• HDP ve Yeşil Sol Parti, Parti Meclisi, Kadın Meclisi, İl Eşbaşkanları, Merkez Yürütme Kurulu, Yerel Yönetimler Kurulu'nun ardından iki hafta boyunca il ve ilçe örgütleriyle tartışmaları sürdürdü.
• Değişim, yenilenme ve örgütlenme hamlesinin ikinci aşaması da dün başladı. 25 Temmuz’a kadar 8 bölgede halk toplantıları düzenlenecek. Toplantılar, mücadele kaygısı duyan, gidişattan rahatsız olan ve çözüme dair sözü olan herkese açık.
• Bu toplantılardan çıkan her sonuç kayıt altına alınacak. Sonuçlar, 25 Temmuz-5 Ağustos arasında yapılacak çalıştay ve atölyelerde bir kez daha ele alınacak, bu görüşler üzerinden konferans ve kongre süreci yürütülecek.
• Örgütlenme modeli, siyaset biçimi ve siyasal genişleme hattına dair yol haritası belirlenecek. Bu aşama tamamlandıktan sonra Ağustos’un ikinci yarısında genel konferans toplanacak. Eylül başında ise kongreye gidilecek.

HDP Sözcüsü Ebru Günay, yeniden yapılandırma sürecinde ikinci aşamayı başlattıklarını belirterek, "Bu süreç hepimiz ve herkes açısından büyük bir arınma, yenilenme sürecine dönüşecektir. Her şeyden önce halkımız kendisine, partisine ve değerlerine yönelik saldırılara karşı duracak, doğru ve mücadeleyi büyütecek eleştirilerle bu sürece müdahale edecektir" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partisi ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi'nin (Yeşil Sol Parti) yeniden yapılanma çalışmaları kapsamında yürüteceği halk toplantılarına ilişkin dün HDP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Günay, seçimlerden sonra hem seçimlerin muhasebesini yapmak hem de yenilenme ve değişim sürecini tamamlamak üzere yoğun istişare, değerlendirme toplantılarına başladıklarını hatırlattı. Parti Meclisi, Kadın Meclisi, İl Eşbaşkanları, Merkez Yürütme Kurulu, Yerel Yönetimler Kurulu toplantılarıyla bu sürecin startını verdiklerini söyleyen Günay, “Geçtiğimiz iki hafta boyunca il ve ilçe örgütlerimizle bu tartışmaları sürdürdük. Şimdi başlattığımız bu değişim, yenilenme ve örgütlenme hamlesinin ikinci esas aşamasını uyguluyoruz. Bugünden başlayarak 25 Temmuz’a kadar 8 bölgede bu tartışmaları halkımızla toplumun geniş kesimleriyle yapacağımız halk toplantılarıyla yürüteceğiz” dedi.

Çözüm ve güç biziz

Sürüklenen derin yoksulluğu, hayat pahalılığı, önüne konulan acı reçeteler, hukuksuzluklar ve saldırıların devam ettiğini beilrten Günay, bugünkü darboğazın ve kriz ortamının önüne geçmekte istenilen başarıyı sağlayamadıklarını söyledi. Mevcut durumu değiştirmenin, toplumu bu cendereden kurtarmanın sorumluluğunu duyduklarını kaydeden Günay, zaten yeni dönem tartışmalarımızı da bu eksende sürdürdüklerini vurguladı. O yüzden yakınmadıklarını veşikayet etmediklerini söyleyen Günay, şunun altını çizdi: "Çözüm de biziz, güç de biziz. Çözümü bizzat kendimizde arıyoruz."

Hamlenin ikinci aşaması

Bu sebeple seçimlerden hemen sonra kamuoyuna da deklare ederek yoğun bir istişare, değerlendirme, eleştiri ve öz eleştiri sürecine girdiklerini hatırlatan Günay, Parti Meclisi, Kadın Meclisi, İl Eşbaşkanları, Merkez Yürütme Kurulu, Yerel Yönetimler Kurulu toplantılarıyla bu süreci başlattıklarını söyledi. Geçen iki hafta boyunca il ve ilçe örgütleriyle bu tartışmaları sürdürdüklerini aktaran Günay, şimdi başlattıkları bu değişim, yenilenme ve örgütlenme hamlesinin ikinci esas aşamasına geçtiklerini ifade etti.

