir hesap sorma amacı da taşıyor.”

İtiraza yetkili 2 bin avukat hazır

Seçim güvenliği bağlamındaki sorunlara karşı hesap sorma mekanizmalarını da işletecek bir yol-yöntem geliştirmenin bir sorumluluk olarak karşılarında durduğunu aktaran Yeter, “Seçimin bize yüklediği sorumluluklar da söz konusu. Biz de seçimlerin demokratik bir zeminde gerçekleşmesi ve seçim güvenliğinin sağlanması için üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle Türkiye ve Kurdistan sahasında büyük bir emek ortaya koyduk. Bu noktada şube ve temsilciliklerimizin olduğu bütün kentlerde itiraza yetkili avukat çalışmaları yürüttük. Yine şube ve temsilciliklerimizin olmadığı kentlerde ulaşabildiğimiz bütün devrimci, demokrat, yurtsever avukatlarla bir itiraza yetkili çalışmaları yaptık” diye konuştu.

Seçim günü olası seçim hilelerine karşı sandık başlarında olacaklarını ifade eden Yeter, dernek olarak Kurdistan ve Türkiye kentlerinde bulunan baro yönetimleri, Toplumsal Hukuk, Avukat Dayanışması, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Demokrasi için Hukukçular, Adalet için Hukukçular, Hukuk Dayanışması, Oy ve Ötesi Platformu, Seçim Güvenliği Platformu, CHP, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emekçi Hareket Partisi (EHP) Türkiye Komünist Partisi (TKP) ve diğer sol ve sosyalist partilerle ortak bir şekilde ülke genelinde 2 bin avukatı sandık güvenliği için görevlendirdiklerini ifade etti.

***

1 ayda 295 gözaltı 61 tutuklama

Seçime günler kala artarak süren provokasyonların yanında son bir ay içinde yapılan ev baskınlarında yüzlerce kişi gözaltına alındı, onlarca kişi ise tutuklandı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonun paylaştığı verilere göre son bir ay için de yapılan operasyonlarda 295 kişi gözaltına alındı. Aralarında gazeteci ve siyasetçilerinin de bulunduğu 61 kişi ise tutuklandı.

Halkların Demokratik Partisi’nin verilerine göre son bir ay içinde yapılan operasyonlar şu şekilde sıralandı:

* 4 Mart’ta Urfa’da HDP il eş başkanının da aralarında olduğu 12 partili gözaltına alındı.

* Aynı gün İstanbul’da HDP Gençlik Meclisi üyelerinin de yer aldığı 16 kişi gözaltına alındı.

* 25 Nisan’da Diyarbakır’da 2 HDP MYK üyesi, seçim güvenliği için çalışacak 25 avukat, seçim çalışması yapan partili ve sandık görevlilerinin olduğu 143 kişi gözaltına alındı. Bu gözaltılar da 5’i avukat, 4’ü gazeteci olmak üzere 48 kişi tutuklandı.

* Bu operasyonlara karşı ülke genelinde açıklama yapmak isteyenlere polis saldırmış ve onlarca kişi işkence edilerek gözaltına alındı.

* 26 Nisan tarihinde gözaltına alınan Kocaeli Yeşil Sol Parti Milletvekili Adayı Süleyman Soylunun hedef göstermesinin ardından çıkarıldığı mahkemece “Örgüt üyesi olmak” iddiası ile tutuklandı. 

* 27 Nisan’da Muş’ta yapılan seçim mitingi sonrası çok sayıda kişi polis tarafından işkence edilerek gözaltına alındı.

* 29 Nisan’da Ankara’da merkezli yapılan operasyonlarda aralarında Mezopotamya Ajansı Editörü Sedat Yılmaz ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu’nun da bulunduğu 19 kişi gözaltına alındı. 

* Ankara merkezli yapılan operasyonlarda gözaltına alınan gazeteciler ile birlikte 5 kişi 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde tutuklandılar.

* 30 Nisan’da HDP Gebze ilçe eşbaşkanı ve 4 parti çalışanı gözaltına alınmış sonrasında tutuklandılar.

