KDP halkı da kuşatmış

  •  Güney Kürdistan’a giden heyette yer alan Ağrı eski Belediye Başkanı Hüseyin Yılmaz, hem kendi gözlemleri ve karşılaştıkları hem de görüşmelerinden ortaya çıkan tablonun, yönetim biçimi ve uygulamalarının Türkiye ile benzerliğine dikkat çekti.
  •  KDP’deki iktidar odağının, küçük bir zümrenin ikbalini her şeyin üstünde tuttuğunu, rıza göstermeyen diğer siyasi güçlerin de ciddi bir karşı çıkış gösteremediğini belirten Yılmaz, aslında halkın da kuşatıldığını, sindirilmeye çalışıldığını, keyfi bir korku imparatorluğu yaratıldığını söyledi.

BARIŞ BALSEÇER / STRASBOURG

Güney Kürdistan’a giden heyet içinde yer alan Hüseyin Yılmaz, Güney Kürdistan’daki uygulamaların, Ankara’nın Kürtlere yönelik politikasıyla benzerliğine işaret ederek, ekonomiden sağlığa kadar ciddi sorunlar yaşandığını paylaştı.

Türk devletinin işgal saldırılarına karşı bölgeye giderek burada incelemelerde bulunmak isteyen Barış heyeti grubunda yer alan Ağrı eski Belediye Başkanı Hüseyin Yılmaz, bölgede kurdukları temasları ve izlenimlerini gazetemize anlattı. Yılmaz, 8 Haziran’da Avrupa’nın 14 ülkesinden gelen Kürt dostları, barışseverlerin olduğu 75 kişiden oluşan bir grup olarak Hewlêr’e gittiklerini söyledi. Hewlêr’de siyasal partiler, sivil toplum örgütleri, parlamento, aydınlar, yazarlar, kanaat önderleri ve sanatçılar olmak üzere herkesle iletişim kurup Kürtler arasında bir diyalog geliştirmeyi amaçladıklarını ifade eden Yılmaz, “Aynı zamanda Güney Kürdistan’daki savaş ve işgale karşı bu sessizliği ortadan kaldırmak ve bu konuda bir duyarlılığın gelişmesine yol açmak istedik” dedi.

Şariya Kampı’nda sorunlar diz boyu

BM denetiminde olan ve 12 bin Êzîdî’nin bulunduğu Dihok’taki Şariya Mülteci Kampı’nı ziyaret ettiklerini dile getiren Yılmaz, “Kampta 4 Haziran’da büyük bir yangın çıkmıştı. Bu kampta birçok sorun yaşanıyor. BM denetiminde olan bu kamp tamamen çadırlardan oluşuyor. Kampta toplumun kendi içerisindeki sosyal problemlerle birlikte alt yapı, beslenme, su ve ciddi sağlık sorunları var” ifadelerini kullandı. Kampa yaptıkları ziyarette “insanlık dışı bir yaşama tanıklık ettik” diyerek anlatmaya devam eden Yılmaz, “BM denetiminde ama BM de ilgili değil. Kamp KDP’nin denetiminde, KDP’nin güvenlik güçleri oradaydı. Adeta toplumu tahakküm altına almışlar. Ne sosyal bir faaliyet ne de sağlıklı bir yaşam var. Laleş’e gittik ayrıca. Orada da benzer sorunlarla karşılaştık” diye konuştu.

KDP engel oldu

“Giden tüm gruplar olarak işgal saldırılarında yıkılan, boşaltılan köyleri, yakılan ve Türk devleti tarafından kesilip satılan ormanlık alanları yerinde görüp, bir tespit çalışması da yürütmeye çalıştık” diyen Yılmaz, ancak KDP’nin engellediğini söyledi. Bazı kişiler, eski parlamenterlerle ve YNK’den bazı vekillerle görüştüklerini hatırlatan Yılmaz, şöyle devam etti: “Federe Kürdistan Dış İlişkiler Ofisi Sorumlusu Sefin Dizayi otele geldi. Tamamen propaganda yapma amacıyla görüşmeye geldi. Avrupalı dostlar ‘Barış grubu olduklarını, Kürtler arasında bir diyaloga vesile olmak için geldiklerini, Güney Kürdistan’da bir sorun yaratma amaçlarının olmadığını’ açıkladı. BM önünde açıklama yapmak istedik. Bu da engellendi, müsaade edilmedi. Adeta otelde kuşatmaya alındık. Otelden çıkmamıza izin verilmedi” dedi.