Halkın müdahalesine güven

HDP ve Yeşil Sol Parti'nin, şeffaf ve büyük bir cesaretle kendilerini halkın değerlendirme ve eleştirilerine açtığını, çünkü öncelikle kendi mücadelesine ve halkımızın ferasetine güvendiğini kaydenen Günay, "Bu mücadelenin, partimizin ve kazanımlarımızın asıl sahibi halklardır. Bu süreç hepimiz ve herkes açısından büyük bir arınma, yenilenme sürecine dönüşecektir. Her şeyden önce halkımız kendisine, partisine ve değerlerine yönelik saldırılara karşı duracak, doğru ve mücadeleyi büyütecek eleştirilerle bu sürece müdahale edecektir" şeklinde konuştu.

8 bölgede halk toplantıları

Günay'ı açıklamasına göre süreç şöyle işleyecek: Dünden başlayarak 25 Temmuz’a kadar 8 bölgede bu tartışmalar, halkla, toplumun geniş kesimleriyle yapılacak halk toplantılarıyla yürütülecek. Halk toplantıları, mücadele kaygısı duyan, gidişattan rahatsız olan ve çözüme dair sözü olan herkese açık. Halk toplantılarına demokratik kurum temsilcileri, STK’lar, kadın örgütleri ve platformları, kanaat önderleri de davet edilecek.

Çalıştay ve atölyeler

Bu toplantılardan çıkan her sonuç, büyük bir titizlik ve ciddiyetle kayıt altına alınacak ve çözümün yol haritasına dönüştürülecek. Halk toplantılarından çıkan sonuçlar, 25 Temmuz-5 Ağustos tarihlerinde yapılacak çalıştay ve atölyelerde bir kez daha ele alınacak, bu görüşler üzerinden konferans ve kongre süreci yürütülecek.

Yol haritası belirlenecek

Bu tespit, öneri ve eleştiriler ışığında çalıştay ve atölyelerde alt başlıklarıyla birlikte örgütlenme modeli, siyaset biçimi ve siyasal genişleme hattına dair yol haritası belirlenecek. Atölye ve çalıştaylarla yerelde bu tartışmaları yürüten partililerin yanı sıra akademisyen, aydın, yazar, konunun uzmanı kişiler dahil edilecek.

Genel konferans ve kongre

Bu aşama tamamlandıktan sonra Ağustos’un ikinci yarısında genel konferans toplanıp bütün bu tartışmalar sonuca erdirecek. Nihayetinde de Eylül başında kongreye gidilecek. Bu süreçten çıkarılan derslerle birlikte yola devam edilecek.

Vedat Aydınlara borcumuzdur

HDP Sözcüsü Ebru Günay, HEP Amed İl Başkanı Vedat Aydın’ın katledilmesinin ve cenazesinde yaşanan katliamın yıl dönümü olduğunu anımsatarak, şunları dile getirdi: "Vedat Aydın’ı sevgi ve saygıyla anarken, 5 Temmuz 1991'de kaçırılmasının ve 10 Temmuz’da Amed'de yüz binlerce kişi tarafından toprağa verilmesinin üzerinden 32 yıl geçti. Vedat Aydın cinayeti, Kürt siyasetinin varlığına yönelik gerçekleştirilen ilk faili belli cinayet olarak kayıtlara geçti. Üzerinden geçen 32 yılda yüzlerce siyasetçimiz, binlerce insanımız benzer yöntemlerle katledildi. Bunların hiçbiri bizi yolumuzdan alıkoymadı, aksine bu saldırılara cevabımız siyasi mücadeleyi daha da büyütmek oldu. Bu mücadeleyi hedefine ulaştırmak, bu örgütü ve partiyi büyütmek, demokratik siyaseti zafere ulaştırmak, başta Vedat Aydın olmak üzere yitirdiğimiz her bir insanımıza karşı borcumuzdur.

Büyümeye vesile olacak

Bu nedenle başlattığımız sürece parti olarak çok büyük anlam yüklüyoruz. Her ne olursa olsun bu süreç, partimiz açısından yenilenmenin, örgütsel atılımın, güçlenmenin, kazanımlarımızı büyütmenin vesilesi olacak. Partimiz ve halkımız, her sıkıntılı süreçte bir anka kuşu misali küllerinden yeniden doğmayı başarmıştır. Bizler, büyük mücadele birikiminin, tarihsel bir mirasın sorumluluğuyla hareket ediyoruz ve bunun ağırlığını taşıyoruz. Halklarımızı, yoldaşlarımızı, faşizme karşı mücadele eden herkesi bu tarihsel sorumlulukla bu sürece katılmaya davet ediyoruz.” ANKARA

 

*****

Anayasa askıda, hukuk yok

HDP Sözcüsü Ebru Günay,AKP-MHP iktidarlarının yarattığı çok yönlü krizlerin çözümsüz hale geldiğini, topluma cehennemi yaşattığını söyledi.

