Hep aranan Apocu komutan
Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin bayrağını Çiyayê Agirî’de şerefle dalgalandırdı
- Îhsan Nûrî, Xalid Begê Cibrî ve Biroyê Heskê Têllîlerin ve Çiyayê Agirî’nin eteklerinden 'Kurdistan Seferi’ne çıkan Kürt Halk Önderi'nin izinden yürüyen Şêxmûs Milazgir, 32 yıl önce Serhed'de başladığı yürüyüşünü, 18 Haziran'da Serhed'in zirvesi Çiyayê Agirî'de şehadetle tamamladı.
- HPG, "32 yılda sayısız zorluklarla yüz yüze kaldı, defalarca yaralandı, aç kaldı, ideolojik örgütsel sorunlarla uğraştı, düşman saldırılarını boşa çıkardı, cesaretle eylemlere katıldı, öncülük görevlerine tereddütsüzce sahip çıktı ve mücadele nerede olmayı gerektiriyorsa hazır olmasını bildi" dedi.
HPG, Serhed Eyalet Komutanlığı Üyesi Şêxmûs Milazgir (Yılmaz Öner / Mûş) 18 Haziran’da Çiyayê Agirî’de Türk ordusu ile yaşanan çatışmada şehadete ulaştı.
HPG Basın İrtibat Merkezi (BİM) tarafından dün yapılan yazılı açıklamada, Serhed Eyalet Komutanlığı Üyesi Şêxmûs Milazgir'ın 18 Haziran 2024 günü Gilîdax alanında işgalci Türk ordusu ile yaşanan temas ve ardından çıkan çatışmada kahramanca savaşarak şehadete ulaştığı bildirildi. BİM, şunları ifade etti: "Serhed halkının tarihi direnişçi kahramanları olan Ferzende Beg, Seyîtxanê Kerr, Îhsan Nûrî Paşa, Xalidê Cibrî, Keremê Qolaxasî ve Biroyê Heskê Têlîlerin izinden yürüdü. Düşmana baş eğmemeyi, haksızlığı kabul etmemeyi, ülkemizi özgürleştirmeyi ve halkımıza yaşatılan sayısızca katliamın hesabını sormayı temel amacı haline getirdi. Rêber Apo’nun yarım asır önce Çiyayê Agirî’nin eteklerinden başlattığı Kurdistan Seferi’nin ayak izlerini takip eden Şêxmûs yoldaşımız, Kurdistan’ın dört bir yanında 32 yıl boyunca nefes nefese, dur durak bilmeden fedaice mücadele etti. Şêxmûs yoldaşımız, 32 yıllık destansı mücadele yaşamı boyunca sayısız zorluklarla yüz yüze kaldı, defalarca yaralandı, aç kaldı, ideolojik örgütsel sorunlarla uğraştı, düşman operasyonlarını boşa çıkardı, büyük bir cesaretle eylemlere katıldı, samimice yoldaşlık yaptı, öncülük görevlerine tereddütsüzce sahip çıktı ve mücadelemizin ihtiyaçları nerede olmayı gerektiriyorsa orada hazır olmasını bildi. Şêxmûs yoldaşımız, özlü duruşu, samimi yoldaşlığı ve emekçi pratiğiyle kişiliğine Apocu fedai komutanlığı, yüksek militanlık meziyetlerini, 32 yıllık bir tarihi, Kürt halkının umutlarını ve özgür geleceğini sığdırmasını bildi. Düşmanla girdiği son çatışmada da bir orduya karşı tek başına mevzi alıp göğüs gererek cesurca savaştı ve kahramanca şehadete ulaştı.” denildi.
32 yıl önce yürüyüşe başladı
1990’lı yıllarda gelişen gerilla atılımının en çok etki yaptığı alanlardan bir olan Serhed’in direniş kenti Mûş/Milazgir’de yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin yurtseverliği, Kürtlük değerlerine bağlı olmasından dolayı kadim Serhed kültür ve gelenekleriyle büyüdü. Ailesinin anlattığı hikayelerden ve dinlediği dengbêj klamlarından büyük tarihi dersler aldı, hafızası ve duyguları şekillendi. Bu destansı ağıtlarla Türk devletinin Kürt halkına yönelik soykırım saldırılarının farkına vardı ve büyük bir öfke duydu.
Yaşadığı Milazgir’de çok sayıda gencin gerilla saflarına katılması, derinden etkilediği gibi mücadele arayışlarına da hız vermesine neden oldu. Henüz genç olmasına rağmen baskı ve işkencelerine yakından şahitlik etti, soykırımcı düşmandan mutlaka hesap sorulması gerektiğini düşündü. 1992'de Milazgir çevresinde etkili olan gerillanın Türk ordusuna karşı güçlü eylemler yapması ve düşmanın halk üzerindeki baskısını sınırlandırması, güç ve moral verdi. Aynı zamanda yaşanan gerilla şehadetleri de intikam gerekçesi haline geldi. Bu temelde 1992'de gerillaya katılmaya karar verdi ve Erzirom üzerinden gerilla ile buluştu.
Yetkin bir ARGK gerillası
Gerilladaki ilk eğitimini buradaki yoldaşlarından aldı. Her ne kadar yaşama aktif bir katılım sağlasa da bazı noktalarda zorluklar yaşadı. Zorlukları, yoğunlaşma ve mücadele gerekçesi haline getirdi; yoldaşlarından aldığı destek ve moralle bu zorlukları aşmayı başardı. Gerillacılığının ikinci yılında artık tecrübeli ve yetkin bir ARGK gerillasıydı. Yoğun bir savaş pratiğinin yaşandığı 1993 ve 1994 yıllarında Erzirom bölgesinde gelişen gerilla eylemlerinin birçoğuna katıldı.
1994'te ilk yaralanma
Daşmanla 1994'te yaşanan bir çatışmada ayağından yaralandı. Bu yaralanmayı, hiçbir zaman kendisi için engel olarak görmedi ve kısa sürede iyileşerek mücadelesini sürdürdü. Doğal, sade ve dürüst katılımıyla yoldaşlarının güvenini kazandı. İdeolojik eğitimle de artık gelişen savaş sürecinde öncülük etmeye, sorumluluklar üstlenmeye başladı.
1996'da ikinci yaralanma
PKK’nin 1995'i gerillanın atılım yılı olarak değerlendirmesi üzerine, hızlı bir şekilde pratik çalışmalara yöneldi. 1996'da yine Erzirom bölgesinde bir eylem sırasında ikinci defa yaralandı ama militanlık duruşundan taviz vermeden mücadelesini sürdürdü. Uluslararası Komplo sürecine kadar Erzirom bölgesinde neredeyse ayak basmadık alan bırakmayan yetkin bir gerilla komutanıydı.