Kızım bunlara boyun eğme!

Halise Aksoy

Halise Aksoy

  •  Oğlunun cenazesini kargoyla teslim alarak hafızlara kazınan ve 28 Nisan’da kızıyla birlikte tutuklanan Halise Aksoy, tutuklama kararından sonra ‘Bijî Kurdistan’ sloganı attı ve kızı Mizgin’e ‘Bunlara boyun eğme’ diye seslendi. 
  •  Serbest bırakılan Mizgin'in eşi Harun Karataş, dört yaşındaki oğlu Çiya’nın sürekli annesini sorduğunu belirterek, “Ben de 3,5 yaşındayken babam Kurdistan Özgürlük Mücadelesine katıldı. Psikolojisini kendimden biliyorum" dedi. 
  •  Halise Ana'nın ‘Bunlara boyun eğmeyin’ mesajına dikkat çeken Karataş, şunların altını çizdi: "Bu, dışarıda kalan bizler için de mesajdır. Bu mücadele içerisinde her şeyi gördük; biliyoruz, boyun eğmiyoruz ve eğmeyeceğiz.” 

Amed merkezli 21 kentte yürütülen siyasi soykırım operasyonları kapsamında 25 Nisan’da gazeteci, avukat, sanatçı ve siyasetçilerin de aralarında bulunduğu 128 kişi gözaltına alınarak, “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklanan isimlerden biri de oğlu HPG’li Agit İpek’in kemikleri kendisine bir kutu içinde kargo yoluyla gönderilen Halise Aksoy'du. Halise Aksoy, kızı Mizgin Karataş, dört yaşındaki torunu Çiya ve damadı Harun Karataş ile birlikte gözaltına alındı. Bir gün sonra Çiya bir akrabasına teslim edilirken, üç gün gözaltında tutulan Aksoy, kızı Mizgin ve damadı Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi. Harun Karataş adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı; Aksoy ve kızı Mizgin tutuklandı. Halise Aksoy’un da her yurtsever Kürt kadının olduğu gibi, onu cezaevi kapılarının ardına gönderen bir direniş hikayesi var. 

Mêrdîn’in (Mardin) Artuklu ilçesi Tizyan (Elmabahçe) köyünde 9 nüfuslu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Halise Aksoy, 8 çocuk annesi. Devlet baskısıyla erken tanışan Aksoy’un ailesine koruculuk dayatılınca 1993'te Amed’e taşındı; köydeki evi ise Türk askerlerince yakıldı.

Amed'den sonra İstanbul'a göç

İstanbul’a 1996'da göç etmek zorunda kalan Aksoy’un çocukları, burada baskılara maruz kaldı. Bunun üzerine İstanbul’un başka bir semtine taşınan aile, yine de devlet baskılarından kurtulamadı. Oğlu Agit, çocuk yaşına rağmen defalarca gözaltına alındı, işkence gördü. 2010'da henüz 15 yaşındayken evden çıktı, bir daha da geri dönmedi. En küçük kızı Şinda da çocuk yaşına rağmen Kürtlere yapılan zulme tanıklık etti ve ağabeyi gibi bir süre sonra yüzünü dağlara döndü. 

Aradığı cenaze kargoyla gönderildi

Tekrar Amed’e yerleşen Aksoy’a yönelik baskılar son bulmadı. Aksoy’un oğlu Agit, 2017'de şehit düştü. Aksoy, oğlunun cenazesini alabilmek için önce Dersim’e, sonra Meletî’ye, oradan da İstanbul’a ve tekrar Dersim’e gitti, ancak tüm girişimleri sonuçsuz kaldı. Yıllarca oğlunun cenazesini arayan Aksoy’a, 10 Nisan 2020’de Agit’in kemikleri bir kutuda kargoyla gönderildi.

Çocuklarının fotoğrafı bile alındı

Kamuoyunda büyük tepkilere neden olan o fotoğraf hafızalara kazınırken, Halise Aksoy’un evi 24 Aralık 2020’de basıldı, dağıtılan evde çocuklarına ait fotoğraflara el konuldu. Daha sonra 4 Mart 2022’de ve hemen ardından 18 Mayıs 2022’de Aksoy darp edilerek gözaltına alındı, bir süre sonra serbest bırakıldı. 