Türkiye’de iktidar gibi düşünmeyen tüm kesimlerin hedefte olduğunu belirten Günay, şöyle konuştu: “İktidar, Kürtler, partimiz ve mücadele güçleri başta olmak üzere herkes için hak, hukuk, adalet, demokrasi, eşitlik ve özgürlüğü mumla aranır hale getirmiştir. 21 yıldır AKP iktidarıyla sistematik bir şekilde irtifa kaybediliyor, uçuruma sürükleniyor. Bu gerçeği kabul etmeyenler bile bunun en somut halini yoksullukla, açlıkla, baskı rejimiyle ve özgürlüklerinden mahrum kalarak yaşıyor. Bakın bugün Türkiye’de hukuk yok, özgürlük yok, anayasa askıda, bırakın düşünce ve ifade özgürlüğünü insanlarımızın yaşam hakkı dahi tehlike altında. Topluma her alanda derin bir sömürü ve kimliksizleştirme hali yaşatılıyor. Bu iktidar, bütün pratikleriyle esas itibarıyla halk düşmanı, Kürt düşmanı, kadın düşmanı olduğunu kanıtlamıştır.”

 

*****

Zam ve zulüm iktidarı

Seçim başarısıyla övünen AKP-MHP iktidarının topluma getirdiği tek şeyin zam ve zulüm olduğunu ifade eden HDP Sözcüsü Günay, şunları söyledi: “İktidar, seçimlerin üzerinden 45 gün geçmeden doğrudan kendisinin sorumlusu olduğu bütün sorunların ve krizlerin faturasını halklarımıza kesti, kesmeye devam ediyor. Gece yarısı operasyonuyla başta en temel ihtiyaç malzemeler olmak üzere KDV artışıyla her şeye zam yapıldı. Matbu harç tutarları yüzde 50 artırıldı. Yurt dışında getirilen bir telefon için ödenecek tutar 6 bin TL’den 20 bin TL’ye çıkarıldı. Halkın geçinme ve barınması neredeyse mümkün değil, kiralar 20 bin civarında seyrediyor. Toplumun yüzde 80’inin araç ve konut sahibi olması hayal olmaktan dahi çıktı. Döviz kurunun hali ortada ve dolar 26 TL’yi aştı. Bütün bunlar, iğneden ipliğe büyük zam yağmurunun, enflasyonun istikrarlı bir şekilde süreceği anlamına geliyor. Buna karşın iktidar yetkilileri utanmadan lütufmuş gibi memura, emekliye, asgari ücretliye yaptıkları zamdan bahsediyor. Verdikleri zamlar memurların, emeklilerin, asgari ücretlilerin cebine girmeden eriyor.”

 

*****

Tecrit de artık tüm toplumadır

Yıkım ve kriz hali konuşulmasın diye baskı ve saldırıların derinleştiğini kaydeden HDP Sözcüsü Günay, “Peki gerçeği konuşan, konuşabilen var mı?" diye sordu. Ağzını açan, itiraz eden herkesin iktidar ve aparatı haline gelen yargının hışmına uğradığını vurgulayan HDP Sözcüsü, tüm toplumu ilgilendiren ve demokrasilerde yeri olmayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecride dikkat çekti. Sözcü, "Tecrit durumu, özü itibarıyla artık tüm topluma uygulanır oldu. Tecridi konuştuğu, evrensel ve ulusal yasaları hatırlattığı, ‘suç işlemeyin’ dediği için gazeteci Merdan Yanardağ önce iktidar medyası tarafından linç edildi, ardından jet hızıyla iktidar yargısı tarafından tutuklandı. Tecridi konuşmanın değil, tecrit uygulamanın suç olduğunu herkes çok iyi biliyor. Tecride ısrarın asıl nedeninin çözümsüzlükte ısrar etmek olduğunu tüm demokratik kamuoyu çok iyi biliyor. Çözüm politikalarının güçlenmesi için Sayın Öcalan’a yönelik tecrit politikalarına bir an önce son verilmelidir” dedi.