Türkiye uygulamaları Güney’de

Daha sonra Süleymaniye kentine gittiklerini ve Talabani’nin mezarını ziyaret ettiklerini belirten Yılmaz, Irak Parlamentosu’ndan 4 vekil, Goran Hareketi, aydın ve yazarlarla görüşmeler yaptıkları aktardı. “Güney’deki hükümetin uyguladığı politikaların, Ankara’da Kürtlere karşı uygulanan politikalarla benzerliğini gözlemledik” diyen Yılmaz, görüşmelerdeki izlenimlerini şu şekilde paylaştı: “Toplum üzerinde ciddi bir baskı söz konusu. Dört insan bile bir araya gelip tartışma yürütüp tepkilerini ifade edemiyor. Adeta bir korku imparatorluğu kurulmuş. Toplum tamamen kuşatılmış.

Sorunlar ciddi boyutta

Birebir görüştüğümüz kurumlar ve şahsiyetler genelde mevcut hükümetten ve yönetiminden rahatsız olduklarını ifade etti. Alt yapı sorunlarının yanı sıra ciddi bir ekonomik kriz yaşanıyor. Bu görüşmelerde bize aktarılanlardan bir diğeri ise sağlık ve çevre sorunlarının ciddi boyuta ulaştığı yönündeydi. Halk ile görüşmelerimizde bize aktarılan, mevcut yönetimin ve siyasal partinin (KDP) işgali yürüten güçlerle aynı düşündüğü bilgisiydi.

Halk işgale tepkili

Halk bu işgale karşı ciddi tepkili. Bu tepkilerin örgütlemesi noktasında mevcut hükümetin engellemeleriyle karşılaşıldığını; bazı insanların tutuklandığını, tutuklananların mahkemeye bile çıkarılmadığını, ifadelerinin alınmadığını, tahliye süresi gelen insanların bile tahliye edilmediğini öğrendik. Bu uygulamayı Türkiye’den biliyoruz. Aynı politikaların Güney’de de uygulandığını gördük.”

Siyasetçilere güven kalmamış

Güney Kürdistan’da içler acısı bir tablonun olduğunu savunan Yılmaz, şunları dile getirdi: “Bütün yaşam alanlarına ilişkin bir yönetim sıkıntısı olduğunu hem gözlemlerimizden hem de halkın bize aktarımlarından gördük. Halkta bu yönlü çok ciddi bir rahatsızlık var. Bizim orada olduğumuzu basından biliyorlardı. Halk ‘buradaki siyasetçilere güvenimiz kalmadı’ diyor. Halkın sorunlarını çözmeyen, sadece kendi iktidarını devam ettiren, çevresine ve ailesine rant sağlayan baskıcı bir hükümetin olduğu anlatıldı. Başta KDP olmak üzere Başûr’da siyasetçilere halkın güveni kesinlikle kalmamış” diye konuştu.

Savaşa karşı net tavır alınmalı

YNK’nin kendilerine “Savaşı kabul etmiyoruz. Kürtler arası bir çatışmanın parçası olmayacağız” dediğini söyleyen Yılmaz, bu açıklamasına rağmen işgale karşı net bir tutum geliştirmediğini vurguladı. Yılmaz, bu durumun bir an önce netleşmesi gerektiğine işaret etti.

 

3 Temmuz’da alanlara

Kürdistan’ı Savun İnisiyatifi olarak işgal saldırılarına karşı küresel çapta yapılacak eylemler hakkında bilgi veren Yılmaz, “Kürdistan’ı Savun İnisiyatifi olarak 3 Temmuz’da Avrupa genelinde işgale ve Avrupa’nın Kürt halkına karşı ikiyüzlü siyasetine karşı yürüyüş, eylem ve mitingler düzenliyoruz. Demokrasiden, özgürlükten yana olan, işgale ve katliamlara karşı olan herkesi bu miting, yürüyüş ve eylemlere çağırıyoruz” dedi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.