Koltuğun hatırlattığı...

Elif SONZAMANCI yazdı —

  • Von der Leyen’e dar bir sandalyede erkek ile yanyana değil, uzakta olması kaydıyla ferah bir kanepede yer gösterildi. Türkiye’de işler böyle işliyor. Erkeğin koltuğuna engel teşkil etmezsen, refahın için elinden gelen yapılır. 

 

İnsan haklarının ve temel özgürlüklerin korunması Avrupa Birliği’nin temel prensiplerinden biridir. 6 Nisan’da AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel’in Türkiye ziyareti birliğin bu değerlere ne kadar göreceli baktığını bir kez daha göstermiş oldu. Nitekim ziyaret zaten bu saikler üzerinden gerçekleşmedi. Çünkü ziyaretin muhatabı ziyaretin bütünü hakkında oldukça net bir fikir veriyordu zaten. Aslında bu durum uzun bir süredir böyle devam ediyor.

Almanya merkezli Bilim ve Politika Vakfı hazırladığı bir raporda “Artık Meclis daha güçsüz, güçler ayrılığı baltalanmış durumda, yargı siyasallaştı, kurumlar felce uğratıldı, ekonomik sıkıntılar artıyor ve otoriter pratikler hüküm sürüyor” diyerek özetliyor Türkiye’nin durumunu.

Bu koşullarda gerçekleşen ziyarette temel olarak Doğu Akdeniz'de güvenli ve istikrarlı bir ortam, ekonomik iş birliği, mülteciler gündeme geldi. Diğer konular ise zaten bu görüşmenin dertlerinden değildi. Zira mülteci akınını durdurmak için 5 yıllık mülteci anlaşmasının uzatıldığı, 6 milyar dolar para için de anlaşıldığı belirtiliyor. Tarih bir kez daha tekerrür ediyor.

Avrupa Birliği özellikle mülteci anlaşmasının ardından Türkiye’ye önemli bir partner gözüyle bakarak, sürekli ödünler verdi, kuruluşundaki temel prensipleri de geriye itti. Fakat gelinen aşamada artık sorun sadece mültecilerin önüne set çekmek amacıyla Türkiye ile işbirliğine gitmekten daha öte bir hal aldı. Bu ziyaret Avrupa’nın Türkiye ile gelecek ilişkilerinin sinyallerini veren önemli bir adım olarak da okunabilir.  

Eğri ok doğru yol almaz…

Zira gidişatın rengini hiçbir analize ihtiyaç bırakmayacak bir gelişme özetledi.

Michel ve von der Leyen’in Erdoğan’ı ziyareti sırasında yaşanan protokol krizi önemli mesajlar verdi.

AB komisyon ve konsey başkanları protokolde eşit statüde olmalarına rağmen, Michel Erdoğan’ın yanındaki koltuğa geçti, ayaklarını uzattı, von der Leyen ise onu şaşkınca izledi, ardından ferah (!) bir kanepede kendine yer buldu. Von der Leyen’e dar bir sandalyede erkek ile yanyana değil, uzakta olması kaydıyla ferah bir kanepede yer gösterildi. Türkiye’de işler böyle işliyor. Erkeğin koltuğuna engel teşkil etmezsen, refahın için elinden gelen yapılır. 

Velhasıl, söz konusu görüntüler bütün görüşmeye de damgasını vuran görüntüler oldu. Bu sadece bir protokol krizi değildi elbet. Von der Leyen, “Türkiye’yi İstanbul Sözleşmesi konusunda ikna edemedik. Sözleşmeden çıkılması bizim için derin endişe kaynağıdır” sözlerini dile getirirken, iktidarın kadına bakış açısını bizatihi deneyimlemiş oldu.

Von der Leyen Almanya Savunma Bakanlığı’nın ardından Avrupa Komisyonu Başkanı seçildi. Hakkında birçok spekülasyon yapılmıştı. Merkel’in iktidarı boyunca sürekli kabinede olan bir isimdi aynı zamanda. Hatırlarsak tekrar; Almanya 2014 Münih Güvenlik Konferansı’nda dış politikada gerek askeri, gerek ekonomik alanda daha etkili olmak istediğini deklere etmişti. Von der Leyen bu politikanın uygulayıcılarından biri.

Von der Leyen görüşme sırasındaki açıklamasında Türkiye ile ilişkilerini kastederek ‚’henüz yolun başındayız’ dedi. Türkiye ile köklü ilişkiler devam ediyor, fakat yeni bir sürecin başladığının da kodları vardı bu görüşmede. 

Henüz yolun başındayken bu hatadan dönülmelidir. Zira Von der Leyen’in yaşadıkları protokol krizinden fazlasıdır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.