Kerkük Türkleştirilemez

❏

  • Duhok Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kamuran Berwarî, Kerkük’e saldırıların Hakan Fidan’ın ziyareti öncesinde planlandığını belirterek, “Türk devleti ve diğer bazı güçler, Başûr Kurdistan ile Irak arasında kontrol edecekleri bir bölge oluşturmayı amaçladılar. Kurdistan'ın doğalgaz ve petrolünü satacaktılar. Bu plan tutmayınca, Kerkük'e saldırdılar” dedi.
  • Berwarî, “Kerkük'ün tüm ilçeleri Kürt'tür. Tahrip edilse bile ve Kerkük'e başka ırklar getirilse bile Kerkük Kurdistan'dır. Demografisiyle oynama ve Kerkük'ü Kürtlerden boşaltma çabaları kesinlikle boş bir senaryodur. Nasıl ki Zap'a binek geldiler, yalın ayak döndülerse (Siwar hatin pêya çûn), Kerkük ve Irak’tan da yalın ayak çıkacaklar” diye konuştu.

Akademisyen Kamuran Berwarî, Türkiye'nin Kerkük'ü Kürtlerden arındırmak istediğini belirterek, "Kerküklülere Türklük dayatılıyor” dedi. 

Federe Kurdistan Bölgesi Demokrasi ve Siyaset Akademisi Başkan Yardımcısı Kamuran Berwarî, Kerkük'te yaşanan gelişmeleri MA’ya değerlendirdi. Saldırıların Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 24 Ağustos’ta Irak ve Federe Kurdistan Bölgesi’ni ziyaretinden önce planlandığını söyleyen Berwarî, “Türkiye görüşmelerde istediğini elde etseydi, Kerkük'te saldırılar olmayacaktı. Kuşkusuz Fidan'ın gelişi, Mustafa Kazimi döneminde uygulamaya konulan stratejik planın bir parçası ve bunu uygulamaya çalışıyorlar. Fidan'ın Kerkük'e gelişinden sonra saldırıların olması, bu saldırılarda Kürtlerin katledilmesi tesadüf değildir. Bu görüşmelerin öncesinde bunun hazırlıkları yapılma ihtimali çok yüksek. Bu ziyaret Halep ve Dêrazor, Musul ve Kerkük ile bağlantılıdır. Türk devleti ve diğer bazı güçler, Başûr Kurdistan ile Irak arasında bir bölge oluşturmayı amaçladılar ve burayı kontrolleri altına alarak, Kurdistan'ın doğalgaz ve petrolünü satacaktılar. Bu plan tutmayınca, Kerkük'e saldırdılar" dedi.

Kerkük’e Türklük dayatılıyor

Berwarî, tarih kitaplarının Kerkük'ün bir Kürt şehri olduğunu doğruladığını belirterek, “Türkiye Kerkük'ten Türklüğü talep ediyor. Türk devleti, Kerküklerden Türk olmasını, kendilerinin Türk olduklarını ilan etmelerini istiyor. Bu talep karşısında ise, 'sizi koruyacağız' propagandası yapıyor. Bununla bağlantılı olarak da bir grup askerini Kerkük'e göndererek, ‘Türkleri koruyoruz’ bahanesiyle yerleşmek istiyor. Oysa Kerkük Kurdistan kentidir ve her zaman da Kürt şehri olarak kalacaktır. Kerkük Kürt’ün kimliğidir. Kerkük şehri, doğumdan önce 4-5 bin yıl boyunca Kurdistan'dı. Erdoğan ve Fidan Osmanlı devletinin belge ve arşivlerine baksın. Osmanlı kaynaklarında Kerkük'ün nüfusu 30 bindir ve bunlardan 4'te 3’ü Kürtlerden oluşuyor ibareleri vardır" diye belirtti. 

Seçim öncesi tesadüf değil

Kerkük'e yönelik saldırıların seçimden önce yaşanmasının da tesadüf olmadığını dile getiren Berwarî, “Türk devleti bölgedeki kaos ortamından yararlanarak, lehine çevirmeye çalışıyor. Bu kaosu bir avantaj olarak görüyor. Elbette önümüzdeki günlerde yapılacak olan yerel seçimlerde Türkiye kendisine yakın güçlerden Kerkük'te oy alamayacağını biliyor. Kerküklüler aslında kime oy vereceğini biliyor” diye konuştu. 

Demografiye müdahale

Saldırılarla Türkiye'nin Kerkük'ün demografisini değiştirmek istediğini söyleyen Berwarî, "Önümüzdeki dönemde Irak ve Başûr Kurdistan'da büyük gelişmeler olacaktır. Bugün yaşananları bölge siyasetçileri istikrara bağlamak istiyorlar. Durum Kerkük halkının kontrolü altında olmalıdır. Kerkük şu anda Irak'ın resmi şehridir. Kerkük'ün tüm ilçeleri Kürt'tür. Tahrip edilse bile ve Kerkük'e başka ırklar getirilse bile, Kerkük Kurdistan'dır. Demografisiyle oynama ve Kerkük'ü Kürtlerden boşaltma çabaları kesinlikle boş bir senaryodur" şeklinde konuştu. 

Yalın ayak çıkacaklar

Türkiye'nin politikalarının artık uluslararası düzeyde de teşhir olduğunu ifade eden Berwarî, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fidan'ın Başûr Kurdistan, Irak, Kerkük ve İran'a gelmesi bir stratejidir. Ancak nasıl ki Zap'a binek geldiler, yalın ayak döndülerse (Siwar hatin pêya çûn), Kerkük ve Irak’tan da yalın ayak çıkacaklar. İran ve Başûr’da aynı yolu izleyecekler. Çünkü Türk devletinin Ortadoğu'daki politikası çöktü. Türk devleti kendisini adaletli bir devlet olarak göstermek istiyorsa, ilk olarak Irak'ın suyunu açmalı ve ordusunu Irak'tan çekmelidir. Şengal'e, Rojava'ya, Kandil’e ve Başûr Kurdistan'a yönelik saldırılarını da durdurmalıdır." HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2023 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.