Bu kez kızıyla birlikte tutuklandı

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında 25 Nisan’da tekrar evi basılan Halise Aksoy, kızı Mizgin Karataş (28) ve damadı Harun Karataş ile gözaltına alındı. Aksoy ve kızı Mizgin, tutuklanarak Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Harun Karataş ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Dört yaşındaki oğlu Çiya ile yalnız kalan Harun Karataş (37), Halise Aksoy’un cezaevinden “Bunlara boyun eğmeyin” mesajını iletti ve neden hedef alındıklarını MA'dan Zerrin Sargut'a anlattı. 

Devletin hukuksuzluklarına yabancı değiliz

Karataş, sabah saat 06.00 sıralarında hem resmi hem de sivil polislerin geldiğini belirterek, "Biz Halise Ana ile birlikte yaşıyorduk. Evinin biraz ilerisinde eskiden yaşadığımız yeri de basmışlardı. Orada kimse olmamasına rağmen kapıyı kırıp içeri girmişlerdi. Halise Ana'nın da evini bastılar. Sadece bir tanık ifadesine dayanarak bizi de gözaltına aldılar. Aslında devletin hukuksuzluklarına yabancı değiliz" dedi.

Harun Karataş ve oğlu Çiya

Babam dağa giderken ben Çiya'dan küçüktüm

Oğlu Çiya’nın sürekli annesini sorduğunu ve onu bahanelerle oyaladığını ifade eden Karataş, şöyle devam etti: “Ben de 3,5 yaşındayken babam Kurdistan Özgürlük Mücadelesine katıldı. Oğlumun psikolojini kendimden biliyorum. Çiya’da kendimi görüyorum. Babam giderken Çiya’dan küçüktüm. O zaman dayandım bu yaşlara kadar fakat Çiya annesizliğe dayanamaz. Dönüp dolaşıp annesini soruyor, biz de kendisine ‘Annen hastanede, serumu bitsin gelecek’ diyoruz. O da ‘serum neden bitmedi’ diye soruyor. Çiya, Halise Ana gözaltı aracına bindirilirken gördü. Kendine araştırmacı, yazar, devrimci diyen herkese söylüyorum; bu çocukların psikolojisini anlayın artık.” 

Çiya cezaevindeki annesine gödecek

Halise Ana'ya, eşi Mizgin’e ve oğlu Çiya’ya bakmak için çalışması gerektiğini belirten Karataş, şöyle konuştu: “Çiya annesiz durmuyor. Üstelik ben çalışıyorum. Oğlumu annesinin yanına göndermek zorunda kalacağım. Mizgin de oğlunu yanında istiyor. Dilekçe verdikten sonra Çiya’yı göndereceğim. Halise Ana tutuklanınca kızına verdiği mesajında ‘Bunlara boyun eğmeyin’ diyor. Cezaevinde bu şekilde direneceğini söylüyor. Bu dışarıda kalan bizler için de mesajdır. Biz bu mücadele içerisinde her şeyi gördük; biliyoruz, boyun eğmiyoruz ve eğmeyeceğiz.” 

Oğlum Agit benim için şehittir

Halise Aksoy’un avukatı Necat Çiçek de müvekkilinin açık tanık Ümit Akbıyık'ın beyanları kapsamında tutuklandığını söyledi. Çiçek, şunları paylaştı: “Halise Aksoy’a yöneltilen suçlama Ümit Akbıyık’ın beyanları ve evini ‘güvenli ev’ olarak kullanması yönünde. Halise Ana'ya gazeteciler ile telefon görüşmeleri de suç olarak gösterildi. Sulh Ceza Hakimliğinde anneye Agit ile ilgili soru soruldu, Halise Ana, ‘Oğlum şehit oldu’ dedi. Sulh Ceza Hakimliği ‘şehitlik’ kavramını açıklamasını istedi. O ise ‘Oğlum benim için şehittir’ dedi. Halise Ana tutuklama kararından sonra ‘Bijî Kurdistan’ sloganı attı. Kızı Mizgin’e ise ‘Bunlara boyun eğme’ dedi.” 

İçeride kitap okuyup başlarına bela olacağım

Av. Çiçek, Aksoy’un “Bilinç olarak yetersizdim, içeride kitap okuyup bunların başına daha çok bela olacağım” dediğini aktardı.  

Mizgin Karataş’ın avukatı Hasan Yalçın ise tutuklama için itirazda bulunduklarını söyledi. Yalçın, “Yer gösterme işlemleri ve telefon görüşmeleri dışında dosyada herhangi bir şey yok. Tutuklamaya dair itiraz ise bir haftaya kadar sonuçlanacak” dedi.  AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.