* Yine 30 Nisan’da Eskişehir ve İstanbul’da merkezli yapılan operasyonlarda aralarında HDP bileşeni olan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Yeşiller ve Sol Milletvekili Adayları ESP üyeleri ve muhalif gazetecilerin olduğu 23 kişi gözaltına alındı.

* Operasyonda ESP Eşbaşkanı Sahin Tümüklü, Yeşil Sol Parti Eskişehir Milletvekili Adayı Müslüm Koyun ve Gazeteci Nadiye Gürbüz’ün de aralarında bulunduğu 6 kişi tutuklandı.

* 2 Mayıs’ta Halkların Demokratik Kongresi (HDK), HDP, Yeşil Sol Parti Gençlik Meclisi üyeleri ile yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 32 kişi gözaltına alındı.

Fiziki saldırıların ardı arkası kesilmiyor

HDP’nin verilerinde ev baskınları ve operasyonların dışında Yeşil Sol Parti başta olmak üzere muhalefet partilerine dönük fiziki saldırılar da şu şekilde listelendi.

* 11 Nisan’da İzmir’in Konak ilçesine bağlı İkiçeşmelik semtinde bulunan CHP seçim İrtibat Bürosuna kimliği belirsiz bir gurup saldırdı.

* 18 Nisan’da CHP İstanbul İl binasına kimliği belirsiz kişi veya kişilerce silahlı saldırı gerçekleştirildi.

* 19 Nisan’da CHP Ataşehir ilçesi Örnek Mahallesi’nde bulunan temsilciliğine silahlı saldırı düzenlendi.

* 29 Nisan’da Yeşil Sol Partinin Ankara’da seçim konvoyuna dönük çevik kuvvet ile müdahale edilmiş aralarında hukukçuların da olduğu 3 kişi darp edildi. 

* 1 Mayıs’ta Kocaeli’nde seçim çalışması yapan Yeşil Sol Parti Milletvekili Adayları Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Arzu Eylem Kayaoğlu, polis gözetimi altında ırkçı guruplar tarafından sözlü ve fiziki şiddete maruz kaldı.

* 2 Mayıs’ta Edirne’de Yeşil Sol Parti seçim standına gerçekleştirilen saldırı sonucu aralarında milletvekili adayı Serdal Zımba’nın da olduğu 3 kişi yaralandı.

* 4 Mayıs’ta İstanbul'un Eyüpsultan ilçesine Göktürk Mahallesi’nde Yeşil Sol Parti’nin seçim standı akşam saatlerinde kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce yakıldı.

* 4 Mayıs’ta Ankara’da Yüksel Caddesi’nde Kılıçdaroğlu Gönüllüleri’nin standına ırkçı bir gurup saldırdı.

* 7 Mayıs’ta Tarsus’ta Yeşil Sol Parti anons aracı kırmızı ışıkta beklediği esnada 20 kişilik ırkçı gurubun saldırısına uğradı. Anons aracının camları ve lastikleri grubun bıçak darbeleri ile parçalanırken saldırıda parti çalışanı 5 kişi yaralandı. 

* 8 Mayıs’ta İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum’da gerçekleşen mitingine AKP, MHP ve HÜDA PAR’lılar taş ve sopalarla saldırdı. Saldırıda çok sayıda kişi yaralanırken, İmamoğlu, Erzurum Valisi, Emniyet Müdürlüğü ve saldırganlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Yaşanan olaylara ilişkin soruşturma başlatıldı.   

*8 Mayıs’ta Amasya’nın Gümüşhacıköy ilçesinde seçim çalışmalarını sürdüren Yeşil Sol Parti üyeleri "bozkurt" işareti yapan bir grubun saldırısına uğradı.

* 9 Mayıs’ta Şırnak’ın Cizre ilçesinde Yeşil Sol Partinin düzenlediği seçim mitinginin ardından dağılan kitleye polis saldırdı. Saldırıda çok sayıda yurttaş işkence edilerek gözaltına alınırken, çok sayıda yurttaşta polis saldırısında yaralandı.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.